Paylaş
Ahiret hayatının başlangıcı ve basamakları
BildirQuestion
Please briefly explain why you feel this question should be reported.
AHİRET HAYATININ BAŞLAMASI
Ahiret Nedir?
Ahiret Sonraki Alem demektir?
Ahiret, Kıyametin kopmasından sonra başlayacak olan öbür alem anlamına gelmektedir. Ahiret, İsrafil Aleyhisselam’ın Sur’a ikinci üflemesiyle başlayan sonsuz bir hayattır.
Buna göre, insanların ve cinlerin bir kısmı, dünyada yaptıkları iyi amellerinden dolayı cennete girecek ve sonsuza kadar mutluluk içinde yaşayacaklardır
Geri kalan diğerleri de dünya hayatlarında Allah’a isyan ettikleri, O’nun varlığını ve birliğini inkâr ettikleri ve Islam’a göre yaşamadıkla n için cehenneme girecekler. Cehenneme girenlerin bir kısmı, durumlarına göre orada az veya çok kalacaklar, bir kısmı da sonsuza kadar orada kalacak ve azap görecektir. Iste insanların ve cinlerin bir kısmını Cennete, bir kısmının da ce henneme girmesiyle sonuçlanan ve sonsuza kadar sürecek olan hayat, Ahiret Hayatıdır.
Öyleyse dünya, canlıların hayatiyetini sürdürdüğü ve imtihana tabi tutulduğu “Evvelki Ålem”; Ahiret ise, imtihanın sonucuna göre mükafat veya ceza görülecek olan “Sonraki Alem”dir.
Ahirete İman Farzdır
Daha önce öğrendiğimiz gibi Ahirete iman, imanın altı esasından bir tanesidir.
Ahirete iman denildiğinde şunları anlıyoruz:
–Dünya hayatı sonsuza kadar devam etmeyecektir.
– Dünya, imtihan için yaratılmıştır.
-Zamanı geldiğinde, imtihan için yaratılmış olan dünya hayatı bitecek ve sonsuza kadar devam edecek bir hayat başlayacaktır.
-Dünya için belirlenen vade dolduğunda, korkunç bir şekilde dünya ve bütün kainat birbirine girecek ve her şey yok olacaktır. Bu dehşetli güne de Kıyamet denir.
Ahiret Hayatı Başlarken Neler Olacak?
İnsanların sonunda ya Cennete veya Cehenneme girmelerinden Önce birtakım olaylar olacaktır. Ahiret hayatının hemen başlangıcında meydana gelecek olan bu olaylara iman etmemiz lazımdır. Yoksa Ahirete tam olarak iman etmemiş oluruz.
Ahiret hayatının başlangıcında meydana gelecek olan olaylar şunlardır
-Kıyametin kopmasının ardından, Hz. İsrafil Aleyhisselam Sur’a ikinci kez üfleyecek ve bu ikinci üfleyişte insanlar yeniden dirileceklerdir.
-İnsanlar yeniden dirildikten sonra bir meydanda toplanacaklar. Bu meydanın adı, ‘Haşr Meydanıdır.
– Sağ ve solumuzda bulunan Kiramen Katibin’ meleklerinin, yaptığımız iyi ve kötü hareketlerimizi yazdıkları amel defterleri sahiplerine dağıtılır.
-İnsanlar Allah’ın huzurunda hesaba çekilir.
-Dünya da iken amellerde bulu emirlerine itaat edip Islam Dini’ne göre –Bütün insanlar, bir köprünün üzerinden hareket edenler ve bu geçmek zorunda kalacaklar. Buna ‘Sırat Köprü sayede Allah’ın rza- na erenler Cennete gidecekler ve orada sonsuza kadar kala- mize Cennete gir meyi nasip et
-lyi ve kötü amellerimizden hangisinin daha/ bunlar, Allah’ın ağır geldiğini tartan terazi yani Mizan kurulur. Buna sırat köprüsü denilir.
