Abdest ve gusül bedeni temizler nefsi arındırır

Bildir
Question

Please briefly explain why you feel this question should be reported.

Bildir
İptal

Abdest ve gusül Maddi ve Manevi Temizliktir

Abdest ve gusul bedeni temizler nefsi arindirir

ABDEST ve GUSÜL BEDENİ TEMİZLER, NEFSİ ARINDIRIR

Elbiseni tertemiz tut.” (Müddessir 4) وَثِيَابَكَ فَطَهِّرْ

Kur’ân-ı Kerim’de daha ilk inen âyetlerden itibaren temizlikten söz edilmiştir. Yüce Allah, Son Resûlüne (sas) elbisesini temiz tutmasını emretmiştir. “Elbiseyi temiz tutmak” aynı zamanda nefsin ayıplardan temizlenmesi, amellerin güzel yapılması anlamına da gelmektedir. Kur’ân’ın temizliğin önemine vurgusu başka âyetlerie de tekrarlanmıştır. Örneğin Medine döneminde inen ayetlerde, içini ve dışını temiz tutanları Allah’ın sevdiği dile getirilmiştir. Benzer ifadeler hadislerde de yer almıştır. Nitekim Hz. Peygamber (sas), “Temizlik imanın yarısıdır. buyurarak ashâbına iman ile temizlik arasındaki vazgeçilmez bağı hatırlatmıştır. Mümin, giyim kuşamı, özü sözü, taat ve ibadeti ile tertemiz olmalıdır. Bir hadis-i şerifinde Allah Resûlü (sas), abdesti Allah’ın emrettiği şekilde alan müminin işlediği günahların başına meshetmesiyle saçlarının ucundan, yüzünden, ellerinden, kollarından ve ayaklarından su ile birlikte dökülüp gittiğini belirtmiştir. Daha sonra mümin kalkıp namaz kılar ve Allah’ı yüceltir ve yalnız Allah’a sevgi besler yalnız O’ndan korkar.

Böylece mümin annesinden doğduğu günkü gibi bütün günahlarından arınır. Başka bir hadisinde ise Hz. Peygamber (sas), “Kıyamet gününde müminin nûru, abdestte suyun ulaştığı yere kadar varır.” demiştir.

Kur’ân’da, su ile abdest alınarak dış temizliğin sağlanması yüzün ve dirseklere kadar ellerin yıkanması, başın mesh edilmesi ve topuk kemiklerine kadar ayakların yıkanması şeklinde tarif edilmiştir. Bunun uygulamayla tarifi ise Peygamberimiz tarafından gösterilmiştir. Sahâbenin anlattığına göre, Sevgili Peygamberimiz, yıkanması emredilen organlarını kimi zaman birer defa, kimi zaman ikişer defa, kimi zaman da üçer defa yıkamıştır. İlk önce ellerini, sonra yüzünü, sonra dirseklerine kadar kollarını yıkamış, ardından başının ön kısmını ensesinin başladığı yere kadar mesh etmiştir. Ayaklarını da topuk kemiklerine kadar yıkamıştır. Ondan öğrenen sahâbe de sonrakilere abdesti öğretmiştir. Meselâ bir defasında Hz. Osman (ra) su ile dolu bir kap getirilmesini istemiş, bu kaptan iki eline su döküp ellerini üç defa yıkamıştır. Sonra ağzına ve burnuna su vermiş, sonra yüzünü üç defa yıkamış, sonra kollarını dirseklere kadar üç defa yıkamış, sonra başını meshetmiş, nihayet her bir ayağını üçer defa yıkamıştır. Sonra da “Resûlullah’ın bu şekilde abdest aldığını gördüm.” demiştir.

Abdestte ayakların yıkanması veya mesh edilmesi hususunda müfessirler farklı görüşler nakletmiştir. Bu farklı anlama nedenlerinden birisi, ilgili åyette “ayaklarınızı” (ercüleküm) kelimesinin “başınızı meshedin” (vemsehů biruûsiküm) ifadesinden sonra gelmesidir. Bu cümle yapısından, başın meshedildiği gibi ayakların da meshedilebileceği şeklinde anlam çıkaranlar olmuştur. Ancak İbn Kesir, Ebû Amr ve Hamza gibi bazı yaygın ve kabul edilmiş (mütevâtir) kıraatlere göre, âyette geçen ercüleküm kelimesi, öncesindeki vücûheküm ve eydiyeküm ilel-meráfikı (yüz ve dirseklere kadar eller) ifadesine gönderilir. Bu okuyuştan ayakların da abdestte yüz ve eller gibi yıkanması gerektiği sonucu çıkarılmıştır. Ayette geçen “topuklara kadar” ifadesi ayakların yıkanmasının öncelendiğini gösterir. Zira mesh yeterli olsaydı ayakları topuklarla sınırlamanın bir anlamı olmazdı. Nitekim Hz. Peygamber (sas), ayaklarını güzelce yıkamayarak ökçelerinin birazı kuru kalmış kimseler hakkında, sert bir uyarıda buyurmuştur. Tabiûn ve Ehl-i sünnet ålimleri de ayakların yıkanması gerektiğini söylemiş ve abdest âzâlarının yıkanma tertibinin âyetteki sıraya göre olmasını uygun bulmuşlardır.

