Paylaş
Allah her zorluğun arkasından bir kolaylık yaratır
Question
Ferahlamak için İnşirah suresi 5. ayeti
Selamunaleyküm. içim içimi yiyor.. Her güçlükle beraber bir kolaylık var. Ayet.
– Her darlıktan sonra bir genişlik mutlaka vardır. -Zira hiç şüphe yok ki bir andaki bir darlık. Diğer bir anda genişliğe dönüşür. (Abdülkadir Geylani)
Bu yazılardan sonra bunu anladım:
Mesela birinin evladı ölüyor. Bu çok acı birşey. Ama sabredip Allaha sığınırsa dayanılmayacak birşey değil. Ve ferahlar. Anlamadığım kısım bu: işkence görerek ölen, veya tecavüze uğrayan kişi nasıl oluyor da ferahlıyor ? Sonra kendi kendime cevaplamaya çalışıyorum, diyorumki: Allah işte veriyor sonradan ferahlama bir şekilde. Ama sonra, ya ” o an”? Nasıl veriyor? Yoksa vermiyormu gibi düşünceler geliyor. “Mesela işkence görerek ölüyorsa aslında bu acılı değilmi yani ferahlıyormu” gibi şeyler geliyor ben içinden çıkamıyorum. Sanki o ayeti inkar ediyormuşum gibi Allah korusun(!). Haşa asla sorgulamıyorum dinimizi, tabiki şüphesiz doğru olan tek din. Ama bunlara cevap veremiyorum ve inanmıyorum sanki o ayete. “Mutlaka güçlükle beraber kolaylık vardır” acaba diyorumki “mesela tecavüze uğrayan kişi ölse” ozaman ferahlaması ölümden sonrasınamı kalıyor ? Yoksa bu ayete tersmi düşüyor, yani bu dünyada kesin veriyormu, o andada Allah ferahlama veriyormu gibi.. Allah rızası için içimi ferahlatacak bir cevap verirmisiniz lütfen 🙁
CEVAP:
İnşirah Suresi 5. ayette: “Elbette zorlukla beraber bir kolaylık vardır.”
Talak Suresi 7. ayette: “Allah, bir güçlüğün arkasından bir kolaylık yaratacaktır.”
Bu ayetler, müminlere zor zamanlarda ümit aşılamak içindir. Zorlukların geçici olduğunu ve her zorluğun ardından bir kolaylığın geleceğini müjdeler. Bu, Allah’ın rahmetinin ve şefkatinin bir göstergesidir.
Ancak bu ayetlerin anlamı, zorluklarla karşılaştığımızda hiçbir şey yapmadan oturup beklemek değildir. Zorlukları aşmak için çaba göstermemiz ve Allah’a tevekkül etmemiz gerekir. Unutmayalım ki, Allah’ın yardımı ancak çalışanlara verilir.
Peygamber Efendimiz (s.a.s.) de bu konuda birçok hadis buyurmuştur. Bunlardan birinde şöyle buyurmaktadır:
“Mümin bir kulun başına bir musibet geldiğinde ona üç şey verilir: Ya günahları affedilir, ya da malından eksiltilir, ya da sabır ve tahammülü artar.” (Tirmizi, Riyadü’n-Nebevi, 3137)
Zorluklar karşısında sabırlı olmak ve ümitsizliğe kapılmamak müminin görevidir. Allah her zaman kulunun yanındadır ve onu asla yalnız bırakmaz.
Zor bir dönemden geçiyorsanız, bu ayetleri ve hadisleri hatırlayın ve Allah’a tevekkül edin. Unutmayın ki her zorluğun ardından bir kolaylık vardır.
BENZER KONULAR:
- Oruç tutmakta zorluk çekiyorum hayat şartlarından dolayı
- Anne ve babam zorluklarla biriktirdiğim burslarımı aldılar elimden
- Ailem beni çok zorluyor
- Peygamberimiz (s.a.v.), İslam davetinin ilk yıllarında ne gibi zorluklarla karşılaşmıştır? Araştırınız.
- Atalarımız Millî Mücadele Dönemi’nde ne gibi zorluklarla karşılaşmışlardır?
- Tümünü görüntüle.
