Paylaş
Ahiret Şehidi
Question
Ahiret Şehidi (Hükmi Şehid) kime denir hadislerle
Bu şehidlik çeşidi, Allah (c.c)’ın müminlere büyük bir ikramıdır. Gerçekten başımıza musibet diye gelen her şeyi Allah (c.c) bizim lehimize sevap olarak kaydedip bize onu rütbe kılmıştır. Bu şehitliğin birçok çeşidi vardır. Bunları hadislerden hareketle sıralamaya gayret edeceğiz inşa Allah.
Şehitlere verilen imkan ahiret şehitlerine de verilir. Onlar da kabir azabından kurtarılır ve cennetten gıdalanırlar. Bu konudaki hadis şöyledir: “…Ata babasından, o da Ebu Hureyre’den dedi ki:
Rasulullah (s.a.s) şöyle dedi:
“Kim bir hastalıktan ölürse şehiddir. Kabir azabından korunur. Gıdası, üzerine sürdüğü kokusu ile onun rızkı cennettendir.”
“…Ebu Salih, Ebu Hureyre’den (r.a) haber verdi ki, Rasulullah (s.a.s) şöyle buyurmuştur: “Şehidler beş (nevi)dir.”
Taun’dan ölen, karın hastalığından ölen, suda boğulan, yıkık altında kalıp ölen, birde Allah yolunda şehid olan, yani öldürülen.”
“…Saffan bin Umeyye’den (o da) Peygamber (s.a.s)’den (naklen) haber verdi ki: O şöyle buyurdu:
“Veba (hastalığından ölmek) şehidliktir. Suda boğulmak (suretiyle ölmek) şehidliktir. Savaşta (öldürülmek) şehidliktir. Karın (hastalıklarından ölmek) şehidliktir. Loğusa (iken ölmek) şehidliktir.”
“…Şurahbil İbnu’s-Samit’ten (o da) Ubade İbnu’s-Samit’ten (naklen) haber verdi ki, o şöyle dedi: Rasulullah (s.a.s) şöyle buyurdu:
“Allah yolunda öldürülmek şehidliktir. Veba (hastalığından ölmek) şehidliktir. Karın hastalıklarından ölmek şehidliktik. Hamile iken (karnındaki) bebeği kendisini öldüren kadın şehiddir.”
“…Abdullah İbn Amr (r.a) şöyle demiştir. Ben Peygamber (s.a.s) den işittim, şöyle buyuruyordu: “Malını (muhafaza) uğrunda öldürülen kimse şehiddir.”
“…Said ibn Zeyd’den (rivayet edildiğine göre) Peygamber (s.a.s) şöyle buyurmuştur:
“Malı uğrunda öldürülen şehiddir, ailesi uğrunda öldürülen şehiddir. Canı uğrunda yahut dini uğrunda öldürülen şehiddir.”
…Ebu Cafer (r.a)’den Peygamber (s.a.s):
“Kim zulme uğrayarak öldürülürse o kimse şehiddir” dedi.
“…Zeyd bin Ali bin Hüseyin babasından o da dedesinden dedi ki: Rasulullah (s.a.s) dedi ki:
“Kim haksız yere (veya suçsuz olarak) öldürülürse o şehiddir”.
“…İbni Abbas (r.a)’dan rivayet edildiğine göre, Rasulullah (s.a.s) şöyle buyurdu demiştir
“Gurbet ölümü şehidliktir. ”
“…Sehl b. Ebi Umame b. Sehl b. Huneyf rivayet etmiştir ki; Peygamber (s.a.s):
“Her kim sıdk ile Allah’dan şehidlik dilerse, Allah onu şehidlerin menziline ulaştırır. Velev ki, döşeğinde ölmüş olsun” buyurmuştur.
“…Şurahbil bin es-Semit’den: O, Selmani Farisiyi (Hims) sahilinde nöbet tutarken gördüm, ona dedim ki:
“Bu konudaki görüşün ne?” dedi ki:
“Nöbetçilik (hakkında mı?) Selman dedi ki: Ben (Rasulullah’tan) şöyle işittim:
“Allah yolunda birgün nöbet tutmak, bir ayın orucu ve namazı gibidir. Ve kim nöbet tutarken ölürse onun ameli sanki devam ediyormuş gibi üzerine yazılır. Fettan (yani kabir azabın)dan emin olur. Kıyamet gününde şehidlerden olarak diriltilir.”
