Paylaş
Allah’ı özlemek
BildirQuestion
Please briefly explain why you feel this question should be reported.
Allah’ı özleyen kullar kimler?
Allah’ı Nasıl Sevebilir ve O’na Nasıl Özlem Duyabiliriz?
Müslümanın istediği en büyük şey, Allah’ın rızası ve cennete girmektir. Bundan daha büyük bir sebep vardır. Bu da nimet cennetlerinde Allah’ı görmektir.
Müminlerin cenneti göreceğine iman etmemiz vacip tir. Allah’a benzer hiçbir şeyin olmadığına ve O’nun işiten ve gören olduğuna iman etmemiz de vaciptir. Yine bu hadislerin keyfiyetini sormadan bunlara iman etmemiz vacip tir. Çünkü keyfiyet, Kur’an’da geçen ilk övgüde Allah’ın müminleri kendisi sebebi ile övdüğü gayb ilmindendir. Allah şöyle buyurmuştur:
“Elif, Lâm, Mîm. Bu, kendisinde şüphe olmayan ki taptır. Allah’a karşı gelmekten sakınanlar için yol göstericidir. Onlar gaybe inanırlar, namazı dosdoğru kılarlar, kendilerine rızık olarak verdiğimizden de Allah yolunda harcarlar.
Allahu Teâlâ şöyle buyurmuştur:
“Güzel iş yapanlara (karşılık olarak) daha güzeli ve bir de fazlası vardır. Onların yüzlerine ne bir kara bulaşır ne de bir zillet. İşte onlar cennetliklerdir ve orada ebedî kalacaklardır.”
Şeyh Sadi şöyle der: Yani, yaratıcıya ibadette güzel iş yapanlardır. Bunlar Allah’a ibadette O’nu görürmüşçesine ibadet etmeleri, ibadetlerine ihlaslı olmaları ve güç yetirdikleri şeyleri yerine getirenlerdir.
Aynı zamanda bunlar Allah’ın kullarına da güçleri yettiği kadarıyla söz ve amel olarak iyilikte bulunanlardır. Bunlar malları ve bedenleri ile iyilikte bulunanlar, iyiliği emre dip kötülükten alıkoyanlar, cahillere öğreten, yüz çevirenle re nasihat eden ve bunun dışında iyilik ve güzellik amellerini işleyenlerdir.
Bu iyi işler yapan kimseler için daha güzeli” bu güzelliğini son hale getirmiş cennettir. “ve bir de fazlası vardır.” Bu da, Allah’ın yüce yüzüne bakmak, sözlerini işitmek, onun rızası ile kurtuluşa ermek ve ona yakınlık ile sevinmektir. Böylelikle bu kişiler için, temenni edenlerin en çok temenni ettiği ve isteyenlerin en çok istediği şey yerine gelmiştir.
Nebi’den şöyle rivayet edilir:
“Cennet ehli cennete girdiklerine Allah Teberake ve Teâlâ: Bir şey istiyor musunuz, diye sorar. Derler ki: Sen bizim yüzlerimizi nurlandırmadın mı? Sen bizi cennete sokup ateşten kurtarmadın mi? Der ki: Sonra aradaki perde kaldırılır. Onlara Rableri ya bakmaktan daha büyük bir şey verilmemiştir.” Sonra da şu ayeti okudu:
“Güzel iş yapanlara (karşılık olarak) daha güzeli ve bir de fazlası vardır.” Müslim rivayet etmiştir.
Ogün ne kadar da büyük bir gündür! Bugün, güneşi hiçbir bulut engellemeden gördüğümüz ve ayı dolunay gecesinde engelsiz bir şekilde gördüğümüz gibi müminlerin Rablerini gördüğü o gün sevinçleri ne kadar da fazladır! Rablerini görürler ve böylelikle kendilerine nur ve aydınlık gelir. O an tattıkları lezzetin yanında, içindeki bütün nimetler ile beraber cennet lezzeti onlara küçük gelir. Nurları ve aydınlıkları artmış bir şekilde evlerine dönerler. Ey Allah’ın kulu! Sen de Rabbini Teberake ve Teâlâ görmeyi özledin mi? “Kim Allah ile görüşmeyi isterse, Allah da onunla görüşmeyi ister.”
Allah’ı Özlemeye İten Etkenler!
