Paylaş
Aile İçi Huzuru
BildirQuestion
Please briefly explain why you feel this question should be reported.
Aile Huzuru
Bütün canlılara merhametle davranılmasını isteyen İslam Dini, fertler arasında sevgiyi, saygıyı, yardımlaşmayı ve şefkati emrederken, her türlü şiddeti, baskıyı, haksızlığı ve zulmü yasaklamıştır.
Şiddet; korkutma, baskı altına alma veya sindirme yolu ile mala ve cana zarar vermek demektir. Özellikle son yıllarda kadına yönelik şiddet olayları sebebiyle, dağılan yuvaların sayısı gittikçe artmakta, çocukları, aileyi ve toplumu olumsuz etkilemekte, huzur ve barış ortamını tehdit etmektedir.
Şiddetin olduğu yerde, sevgi, saygı, hoşgörü ve paylaşma gibi dinimizin tavsiye ettiği insani çözüm yollarından bahsedilemez. Yine aile içinde fertlerin sosyal konumu ve eğitimi ne olursa olsun; şiddetin olduğu yerde kin, nefret, acımasızlık, cehalet ve zulüm vardır. Oysa Yüce Rabbimiz: “Onlarla iyi geçinin, eğer onlardan hoşlanmadıysanız, olabilir ki siz, bir şeyden hoşlanmazsınız da Allah onda pek çok hayır yaratmış olur.”[1] buyurarak karşılıklı anlayışı ve iyi geçinmeyi tavsiye etmiştir.
Sevgili peygamberimiz konumuzla ilgili veda hutbesinde dikkatimizi şöyle çekmektedir. “Ey insanlar! Kadınların haklarını gözetmenizi ve bu konuda Allah’tan korkmanızı tavsiye ederim. Siz kadınları Allah’ın emaneti olarak aldınız ve onların namusunu kendinize Allah’ın emri ile helal kıldınız. Sizin kadınlar üzerinde hakkınız olduğu gibi, kadınların da sizin üzerinizde hakkı vardır.”
Allah’ın elçisi yine veda hutbesinde kadının bir “emanet” olduğunu vurgulamıştır. “Sizin en hayırlınız, eşine karşı hayırlı olandır”[2] “Bir kimse eşine karşı kin beslemesin, onun bir huyunu beğenmez ise başka bir huyunu beğenebilir”[3] buyurarak erkeğe, anlayışlı ve geçim ehli olmasını tavsiye etmiştir. Peygamber Efendimiz hayatında eşlerine karşı hiçbir zaman şiddet göstermemiştir. O, hanımlarına karşı her zaman hoşgörülü, sakin, sabırlı ve ölçülü davranışları ile en güzel örnek olmuştur.
Bu nedenle bizler, aile içi ilişkilerimizde peygamber efendimizin bu yönlerini örnek almalı ve sorunlarımızı çözmenin şiddet dışındaki çözümlerini bulmaya çalışmalıyız. Zira bir çözüm olarak düşünülen şiddet, hiçbir zaman çözümün bir parçası olmamıştır.
Şayet sorunlarımızı çözme konusunda bizler, tek başımıza yeterince başarılı olamıyorsak akl-ı selim yakınlarımızın hakemliğinde ve gözetiminde problemlerimizi konuşmalı ve yapıcı çözümler için çareler aramalıyız.
Günümüzde önemli bir probleme dönüşen ve ailenin ihmal edilmesine sebep olan internet bağımlılığı, televizyon ve kahvehane bağımlılığı gibi hususlar, eşler arasındaki iletişime ciddi zararlar vermektedir. Bu konuda üstümüze düşeni yapmalı ve ailemizi öncelemek suretiyle mutlu bir hayatın imkânlarını her zaman aramalıyız.
Kadın olsun, erkek olsun, İnsana uygulanan şiddet, zulüm ve baskı, ilkel bir davranış olup dini, ahlaki ve insani değerlerle kesinlikle bağdaşmaz. Şiddet hiçbir problemin çözümü olmadığı gibi, sorunların daha da büyümesine ve içinden çıkılamaz hale gelmesine neden olur.
Yazımı peygamberimizin hadis-i şerifleri ile bitiyorum.
“Sizin bana en sevimli olanınız ve kıyamet gününde bana en yakın olanınız ahlakı en güzel olanınızdır.”[4]
“Müslüman, elinden ve dilinden kimsenin zarar görmediği kimsedir.”[5]
“Merhamet etmeyene, merhamet olunmaz. İnsana merhamet etmeyene Allah da merhamet etmez. ”
BENZER KONULAR:
- aile huzuru
- aile huzuru için dua
- aile huzuru nedir nasıl sağlanır
- Ailenin Huzuru İçin Ne Yapmalıyız ?
- Aile İçi Huzur
- Tümünü görüntüle.
[1] Nisa, 4/19.
[2] Tirmizi, Rada, 11.
[3] Müslim, Rada, 61; A. B. Hanbel, Müsned, II, 329.
[4] Tirmizi, Birr, 71.
[5] Buhari, İman, 4.
Answers ( 2 )
Please briefly explain why you feel this answer should be reported.
Aile içi huzurun sağlanması için aşağıdaki adımlar atılabilir:
Aile içi huzur, sürekli olarak çalışılması gereken bir konudur. Yukarıda belirtilen adımlar, aile üyeleri arasındaki ilişkilerin daha sağlıklı ve mutlu bir şekilde devam etmesini sağlayacaktır.
Please briefly explain why you feel this answer should be reported.
Aile
İyi günler ben yirmi altı yaşında memurum kızım ailem fakirdi köy hayatı zordu ailem ablamın istedigiyle şehire taşındılar ben farklı bir şehirde memurum çalışmaya başladığım zamandan beri kazandığım parayı hep onlara veriyorum kendi ihtiyaçlarımi bile almıyorum ben olmasam geçinemezler ama kendi hayatım yok gibi bu yaşıma kadar onun bunun evinde kalarak zor şartlarda kendim okudum anne babamın iyi niyetli insanlar olduğunu düşünmüyorum ama yardım etmesem de kendimi çok suçlu hissederim evlensem çeyiz alacak bile param yok başka aileleri görüp kendi ailemin hem kötü olmaları hem yük olmalari bana bilmiyorum üzülüyorum ne yapmalıyım bunları düşünerek suç mu yapıyorum sonuçta Allah kazandırıyor bana parayı ne yapmam lazım