-Peygamber Efendimiz Aleyhisselatu Vesselam insanlara Şefaat eder.
-ilk etapta amelleri nedeniyle ne Cennete, ne de Cehenneme girecek durumda olanlar A’raf denilen bir yerde bekletilecekler
-İman edenler, Peygamber Efendimiz Aleyhisselatu Vesselam ile Kevser Havuzunun yanında buluşur.
-Dünyada iken iyi amellerde bulunanlar, Allah’ın emirlerine itaat edip Islam Dini’ne göre hareket edenler ve bu sayede Allah’ın rızasına erenler Cennete gidecekler ve orada sonsuza kadar kalacaklar. Allah hepimize Cennete girmeyi nasip etsin. Amin!
-Dünyada iken kötü amellerde bulunanlar, Allah’ın emirlerine ita at etmeyip O’na isyan edenler, İslam Dini’ne göre yaşamayanlar da Cehenneme gidecekler. Bir kısım insanlar cehennemde cezalanı çek tikten sonra oradan çıkarılıp Cennete konulacaklar. Bir kısım insanlar da sonsuza kadar Cehennemde kalacaklar. Allah hepimizi bir an için bile olsa Cehenneme girmekten korusun. Amin!
İşte Ahiret hayatından önce bütün bunlar olacaktır. Hepimiz bütün bunların olacağına iman etmeliyiz,
Şimdi isterseniz bunların nasil olacağını kısaca öğrenelim
1-Yeniden Dirilme (Ba’s)
Daha önceden insanların imtihan için yaratıldıklarını ve geçici bir süre için dünyaya gönderildiklerini, dünya hayatının kısa bir hayat akh gunu, insanın Olümüyle yeni bir hayatın başladığını, bu hayatın da sonsuz bir hayat olduğunu oğrenmiştik.
Canko Rabbimiz Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyurmuştur:
*.Onlar dünya hayatıyla şımardılar. Oysa ahiretin yanında dün ya hayatı, geçici bir faydadan başka bir şey değildir.”68
Kıyametin kopmasının ardından, Israfil Aleyhisselam’ın Sur’a ikin ci defa Oflemesiyle başlayacak olan hayat, Ahiret hayatıdır. Ahiret ha yatı, insanların yeniden dirilmeleriyle başlayacak ve sonsuza kadar de vam edecektir.
Kıyamet’in ardından, ölülerin Allah-u Teala tarafından yeniden di niltilmesine ‘Ba’s’ adı verilir. Insanlar öldükten ve kemikleri çürüyüp toz-toprak olduktan sonra, Yüce Allah bütün parçalan bir araya geti rip dünyadaki bedenlerini yeniden yaratacak ve ruhlan ait olduklan be denlere geri iade edecektir. İşte Müslümanlar olarak bunun olacağına inanmamız gerekir Allah için hiçbir şey zor değildir, Nasıl ki kış ayla rinda bütün ağaçlar kuruduğu halde ilkbaharda Allah’ın izniyle yeşeri yorsa, Allah, ölümlerinden sonra insanlar da o şekilde diriltecektir.
2-Haşir Ve Mahşer
Dini anlamda Hasr: Kıyamet’in ardından, Allahu Teala tarafın dan yeniden diriltilen insanların bir araya toplatılmasıdır.
Mahşer ise, dirilen insanların bir araya toplatılp hesaba çekilecek leri ana kadar bekledikleri alanın adıdır.
Mahşer alanına, “Arasat Meydanı” tabiri de kullanılmaktadır
Hz. Aişe annemiz demistir ki, Sevgili Peygamberimiz Aleyhissela tu Vesselam insanların Haşir Meydanına ne şekilde gelecekleri hakkan- da şunlan söylemiştir:
Resulullah Aleyhisselatu Vesselam’ şöyle buyururken ilttim:
“inananlar, kıyamet gününde, yalınayak, çıplak ve sünnetsiz olarak Allah’ın huzurunda toplanırlar.”