Yalnız bu hadisin aynısı imam Müslim’in Sahih’inde rivayet edilmektedir. Hadisin farklılıklarıyla birlikte konu olarak aynıdır. Hadis şöyledir:
“…Bize Abdullah b. Abdurrahman b. Behram ed-Darimi rivayet etti (dedi ki): Bize Ebul-Velid et-Tayalisi rivayet etti (dedi ki): Bize Leys (yani ibni Sa’d) Eyyub b. Musa’dan, o da Mekhul’den o da Şurahbil b. Semit’den, o da Selman’dan naklen rivayet etti, şöyle demiş:
“Ben, Rasulullah (s.a.s)’ı: “Bir gün bir gece serhat bekçiliği, bir ayın orucu ile teravihinden daha hayırlıdır. Ölürse üzerine dünyada iken yaptığı ameli ve rızkı cereyan eder. Fettan’dan da emin olur.” Buyururken işittim. ”
Bu hadiste de geçen “Kabir azabından korunur” lafzı onunda şehidlerden sayıldığını gösteren bir delildir. Dolayısı ile yukarıdaki hadiste zikredilen “Kıyamet günü şehidlerden olarak diriltilir.” Lafzı doğrulanmış olur. Allahu alem bi’s-sevab.
Bu hadisin benzeri ibni Hacer Askalani (rh.a)’nin Metalibu’l-Aliye’sinde Haris (rh.a) Musned’inden lafız farklılıklarıyla rivayet edilmiştir. Hadis şöyledir:
“…Ubade bin Samit (Rasulullah’a) ref ederek dedi ki: Rasulullah (s.a.s) dedi ki:
“Allah yolunda bir gün nöbet tutmak bir ayın veya bir senenin orucu ve namazına eşittir. Ve kim Allah yolunda nöbet tutarken ölürse kabir azabından Allah onu korur ve dünya durdukça nöbetinin ecri ona verilir.”
Bu hadiste de “kabir azabından” korunacağı lafzı vardır. Bu lafız yukarıda da belirttiğimiz gibi Allahu alem onun ahiret şehidi olduğunu ispatlar. Yine de en doğrusunu Allah bilir.
Şu hadiste söylediklerimizi doğrular niteliktedir: “…Abdurrezzak, İbrahim bin Muhammed’den o da Musa bin Veradan’dan o da Ebu Hureyre’den o da Nebi (s.a.s)’den dedi ki:
“Kim nöbette iken (veya nöbetçi iken) ölürse, şehit olarak ölür. Ve kabir fitnelerinden korunur. Gıdası, kokusu ile rızkı cennettendir. Ve işlemiş olduğu ameli üzerine devam eder. (yani amel defterleri kapanmaz). ”
“…Ebu Malik el-Eş’ari’den, demiştir ki: “Ben, Rasulullah (s.a.s)’ı şöyle buyururken işittim.”
“Her kim Allah yolunda (savaşa) çıkar da (aldığı bir yarayla) ölürse veya öldürülürse o kimse şehiddir. Yahud da atı ya da devesi onu (yere çarpıp) boynunu kırar veya zehirli bir hayvan onu sokar yada yatağında ölürse veya Allah’ın dilediği bir ölümle ölürse, o kimse şehiddir. Ve onun için cennet vardır.
“…Cafer bin Abdullah bin el-Hakem dedi ki: Ukbe bin Amir’i şöyle derken işittim:
“Kim Allah yolunda (iken) bineği kendisini yere atar ve ölürse o şehiddir. ”
“…Abdurrezzak, Sevri’den o da İbrahim bin el-Muhacir’den o da Tarık bin Şihab’dan o da İbni Mesud’dan dedi ki:
“Kim eğer dağın başından aşağı düşer (veya itilerek düşürülürse) ve kendini yırtıcı hayvanların yediği ve denizde boğulan için Allah’ın dininde şehidlik vardır.”
“…Ata, Cabir (r.a)’dan o da Nebi (s.a.s)’den, dedi ki:
“Şehitlerin seyyidi (efendisi) Hamza bin AbdulMuttalib’dir. Ve birde zalim imam’a giderek önünde dikilip ona iyiliği emr ve kötülüğü nehy edip sonra onun tarafından öldürülendir.”
“…Ebu Hureyre dedi ki: Rasulullah (s.a.s) dedi ki:
“Ümmetimin fesadı zamanında sünnetime sarılana şehid ecri vardır.