Answers ( 4 )
İnşirah suresi 5-6 ayetin tefsiri
Allah, kullara rahmet ve kolaylık için her zorlukla beraber iki kolaylık yaratmıştır. Bir grup şöyle dediler: Arapların adetlerindendir; bilinen bir isim zikredip onu tekrar ettiler mi o, o dur. Eğer nekre yaparlarsa o tekrarladıkları, öncekinin aksine başkadır. Bu ise umut daha güçlü olsun, daha çok sabredilsin diyedir
Kolaylık zorluktan sonra gelir. Rasulul-lah (s.a.)’ı fakirliği ile ayıplayan müşriklere cevap olarak şöyle buyurdu: “Demek, hakikaten güçlükle beraber kolaylık var. Muhakkak güçlükle beraber kolaylık var.” O geçmişte anılan zorlukla beraber bir kolaylık ve darlıkla beraber genişlik vardır. Bunu da Allah Tealâ ikinci cümlede tekid etti. Bu, Rasulullah’a (s.a.) bir müjde ve tesellidir: Durumu fakirlikten zenginliğe, zayıflıktan izzete ve güce, kavminin düşmanlığından dostluğuna dönüşecektir. Daha açık olan, iki kolaylığın cins oluşudur. Bununla da vaad, bütün asırlardaki mükelleflerin hepsi için umumi olur ve dünya kolaylığı ile ahiret kolaylığını, acil ve gelecek kolaylığını kapsar. Yani tek bir zorluk karşısında iki ayrı kolaylığın; dünya ve ahiret kolaylığının zik-redildiği de söylenmiştir.
Ferra’ ve Zeccac diyorlar ki: Zorluk, elif ve lam ile zikredildi. Daha önce de sözü edilmediğine göre manası hakikatına hamledilir; zorlukla murad iki cümlede de tek şey olur. Kolaylık ise, nekre şeklinde zikrediliyor. O halde biri diğerinden başka olmaktadır.
Hakim’in, İbni Mesud’dan merfu olarak yaptığı rivayet de bunu teyid eder: “Zorluk bir taşta olsaydı, kolaylık, girip onu çıkarıncaya kadar onu takip ederdi. Bir zorluk iki kolaylığı yenemez.” Allah Tealâ “Demek, hakikaten güçlükle beraber kolaylık var. Muhakkak güçlükle beraber kolaylık var.” buyuruyor.
Anlamadım 🙁 şöylemi, mesela o anda bizim ve onlar kendileride idrak edemedeğimiz ferahlıkmı veriyor Allah onlara ? Biz anlamasakta. (İşkence görürken)
2. ve bu kafirler içinde geçerlimi? Yani onlardan biri işkence görürken Allah’ta onlara ferahlık veriyorlar ama anlamıyorlarmı? Yoksa sadece müslümanlaramı?
Allah’ın rahmeti ve merhameti tüm kullarını kapsar, ancak bu rahmetin tecellisi farklı şekillerde olabilir.
Müminler için: Evet, anlayışınıza göre doğru. Allah, iman edenlere zorluklar karşısında sabır ve metanet verir. Bu, acıyı tamamen ortadan kaldırmasa da, kişinin iç huzurunu korumasına ve dayanıklılığını artırmasına yardımcı olur. Bu manevi destek, o anda kişi tarafından tam olarak idrak edilemeyebilir, ancak Allah’ın yardımı her zaman mevcuttur.
Kafirler için: Allah’ın rahmeti kafirleri de kuşatır. Ancak bu rahmet, iman edenlerinkiyle aynı şekilde tecelli etmeyebilir. Onlar için verilen ferahlık, daha çok dünyevi sıkıntılarının hafifletilmesi veya geçici bir rahatlama şeklinde olabilir. Bu, onların kalplerindeki manevi azabı dindirmez ve ahiretteki cezalarını engellemez.
Özetle, Allah’ın rahmeti hem müminleri hem de kafirleri kapsar, ancak bu rahmetin tecellisi ve amacı farklıdır. Müminler için manevi destek ve sabır, kafirler için ise dünyevi sıkıntılarının hafifletilmesi şeklinde olabilir.
