Paylaş
“Allah, kazasını infaz ederken kulun aklını alır” hadisi
BildirQuestion
Please briefly explain why you feel this question should be reported.
“Allah, kazasını infaz ederken kulun aklını alır” anlamındaki hadis sahih midir
“Allah kaza ve kaderinin infazını istediği zaman, akıl sahiplerinin aklını başından alır ve takdir buyurmuş olduğu şeyi infaz eder. Bu infazdan sonra onlara akıllarını geri iade eder ve onları nedamet duygusu kuşatır.” (Ramuzu’l-Ehadis, s. 344)
Bu hadisin CEBR ile alaksı var mıdır, nasıl anlamalıyız?
“Allah, kazasını infaz ederken kulun aklını alır” anlamındaki hadis, Ramuzu’l-Ehadis’te geçen bir rivayettir. Ancak bu hadisin sahih olmadığı konusunda yaygın bir görüş vardır. Hadis alimleri, bu rivayetin zayıf olduğunu ve Peygamber Efendimiz’e (s.a.v) kadar ulaşan güvenilir bir senet zincirine sahip olmadığını belirtmişlerdir.
Bu hadisin cebr ile ilişkilendirilmesi ise doğru bir yaklaşım değildir. Cebr, insanın iradesini tamamen yok sayan ve her şeyi Allah’ın zorlamasıyla gerçekleştiğini savunan bir anlayıştır. İslam inancına göre ise insan, irade sahibi bir varlıktır ve yaptıklarından sorumludur. Allah, insanlara doğru yolu göstermiş ve seçme özgürlüğü vermiştir.
Bu rivayeti anlamak için şu noktalara dikkat etmek gerekir:
Hadisin zayıf olması: Hadisin sahih olmaması, içeriğinin kesinlikle yanlış olduğu anlamına gelmez. Ancak bu rivayete dayanarak kesin hükümler çıkarmak doğru değildir.
İnsanın iradesi: İslam inancına göre insan, irade sahibi bir varlıktır ve yaptıklarından sorumludur. Allah, insanlara doğru yolu göstermiş ve seçme özgürlüğü vermiştir.
Allah’ın hikmeti: Allah’ın her işi hikmetlidir ve insan aklıyla her şeyi tam olarak anlamak mümkün değildir. Bazı olaylar karşısında insanın aklı karışabilir ve şaşkınlık yaşayabilir.
Sonuç olarak, “Allah, kazasını infaz ederken kulun aklını alır” anlamındaki hadis zayıf bir rivayettir ve cebir anlayışıyla bağdaşmaz. İnsan irade sahibi bir varlıktır ve yaptıklarından sorumludur. Allah’ın her işi hikmetlidir ve insan aklıyla her şeyi tam olarak anlamak mümkün değildir.
BENZER KONULAR:
- “Benim ümmetimin helaki Kur’an’da ve sütte olacaktır” hadisi sahih midir
- Evde ailesine imam olanın kıyamet gününde hesap vermeyeceği hadisi sahih midir?
- Es-Sahîfetu’s-Sahîha Ne Demek? Hadis Terimi
- Sahih Muttefak Aleyh Ne Demek? Hadis Terimi
- Kadınlar Cuma namazı kılsalar öğle namazı yerine geçer mi?
- Tümünü görüntüle.
Answers ( 4 )
Please briefly explain why you feel this answer should be reported.
Allah bir insana bir şey yaptırmak istediği zaman onun aklını başından alır ve o kişiye yapmak istediğini yaptırır sonra aklını iade eder hadisi doğrumu
Please briefly explain why you feel this answer should be reported.
“Allah, kazasını infaz ederken kulun aklını alır” şeklinde bir hadis, hadis kitaplarında mevcuttur.
Bu hadisten şunu anlamalıyız;
Allah’ın mutlak hakimiyeti karşı konulmaz iradesi son sözün ona ait olduğu gerçeğine vurgu yapmaktadır bu hadis. Dini emir ve yasaklara riayet etme konusunda; insanların işi kadere havale etmeleri, kendi kötülüklerini kadere fatura etmeleri asla doğru değildir. Çünkü; Allah adildir, insana özgür irade vermiştir. İnsanın bu konuda yapacağı işler tamamen onun Özgür iradesi içinde cereyan etmektedir.
Please briefly explain why you feel this answer should be reported.
Bu hadis şu şekildedir;
“Allah kaza ve kaderinin infazını istediği zaman, akıl sahiplerinin aklını başından alır ve takdir buyurmuş olduğu şeyi infaz eder. Bu infazdan sonra olara akıllarını geri iade eder ve onları nedamet duygusu kuşatır.” (Ramuzu’l-Ehadis, s. 344)
Please briefly explain why you feel this answer should be reported.
Belirttiğiniz rivayet, “Allah kaza ve kaderinin infazını istediği zaman, akıl sahiplerinin aklını başından alır ve takdir buyurmuş olduğu şeyi infaz eder…” şeklindeki hadis, Ramuzu’l-Ehadis’te geçmektedir. Ancak bu hadisin senedine ve sıhhat durumuna dair güvenilir hadis kaynaklarında net bir bilgi bulmak zordur. Bu tür hadisler hakkında genel olarak, alimler bu rivayetlerin sıhhati konusunda ihtiyatlı yaklaşırlar ve sahih hadis kitaplarında yer almayan rivayetler olduğunda dikkatli olunmasını tavsiye ederler.
“Ramuzu’l-Ehadis” eseri, farklı kaynaklardan hadisleri derleyen bir kitaptır, ancak bu eserde yer alan her hadisin sıhhat derecesi aynı değildir. Dolayısıyla, bu rivayeti mutlak olarak sahih veya zayıf demek yerine, ihtiyatla ve dikkatli değerlendirmek en doğrusudur.
Bu tür hadisleri değerlendirirken, İmam Buhari ve İmam Müslim gibi sahih hadis kitaplarını ve muteber alimlerin açıklamalarını dikkate almak faydalı olabilir. Aynı zamanda, İslam dininde kaza ve kader konularında kulun sorumluluğuna ve akıl sahibi olma durumuna vurgu yapılmakta, dolayısıyla kişinin akıl ve irade sahibi olduğu sürece sorumluluğu olduğu öğretilmektedir. Bu rivayeti ise, Allah’ın hikmetinden dolayı bazı durumlarda insanların doğru karar verememeleri ya da olayların akışına kapılmalarının bir hikmet olarak değerlendirildiği şeklinde anlamak mümkündür.
Özetle, bu rivayetin kesinlikle sahih olduğunu söylemek mümkün değildir ve sıhhati konusunda şüpheler bulunmaktadır. İhtiyatlı olmak ve bu tür rivayetleri muteber kaynaklar ve alimlerin açıklamaları çerçevesinde değerlendirmek en doğru yaklaşım olacaktır.