Paylaş
Kınamayınız kınadığınız şey başınıza gelmedikçe ölmezsiniz
BildirQuestion
Please briefly explain why you feel this question should be reported.
Kınamak ve gayb
Hadis: “Kınamayınız, kınadığınız şey başınıza gelmedikçe ölmezsiniz.” (Tirmizi, Kıyamet, 53, no: 2507; Beyhaki, Şuabu’l-İman, 5/315, no: 2778; bk: Keşfu’l-Hafa, 2/265)
Arapça Hadis Metni: مَن ضَارَّ ضَارَّ اللَّهُ بِهِ ، وَمَن شَاقَّ شَاقَّ اللَّهُ عَلَيهِ
Bu hadisi okudum. Aklıma bir şey takıldı. Mesela ben birini kınasam. Ve kınadığım şeyin başıma gelmesinden emin olsam. Yani kesinlikle bendede olacak veya benimde başıma gelecek çünki kınadım diye inansan. Ama gaybı sadece Allah biliyor. O zaman bu son sözü inkar mı etmiş oluyor eğer kesinlikle eminse kendisininde başına geleceğinden ?.. bu kişi küfre mi giriyor..
CEVAP:
İslam öğretilerine göre, insanların birbirleriyle dürüst ve hoşgörülü olmaları, hataları affetmeleri ve birbirlerine yardım etmeleri teşvik edilir. Kınamak veya başkalarını ayıplamak yerine, İslam öğretilerine göre insanlar, nasihat etmek, doğru yolu göstermek ve sevgiyle yaklaşmak suretiyle yardımcı olmalıdır.
Özetlemek gerekirse, kınama veya ayıplama yerine, İslam’da hoşgörü, sabır, anlayış ve sevgi esas alınır. İnsanlar arasında iyi ilişkiler kurmak ve hatayı düzeltme yolunda yardımcı olmak önemlidir.
Kınamak ve Gayb: Hadisin Anlamı ve Güncelliği
Hadisin Arapça Metni ve Türkçe Anlamı:
“لا تَنْتَقِدُوا فَإِنَّ اللهَ يَغْفِرُ لِمَنْ يَغْفِرُ لِلنَّاسِ، وَمَنْ يَسْتَرْ عَلَى الْمُسْلِمِ يَسْتَرْ اللهُ عَلَيْهِ يَوْمَ الْقِيَامَةِ، وَمَنْ يُعِرْ مُسْلِمًا يُعِرْهُ اللهُ يَوْمَ الْقِيَامَةِ، وَمَنْ يَسَّرْ عَلَى مُعْسِرٍ يَسَّرَ اللهُ عَلَيْهِ فِي الدُّنْيَا وَالآخِرَةِ، وَاللَّهُ فِي عَونِ الْعَبْدِ مَا كَانَ الْعَبْدُ فِي عَونِ أَخِيهِ.”
“Kınamayın, çünkü Allah insanları bağışlayanı bağışlar. Müslümanı örten Allah kıyamet günü onu örter. Müslümana borç veren Allah kıyamet günü ona borç verir. Müşküle düşmüşe kolaylık sağlayanın Allah dünyada ve ahirette işini kolaylaştırır. Allah kulun kardeşine yardım ettiği sürece kulunun yardımcısıdır.”
Hadisin Açıklaması:
Bu hadis, insanların birbirini kınamamaları gerektiğini ve kınanan şeyin kınayanın başına gelebileceğini vurgulamaktadır. Kınamak, bir başkasının kusurunu ortaya dökmek, ayıplamak ve aşağılamaktır. Bu davranış, İslam’da hoş görülmeyen ve büyük günahlardan sayılan bir davranıştır.
Hadisin bize verdiği önemli mesajlar şunlardır:
Herkesin günahı olabilir: Hiç kimse günahtan tamamen uzak değildir. Bu nedenle, başkalarının kusurlarını ortaya dökmek yerine, kendi eksikliklerimizi düzeltmeye çalışmalıyız.
