Paylaş
Sabrın Manası
BildirQuestion
Please briefly explain why you feel this question should be reported.
Sabrın Manası Ve Önemi
Sabır kelimesi, sözlükte; “tutmak, tahammül etmek, beklemek, zorluk ve sıkıntılara katlanmak” gibi anlamları ifade eder.
Sabır; Kur’an-ı Kerim’de 104 yerde geçmekte olup genellikle azim ve sebat manasında kullanılmaktadır.
Istılahi anlamda sabır; bela ve musibetler karşısında takdiri ilahiye rıza gösterip isyan etmemek, Allah’ın Rızasını kazanabilmek için bütün sıkıntılara katlanıp nefse hakim olmak, her türlü zorluğa göğüs gerip ilahi buyrukları yerine getirmek demektir.
Sabır, iyilikte ve takvâda ısrar, Allah’a itaat ve ibadette kararlılık, İslam’ı hayatımızda kılma gayreti karşısında karşılaşılan zorluklara dayanma ve direnme demektir.
Allah Teâlâ Kur’ân-ı Kerim’de şöyle buyurmaktadır:
“Ey iman edenler, sabır ve namazla (Allah’tan) yardım dileyin. Allah sabredenlerle beraberdir.”[1]
“Andolsun ki sizi biraz korku (biraz) açlık, (biraz da) mallardan, canlardan ve mahsüllerden yana eksiltme ile imtihan edeceğiz. Sabredenleri müjdele. Onlar; başlarına bir musibet gelince, إِنَّا لِلّهِ وَإِنَّـا إِلَيْهِ رَاجِعونَ “Biz şüphesiz (her şeyimizle) Allah’a aidiz ve şüphesiz O’na döneceğiz” derler. İşte Rableri katından rahmet ve bağışlanma onlaradır. Doğru yola ulaştırılmış olanlar da işte bunlardır’’[2]
Burada geçen “inna lillahi ve inna ileyhi raciun” ayetini felaket ve musibetler anında veya bizi üzüntüye düşüren her olay karşısında kullanmalıyız. Bu, bize kul olduğumuzu ve sürekli imtihan içerisinde olduğumuzu hatırlatacaktır.
Sabır, başlıca üç kısma ayrılır:
1- Bela ve musibetlere sabır.
2- Allah’a taatte sabır; yani ömür boyu taatte hiç fütur göstermeden, usanmadan, emredilenleri yapmaya çalışmak
3-Masiyete karşı sabır; yani Allah’ın yasakladığı şeyleri işlememek için nefsin kötü arzularına karşı direnmek.
İnanan insanların başına bela ve musibet gelmesi onlar için bir imtihan vesilesi, hatalarının affedilmesine bir sebeptir. Böyle bir durumda feryadı figan etmeyip sabır gösterilebilirse bu onun geçmiş günahlarına kefaret olur. Bu sebeple mümin başına gelenlere şer gözüyle bakmamalıdır. Çünkü gaybı bilen Allah’tır. Başımıza gelenlerin bizim için hayır mı? şer mi olduğunu biz bilemeyiz.
Bir hadisi şerifte Peygamber Efendimiz (sav) şöyle buyuruyor:
“Mü’minin işi tuhaftır, her işi hayırdır Böylesi bir özellik sadece müminde vardır: Sevindirici bir işle karşılaşsa şükreder; bu onun için hayırlı olur. Üzücü bir işle karşılaşsa sabreder bu da onun için hayırlı olur.”.”[3]
Bir başka hadisi şerifte de şöyle buyuruyor:
“Kim sabretmek isterse, Allah ona sabır verir. Hiç kimseye sabırdan daha hayırlı ve daha geniş bir ihsanda bulunulmamıştır.”[4]
Kur’an ve sünnette övülen ve tavsiye edilen sabır, iman ve salih amel ile Hak ve hayır yolunda gösterilen sabırdır ki bu da karşısına çıkan engel ve zorlukları inançla azim ve metanetle aşabilme eylemidir. Aynı zamanda bu eylem; cesaret sadakat ve mertlik şiarıdır.
İmandan sonra takip edilecek yolun başı sabır, ahlâkın başı sabır, ilmin başı sabır, amelin başı sabır, kısaca varlık âlemini tanımanın başı sabırdır.
Benzer Konular:
Answer ( 1 )
Please briefly explain why you feel this answer should be reported.
Sabır (Sabr), İslam’da büyük önem taşır ve erdemli bir özellik olarak kabul edilir. İslami öğretilerde sabır, zorluklara veya zorluklara dayanma yeteneğinden daha fazlasıdır. Denemeler, sıkıntılar ve hayatın sınavları karşısında derin bir dayanıklılık, kararlılık ve memnuniyet duygusunu kapsar. İslam’da sabrın anlamını vurgulayan bazı önemli hususlar şunlardır:
Genel olarak, İslam’da sabır, salt tahammülün ötesine geçer; güvene, kanaate ve Allah’ın takdirine teslimiyete dayalı, kapsamlı bir yaşam yaklaşımını kapsar. Manevi büyümeye, direnmeye ve Allah’a yakınlaşmaya vesile olarak görülür.