Paylaş
Ahiret ne demektir kısaca
BildirQuestion
Please briefly explain why you feel this question should be reported.
Ahiret günü hakkında bilgi
Diğer dünya. Öldükten sonra tüm insanların gideceği yeni yer yurt.
İmanın şartlarından. Ahiret dünya hayatını takip eden, ona benzer fakat daha değişik ve ölümsüz bir hayattan, ebediyet âlemine ait çeşitli merhaleler ve hallerden ibarettir.
Ahiret nedir Ahiret hayatı
Ahirete nasıl hazırlık yapılır?
Ömrümüz su gibi akıp gitmektedir. Takvimden kopardığımız yaprak misali, her geçen gün, her geçen dakika ölüme ve âhirete bir adım daha yaklaşıyoruz.
Her nefis gibi ölümü tadacak, öldükten sonra da dünyada yaptıklarımızın hesabını vereceğiz. Bir Ayet-i kerimede,’’İnsanların hesaba çekilmeleri yaklaştı. Hâlbuki onlar gaflet içinde yüz çevirmekteler’’ buyrularak İlahi hesap gününe hazırlıklı olmamız istenmektedir.
Ayet-i Kerime’de de: ‘’Ey İman edenler! Allah’a karşı gelmekten sakının ve herkes yarın için önceden ne hazırlamış olduğuna baksın’’ Buyrulmaktadır.
Her yolcu, gideceği yere gitmeden önce bir azık hazırlar. Bizler de bu dünyada, Peygamberimizin ifadesiyle gurbette olan bir yolcu mesabesindeyiz. Gün gelecek bu dünyadaki misafirliğimiz sona erecek ve hakiki vatanımız olan Ahiret yolculuğumuz başlayacak. İlahi hikmetin gereği olarak, bu yolculuğun ne zaman başlayacağını da bilmiyoruz. Esasen, ne zaman, nerede ve nasıl öleceğimiz değil, ölümden sonraki ebedi hayatımıza hazırlıklı olup olmadığımız önemlidir.
Öyleyse iyi düşünelim, ebedi hayatımız için bugünden ne hazırladık?
Öncelikle, kâmil bir imana sahip miyiz?
Bu imanımızı muhafaza edeceğimiz sâlih amellerimiz var mı?
Ebedi kurtuluş reçetemiz olan Kur’an-ı azimüşşanla aramız nasıl?
Gerek nefsimizi gerekse ailemizi ‘’yakıtı insanlar ve taşlar olan cehennem ateşinden ‘’korumak için neler yapıyoruz?
Mümin kardeşlerimizle ilişkilerimiz nasıl?
Örneklerini daha da çoğaltabileceğimiz bu gibi soruların cevaplarını iyi düşünmeli, Hz Ömer (r.a)’ın tavsiyesiyle, ‘’Hesaba çekilmeden önce nefislerimizi hesaba çekmeliyiz.’’
Bir Hadis-i Şerif’te, buyrulduğu üzere ‘’ Akıllı kimse, bu dünyada kendini sorgulayan ve ölüm sonrası için çalışandır’’
Kuran-ı Kerimde, ölen kişilerin ve cehennemdekilerin pişmanlıklarından şöyle bahsedilir: ‘’Nihayet onlardan birine ölüm gelince, Rabbim! Beni dünyaya tekrar gönder ki, terk ettiğim dünyada Salih bir amel yapayım’ der. ‘’Cehenneme girenler de ‘’Ey Rabbimiz! Bizi buradan çıkar ki dünyada iken işlemekte olduğumuz amellerin dışında, Salih ameller işleyelim’ diye bağrışırlar.(onlara şöyle denilir ‘Sizi, düşünüp öğüt alacak kimsenin düşünüp öğüt alabileceği kadar yaşatmadık mı? Size uyarıcı da gelmişti.’’
Böyle bir akıbetle ve pişmanlıkla karşılaşmadan, henüz elimizde fırsatımız varken, hazırlığımızı iyi yapalım. Dünyanın geçici zevkine aldanıp da ebedi hayatımızı mahvetmeyelim. Ne mutlu! o hesap gününe hazırlananlara. Yine Ne mutlu! o günü hiç unutmayanlara.
Dinî inanışa göre, insanın öldükten sonra dirilip sonsuza dek kalacağı ve Tanrı’ya hesap vereceği yer, öbür dünya.
Bu dünyadan sonra gideceğimiz ebedi alem. Ahiret, kıyamet koptuktan sonra, bütün varlıkların ve insanların devamlı kalacakları yerdir. Orada ölüm yoktur, hayat sonsuzdur; dinin emirlerine bağlı olanlar için cennet; dine bağlı olmıyanlar için de cehennem vardır.
BENZER KONULAR:
Answer ( 1 )
Please briefly explain why you feel this answer should be reported.
Ahiret; öbür dünya demektir. Ahiret kelime anlamı olarak son demektir. Bizler imanın şarrından olan Ahiret gününe iman etmekle yükümlüyüzdür. Dünya hayatının bir sonu vardır. Fakat ahiret hayatının bir sonu yoktur. Ahiret hayatı ebedidir.
Kuran-ı Kerimde, ölen kişilerin ve cehennemdekilerin pişmanlıklarından şöyle bahsedilir: ‘’Nihayet onlardan birine ölüm gelince, Rabbim! Beni dünyaya tekrar gönder ki, terk ettiğim dünyada Salih bir amel yapayım’ der. ‘’Cehenneme girenler de ‘’Ey Rabbimiz! Bizi buradan çıkar ki dünyada iken işlemekte olduğumuz amellerin dışında, Salih ameller işleyelim’ diye bağrışırlar.(onlara şöyle denilir ‘Sizi, düşünüp öğüt alacak kimsenin düşünüp öğüt alabileceği kadar yaşatmadık mı? Size uyarıcı da gelmişti.’’ (Mu’minun Suresi/99-101)