…Ebu Hureyre ve Ebu zer (r.a) dediler ki: Rasulullah (s.a.s) dedi ki:
“İlim taleb edene ölüm bu hal üzere iken gelirse, o da bu halde (yani ilim talebi üzere) ölürse o şehiddir.”
“…İbni Ömer’den, dedi ki: Rasulullah (s.a.s)’ı şöyle derken işittim:
“Kim Duha namazını kılar, (her) aydan üç gün oruç tutar, ve seferde ve hazerde (ikamet ediyorken) vitri terk etmezse ona şehid ecri yazılır. ”
“…Cabir’den rivayet edildiğine göre şöyle demiştir: insan evine yahut yatağına girdiği zaman bir melek ve bir şeytan ona karşı çıka gelir. Melek şöyle der: (Gününü) hayırla kapa. Şeytan da (gününü) fenalıkla kapa, der. İnsan eğer Allah’a hamd ederse ve onu zikrederse, şeytanı uzaklaştırır ve melek onu koruyarak geceler. İnsan (uykusundan) uyandığı zaman yine bir melek ve bir şeytan ona karşı çıkıp, aynı sözleri söylerler. Eğer Allah’ı hatırlar da, o insan şöyle derse, öldüğü takdirde şehid olarak ölür ve eğer kalkıp namaz kılarsa, pek çok faziletler içinde namaz kılar.
“(Ölüme benzeyen uyku sebebiyle) öldükten sonra nefsimi bana geri veren (beni tekrar hayata kavuşturan) ve uykusunda onu öldürmeyen Allah’a hamd olsun. Gökleri ve yeri yerlerinden kopmaksızın kudretiyle tutan Allah’a hamd olsun ve eğer onlar yerlerinden kopacak olursa, ondan başka onları tutacak hiç kimse yoktur. O, halimdir (azab için acele etmez) Gafur’dur, (çok bağışlayandır). Kıyamette ancak Allah’ın izniyle düşecek semayı yeryüzüne düşmekten tutup koruyan Allah’a hamd olsun. Gerçekten Allah insanlara çok şefkatlidir, çok merhametlidir.”
“…Abdulah’tan yani İbni Mesud, dedi ki: Rasulullah (s.a.s) ashabı ile birlikte oturuyorken kısa bir süre sonra çıplak bir kadın geldi. Bunun üzerine o gruptan bir adam kalkarak kadının üstüne bir elbise atıp onu kucakladı. Rasulullah (s.a.s)’ın bu olay karşısında yüzünün (rengi) değişti. Ashabtan bazıları dedi ki: En şerefli kadın budur. Nebi (s.a.s) dedi ki:
Şeref bundan başka bir şeydir. Muhakkak ki, Allah Tebareke ve Teala kadınlar üzerine kıskançlığı yazdı. Erkekler üzerine de cihadı yazdı. Onlardan (kadınlardan) kim sabrederse ona şehid ecri vardır. ”
Hadiste geçen “çıplak bir kadın geldi” lafzının manası şudur: Tesettürűne özen göstermeyen dış örtüsünü üstüne almadan çıkan bir kadın anlaşılır. Grubun içinden kalkıp onun üstünü bir elbise ile örten şahıs bu kadının kocasıdır. Kadının böyle davranmasının sebebi kocası ve diğer kadınlar arasındaki çıkan sorundur. Bunu söylememizin nedeni bu olaydan sonra Rasulullah (s.a.s)’ın söylediği sözlerdir.
Bu hadis zayıf olmakla birlikte şunu söyleyebiliriz. Kıskanç olduğu halde sabreden kadına şehid sevabı vardır. Bu yönüyle ahiret şehidlerinden sayılmaktadır. Allahu Alem. (imam Bezzar’a(rh.a) göre sahihitir.)
“…İbni Ömer dedi ki:
Rasulullah (s.a.s) dedi ki:
“Müslüman, sadık, emin tacir kıyamet günü şehidlerle beraberdir.”
Bu hadisin benzeri hadisler Darimi ve Tirmizi’de de rivayet edilmiştir. “…Ümmü Haram (r.a)’dan rivayet olunduğuna göre; Peygamber (s.a.s)
şöyle buyurmuştur:
“Allah için sefere çıkıpta denizde başı dönerek kendisine kusma arız olan kimse için bir şehid, boğulan kimse için de iki şehid sevabı vardır.”