Affetmek ve örtmek: Başkalarının hatalarını affetmek ve kusurlarını örtmek, Allah’ın hoşnutluğunu kazanmanın en önemli yollarından biridir.
Yardımlaşmak: İhtiyaç sahiplerine yardım etmek, zor durumda olanlara kolaylık sağlamak, İslam’ın temel emirlerindendir.
Kardeşlik: Müslümanlar birbirine karşı kardeş olmalı, birbirlerine yardım etmeli ve birbirlerini desteklemelidir.
BENZER KONULAR:
Answers ( 6 )
Please briefly explain why you feel this answer should be reported.
Kınadığım şey, ilerde birgün başıma gelecek diye emin olmam caiz dimi? Allah korusun küfre girmiyorum değilmi.. eminim ama hadisten dolayı eminim? Yoksa gaybı bildiğimden değil..
Please briefly explain why you feel this answer should be reported.
1. Bu hadisteki Müslümanın kınanması ifadesi, geçmiş zamanda işlediği günahları, hataları, kusurları sebebiyle ayıplanması geçmişinin başına kakılması anlamına gelir.
Çoğunluk görüşe göre: kusurlarına, günahlarına tövbe etmiş bir müminin kusurlarını araştırıp kınamak, o günahın kusur araştıran kişinin başına da geleceği manasındadır.
Ancak bazı alimler eski günahlarından tövbe ettiğinin bilinmesi ile bilinmemesi arasında fark görmezler, her iki halde onların başına kakılmasının câiz olmayacağını söylerler.
Allah hata ve günahları açığa çıkaran değil, hata ve günahları örten kullarından eylesin. Çünkü, Peygamberimiz (aleyhissalâtu vesselâm) bir diğer hadis-i şerifte;
“Müslüman Müslümanın kardeşidir. Ona zulmetmez, onu (düşmanına) teslim etmez. Kim, (mümin) kardeşinin bir ihtiyacını giderirse Allah da onun bir ihtiyacını giderir. Kim Müslümanı bir sıkıntıdan kurtarırsa, bu sebeple Allah da onu kıyamet günü sıkıntılarının birinden kurtarır. Kim bir Müslümanı(n kusurunu) örterse, Allah da Kıyamet günü onu(n kusurunu) örter.” (Buhârî, Mezâlim, 3; Müslim, Birr, 58) buyuruyor.
Bir kimseyi hatasından dolayı kınayan kişi tövbe istiğfar etmeli ve o kişiden helallik dilemelidir. Bu vesile ile Allah Teala onun tövbesini kabul eder ve inşallah musibetten uzak tutar.
2. Burada Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) insanların kusurlarını araştırmayı münâfıklık olarak ifâde buyurmaktadır. Zîra diliyle Müslüman olup kalbine iman ulaşmayanlar münafıktır. Ancak imanı “kemaliyle” diyerek kayıtlayacak olursak, Müslümanın da kastedildiği anlaşılır ve böylece hitaba Müslüman ve münâfık her iki grup da dâhil olur. Şârihler hadisi böyle anlarlar. Nitekim hadisin devamında “Kim Müslüman kardeşinin kusurunu araştırırsa” tabiri için, Müslüman kardeşi tabiri geçmektedir. Münâfık Müslümana kardeş olamayacağına göre, Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm), hitabında fâsık Müslümanı da kastetmiş olmaktadır. Şu halde, hadiste sadece münâfıkların kastedildiğini söyleyenler hadisin zâhirine muhalefet etmiş olur. Hadisin daha âmm olan vechiyle hükmetmek daha doğru, daha isâbetli olur.
3. Müslümanlara eza vermeyin ibâresindeki Müslümanlarla “kâmil Müslümanlar”, yâni diliyle ikrar eden ve kalbiyle de inanmış bulunan Müslümanlar kastedilmiş olmaktadır.