Bunun üzerine ben:
-Ya Resulallah! Kadınlar ve erkekler birlikte olunca, birbirlerine bakmaz lar m, dedim? Peygamber Efendimiz;
“Apel Durum, onların bunu akıllarına getiremeyecekleri kadar ciddidir. buyurdu.
Bir başla rivayette:
“, birbirlerine bakamayacakları derecede şiddetlidir” buyurdu.
İnsanların Haşir Meydanı’nda toplandığı o gün, güneş insanların başlan üzerine iyice yaklaştığı için öylesine sıcak olacak ki, insanlar günahlan oranında tere batacaklardır. Kimisi topuğuna kadar, kimisi dizlerine kadar, kimisi beline kadar, kimisi göğsüne kadar, kimisi de bo gazına kadar tere batacaktır.
O gün herkes bir gölge arayacak ama bulamayacaktır. Fakat yedi sınıf insan vardır ki, Allah onlar başka hiçbir gölgenin bulunmadığı Kaya met Gününde, Arş’inın gölgesinde gölgelendirecektir. Bunlar. Peygamber Efendimiz Aleyhissalatu Vesselam’ın bildirdiğine göre şu sınıflardır:
1-Adil idareciler,
2-Allah’a Ibadet ede ede büyüyen gençler,
3-Camiden çıkınca, bir daha oraya dönünceye kadar gönlü camiye bagh olanlar,
4-Allah için birbirlerini seven, bu sevgi üzere bir araya gelen ve bu sevgiyle birbirlerinden ayrilan kişiler,
5-Hiç kimsenin bulunmadığı yerde Allah’ı anıp gözlerin yaşla dolanlar,
6-Malam ve güzellik sahibi bir kadın kendisini haruma davet ettiginde “Ben Alemlerin Rabbi olan Allah’tan karkuyorum” diye reddeden kimseler,
7-Sutclinin verdiyi, sol eli bilmeyecek şekilde sadakay gali veren kimseler
Allah, hepimizi bu yedi sınıftan birisiyle birlikte haşretsin ve bizi o zorlu günde Arşın gölgesi altında gölgelendirsin.
3-Amel Defterlerinin Dağıtılması
Dunyada yapama her joy, elik siz bir pekilde ya- almaktadır. Bu ya zilanlar, Ahiret Go lerimiz olarak bizle re dagitulacaktar. Bu Günü’nde hiç kim- se, “Ben bunu cek.
Hatırlarsanız, Meleklerden bahsederken sağı- nü’nde amel defter mızda ve solumuzda duran iki meleğin her amelimi- zi yazdığını ve bunların “Kiramen katibin” melekle nedenle de Ahiret ri olduğunu söylemiştik.
Dünyada yaptığımız her şey, eksiksiz bir şekilde yapmamıştım yazılmaktadır. Bu yazılanlar, Ahiret Gününde amel diyemeye- defterlerimiz olarak bizlere dağıtılacaktır. Bu nedenle de Ahiret Günü’nde hiç kimse, “Ben bunu yapmamıştım” diyemeyecek.
Rabbimiz, amel defterlerinde yazılı olanları okuyan insanların du- rumlannı şöyle bildirmiştir:
“Amel defteri ortaya konunca, suçluların, onda yazılı olanlardan korktuklarını görürsün “Vah bize, eyvah bize! Bu defter nasıl olmuş da küçük büyük bir şey bırakmadan hepsini saymış! derler. İşledik- lerini hazır bulurlar. Rabbin kimseye haksızlık etriez. 71
Amel defterlerimiz, iyilik ve kötülüklerimizin çokluğuna göre ya sa ağızdan veya solumuzdan verilecektir. Eğer sağ tarafımızdald melegimiz daha çok yazmışsa, yani dünyada iken çok iyilik yapmışsak, defterlerimiz sag ellerimize verilecektir. Bu, bizim mü’min olduğumuza ve sevaplarımızın daha fazla olluğuna bir delildir.