“…İbni Ömer’den dedi ki: Rasulullah (s.a.s) buyurdu ki:
“Sevabını Allah’dan bekleyen müezzin ezanı bitinceye kadar sanki kanlar içinde kımıldamayan şehid gibidir. Bütün yaş ve kuru (bütün canlılar) ona şahidlik eder; Öldüğünde kabrinde kurtlanmaz. ”
İmam Suyuti ahiret şehidlerini sayan hadisleri bir kitabında toplamış ve şu hadisi de zikretmiştir.
Hatib Tarih’de Deylemi Firdevs’de İbni Abbas (r.a)’dan rivayet etti. Rasulullah (s.a.s) buyurdu ki:
“Her kim aşık olur ve iffetli olup gizlerse, ölürse o şehiddir. ”
Bu hadisi İmam İbni Kayyim el Cevziyye (rh.a) “El-Menaru’lMunif fi’s-Sahih ve Duafa” adlı eserinde (sh:128) zikrederek şunu söylemiştir: “…Hadis Rasulullah adına yapılan bir uydurmadır” demiştir.
Muhammed Nasreddin el-Elbanî (rh.a) “Silsiletu’l-Ehadisi’d-Daifa ve’l-Mevdua” adlı eserinde (1/587-94) de hadisno:409 olarak zikretmiş o da bu hadise “mevzu” hükmünü vermiştir.
Elbani (rh.a)bu hadisin tahkikinde; İmam Zerkeşi’nin (Alai’l-Mensur fi’l-Hadisi’l-meşhur) (sh:166) “Bu hadisi Yahya bin Main ve başkaları inkar etmişlerdir. Lakin o yalnız bu yolla gelmemiştir” Zübeyr bin Bekr’den rivayet edilmiştir. Dedi ki: Haddesena Abdulmelik bin Abdil Aziz bin el-Macuşin’den o da Abdulaziz bin Ebi Hazım dan, o da ibni Ebi Necih’den, o da Mucahid’den, o da İbni Abbas’dan Nebi (s.a.s): Aynısını zikretmiştir. Bu isnad sahihtir, demiştir.
İbni Cevzi (rh.a) isnadında illet olduğunu ve hadisinin zayıf olduğunu söylemiştir. İbni Hacer el-Askalani (rh.a): (hadisin) senedi hakında konuşulmuş olduğunu aynı yerde söylemiştir……” “Bu söylediklerimiz için Elbani (rh.a) kitabında belirttiğimiz yere bakılabilinir.
Hulasa genel kanı olarak hadis sened açısından zayıf metin açısından mevzudur. Allahu Alem bi’s-sevab.
Ahiret şehidi sayılanlar yukarıda zikrettiğimiz hadisteki vasfı taşıyanlardır. Başka eserlerde ahiret şehidleriyle ilgili olarak zikredilen başka hadislerde vardır. İmam Suyuti’nin bu konuda yazdığı esere veya fıkıh kitaplarına müracat edilirse gerekli bilgi elde edinilir.
Ahiret şehidi ile kamil şehid arasındaki fark dünyalıkla ilgili bölümündedir. Ahiret şehidine diğer insanlara yapılan işlemler yapılır. Yıkanılır, cenaze namazı kılınır v. s.
Kaynak: Cenaze Ahkamı ve Salatul Cenaiz
BENZER KONULAR:
Answer ( 1 )
Ahiret şehidi, Allah yolunda savaşta öldürülmeyen ancak çeşitli durumlarda vefat eden müminlere verilen bir rütbedir. Hadislerde bu şehitlik türüne dâhil olan durumlar sıralanmıştır:
Veba, taun veya karın hastalıklarından ölenler
Suda boğulan veya enkaz altında kalanlar
Loğusa iken vefat eden kadınlar
Hamile iken bebeği sebebiyle vefat edenler
Malını, ailesini, canını ya da dinini korurken öldürülenler
Zulme uğrayarak öldürülenler
İlmi talep ederken ölenler
Allah yolunda nöbet tutarken ölenler
Gurbet diyarında vefat edenler
Vefatında sabreden kıskanç kadınlar
Bu kişiler de şehitlere verilen nimetlerden faydalanırlar; kabir azabından korunur ve cennetten rızıklandırılırlar. Ahiret şehitleri, kamil şehitlerden farklı olarak cenaze işlemleri yapılır ve defnedilirler.