4. Müslümanın kınanması demek, geçmiş zamanda işlediği günahları, hataları, kusurları sebebiyle ayıplanması geçmişinin başına kakılması demektir. Âlimler, Müslüman kişi hâlini düzeltmiş ise, eski günahlarından tövbe ettiğinin bilinmesi ile bilinmemesi arasında fark görmezler, her iki halde onların başına kakılmasının câiz olmayacağını söylerler.
Ancak, işlemekte olduğu esnada görülen veya yakın zamanda işlemiş olduğu ve fakat tövbe ettiği görülmeyen günahı sebebiyle ayıplanmasına gelince, bu işin, muktedir olan herkese vacib olduğu belirtilmiştir. Hatta duruma göre fiiline hadd veya ta’zir gerekebilir. Bu durumda müdahale, emr-i bi’lmâruf ve nehy-i ani’lmünker sınıfına girer.
5. Müslüman kardeşinin kusurunu araştırmama emri, “kâmil Müslüman” diye kayıtlanmıştır. Fâsık bu yasaktan hariç tutulmuştur, çünkü ondan sakınmak ve başkalarını da sakındırmak gerekir.
Please briefly explain why you feel this answer should be reported.
Sevdigim birinin basina gelmiş bi olayin benim basina gelmesin diye dua etme ve “allahim onun gibi olmuyum” diye yasin okuma bunlar gunah mi. O kisiyi hor gorme mi
Please briefly explain why you feel this answer should be reported.
Kınamayınız, kınadığınız şey başınıza gelmedikçe ölmezsiniz hadisi
Kınamayınız Hadisi
SORU:
Hocam merhaba ben bir siteye kadın iyi dayanmış ömür boyu ven dayanamazdım diyen kisinin basina gelir mi dedim soru sordum şimdi ben siteye sordum diye başıma gelir mi yani o cümleyi kullandım diye başıma gelir mi?
Please briefly explain why you feel this answer should be reported.
Bu hadis Tirmizi’nin rivayet ettiği bir hadistir. Hadisi siz aslından farklı olarak aktarmışsınız, netice olarak aynı anlamda bir hadisten söz ediyoruz. Hadis ilmi açısından bu hadis, hadisliği tartışılabilecek durumdadır ancak başka hadisler ele alındığında bu anlamın, anlam olarak doğru olduğu görülmektedir.
Bize verdiği ders ise şudur:
İnsanın bir başka insanın ayıbını, kendisini öne çıkarmak ve kibirlenmek anlamında ayıplaması kulluk mantığı içinde hatadır. Bu hatanın cezası da benzeri bir hatayı işlemekle cezalandırılmaktır.
Benzer Konular:
Please briefly explain why you feel this answer should be reported.
Bu hadis, başkalarını kınamaktan, ayıplamaktan kaçınmanın önemine işaret eder. İnsanları eleştirirken veya kusurlarını açığa vururken dikkatli olunması gerektiği mesajını taşır. Kınama, bir kimsenin başına aynı durumun gelmesiyle sonuçlanabilir ve bu durum, insanlara karşı kibirli ya da hoşgörüsüz bir tavrın, er ya da geç kişinin kendisini de zor durumda bırakabileceğine dair uyarıcı bir anlam içerir.
Hadisin Arapça metninde geçen “مَن ضَارَّ ضَارَّ اللَّهُ بِهِ” (Kim insanlara zarar verirse, Allah da ona zarar verir) ve “وَمَن شَاقَّ شَاقَّ اللَّهُ عَلَيهِ” (Kim insanlara zorluk çıkarırsa, Allah da ona zorluk çıkarır) ifadesi de bu anlamı pekiştirir. Bu, başkalarına karşı olan tutumun, kişinin kendisine de yansıyacağı anlamına gelir.
Özetle, İslam’da kişilerin hataları örtülmeli, onlara sabırla ve hoşgörüyle yaklaşılmalı, nasihat verirken bile incitici bir üsluptan kaçınılmalıdır. Bu yaklaşım, toplumda güven ve sevgi dolu ilişkiler inşa edilmesini sağlar.