Paylaş
Ahiretteki hak sahibi kafir imanı talep edebilir mi?
Question
Kafirlerle helalleşmek gerekir mi?
Ahirette Kafir ile helalleşme nasıl olacak?
İslam’a göre, ahirette bir kafir, iman talep etme hakkına sahip değildir. Ahirette, bir kişinin inancı dünyada takdir edilmiş ve belirlenmiştir. Kafir olarak yaşayan bir kişi, dünyadayken iman etmeyi reddetmiş ve bu tercihiyle ölmüşse, ahirette bu durum değişmez.
İslam inancına göre, kişinin dünya hayatındaki inancı ve yaşam tarzı, ahiretteki durumunu belirler. Ahirette, insanların inançları ve davranışlarına göre karşılaşacakları sonuçlar belirlenir. Bu nedenle, bir kafir kişi, ahirette imanı kabul edilmesini veya talep etmeyi bekleyemez. Din, her bireyin kendi tercihlerine ve inancına göre hesaplanacağını öğretir.
Ahirette hak sahibinin hakkını alacağı delillerle sabittir Fakat bu imanla ilgili değildir Sadece hakkını sevap olarak alır, şayet sevabı yoksa hak sahibinin günahları karşı tarafa yüklenir Durum bundan ibarettir.
Hak sahibi Müslüman olsun kafir olsun fark etmez helalleşme bu şekildedir yoksa inanmayan kafir biri hakkını Müslüman bir adamın imanını alarak olmaz bu anlamda ne bir ayet vardır ne de hadis vardır.
“Bir kimse kardeşinin haysiyetine yahut malına haksız olarak taarruz etmişse, iltimas olarak verilebilecek altın ve gümüşün bulunmadığı günden(kıyamet)önce helâlleşsin. Aksi halde, yaptığı haksızlık nisbetinde onun iyi amellerinden alınıp hak sahibine verilir. İyiliği yoksa, hak sahibinin günahından alınıp haksızlık eden adama verilir.”
Bu hadisin anlamı, bir kimsenin bir başkasına haksız bir şekilde zarar vermesi durumunda, bunun karşılığını dünyada helalleşme yoluyla ödemesi gerektiğidir. Aksi takdirde, yaptığı haksızlık nisbetinde onun iyiliklerinden alınıp hak sahibine verilir. Eğer iyiliği yoksa, hak sahibinin günahından alınıp haksızlık eden adama verilir.
Hadisin bu hükmü, İslam’ın adalet ve hakkaniyet ilkesinin bir yansımasıdır. Haksızlık yapan kimsenin, yaptığı haksızlığın karşılığını ödemesi gerektiğine dair bir uyarıdır. Bu uyarı, hem dünyadaki hem de ahiretteki hayatı kapsamaktadır.
Dünyada helalleşme, haksızlık yapan kimsenin, hak sahibinden özür dilemesi, yaptığı hatasını telafi etmesi ve hak sahibinin hakkını iade etmesidir. Bu şekilde, haksızlık yapan kimse hem hak sahibinin gönlünü alır hem de Allah’ın huzurunda sevap kazanır.
Eğer haksızlık yapan kimse, dünyada helalleşmezse, ahiretteki hesabı daha ağır olacaktır. Haksızlık ettiği kişinin iyiliklerinden alınıp kendisine verileceğinden, ahiretteki mükafatı azalacaktır. Eğer haksızlık eden kimsenin hiç iyiliği yoksa, hak sahibinin günahlarından alınıp kendisine verilecektir. Bu durumda, haksızlık eden kimse hem hak sahibinin günahını yüklenmiş olacak hem de kendi günahlarının cezasını çekecektir.
Bu hadisten çıkarılabilecek bazı dersler şunlardır:
- Haksızlık yapmaktan kaçınmalıyız.
- Haksızlık yaptığımız takdirde, bunun karşılığını ödemeliyiz.
- Dünyada helalleşmek, ahiretteki hesabı hafifletecektir.
- Haksızlık yapan kimse, hak sahibinin günahlarından da sorumlu olacaktır.
BENZER KONULAR:
Cevapla