Defterlerin sağdan verilmesi demek, hesabımızın kolay olması demek tir. Defterleri sağından verilen kimselere: “Ashab-Yemin” adı verilir.
Eger sol tarafımızdaki meleğimiz daha çok yazmışsa, yani dünya da iran sürekli kotolak yapıp çok az iyilik yapmışsak, bu kez defterimiz sol elimize verilecektir. Bu da günahkar oldugumuza bir delil olacaktır. Defterleri soldan verilen kimselere; “Ashab-i Şimal” adı verilir.
Defterin soldan verilmesi demek, hesabın zor olacağı anlamına ge Bir Defteri soldan verilenler, Allah’ın rahmetiyle atfedilmedikleri takdir de cehenneme giderler. Allah hepimiz bundan muhafaza etsin.. Arrin!
4-Hesaba Çekilme
Ahiret Günü’nün ve Ahiret hayatına başlangıç ha diselerinin en zor olanı hesaba çekilmedir.
Bu, öylesine zor bir şeydir ki, Rabbimiz bu güne, Hesap Günü anlamında “Yevmi’l-Hisab” demiştır. Hesaba çekilme olayı, insanlar daha Mahşer alanında iken olacaktır.
İnsanlar sırasıyla Allah’ın huzuruna çıkacak ve dünyada yapmış ol duklarının hesabını vereceklerdir. O gün hiç kimse yaptığını saklayamaz. Çünkü dili susar ve organları yaptıklarını anlatmaya başlar.
Örneğin bir kişi hırsızlık yapmışsa, elleri hırsızlık yaptığını söyler. Haram sözler dinlemişse, kulakları bunu itiraf eder.
Bakılması haram olan bir seye bakmışsa, gözleri bunu Allah’a anlatır.
Bunun gibi, hangi organımız hangi günah ve haram işte kullanıl mişsa, bu organlarımız bizden şikayetçi olup yaptıklarını Allah’ın huzurunda itiraf ederler Bunun olacağını Rabbimiz şu ayet-1 kerime ile bizlere bildirmiştir: “İşte o gün ağızlarını mühürleriz, Bizimle elleri konuşur, ayakla n da yaptıklarına şahidlik eder.” O halde Allah’ın huzurunda utanmamak için daha dünyada iken Allah’ın yasakladığı şeylerden sakınmalıyız. Allah’ın dediklerinden ayrılmazsak, Ahiretteki sorgulamanın zorluğundan da kurtulup Rabbimizin övgüsüne mazhar oluruz.
5-Mizan Yani Terazinin Kurulması
Ahirette, amellerimizi tartan bir Mizan kurulacaktır.
Mizan, sözlükte terazi anlamına gelir. Buna, Adalet Terazisi der sek, yanlış olmaz.
Dünyada yaptığımız iyi veya kötü her amelimizin bir ağırlıgı vardır.
Terazi kurulduğunda, iyi amellerimiz terazinin bir kefesine, kot amellerimiz de diğer kefesine konulup tartılacak.
Eğer iyi amellerimizin bulunduğu kefe ağır basarsa, cennete gitmeye hak kazanmış oluruz.
Allah muhafaza kötü amellerimizin bulunduğu kefe daha ağır gelirse ve Allah merhametlyle bizi af etmezse, o zaman cehenneme gideriz.
Rabbimiz. Ahiret Günü’nde terazinin kurulacağını, şu ayet-i keri me ile bildirmiştir:
“Kıyamet günü doğru teraziler kurarız; hiçbir kimse hiçbir haksızlığa uğratılmaz. Hardal tanesi kadar olsa bile yapılanı ortaya koyarız. Hesap gören olarak Biz yeteriz.”
