Ahirete iman hakkında geniş bilgi

Bildir
Question

Please briefly explain why you feel this question should be reported.

Bildir
İptal

AHİRETE İMAN

ahirete iman ahirete inanmak 1

 

Konumuz imanın şartlarından birisi olan ahirete iman hakkındadır. Ahirete iman nedir önemi nedir kısaca açıklama yerine maddeler halinde geniş bir şekilde istifadenize sunduk.

Ahiret ne demektir? Ahiret inancı ne anlama gelmektedir?

Ahiret şu yaşadığımız hayat sona erdikten sonra yepyeni ve ebedi bir hayat başlar.
Bakara Suresi’nin ilk ayetlerinde müminlerin özellikleri sayılırken onların ölümden sonraki hayata kesinkes inandıkları ifade edilmektedir:

“Onlar ahirete de yakini bir şekilde inanırlar.” (Bakara 4)

Ahirete iman ederken nelere iman etmekteyiz?

İnsanlar kabire girdikten sonra münker nekir (sorgu melekleri) gelip kişiyi kısa bir imtihana tabi tutacaklar ve bu imtihan neticesinde kabir cennet bahçelerinden bir bahçe veya cehennem çukurlarından bir çukur haline gelecektir. Kısaca ilk olarak kabir azabı kişiler için söz konusudur. Sonra sura üfürülecek ve kıyamet kopacaktır. Kıyametin dehşeti Kuran-ı Kerim’de uzun uzadıya anlatılır. Sonra insanlar hesaba çekilecekler ve bu dünyada yaptıklarından tek tek hesab vereceklerdir. Bu hesabın neticesinde ve amellerin tartılması sonucu cennet veya cehennem kişilerin ebedi durakları olacaktır.

Ahirete imanın akli ve nakli delilleri nelerdir?

1- Her şeyden önce bütün peygamberler bize ölümden sonra bir dirilme olduğunu, herkesin bu dünyada yaptıklarının karşılığını göreceğini haber vermiştir.
İnsanlığın ikinci büyük atası Hz. Nuh insanları şu şekilde uyarmaktadır:

“Ben sizin açık uyarıcınızım; Allah’tan başkasına kulluk etmeyin, doğrusu ben hakkınızda can yakıcı bir günün azabından korkuyorum.” (Hud 25-6)
Hud (as) da benzer bir ifade ile kendi toplumuna şu sözleri haykırıyordu:

“Bildiğiniz şeyleri size veren, size davarlar, oğullar, bağlar ve pınarlar ihsan edene karşı gelmekten sakının. Doğrusu sizin hakkınızda muazzam bir günün azabından endişe ediyorum.” (Şuara 132-5)
Yine insanların dünya hayatını tercih edip ona göre yaşam sürdürdükleri, ahiret hayatının ise daha daha hayırlı ve ebedi olduğu şu şekilde ifade edilmektedir:

“Ama siz şu yakın hayatı tercih ediyorsunuz. Oysa ahiret daha iyi ve daha kalıcıdır. Bu hüküm elbette ilk sahifelerde de vardır. İbrahim’in ve Musa’nın sahifelerinde.” (A´la 16-9)

2- Kuran-ı Kerim yeniden diriltilmenin kolay olduğunu insanın kendisinden ve tabiattaki bazı hadiselerden yola çıkarak anlatmaktadır.

“İnsan bizim kendisini nasıl bir nutfe (sperm)den yarattığımızı görmedi mi ki şimdi apaçık bir hasım/düşman kesildi? Kendi yaratılışını unutarak bize bir mesel/örnek getirdi: ‘Şu çürümüş kemikleri kim diriltecek?’ dedi. De ki ‘Onları ilk defa yaratan diriltecek. O her yaratmayı bilir.’” (Yasin 77-9)

“Allah’ın rahmetinin eserlerine bakın ki, nasıl yeri ölümünden sonra diriltiyor? Şüphe yok ki, O, ölüleri de diriltecektir. O, her şeye kadirdir.” (Rum 50)

3- İnsanoğlunun bu dünyada başıboş yaratılmaması, onun kendi haline bırakılmaması ölümden sonra bir hayatın varlığını bize anlatmaktadır.
“Sizi sadece boş yere yarattığımızı ve sizin gerçekten huzurumuza geri getirilmeyeceğinizi mi sandınız?” (Müminun 115)

4- Bu dünyada yapılanların karşılığı tam olarak görülmeyebilmektedir. İnsan insanı kandırabilmekte bir başkasının görmediği yerde her şeyi yapabilmekte, birbirine zulmetmekte ve mazlumlar haklarını alamamaktadırlar. Madem ki Cenabı Hak bizi yarattı ve O madem ki adalet sahibidir farklı farklı niteliklerde yarattığı insanların yaptıklarının karşılıklarını tam olarak vermelidir. Eğer bu böyle olmasa haşa Allah Teala zalim birisi olurdu.

