Allah’ı Anmak

Question

Allah’ı Adını Zikretmek

Allahi Anmak

Allah Teala insanı, kainatın özü, varlıkların göz bebeği olarak ve akıl nimeti vererek yaratmıştır. İnsanoğlu akıllı olduğu için Allah  tarafından muhatap kabul edilmekte ve bazı görevlerle sorumlu tutulmaktadır. Bu şekilde yaratılan insanın ilk olarak ve en önemli görevi ise yaratanını tanımak, anmak ve sevmektir. Çünkü dünya ve ahiret mutluluğu ancak Allah’ı tanımak, anmak ve O’nu sevmekle mümkündür. İslam dini de son din olup, temeli tevhittir.

Yaratılan her şey, varlıklarını Allah’ın merhameti sayesinde sürdürmektedirler. Çünkü dünyada canlıların muhtaç olduğu her şeyi Yüce Allah var etmiştir. İnsanoğlunun da bu nimetlere şükür olarak yüce yaratıcısına karşı yapması gereken görevleri vardır. Bunların başında ise kulluk görevi gelmektedir. Bunun içindir ki; Yüce Allah bir çok ayette kendisini anmamızı istemektedir. Allah kendisine karşı kulluk görevini yapanları sevdiğini ve buna karşılık vereceğini Kur’an-ı Kerimde şöyle ifade etmektedir: “ Beni anın ki; bende sizi anayım; bana şükredin, nankörlük etmeyin.” (1) Yine Kuran’da hakiki Mü’minlerin nitelikleri arasında : “ ayakta oturarak ve yanları üzere yatarken Allah’ı anan kimseler” (2), “ Allah anıldığı zaman kalplerin titremesini” (3) de zikretmektedir. Demek ki; insanın kendini bilmesi, kendi benliğine kavuşması ve asli benliği olan Rabbine ulaşabilmesi için tek çıkar yol vardır, o da insanın gerçek aşka, Allah’a ulaşmasıdır. Kur’anda: “ Allah’a iman edin” (4), “ Allah’a itaat edin” (5) ve  “ Rabbinize ibadet edin” (6) buyrulmaktadır. İnsanın Allah’a iman edip ibadet ve itaat edebilmesi için önce O’nu tanıması gerekir. Bir kutsi hadiste Canab-ı Hak kendisini şöyle tanıtıyor: “ Kullarım beni andığı ve iki dudağını benim için kıpırdattığı müddetçe, ben kulumla beraberim.” (7)

Diğer bir kutsi hadiste ise şöyle buyrulmaktadır: “ Kulum beni andığı zaman, ben onunla beraberim. O beni gönlünde gizlice anarsa, ben onu nefesimde anarım. O, beni bir cemaat içinde anarsa, ben onu daha hayırlı bir cemaat içinde zikredip anarım. Kulum bana bir karış  yaklaşırsa, ben ona bir arşın yaklaşırım. Kulum bana bir arşın yaklaşırsa, ben ona bir kulaç yaklaşırım. O, bana yürüyerek gelirse, ben ona koşarak varırım” (8)

Varlıkların hareketlerinde, işleyişlerinde, bir nizam ve intizam içinde görünüşlerinde, ışık saçmalarında, titreyen havanın letafetinde, suların kıvrım kıvrım akışında, yağmurun imdadımıza yetişmesinde, denizler, ağaçlar, otlar ve yeryüzünün diğer varlıklarında ayrı ayrı ses ve soluklar, tek ve çift bütün nameler gösteriyor ki; kainatta her şey Allah’ı anıyor ve O’nu zikrediyor. Allah’ın koyduğu temel ölçüye göre bilginin başı, yaratıcının kudretini bilmektir. İnsanın sahip olduğu potansiyel değeri hayata geçirebilmesi bu bilginin gereğini yerine getirebilmesine bağlıdır.

İnsanın iman ve ibadet açısından gönül huzuruna kavuşabilmesi için öncelikle Allah’a gereği gibi inanması ve O’nu anması gerekmektedir. Özellikle içerisinde bulunduğumuz rahmet, mağfiret ve bereketin bol olduğu şu mübarek üç aylarda daha çok Allah’ı anarak O’na olan kulluk görevimizi yerine getirmeliyiz.