O halde Ahiret Gününde terazinin iyilik kefesini daha ar hale go tirmek, kotilik nefesini de hafif tutabilmek için dünyada iken hep iyilik, hayır ve sevap olan işler yapmalı; kötülüklerden, günah ve haram olan işler den de uzak durmalıyız.
6-Sırat
Sırat: Ahiret Gününde Cehennem ateşinin üzerine kurulan köprü nün adıdır. Cennete geçiş için başka bir yol olmadığından, bütün in sanlar bu köprünün üzerinden geçmek zorunda kalır.
Sırat; kıldan ince, kaliçtan keskin olan bir köprüdür. Dünyadaki amellerine göre mü’minlerin bir kısmı çok rahat, kolay ve süratli bir şe kilde, kimisi de zor ve zahmetli bir şekilde geçeceklerdir.
Allah’ın varlığını inkar edip O’na isyan eden kafirler, asiler, müşrikler, münafıklar ve Allah’ın gazabına uğrayan diğer kötü amel sahipleri bu köprüden geçemeyecek ve cehenneme düşeceklerdir.
Ümmetiyle birlikte Sırattan ilk geçiş önceliği Resulullah Aleyhisselatu Vesselam’a aittir.
Sırat, cehennemin üzerine kurulduğu için insanlar oradan geçer. ken büyük bir dehşet ve korku içinde olacaklardır. Bu nedenle hiç kim- se kimseyi hatırlamayacak, herkes kendi derdiyle uğraşacaktır. Bu ko nuda Hz. Aişe annemiz, Peygamber Efendimiz Aleyhisselatu Vesse lamin şöyle söylediğini haber vermiştir:
Ategi hatırlayıp agladım. Resulullah Aleyhissalatu Vesselam bana; “Niye aplyorsun!” diye sordu. Ben de
“Cehennemi hatırladım da onun için ağladım! Siz, kıyamet günü, ailenizi haarlayacak miamız” dedim. Resulullah Aleyhisselatu Vesselam şöyle bu yurdu
“Üç yerde kimse kimseyi hatırlmaz bunlar: 1-Miran yanında; tartı ağır mi geldi hafif mi öğreninceye kadar,
2-Sahifelerin uçuştuğu zaman; kendi defterinin sağına mi solunama yok a arkasına mi döneceğini öğreninceye kadar,
3-Sıratın yanında cehennemin iki yakası ortasına kurulunca bunu geçinceye kadar
7-Havuz
Peygamber Efendimiz Aleyhisselatu Vesselam bir hadislerinde şöyle buyurmuştur:
“Her peygamberin bir havuzu vardır. Ümmeti oraya su almaya gelir. Peygamberlerin her biri, hangisinin suya geleni çok diye övnürler. Su almaya gelenlerden, ümmeti en çok olan peygamberin ben olacağımı ümit ediyorum.
Bu hadis-i şeriften anladığımız kadarıyla, Ahiret Günü’nde her peygamberin bir havuzu olacak ve cennete girmeyi hak eden ümmetleri bu havuzları suyundan içeceklerdir.
Peygamber Efendimiz Aleyhisselatu Vesselam’in havuzu, Hava Kevser dir. Kevser Havuzu, Peygamber Efendimiz Aleyhisselatu Ves- selam’a. Allah tarafından verilen eşsiz bir ikram ve üstünlük vesilesidir. Kevser Havuzunun suyu sütten daha beyaz, baldan daha tatlıdır,
Bu sudan bir kez içen bir daha susamayacaktır. Böylesi bir sudan içmeyi kim istemez? Ama o güzel sudan içip bir daha susamamak için daha dünyada iken Allah’ın istediği gibi bir kul olmalıyız. Namazlanmızı kılmalı, oruçlarımızı tutmalıyız. Her fırsatta Kur’an-ı Kerim okumalı, Rabbimizi ve O’nun Resulü olan Peygamberimizi her şeyden daha çok sevmeliyiz.
