Paylaş
Abdest Ve Gusülde İsraf
Question
Dört Mezhebe göre Abdest Ve Gusülde Suyu İsraf etmek
a. Hanefî Mezhebi:
Hanefîlere göre abdest alırken (organları) yıkamayı üçe kadar tekrar etmek sünnettir. Üçten fazla yıkamak mekruhtur. Çünkü Hz. Peygamber (abdest organlarını) birer defa yıkamış ve: “Abdest budur, Hz. Allah namazı abdestsiz kabul etmez” buyurmuştur. İkişer defa yıkamış ve: “Bu, Allah’ın sevabını iki kat verdiği abdesttir” buyurmuştur. Üçer defa yıkamış ve: “Bu benim ve benden önceki peygamberlerin abdes-tidir. Bundan fazla veya eksik olarak (yıkamak suretiyle) abdest alan, aşırı gitmiş ve zulm etmiştir” demiştir.
Hadisteki tehdit ifadesi (üç defa yıkamayı) sünnet olarak görmeyenedir. Şüpheye düştüğü için kalbi tatmin etmek üzere üç defadan fazla yıkamakta veya bir diğer abdest niyetiyle fazla yıkamakta bir sakınca yoktur. Çünkü abdest üzerine abdest almak, nur üzerine nurdur. Şüpheye düşene de şüphe ettiği şeyi bırakıp kesin olana göre hareket etmesi hususunda emir vardır.
Yukarıdaki hadis bir diğer rivayette şöyledir:
Her kim (abdest alırken organları yıkamayı üçten) fazla veya eksik yaparsa, o kimse haddi aşanlardandır.
Bu hadisin yorumunda bazı âlimler şöyle demişlerdir: “Bu hadis, abdestte yıkanması gereken yerin fazlasını veya organı eksik yıkayan hakkındadır.”
Bazı âlimler: “Hadis, üç defadan fazla yıkayan, fakat abdestin başında niyet etmediği için birden eksik yıkamış durumuna düşenler hakkındadır” demişlerdir.
Kâsâni şöyle diyor: “Doğrusu, hadisin manası itikat ile ilgili olup, bizzat yıkama eylemi ile ilgili değildir. Buna göre mana şöyledir: Üç defa yıkamayı sünnet kabul edip üçten fazla veya eksik yıkayan bid’at işlemiştir. Bu durumda olan kimse için tehdit vardır.
Fıkıh âlimleri “Birinci yıkayış farz, ikincisi sünnet, üçüncüsü sünneti mükemmelleştiricidir” demişlerdir. İkinci ve üçüncü yıkayışların sünnet olduğu söylenmiştir. İkinci yıkayışın sünnet, üçüncünün nafile olduğu da söylenmiştir. Bunun aksini söyleyen de olmuştur.
Her halükârda abdest organlarının üçten fazla yıkanmasının mekruh olduğu söylenmiştir. İbn Âbidin, özürsüz olarak yıkamanın yasak olduğunu net olarak ifade etmiştir. Ayrıca Tatarhaniyye isimli eserde -Nâtıfi’den aktarılarak- üçten fazla yıkamanın bidat olduğu söylenmektedir.
Sirâc isimli eserde bildirildiğine göre aynı yerde tekrar tekrar abdest almak müstehab değildir, aksine israftan dolayı mekruhtur.
Sirâc’daki bu ifade çelişkili gibi görünüyor. Çünkü fıkıh bilginleri, abdestin bizzat kastedilen bir ibadet olmamakla beraber bir ibadet olduğunda görüş birliği etmişlerdir. Alınmış olan abdest ile bizzat kastedilen namaz, tilavet secdesi ve Kur’an’a dokunmak gibi bir ibadet yerine getirilmemiş ise bir ibadet olarak abdestin tekrarı söz konusu değildir. Çünkü abdest bizzat kastedilen bir ibadet değildir. Bu bakımdan, alınmış bir abdest ile herhangi bir ibadet yerine getirilmeden tekrar abdest almak sırf israf olmaktadır. İsraf ise harama yakın mekruhtur. Üç defadan fazla yıkamak da böyledir.
Gene İbn Âbidin’de şöyle denmektedir:
Abdestte israf mekruhtur. Buradaki israftan maksat, meşru ihtiyaçtan fazla olarak suyun kullanılmasıdır. Üç defa yıkamanın sünnet olduğuna itikat etmekle beraber üçten fazla yıkamak israftır. Buradaki mekruh, harama yakın olan mekruhtur.
Abdest alma işi medreselerde, sarnıç, havuz ve ibrik gibi yerlerde vakıf yapılmış su ile oluyorsa, üçten fazla yıkamak haram olur. Çünkü üçten fazla yıkamaya izin verilmemiştir. Ve vakıf yapılmak suretiyle oralara getirilen su ancak dinde meşru olan abdestin alınması içindir. Bundan başkası için mubah kılınmamıştır.
