Paylaş
Allah neden günah işlememize izin verir
Question
Allah bizi seviyorsa neden günah işlememize izin veriyor?
Merhaba.
Muminun55 suresi:
“Sanıyorlar mı ki, onlara mal ve evlâtlar verirken yalnızca iyilikleri için çırpınıyoruz! Hayır, onlar işin farkına varamıyorlar.”
Ali imran 178 suresi:
İnkâr edenler, kendilerine vermiş olduğumuz fırsatın sakın onlar için hayırlı olduğunu sanmasınlar. Onlara verdiğimiz fırsat ancak günahlarını arttırmaya yarıyor. Onlar için alçaltıcı azap vardır.
Allah burda onlara kolaylık veriyor ve bu kolaylık aslında onların hayrı için değil. Günahlarının artması için demek. Bunu anladım.
Anlamadığım kısım; Allah kulunun günah işlemesini istemez, ama burda istiyormu günahlara dalmalarını yoksa istemez ama sadece günahları artsın diyemi veriyor. Ama bu günahlara dalmasını istemek değilmi?
Yada şöylemi onlar zaten küfür içinde oldukları için, Allah daha çok küfre/günaha dalmalarınımı istiyor?
Answers ( 1 )
Cevap 1:
O kâfirler, dünya da kendilerine mal ve oğullar verdiklerimize, iyilikler yapmak için yarıştığımızı mı sanıyorlar? Böyle yapmamızın, onlara ihsan ve lutfun çabuklaştırılması ve bu iş için bir yarışma olduğunu mu zannediyorlar. Hayır, iş onların sandıklan gibi değil. Bilakis bu, onları aşama aşama daha fazla günaha sürüklemek ve böylece yok etmek içindir. Bundan dolayı Yüce Allah şöyle buyurdu: Hayır, onlar hayvanlar gibidir. Onların akıl ve şuurları yoktur ki, durumu düşünüp değerlendirsinler. Bu, onları aşama aşama helake götürmek midir? Yoksa onlara iyilikte yarış mıdır? Bu âyet, müşriklerin, mal ve oğullarının olmasının, Allah’ın kendilerinden razı olduğu anlamına gelmediğini söylemektedir. Nitekim’Yüce Allah, onların durumlarını şöyle bildirir: Biz malca ve evlatça daha çoğuz. Biz azaba uğratılacak da değiliz dediler.[75] Hadiste şöyle buyrulmuştur: “Allah dünya nimetlerini sevdiğine de sevmediğine de verir. Dini ise, sadece sevdiklerine verir.”
Cevap 2:
Uhud’dan Sonra Peygamber (S.A.)’İn Kalbinden Kederin Giderilmesi, Kâfir Ve Cimrilerle Münakaşa Ve İyilerin Kötülerden Ayırd Edilmesi
176- Küfürde yarışan o kimseler seni üzmesin. Şüphesiz onlar, Allah’a asla bir zarar veremezler. Allah onlara ahi-rette hiçbir nasip bırakmamak ister. Onlar için büyük bir azap da vardır.
177- Şüphe yok ki iman karşılığında küfrü satın alanlar Allah’a hiç bir zarar veremezler. Onlar için çok acıklı bir azap vardır.
178- Sakın o inkâr edenler kendilerine mühlet vermemizi haklarında hayırlı sanmasınlar. Onlara mühlet vermemiz ancak günahlarını artırmaları içindir. Onlar için horlayıcı bir azap da vardır.
179- Allah müminleri üzerinde bulunduğunuz halde asla terk etmez. Nihayet murdarı temizden ayıracaktır. Allah size gaybı da bildirecek değildir. Fakat Allah peygamberlerinden kimi dilerse seçer. O halde Allah’a ve rasul-lerine iman edin, eğer iman eder ve sakınırsanız sizin için pek büyük bir mükâfat vardır.
180- Allah’ın lütuf ve kereminden kendilerine verdiği şeylerden cimrilik gösterenler zannetmesinler ki o haklarında hayırlıdır. Bilakis o, onlar için bir serdir. Cimrilik etikleri şey kıyamet günü boyunlarına bir halka olarak geçirilecektir. Göklerin ve yerin mirası Allah’ındır. Allah yaptıklarınızdan haberdardır.
Kâfirler bizim kendilerine mühlet verişimizden maksadın, yaptıkları gibi günahlarının arttırılması olduğunu sakın sanmasınlar. Onlara mühlet verilmesi aslında tevbe etmeleri ve imana girmeleri içindir; günahlarının daha çok arttırılması ve azap görmeleri için değil. Buna göre onlara mühlet verilmesi kendileri için hayırlıdır. Fakat Yüce Allah ezelden beri şunu bilmiştir: Onların bir kısmı hiçbir zaman hak, hayır ve doğruluk dairesine geri dönmeyecektir. İşte böyleleri için hor kılan bir azap söz konusudur.
Zemahşerî’ye göre, Yüce Allah’ın, “Onlara mühlet vermemiz ancak…” cümlesi yeni bir cümle olup bir önceki cümlenin gerekçesi durumundadır. Sanki, “Bunlar kendilerine mühlet verilmesini kendileri için hayır zannetmesinler” denilmiş de buna karşılık şöyle cevap verilmiş gibidir: “Onlara mühlet vermemiz ancak günahlarını artırmaları içindir.”
Allah’ın kendilerine mühlet vermesinden kastın onların günahlarının artması olduğu nasıl mümkün olabilir? Böyle bir soruya şu cevabı veririz: Bu, mühlet vermenin sebebidir. Her bir sebep bir maksat değildir. “Ben âciz ve muhtaç olduğumdan dolayı gazaya çıkmadım. Aynı şekilde kötülük korkusuyla şehirden çıktım” diyecek olsa, bu açıklamalarından belli bir garezin olduğu anlamı çıkmaz. Aksine bunlar bir takım sebep ve gerekçelerdir. Aynı şekilde burada günahın artması, mühlet vermeye bir sebep ve gerekçe gibi arzedilmiştir.
Acizlik savaşa gitmemenin bir sebebi olduğu gibi günahın artışı, mühlet vermenin nasıl sebebi olabilir? Böyle bir soruya da şu cevabı veririz: Allah’ın her şeyi kttffttan bilgisinde onların günahlarının artacağı malum olduğundan dolayı sanki mühlet vermek -mecaz yoluyla- bundan dolayı olmuş gibi ifade edilmiştir.
Özetle: Beyle bir mühlet verme ve erteleme Allah’ın onlara bir inayeti değildir. O ancak Allah’ın yarattıklanndaki bir sünnetine göre cereyan etmiştir. Bu sünnet gengfi insana hayır yahut şer isabet eder. İsabet eden bu şey de onun davranışının bur neticesidir. Bu adaletli sünnetin bir gereği de, insanın kendisine verilen bu mfthlf te aldanması ve günahlara dalıp gitmesidir. Bu da insanın hakir kılan re küçük düşüren azap ile sonuçlanan günahlara düşmesine sebep olur
Çünkü Allah ahirette bizleri cennet ve cehennem nereye gideceğimizi söyleyeceği için