Unutmamak gerekir ki, Allah’ın rahmetinin derinliklerini ve hikmetini tam olarak anlamak insan kapasitesinin ötesindedir.
Bi sorum daha var:
3. Hakim’in, İbni Mesud’dan merfu olarak yaptığı rivayet de bunu teyid eder: “Zorluk bir taşta olsaydı, kolaylık, girip onu çıkarıncaya kadar onu takip ederdi. Bir zorluk iki kolaylığı yenemez.” Allah Tealâ “Demek, hakikaten güçlükle beraber kolaylık var. Muhakkak güçlükle beraber kolaylık var.” buyuruyor.
yazıyor ya, mesela bu günahlardan içinde geçerlimidir ? biz günah işlersek Allah yinede o konuda ferahlama verirmi? Yoksa bu günah dışındaki zorluklar içinmidir ? Yani ben içki içsem mesela, o içki zorluk ama Allah bana bu konudan dolayı ferahlama vermiyormu ? (Tövbeyi kastetmiyorum, tövbe etmesek, yinede Allah verirmi ferahlama?)
Bu soru, İslam’ın temel kavramları olan zorluk, kolaylık, günah ve Allah’ın rahmeti konularında önemli bir derinlik taşıyor. İlgili ayet ve hadisler, genel anlamda Allah’ın kullarına olan merhametini ve her zorlukla birlikte bir kolaylık sunacağını ifade eder. Ancak bunu günah işleme durumu ile nasıl ilişkilendirebileceğimizi daha detaylı inceleyelim:
Günah ve Zorluk
Günahın Doğası: Günah, Allah’ın yasakladığı bir fiili yapmak veya emrettiği bir şeyi terk etmekle ortaya çıkar. Günah işlemek, kişinin ruhuna ve manevi durumuna zarar verir, aynı zamanda bireysel ve toplumsal huzuru bozabilir. Bu nedenle, günahın kendisi zaten bir tür “manevi zorluk”tur.
Allah’ın Rahmeti ve Ferahlık: Allah’ın rahmeti sonsuzdur. Bir insan günah işlese bile, bu rahmetten tamamen mahrum olmaz. Günahkâr bir kişi, tövbe etmemiş olsa dahi, dünyada Allah’ın lütuf ve nimetlerinden yararlanmaya devam edebilir. Ancak bu durum, kişinin işlediği günahların sonuçlarından tamamen kurtulacağı anlamına gelmez. Günahlar insanın kalbinde huzursuzluk, vicdan azabı ve manevi sıkıntılar oluşturabilir.
Ayetlerin Kapsamı: Ayette geçen “her zorlukla beraber bir kolaylık vardır” ifadesi, evrensel bir mesaj taşır ve sadece belli tür zorluklarla sınırlı değildir. Bu nedenle, kişinin günah işledikten sonra yaşadığı sıkıntılar da Allah’ın rahmetinin tecelli edebileceği bir alandır. Ancak burada önemli bir husus var: Allah’ın rahmeti günah işlemeye teşvik etmez. İnsan, günahlarının getirdiği sıkıntıları hafifletmek ve ferahlık bulmak istiyorsa, tövbe ederek Allah’a yönelmesi en sağlıklı yoldur.
İçki Örneği Üzerinden Değerlendirme
Eğer bir kişi içki içiyor ve bundan dolayı sıkıntı yaşıyorsa, Allah o kişiye hala rahmetini gösterebilir. Bu, kişinin tamamen Allah’ın rahmetinden mahrum kalmadığını gösterir. Örneğin, o kişi hayatının diğer alanlarında kolaylıklar ve nimetler görebilir. Ancak bu, günahın sonuçlarının tamamen yok olacağı anlamına gelmez. İçkinin kişisel, sosyal ve manevi etkileri, bu ferahlıkla tamamen örtüşmeyebilir.
Sonuç:
Allah, her kuluna zorluklar içinde kolaylıklar sunar. Ancak günahkâr bir kişi, bu kolaylıkların tam anlamıyla farkına varamayabilir, çünkü günahların doğası itibariyle insanın iç huzurunu ve manevi durumunu olumsuz etkilediği bir gerçektir. Tövbe, bu sıkıntıların giderilmesi için en temel yoldur, ancak tövbe etmeden de Allah’ın rahmeti tecelli edebilir. Ancak bu, günahların meşrulaştırılması anlamına gelmez.