Abdestin anlatıldığı âyet her ne kadar Medine’de inmiş olsa da abdest Mekke döneminde namazla birlikte farz kılınmıştır. Hz. Peygamber (sas) hiçbir zaman abdestsiz namaz kılmamıştır. Nitekim kaynaklarda yer alan bilgiye göre, Mekke’de namaz farz kılınınca Cebrail (as) onun yanına gelmiş, abdestin alınışı ve namazın kılınışını öğretmiştir. Daha sonra Peygamber Efendimiz bunu eşi Hz. Hatice’ye öğ retmiştir. Öyleyse Medine’de inen abdest âyetinin abdestin farz olduğunu kesinleştirmek üzere nazil olduğu söylenebilir.

Abdest åyetinde, “namaz kılınmaya niyet edildiği vakit abdest alınması”nı emreden mutlak bir ifade kullanılmıştır. Ancak bu ifade Hz. Peygamber’in sünneti ile kayıtlanmıştır. O, Mekke’nin fethinden itibaren uygulamalarında bir abdestle birkaç namazı kılmak suretiyle söz konusu emrin her namaz için gerekli olmadığını göstermiştir. Bununla birlikte her namaz için imkân dâhilinde abdest alınmasını teşvik eden sözleri de vardır. Bu yüzden denilebilir ki, her namaz için sadece abdestsiz olanların abdest alması gerekir. İslâm âlimleri bu konuda görüş birliği (icma) içindedirler.

Guslün uygulamasına gelince, Kur’ân’da gusül tarif edilmeden sadece temizlenme ve yıkanma şeklinde ifade edilmiş, yapılış şekli ise yine Peygamberimiz tarafından öğretilmiştir. Kaynakların naklettiğine göre, Hz. Peygamber (sas) boy abdesti alacağı zaman, önce ellerini, ardından tenâsül uzvunu yıkamış, sonra normal abdest almıştır. Bundan sonra başından üç defa su dökmüş, suyu elleriyle bütün bedenine ulaştırmıştır. En sonunda yıkandığı yerden çıkmış ve ayaklarını yıkamıştır.

Gusül de abdestte olduğu gibi ilgili ayetlerin inmesinden önce Mekke döneminde sünnetle tespit edilmişti. Zaten gusül ya Hanîflerden kalmış ya da Yahudilerden öğrenilmiş bir uygulama olarak Câhiliye döneminde de biliniyordu.” Ancak Medine döneminde inen ve “teyemmüm” iznini de getiren åyet, guslü vahiyle kesinleştirmiştir.

Bir taraftan abdestin alınışından ve şartlarından, diğer taraftan guslü gerektiren hållerden ve gusülden bahseden âyetin sonunda, Yüce Allah’ın bütün bunları kullarına emretmesinin arkasındaki sebep şöyle açıklanmaktadır: “… Allah size herhangi bir güçlük çıkarmak istemez, fakat O sizi tertemiz kılmak ve üzerinizdeki nimetini tamamlamak ister ki şükredesiniz. Buradan anlaşıldığına göre Müminlerin temizlik ve ibadet hayatıyla ilgili emirlerin amacı, kulları sıkıntı ve zahmete sokmak değil; onları tertemiz kılmak, maddi-manevi her türlü pislikten ve günahtan temizlemek ve onlara iyiliğini ve merhametini tamamlamaktır. Bunun da hedefi, kulların kendilerine bunca nimeti veren, onları sahipsiz olarak kendi hållerine bırakmayan Allah’ı tanımaları ve O’na gereği gibi şükretmeleridir.

Kur’ân-ı Kerîm, namazı İslâm’ın en temel ibadeti olarak çok sık vurgular ve namaz gibi nadide bir ibadetin şartlarıyla birlikte uygulanmasını ister. Namaz için bir temizlenme ve hazırlık aşaması olarak ise abdesti ve şayet ihtiyaç varsa guslü gerekli görür. Abdest ve gusül, bedenen temizlenerek fıtrata uygun şekilde pak ve nezih yaşamaya yardımcı olur. Yine bu iki temizlik sadece dış pisliklerin giderilmesini sağlamaz, aynı zamanda insanın manevi kirlilik duygusundan, hataların ağırlığından arınmasını, ibadete hazırlanmasını ve toplum içine rahat bir şekilde çıkmasını sağlar. İnsan abdest ve gusül sayesinde kendisini temizlediği gibi iman, ibadet, zikir ve tövbe gibi ibadetlerle de manevi dünyasını temizler ve güçlendirir. Allah’ın sevdiği kimseler, kirden ve kötülükten uzak kalmaya itina gösteren, maddi ve manevi anlamda arınmış kimselerdir.