8-Şefaat
Ahiret Günü’nde bazı büyük zatların şefaat yetkileri vardır.
Şefaat: birisinin bir kişi için başka birisinden rica olması, araya girmesi anlamına gelir.
Yani şefaat: Yüce Allah tarafından özel yetki verilen büyük zatla nn, günahkar mü’minlerin cehennemden kurtulmaları için dua ve niyazda bulunmalardır
Rabbimizin şefaat yetkisi verdiği kişiler, başta Peygamber Efendimiz Aleyhisselatu Vesselam olmak üzere, bütün Peygamberler, Alimler ve sehidlerdir. Şefaat: sadece Allahu Teala’nın bağışlamak istediği günahkar Müslümanlar için geçerlidir. Kafir ve münafiklar için ise şefaat yoktur.
9-A’raf:
Cennetle cehennem arasında bulunan yerin adıdır. A’raf: kell me manası itibariyle, “Dağ ve tepenin yüksek kısımları” anlamına gelir.
İnsanlar, dünyadaki amellerine göre cennet ve cehenneme taksim edilip herkes gideceği yere gittikten sonra, bir kısım insan A’raf üzerinde kalacaktır.
A’raf üzerinde kalan insanlar: günah ve sevapları eşit olan insan lardır. Bütün insanlar hesaba çekilinceye ve herkes gideceği yere gidinceye kadar bu insanlar A’raf üzerinde kalacaklardır. Sonunda Allah onlara rahmetiyle muamele eder ve onları cennete koyar
10-Cennet ve Cehennem:
Kıyametin kopması ve İsrafil Aleyhisselam’ın Sur’a ikinci kez üflemesiyle dirilen insanlar, sonuç ta ya Cennete veya Cehenneme gireceklerdir.
Allah’ın emirlerini yerine getiren, Peygamber Efendimiz Aleyhisselatu Vesselam’ın gösterdiği yol tur. da yürüyen insanlar, Rabbimizin de rahmet etmesiyle Cennete gi rerler. Cennet, sonsuz bir güzellik, mutluluk ve saadet yeridir. Burada hiç bir zorluk sıkıntı, meşakkat, hastalık, fakirlik, kötülük, çalışma, yorgunluk, açlık ve sikalma yoktur.
Cennet sadece zevk alma, tad alma, lezzet alma yeridir. Cennet öylesine güzel bir yerdir ki, ne aklımızla bu güzelliği anlayabiliriz, ne de hayallerimiz bu güzellikleri kuşatabilir.
Orada altlarından imaklar akan, birbiri üzerine bina edilmiş yüksek köşkler, güzel meskenler vardır.
Her türden ağaçlar, akar kaynaklar, görünümü ve kokusu güzel olan ve isteyenlerin yanına kadar sarktigından koparılması kolay, türlü bol meyveler bulunmaktadır.
Orası gönlün çekeceği her türlü yiyecekler, çok çeşitli kokulu ve te miz içecekler, çeşit çeşit tükenmez nimetleri içeren bir mekandır.
Cennet’te hayat sonsuzdur. Orada düşmanlık ve kin yoktur. Ora da boş laf ve günaha sokacak söz işitilmez. Cennet nimetleri insan hayalinin erişemeyeceği güzelliktedir. Cennet’i aslında dünya ölçüleriyle tarif etmek mümkün değildir.
Bakınız İnsan suresi 12 -22. arası ayetler
Allah, bütün Müslümanların cennete girmesi için güzel amellerde bulunmalarını nasip etsin ve sonuçta hepimizi cennetine koysun. Amin!
Cennetin tam tersi olan yer de Cehennem’dir. Cehennem, dünya da iken Allah’ı inkar ederi, Allah’a isyan eden, O’nun emirlerini hafife alan, dinle alay eden, Allah’ın ve Peygamber’in gösterdiği yolda yürü meyen insanların gidecekleri yerdir.