Fıkıh âlimleri akmakta olan nehirden bile abdest alırken israfın mekruh olduğuna Sa’d hadisini delil olarak ileri sürmüşlerdir. Bu hadise göre Hz. Sa’d abdest alırken suyu aşırı derecede dökünce Rasûlul-lah efendimiz ona: “İsraftan kaçın!” buyurdu. Sa’d: “Abdest almakta israf mı olur?” deyince Rasûlullah: “Evet, akmakta olan nehrin kenarında olsan da (abdestte) aşırı su kullanmak israftır buyurdu.
Gusüle gelince, fıkıh âlimleri gusülde baştan aşağı vücudun her yerine üç defa su dökmenin sünnet olduğunu söylemişlerdir. Bundan anlaşılıyor ki (gusülde) sünnetin sınırı üç defa,(su dökmek)tir. Bundan fazlası sünnete aykırı davranmaktır.
Fıkıh âlimleri, abdestte başı bir defa meshetmenin sünnet olup üç defa meshedilmesinin mekruh olduğunu söylemişledir. Hasan, Ebu Hanife’den her defasında yeni su ile olmak üzere üç defa başın meshedilebileceğini rivayet etmiştir. İbn Âbidin ise yeni su almak suretiyle başı üç defa meshetmenin mekruh olduğunu zikretmiştir.
b. Mâliki Mezhebi:
Mâlikî mezhebine göre belirli bir miktar söz konusu olmaksızın suyu az kullanmak, abdestin faziletinden (yani müstehablarmdan)dır. Gusülde de durum aynıdır. Abdestte ve gusülde sünnet olan, suyu az kullanmakla beraber güzelce ve tastamam organları yıkamaktır.
Risale isimli eserde şöyle denmektedir:
Suyu az kullanmakla beraber yıkamayı mükemmel yapmak sünnettir. Suyu israf derecesinde kullanmak, aşırı gitmek ve bid’attır.
İmam Mâlik “Suyu, damlayacak veya akacak derecede kullanmalıdır” diyenin bu sözünü kabul etmemiştir.
Abdest alırken yıkanan organlardan suyun akması, istenen bir şey değildir. Çünkü maksat, suyun deriye ulaşması ve onu kaplamasıdır. Suyun akması ve damlaması dikkate alınmamış. Her bir organın yıkanmasında yeteri kadar su kullanan kimse, sünneti yerine getirmiş olur. Yıkama görevini yerine getirdiğinden emin olduktan sonra fazladan kullanılan su, mekruhtur.
Mâlikî mezhebi âlimleri buna şu gerekçeleri göstermişlerdir.
Belki abdest alan kimse fazla su kullanmanın sakıncası olmadığına dayanarak organlarını aşırı derecede ovalamaya kalkar, böylece gecikerek namazı cemaatla kılmayı veya başka (yapacağı) şeyleri kaçırır.
Suyu çok kullanmak suretiyle temizlik yapar veya başka suya ihtiyacı olanlara zararı dokunur.
Çok su kullanmaya alışan kimse, bu alışkanlığından dolayı, az su kullanmak zorunda kalırsa bununla abdest alması imkansız hale gelir.
Çok su kullanmaya alışan kimse az su kullanmak zorunda kalırsa kalbi karışır, vesveseye kapılır ve az su kullandığı takdirde içindeki (temiz oldu mu, olmadı mı) şüphesini yok edemez.
Tüm bunlar vesveseli olmayanlar içindir. Vesvese rahatsızlığı olan kimse akıl nimetinden mahrum kimse gibidir. Böyle kimsenin başına gelen bu dertten dolayı yaptıkları bağışlanır.
Su kullanma konusunda gusül de abdest gibidir. Yani kullanılan su gusülde de az olmalıdır. Abdest ve gusül isterse denizde alınmış olsun gene de az su kullanılmalıdır. Azın miktarında bir sınırlama yoktur. Çünkü insanlar ve insanların (abdest alırken yıkadıkları) organları çeşitlidir. Organdan damlamayacak şekilde organ üzerini ıslatacak kadar akan su azlığın miktarıdır.
Organı yıkarken çok su kullanmak israf, dini bir işte aşırı davranmak ve vesveseye sebep olmaktan dolayı mekruhtur. Organı üç defadan fazla yıkamak da mekruhtur. Meshedilen organı ikinci kez meshet-mek de böyledir. Meshetmedeki fazlalık menedilir deniyorsa da bu zayıf bir görüştür. Yıkanması farz olan yerin fazlasını yıkamak da mekruhtur. Çünkü bu, aşırılıktır.
Hâşiyet’ud-Düsûkî’de üçüncü defa yıkamadan sonra dördüncü yıkamanın mekruh olduğu zikredilmiştir. Çünkü bu suyu israfil kullanmaktır. Mezhepte tercih edilen budur. Şerhu Minah’il-Celil isimli eserde şöyle deniyor: “Dördüncü defa yıkamak mekruhtur. Bunu mezhepten nakleden İbn Rüşd’dür. Ve bu itimat edilen görüştür.
c. Şafiî Mezhebi:
Şafiî mezhebine göre abdest alırken (organları) üçten fazla yıkamak tenzihen mekruhtur, haram değildir. Mezhebin âlimleri böyle açıklamışlardır. İmam’ul-Haremeyn “Dördüncü yıkama mekruh ise de günah değildir” demiştir. Bu zat hadisteki: “Bundan fazla yapan, kötü bir şey yapmış ve zulmetmiş olur” ifadesini şöyle açıklamıştır:
“Kötü birşey yapmış olur” sözünün manası, evlâ (en iyi) olanı bırakmış ve sünneti aşmış olur, demektir. “Zulmetmiş olur”un manası, bir şeyi layık olduğu yerin dışında bir yere koymuş olur, demektir.