Kaynaklar:

Müddessir 74/5: Taberi, XXIII, 405-410.

Bakara 2/222: Tevbe 9/108,

Maide 5/6: Kurtubi, VII, 367, Ibn Hanbel, el-Müsned, XXXVII, 536.

<Mäide 5/6: Ibn Kesir, V, 116; Müslim, “Müsafirin”, 294.

Hadid 57/12: Ibn Kesir, XIII, 417-419, Müslim, “Tahåret”, 40.

Mâide 5/6.

7 Maide 5/6: Tahāvi, I, 74-79.

Mâide 5/6: Házin, II, 18, Buhâri, “Vudů”, 28, Müslim, Tahåret”, 3.

Buhâri, “Vudů”, 29. Müslim, “Tahäret”, 25.

10 Maide 5/6: Ebüssuûd Efendi, II, 16.

Ibn Hişăm, 1, 244. Maide 5/6

Mäide 5/6 Ibn Aşür, VI. 127

14 Mäide 5/6: Tahaví, L, 70-73.

Nisă 4/43: Derveze, VIII, 127, Buhâri, “Gust”, 5.

Nisa 4/43: Derveze, VIII, 125, Ebû Dâvûd, “Tahåret”, 83.

17 Nisă 4/43: Ibn Aşür, V. 62.

Konularıyla Tefsir  Diyanet

BENZER KONULAR:

 

Answers ( 2 )

    1
    2024-07-27T10:02:02+03:00

    Please briefly explain why you feel this answer should be reported.

    Bildir
    İptal

    Abdest ve gusül, İslam dininde hem maddi hem de manevi temizliği sağlayan ibadetlerdir. Abdest, günlük namazlar gibi ibadetler öncesinde alınan küçük temizlik, gusül ise cünüplük gibi hallerden sonra alınan büyük temizliktir.

    Abdest ve Gusül: Maddi ve Manevi Temizlik
    Maddi Temizlik: Abdest ve gusül, fiziksel olarak bedeni temizler. Abdest alırken eller, yüz, kollar, baş ve ayaklar yıkanır. Gusülde ise tüm vücut su ile yıkanarak temizlenir.
    Manevi Temizlik: Bu ibadetler, ruhu arındırarak manevi bir temizlik sağlar. Abdest ve gusül, günahlardan arınmayı, nefsin kötü eğilimlerinden uzaklaşmayı simgeler.
    Kur’an ve Hadislerde Temizlik
    Kur’an’da Temizlik
    Kur’an-ı Kerim’in ilk inen ayetlerinden itibaren temizlik vurgulanmıştır:

    Müddessir 74/4: “Ve elbiseni tertemiz tut.” Ayet, elbisenin temizliği ile birlikte nefsin arınmasını ve amellerin güzel yapılmasını da simgeler.
    Hadislerde Temizlik
    Peygamber Efendimiz (sas), temizlik ile iman arasındaki bağa sıkça vurgu yapmıştır:

    Temizlik İmanın Yarısıdır: Hz. Peygamber (sas), “Temizlik imanın yarısıdır.” buyurarak imanın temizlikle tamamlanacağını belirtmiştir.
    Abdestin Önemi: “Abdesti Allah’ın emrettiği şekilde alan müminin işlediği günahlar, su ile birlikte dökülüp gider.” Mümin, abdest alarak manevi arınma yaşar ve ibadete hazırlanır.
    Gusül: Gusül, cünüplük gibi hallerden sonra yapılan büyük temizliktir. Hz. Peygamber (sas) gusül alırken öncelikle normal abdest alır, sonra başından ve tüm bedeninden su dökerdi.
    Abdestin ve Guslün Faydaları
    Maddi Fayda: Bedenin temizliği sağlanır. Deri, su ile temas ettiğinde temizlenir ve ferahlar.
    Manevi Fayda: Günahların affına vesile olur, ruhun arınmasına yardımcı olur. İbadet öncesi hazırlık aşaması olarak manevi huzur sağlar.
    Abdest ve Gusülün Uygulaması
    Abdest: Eller, yüz, kollar, baş ve ayaklar yıkanır. Peygamber Efendimiz (sas), abdesti çeşitli şekillerde (birer, ikişer veya üçer defa yıkama) alarak örneklemiştir.
    Gusül: Normal abdest alındıktan sonra, baştan başlayarak tüm vücut su ile yıkanır. Peygamberimiz (sas), gusülde her yerin su ile iyice yıkanmasını tavsiye etmiştir.
    Temizlik ve İbadet Hayatı
    İbadet Hazırlığı: Abdest ve gusül, namaz gibi ibadetler için bir hazırlık aşamasıdır. İbadet, temiz bir beden ve ruh ile daha anlamlı ve huzurlu olur.
    Toplumsal İlişkiler: Temizliğe özen gösteren mümin, toplum içinde daha rahat ve saygın bir konumda bulunur.
    Abdest ve gusül, sadece fiziksel bir temizlik değil, aynı zamanda manevi bir arınma sağlayarak müminin ibadetlerini daha içten ve huzurlu yapmasına yardımcı olur. Bu ibadetler, kişinin Allah’a olan bağlılığını ve temizliğe olan önemini gösterir.