Bir kısım insanlar cehennemde sonsuza kadar kalıp çıkmayacak- lardır. Bir kısım insanlar da iyilikleri kötülüklerinden ve sevapları günahlarından daha az olduğu için ceza olarak bir müddet cehennemde kaldıktan sonra çıkarılıp cennete gireceklerdir.
Cehennem, çok korkunç bir yerdir. Oraya girmeyi hak edenler, çok korkunç bir azap ile azaplandınlırlar. İnsanlar sürekli yenilenen ve hiç sönmeyen korkunç bir ateşin içinde yanar. İnsanların derileri ve et leri yanıp eridikçe ona yeni et ve deri verilir ki, daha çok acı çeksin.
Rabbimiz bu konuda şöyle buyurmuştur:
“Konukluk olarak bu mu iyidir, yoksa zakkum ağacı mı? Biz o ağaç, zalimler için bir dert yaptık. O, cehennemin dibinde çıkan bir ağaçtır. Tomurcukları şeytan başı gibidir. İşte cehennemlikler bun dan yerler, karınlarını onunla doldururlar. Sonra, üzerine kaynar su katılmış içki şüphesiz onlar içindir. Doğrusu sonra dönecekleri yer yine cehennemdir.”
“..Çılgın bir alev olarak cehennem yeter. Doğrusu, ayetlerimizi inkâr edenleri ateşe sokacağız; derilerinin her yanışında, azabı tatmaları için onları başka derilerle değiştireceğiz. Allah güçlüdür, Hakim’dir”
İnsanlar orada öylesine büyütülecekler ki, gördükleri azabın şiddeti daha çok artsın.
Cehennemde ölüm yoktur ki, insanların acısı son bulsun. Yiyecek yoktur ki, insanlar karınlarını doyursun. Su yoktur ki, insanlar ateşin hararetinden birazcık olsun ciğerlerini soğutup susuzluğunu gidersin. Allah, hepimizi cehenneme girmekten konsun. Amin!
İmanın esasları Dua Yayıncılık
Answers ( 3 )
Please briefly explain why you feel this answer should be reported.
İnsan için iki hayat vardır. Birincisi dünya, ikincisi ise ahirettir. Dünya insanın amel yeridir ve geçicidir. Ahiret ise; dünyada yapmış olduğumuz amele göre ya ödül ya da ceza alabileceğimiz yerdir. Dünya geçicidir. İnsan doğar, büyür ve vakti gelince bu dünyadan ayrılır. Ama ahiret öyle değildir. Bir sonu yoktur. Bizlere düşen görev Rabbimizin emir ve yasaklarına riayet edip ahiretimizi güzel yapmaktır.
Please briefly explain why you feel this answer should be reported.
Ahiret Hayatı hakkında
Selamün Aleyküm Hocam benim merak ettiğim bir husus var Ahiretteyken hayatımızı bir flim şeridi gibi izleyeceğimiz gerçekmidir bütün canlılar her şeye şahit olacakmı yani birinin yaşantısını tüm herkes izleyebilcek mi?
Öyleyse neden günahları Allah gizleyecektik bir sana soracaktır diyorlar bu sorularımı cevaplarsanız çok sevinirim
Please briefly explain why you feel this answer should be reported.
İnsan yapımı olan filmleri TV ekranlarinda izliyoruz . Bu bize normal gelirken ahirette kendi hayatımız film gibi izletilecek bize gayet normal birşey . Beşerin icadına şaşırmıyoruzda Allah’ın ahirette hayatımızın film şeridi gibi izlenmesine sasirmaniz karşınızda bizde size şaşırıyoruz . Dünya hayatında insanların kusurlarını ortenin Allah ta ahirette kusurlarını örter . Dolayısıyla amelimiz iyi olursa Allah bizim kusurlari örtüp affedecek . Bu Allah’ın vaadidir .