5- Bu gün en basitinden bir öğretmen bile verdiği bilgilerin öğrenciler tarafından alınıp alınmadığını kontrol etmekte ve bu imtihan neticesinde ödüllendirme-cezalandırma ile veya notlar vererek onlar arasında bir ayırım yapmaktadır. Bizi yaratan da bu dünyanın imtihan dünyası olduğunu, bu dünyanın boş ve eğlence için yaratılmadığını ifade etmektedir. O zaman selim akıl sahibi olan herkes kabul eder ki bu imtihanın sonuçlarını alınacağı bir aklen zaruridir. Bu yer dünya olamaz çünkü dünyada her şey karşılığını tam anlamıyla bulmamaktadır. O halde bu dünyada yapılanların karşılığı hiçbir zulmün olmadığı, çok ince bir terazinin ve hesabın bulunduğu öbür dünyada olmalıdır.

Ahirete iman etmenin faydaları nelerdir?

1- İnsanoğlu “Ben neyim? Nereden geldim? Niçin geldim ve ne olacağım?” gibi soruları daima sorar. Böylece insan aslını merak eder, dünyaya geliş sebebini araştırır ve en önemlisi de gelecekte ne olacağını düşünür. İşte ölümden sonra bir dünya olduğunu bilen insan bu tip sorulara çok kolay cevaplar verebilir ve gelecek endişesi taşımaz, rahat olur. Böylece onun hayatı bir anlam kazanır, başıboşluktan kurtulur, niçin ve nasıl yaşaması gerektiğini öğrenmeye çalışır.

2- Her şeyin bir hesabı olacağını, aldığı nefesten, yediği lokmadan ve içtiği yudumdan hesaba çekileceğini bilen insan ona göre hareket eder ve kötü hiçbir şey yapamaz. İnsanlara zulmedemez ve daima iyi bir insan olarak yaşamaya çalışır.

3- En gizli hususların, niyetlerin ve kalpten geçenlerin bile açığa vurulacağı bir gün olduğunu bilen insan yaptığı her işte niyetini de güzelleştirir. Böylesi bir insan hayatta yaptığı işlerden niyeti halis tutar ve onun karşılığını öte dünyada alacağını düşünerek karşılıksız amellerde bulunur.

4- Yok olma ve fanilik insanın korktuğu bir özelliktir. Adem (as)ı şeytan kandırırken onu ebedi olmakla kandırmıştır. Ahiret hayatının var olduğunu bilen insan bu fıtri ihtiyacının giderildiğini hisseder ve rahatlar.
Ahirete inanmanın insana kazandırdığı en önemli özellik onun büyük hesaptan önce bu dünyadayken kendisini hesaba çekmesini sağlamasıdır.
“Sizi sadece boş yere yarattığımızı ve sizin gerçekten huzurumuza geri getirilmeyeceğinizi mi sandınız.” (Müminun 115) ilah-i hitabını duyan insan!..
Çok dehşetli bir gün… Bakın büyük peygamber Hz. İbrahim bile bu büyük ve dehşetli gün hakkında ne demektedir:

“(Ey Rabbim!) İnsanların dirilecekleri gün, beni utandırma. O gün ne mal fayda verir ne evlat. Ancak Allah’a temiz bir kalp ile gelenler başka.” (Şuara 87-9)
İnsanın annesinden, babasından, hanımından, çocuklarından hasılı en yakınlarından kaçacağı bir gün…

“O kişi kardeşinden, annesinden, babasından, eşinden ve çocuklarından kaçar. O gün herkesin kendine yetip artacak bir derdi vardır.” (Abese 34-7)
Allah Rasülü’nün ifadeleriyle kıyamet günü herkes yalın ayak, çıplak ve sünnetsiz olarak haşredilecek ama insanların kafalarını döndürüp bir diğerine bakma imkanı olmayacak. (Buhari, Müslim)
Bera (ra) nın rivayet etmektedir: “Peygamberimizle birlikte bir cenazede idik. Cenazenin mezarı kazılmakta olduğundan peygamberimiz mezarın bir tarafında oturdu. Bu manzara onu o kadar etkiledi ki ağladı, gözyaşları ile toprak ıslandı. Sonra da orada bulunanlara: ‘Kardeşlerim, kendinizi bugün için hazırlayın.’ buyurdu.” (İbn Mace)
Bunu en güzel biçimde yapan Hz. Ömer şöyle demektedir:

“Hesaba çekilmeden önce kendinizi hesaba çekiniz. En büyük arz için süslenin. Kıyamet günü hesap ancak kendisini dünyadayken sorgulayan/hesaba çeken için kolay olur.” (Tirmizi)
Allah Rasulü de bu konuda şöyle buyurmaktadır:

“Akıllı kişi kendisini kıyametten önce bu dünyadayken sorgulayan ve ölümden sonrası için amel eden kimsedir.” (Tirmizi)

Ahirete İman Diyanet

Zekatın hikmetleri ve yararları nelerdir? Maddeler halinde

Cevapla