    En iyi cevap
    0
    2024-07-27T12:35:45+03:00

    Please briefly explain why you feel this answer should be reported.

    Bildir
    İptal

    İslam dini, abdest ve gusül gibi temizlik ritüellerine büyük önem verir. Bu ritüeller hem bedeni temizler hem de manevi arınmayı sağlar. İşte bu konuyla ilgili ayrıntılar:

    Abdest

    Abdest, belirli ibadetleri gerçekleştirebilmek için gerekli olan bir temizlik şeklidir. Kuran-ı Kerim’de, Maide Suresi’nde abdestin nasıl alınması gerektiği açıkça belirtilmiştir:

    1. Abdestin Farzları:
      • Yüzü yıkamak
      • Eller ve kolları dirseklerle birlikte yıkamak
      • Başın dörtte birini mesh etmek
      • Ayakları topuklarla birlikte yıkamak

    Maide Suresi, 6. Ayet: “Ey iman edenler! Namaza kalktığınız zaman yüzlerinizi, dirseklere kadar ellerinizi yıkayın, başınızı meshedin ve topuklara kadar ayaklarınızı yıkayın. Eğer cünüp iseniz iyice temizlenin (gusül yapın).”

    Manevi Temizlik: Abdest almak sadece fiziksel temizlik sağlamakla kalmaz, aynı zamanda manevi bir arınma anlamına gelir. Peygamber Efendimiz (s.a.v.), abdestin günahlardan arınmaya vesile olduğunu belirtmiştir:

    • “Bir Müslüman abdest alırken yüzünü yıkadığında, su veya suyun son damlasıyla gözleriyle baktığı bütün günahlar affedilir. Ellerini yıkadığında, su veya suyun son damlasıyla elleriyle işlediği bütün günahlar affedilir. Ayaklarını yıkadığında, su veya suyun son damlasıyla ayaklarıyla yürüdüğü bütün günahlar affedilir. Nihayet o kimse günahlarından arınmış olarak çıkar.” (Müslim, Tahare, 32)

    Gusül

    Gusül, cünüplük, hayız ve nifas hallerinden sonra yapılan boy abdestidir. Gusül, tüm vücudun yıkanmasını içerir ve hem bedeni hem de ruhu temizlemeyi amaçlar.

    1. Guslün Farzları:
      • Ağıza su almak
      • Buruna su çekmek
      • Bütün vücudu yıkamak

    Manevi Temizlik: Gusül, sadece fiziksel temizlik sağlamaz, aynı zamanda manevi bir arınma sağlar. Gusül almak, kişiyi ibadet için hazırlar ve ruhsal arınmayı destekler.

    Hadisler:

    • “Her Müslüman cünüp olduğu zaman gusül abdesti alırsa Allah onun geçmiş günahlarını bağışlar.” (Buhari, Gusül, 23)
    • “Kim cuma günü gusül abdesti alır ve en güzel şekilde temizlenirse, sonra mescide erken gider ve hutbeyi dinlerse, o cuma ile gelecek cuma arasındaki günahları bağışlanır.” (Müslim, Cum’a, 7)

    Sonuç

    Abdest ve gusül, İslam’da fiziksel temizlik sağlarken aynı zamanda manevi arınmayı da destekleyen önemli ritüellerdir. Bu ibadetler, kişiyi hem bedensel hem de ruhsal olarak temizler, ibadetlere hazırlar ve Allah’a yakınlaştırır. Peygamber Efendimiz’in (s.a.v.) hadislerinde de belirtildiği gibi, bu ritüeller kişinin günahlarından arınmasına ve manevi huzura kavuşmasına vesile olur.

Cevapla