Bu nedenle, bir zorluk yaşıyorsanız ve bu durum günahla bağlantılıysa, hem tövbe ederek hem de Allah’a sığınarak ferahlık ve kolaylık aramak en doğru yol olacaktır. Allah’ın rahmeti her şeyi kapsar, ama O’na yaklaşmak da insanın elindedir.
İnşirah
İnşirah 5-6 suresi mealini okudum: Kolaylık zorluktan sonra gelir. Rasulul-lah (s.a.)’ı fakirliği ile ayıplayan müşriklere cevap olarak şöyle buyurdu: “Demek, hakikaten güçlükle beraber kolaylık var. Muhakkak güçlükle beraber kolaylık var.” O geçmişte anılan zorlukla beraber bir kolaylık ve darlıkla beraber genişlik vardır. Bunu da Allah Tealâ ikinci cümlede tekid etti. Bu, Rasulullah’a (s.a.) bir müjde ve tesellidir: Durumu fakirlikten zenginliğe, zayıflıktan izzete ve güce, kavminin düşmanlığından dostluğuna dönüşecektir. Daha açık olan, iki kolaylığın cins oluşudur. Benim anlamadığım kısım: “fakirlikten zenginliğe dönüşecektir sözü”
1. fakir insanlar mutlaka zenginmi olurlar veya durumları iyileşirmi maddi olarak BU DÜNYADA ölmeden önce, ayete göre?
2. Yukardaki sorunun cevabı evetse, fakirlikten ölmek diye birşey yokmu ozaman ?
3. Yada fakir doğup fakir ölebilir ama ozaman ahirettemi zenginliği görebilir? Yani Allah ferahlamayı, yani fakirlikten zenginliğe geçmesini illa bu dünyaya değilde, ahirete bırakabilirmi, ahirette mükafatlandırarak? (Bu ayet ve anlamına tersmi illa bu dünyadamı verir mutlaka?)
4. 3. Soru evet ise, ozaman fakir doğup- fakir ölen KAFİR, ahirette nasıl ferahlar ? Daha az mı ceza alır, azabı biraz dahamı hafifler, fakirliğinden dolayı? Yani bu şekildemi zenginleşir.. yoksa zenginleşmezmi kafirler ahirette ve bu dünyada ?
5. Ferahlamak ile zenginleşmek bambaşka olaylarmıdır burda ? Biz hep ferahlarız zorlukla şüphesiz, ama zengileşmemek mümkünmü yoksa ayete tersmidir bu?
6. Tam bu soruları yazdım, aklıma başka ayet geldi: “Ama kim Benim zikrimden yüz çevirirse kitabımı dinlemez ve Beni anmaktan gaflet ederse, ona dar bir geçim vardır ve Biz onu kıyamet günü kör olarak diriltir, duruşmaya getiririz.”(Taha, 20/124). Kafirler hep darlıkla imtihan oluyor, ozaman onların zenginleşmesi imkansızmı? Yoksa diğer ayete tersmi?
İnşirah Suresi’nin 5-6. ayetleri ve diğer sorularınızla ilgili olarak, bu ayetlerin tefsiri ve anlamı üzerinde duralım. Bu meselelerde İslami kaynaklara ve alimlerin yorumlarına dayanarak cevaplar vereyim:
1. Fakir insanlar mutlaka zengin mi olurlar veya durumları iyileşir mi maddi olarak bu dünyada ölmeden önce, ayete göre?
Hayır, bu ayet fakir bir insanın mutlaka zengin olacağına veya maddi durumunun bu dünyada düzeleceğine dair bir garanti vermez. Ayet, genel bir kaideyi ifade eder: “Zorlukla beraber bir kolaylık vardır.” Ancak bu kolaylık maddi bir zenginlik anlamına gelmeyebilir. Kolaylık, sabır, huzur, ahiret mükafatı veya farklı bir hayır olabilir. Allah Teala, kullarına en uygun olanı takdir eder.