1) Bakara                                     152

2) Ali-İmran                                191

3) Enfal                                        2

4) Teğabün                                  8

5) Ali-İmran                                132

6) Hac                                          77

7) Buhari,Tevhid                         43

8) Buhari,Tevhid                         15

Benzer Konular:

Answer ( 1 )

    0
    2023-05-23T15:15:08+03:00

    Allah’ı hatırlamak (zikir), İslam’da ibadetin temel bir yönüdür. Çeşitli zikir, dua ve hamd biçimleriyle Allah’ı sürekli ve bilinçli bir şekilde anma ve anma eylemini ifade eder. İşte İslam’da Allah’ı anmanın önemi ve faydaları hakkında bazı önemli noktalar:

    Manevi Bağlantı: Allah’ı hatırlamak, kişiler ve Yaratıcıları arasında manevi bağın kurulmasına ve güçlendirilmesine yardımcı olur. Allah’a yakınlaşmaya, O’nun varlığını tanımaya, O’nun varlığına ve sıfatlarına dair şuurlu bir şuur geliştirmeye vesile olur.

    Günlük Yaşamda Hatırlama: Zikir belirli bir zaman veya mekanla sınırlı olmayıp gün boyu çeşitli şekillerde yapılabilir. Müslümanlar, tüm davranışlarında Allah’ı hatırlamaya ve O’nun hidayet ve hidayetini arayarak kalplerini sürekli O’na yöneltmeye teşvik edilirler.

    İbadetler: Zikir, İslam’daki birçok ibadetin ayrılmaz bir parçasıdır. Resmi dualar (Namaz), dualar (Du’a) ve Kuran’ın okunması sırasında okunur. Zikir, bireylerin zihinlerini ve kalplerini Allah’a ibadete odaklamasına yardımcı olur, ruhsal deneyimi ve İlahi olanla olan bağlantıyı geliştirir.

    Kalbin Temizlenmesi: Allah’ı zikretmek, kalbi arındırır ve onu olumsuz düşüncelerden, dalgınlıklardan ve dünyevi tutkulardan arındırır. Bağışlanmak, günahlardan tövbe etmek ve ruhsal gelişim için çabalamak için bir araç olarak hizmet eder. Zikir, kişinin iç huzura, sükunete ve amaç duygusuna ulaşmasına yardımcı olur.

    Allah’ın Nimetlerini Anmak: Zikir, Allah’ın verdiği sayısız nimet ve nimete şükretmenin bir yoludur. Bireylerin yaşam, sağlık, rızık ve diğer tüm nimetler için bir şükran ve takdir duygusu geliştirmelerine yardımcı olur. Allah’ın nimetlerini hatırlamak insanı daha büyük bir memnuniyet ve tatmin duygusuna götürür.

    Şeytan ve Olumsuzluktan Korunma: Sürekli Allah’ı zikretmek, şeytana ve olumsuz etkilere karşı kalkan görevi görür. Bireylerin ayartmalara direnmesine, zorlukların üstesinden gelmesine ve Allah ile sağlam bir bağ kurmasına yardımcı olur. Zikir, hayatın her alanında Allah’ın korumasını ve rehberliğini aramanın bir aracı olarak hizmet eder.

    Manevi Yükseliş: Zikir kalbe ve ruha manevi dinginlik ve yükselme getirir. Özellikle zorluk, stres veya keder zamanlarında rahatlık, teselli ve huzur duygusu sağlar. Allah’ı hatırlamak, O’nun en büyük hidayet ve destek kaynağı olduğunu bilerek, O’na umut, güven ve güven aşılar.

    İslam’da Allah’ı anmak, belirli bir yöntem veya formülle sınırlı değildir. Belirli deyimleri okumak, Allah’ın isim ve sıfatlarını tesbih etmek, Kuran’dan ayetler okumak, dualar etmek veya sadece kişinin kalbinde ve fiillerinde Allah’ın varlığının sürekli olarak farkında ve şuurlu olmasıyla uygulanabilir.

    Allah’ı hatırlama eylemi, bireylerin ruhsal esenliğine, karakter gelişimine ve genel olarak tatmin ve huzur duygusuna sayısız fayda sağladığı için İslam’da oldukça teşvik edilmektedir. Hayatın amacını, şükretmenin önemini ve Allah’ın rızasını aramanın nihai amacını sürekli olarak hatırlatır.

    En iyi cevap

Cevapla