Gazâlî, bu mesele hakkında şöyle diyor:
İmam Şafiî el-Üm isimli kitabında: “Yıkamanın üçü geçmemesini severim. Geçerse de bir zararı olmaz” demiştir. “Bir zararı olmaz” ifadesiyle günaha girmez, demek istemiştir. Mezhebinin âlimleri “Fazlası haram olur” demişlerdir. Fakat bu, mezhepte muteber değildir. Hadisteki “Kötü bir şey yapmış olur” ifadesinden maksat, haram dışında bir şeydir. Çünkü bu ifade günah olmayan şeyler hakkında söylenir.
Rûyâni fazlalığın haram olduğu hakkında bir görüş zikretmişse de dikkate değer bir şey değildir.
Mâverdî üçten fazlası sünnet değildir. Mekruh oluşu hakkında iki şık vardır: Ebû Hâmid İsferayîni mekruh olmadığını söylemiştir. Mezhebimizin diğer âlimleri mekruhtur, demiştir. Doğru olan da budur.
Şafiî Ümm isimli kitabında “Üçten fazla yıkamayı hoş görmüyorum. Fazla yıkarsa inşallah mekruh da saymam.” demiştir. “Mekruh saymam” sözünün anlamı, “haram saymam” demektir.
Nevevî bu görüşlere yer verdikten sonra şöyle diyor:
Abdest organlarını üçten fazla yıkamak konusunda ortaya üç görüş çıkmıştır:
1. Haramdır.
2. Haram değildir, fakat evlâ olana aykırı bir davranıştır.
3. Tenzihen mekruhtur.
Doğru ve sahih olan da (bu konudaki) hadislere uygun olan da budur. Mezhebimiz âlimlerinin çoğunluğu bunu kesin olarak ifade etmiştir.
Nevevî der ki:
Mezhebimizin âlimleri ve diğer bilginler, abdest ve gusülde suyu israf etmenin kötü bir şey olduğunda görüş birliği etmişlerdir. Bu-harî Sahıh’ind: “Alimler bunu mekruh görmüşlerdir. Meşhur olan tenzihen mekruh olmasıdır” diyor. Beğavi ve Mütevelli bunun kötü olduğunu bildiren hadisten dolayı- haramdır demişlerdir. Bu konudaki hadis şöyledir:
Gelecekte bu ümmette temizlenmede ve dua etmede taşkınlık yapan kimseler olacaktır.
Abdest alırken yıkama ve meshetmeyi üç defa yapmak abdestin sünnetlerindendir. Abdest niyetiyle bu miktardan fazla veya eksik yıkamak veya meshetmek mekruhtur. Velevki (nehir) kenarından abdest alınmış olsun. Ancak vakıf sudan abdest almakta (fazlalık) haramdır. Çünkü fazla kullanmaya izin verilmemiştir.
BENZER KONULAR:
- Müftü (Müftülük) resmi ve dini nikah kıyar mı?
- Kurban edilen hayvanın hasta olduğu tespit edilirse kurban dinen geçerli midir?
- Bir Müslümanın kurban bayramında dini görevleri nelerdir?
- Kendi dini nikahımı kıyabilir miyim
- Dini nikahda kadına talak hakkı vermek nasıl oluyor?
- Tümünü görüntüle.
Answer ( 1 )
Abdest ve gusül, İslam’da temizlik ve ibadetlerin bir parçası olarak önemlidir. İbadetlerde israf yapmak ise İslam’da hoş karşılanmayan bir davranıştır. Bu nedenle abdest ve gusül alırken israftan kaçınılmalıdır.
Abdest alırken suyun israf edilmemesi öğütlenmiştir. Abdest alırken kullanılan suyun tasarruflu bir şekilde kullanılması önemlidir. El ve yüz yıkanırken suyun aşırı derecede kullanılmaması gerekmektedir. Su tasarrufu sağlamak için el ve yüzü ıslatmak için gerektiği kadar su kullanılmalı ve gereksiz yere su akıtılmamalıdır.
Gusül abdesti alırken de suyun israf edilmemesi önemlidir. Gusül abdesti için gerekli olan su miktarı dikkatlice kullanılmalı ve gereksiz yere su akıtılmamalıdır. Su kaynaklarının korunması ve israfın önlenmesi İslam’ın öğretilerinden biridir.
İslam, genel olarak israfın önlenmesini ve kaynakların doğru ve dengeli bir şekilde kullanılmasını teşvik eder. Bu nedenle abdest ve gusül gibi ibadetlerde de suyun tasarruflu bir şekilde kullanılması önemlidir.