2. Fakirlikten ölmek diye bir şey yok mu o zaman?
Elbette fakir doğup fakir ölen insanlar vardır. Bu dünyada fakir olarak yaşayan ve ölen insanlar, ahiret hayatında sabırlarının karşılığını alabilirler. Fakirlik, Allah katında bir eksiklik veya aşağılık durumu değildir; aksine, sabreden fakirler büyük dereceler elde edebilir. Dolayısıyla bir kişinin maddi durumu bu dünyada değişmese bile, bu onun ahiretteki konumunu ve Allah katındaki derecesini artırabilir.
3. Fakir doğup fakir ölebilir, ama o zaman ahirette mi zenginliği görebilir? Yani Allah, fakirlikten kurtuluşu ahirete bırakabilir mi?
Evet, Allah, bir kuluna dünyada değil, ahirette daha büyük bir mükafat verebilir. Ayette geçen “kolaylık” kavramı, bu dünyada ya da ahirette olabilir. Dünya hayatında fakir kalan bir mümin, sabrı ve tevekkülü sayesinde ahirette büyük nimetlere ve zenginliğe ulaşabilir. Bu, ayetin anlamına ters değildir, çünkü ayet dünyada veya ahirette gerçekleşecek bir kolaylıktan bahseder.
4. Fakir doğup fakir ölen kafir, ahirette nasıl ferahlar? Daha az mı ceza alır?
Kafirlerin durumu, iman eksikliği sebebiyle ahirette farklıdır. Fakir bir kafir, fakirliğinden dolayı ahirette özel bir mükafat almaz. Ahiret mükafatı, iman ve salih amellerle kazanılır. Ancak İslam alimleri, dünyadaki imtihanların şiddetine göre azabın derecelerinde farklılık olabileceğini ifade ederler. Fakirlik, sabır ve tevekkülle değerlendirildiğinde mükafat getirir; ancak bir kafir, Allah’a iman etmediği için bu nimetlerden mahrum kalabilir.
5. Ferahlamak ile zenginleşmek bambaşka olaylar mıdır burada?
Evet, ferahlamak ve zenginleşmek farklı şeylerdir. Ayette geçen “kolaylık” ve “ferahlık” maddi zenginlik anlamına gelmek zorunda değildir. Zorluklarla karşılaşan bir mümin, Allah’ın yardımıyla manevi bir rahatlık, huzur veya sabır gücü kazanabilir. Kolaylık, kişinin zorluklara karşı direncinin artması, kalbine gelen huzur veya ahiretteki nimetlere yönelik bir müjde olabilir. Zenginleşmek ise maddi bir durumu ifade eder ve bu dünyada her zaman gerçekleşmeyebilir.
6. Taha Suresi 124. ayette geçen kafirler için “dar geçim” ve “kör olarak diriltilme” ifadesi ne anlama gelir?
Bu ayet, Allah’ı anmayan ve zikrinden yüz çeviren kişiler için dünyada ve ahirette bir sıkıntı ve dar geçimden bahseder. Ancak “dar geçim”, kişinin maddi durumu değil, ruhsal ve manevi sıkıntılarını ifade edebilir. Zengin bir kafir bile bu dünyada manevi anlamda dar bir yaşam sürebilir. Ayette bahsedilen zorluk, Allah’ın rahmetinden uzak olmanın getirdiği huzursuzluk ve ahiretteki azap anlamında anlaşılabilir.
Kafirler bu dünyada zengin olabilirler; bu onların imtihanıdır. Ancak ahirette zenginleşme veya ferah bulma gibi bir durum, iman ve salih amellerden yoksun oldukları için söz konusu değildir.
Sonuç
İnşirah Suresi, zorlukların geçici olduğunu ve Allah’ın izniyle bir kolaylığın geleceğini müjdeler. Ancak bu kolaylık, mutlaka maddi anlamda zenginlik demek değildir. Kolaylık, manevi huzur, sabır, güç ya da ahiret nimetleri şeklinde tecelli edebilir. Kafirlerin durumu ise, iman ve salih amellerden yoksun oldukları için farklıdır ve ahiretteki azaptan kurtulmaları mümkün değildir.