Allah’ın güzel isimlerini ve yüce sıfatlarını incelemek ve kelamını düşünmektir. Bu inceleme, anlama ve üzerinde düşünme ile bu isimler, sıfatlar ve manaların kendisinde tecelli ettiği kişiye ulaşma isteği kalpte bilenir. Kalpteki ve akıldaki marifet tuzakları ortaya çıkar ve işte o zaman yardım gelir.
Allah’ın yüce nimetlerini ve cisme verdiği nimetleri incelemektir. Kalpler kendisine iyilik yapanı sevmek üze re yaratılmıştır. Bundan dolayı buna dikkat çekmek için Kur’an’ın birçok yerinde yaratma ve faziletinden verme gibi birçok nimet ayeti zikredilmiştir. Allah’ın nimetleri hakkındaki bilgin ne kadar çoğalırsa, bu nimetlere şükret me isteğin de o kadar çoğalır.
Vakitlerin Allah’a itaat dışında kişinin isteğine itaatte geçtiğinden dolayı üzülmektir. Senin arkada oturanlar ile oturmana bakıp öncülerin faziletini düşünmendir. Senin bunu yapman seni yarışmaya ve hızlı davranmaya itecektir. Bunları da Allah emretmiştir. Allahu Teâlâ şöyle buyurmuştur:
“Yarışanlar bunun için yarışsınlar.”
Senin özleme hususunda çok mecalin vardır. Bunların en yüce ve en lezzetli olanı ise, Allah’ın yüzünü görmeyi özlemektir. Sen bu hadisi okuyabilir, kendi menzileni düşüne bilir ve bu görme şerefine ulaşabilecek misin yoksa ulaşamayacak mısın diye düşünebilirsin.
Nebi şöyle buyurmuştur:
“Cennet ehli cennete girdiklerinde Allah Teberake ve Teâlâ: Bir şey istiyor musunuz, diye sorar. Derler ki: Sen bizim yüzlerimizi nurlandırmadın mı? Sen bizi cennete sokup ateşten kurtarmadın mı? Der ki: Sonra aradaki perde kaldırılır. Onlara Rableri’ya bakmaktan daha büyük bir şey verilmemiştir.”
Özleme mecallerinden biri de Allah ile karşılaşmayı, O’nun cennetini, rahmetini, cennette O’nun evliyalarını görmeyi ve özellikle de Firdevs-i Âlâ’da Nebi’yi görmeyi özlemektir.
En Büyük Lezzet!
Rab mümin kullarına görününce, en büyük lezzet olan Allah’ın yüzüne bakma ile gözlerinin kamaşmasından dola yı içinde bulunmuş oldukları bütün nimetleri unuturlar. Allah onlardan kaybolunca içinde bulunmuş oldukları nimetler ve sevinçlere geri dönerler.
Onların cennette iki nimetleri vardır: Biri Allah’ı görme anındaki nimet ki bu da en yücesi ve en şereflisidir. Bir de içinde bulunmuş oldukları gölgeler, meyveler, huriler, çocuklar ve diğer güzelliklere döndüklerinde olan nimet. Bu iki nimet ne kadar da büyüktür!
En Büyük Kayıp!
En büyük kayıp ve en büyük mahrumiyet, kulun o güzel günde cennette yüce olan Allah’ın, azîz ve hamîd olan Allah’ın yüzüne bakmaktan mahrum kalmasıdır.
Cennet Ehlinin En Üst Menzilesinde Olanlar!
Abdullah bin Ömer şöyle der: “Onların menzile bakımından en üstün olanları, bir günde iki defa Allah’ın yüzü ne bakanlarıdır.”
Said bin Cübeyr şöyle der: “Cennet ehlinin en şereflileri Allah Teberake ve Teâlâ’ya sabah ve akşam bakanlardır.”
İnsanlar Allah’ı Görmede Farklı Derecededirler!
Onu en iyi şekilde görecek olan kişiler O’nu en çok seven, en çok bağlı olan ve en çok tanıyanlardır. İnsanlar namazlarındaki huşu, Allah’ı sevmeleri ve O’na bağlı olmalarına göre farklı derecededirler.
Hişam bin Hasan der ki: “Allah Subhanehu ve Teâlâ cen net ehline görünecektir. O’nu gördüklerinde bütün cennet unutacaklardır.”
Şeyh Sadi şu ayet hakkında der ki:
“O gün birtakım yüzler aydındır.”
Yani, güzel, temiz ve üzerinde nur olacaktır. İçinde bulunmuş oldukları şeylerden dolayı nefisleri mutlu ve ruhları lezzet içinde olacaktır.
“Rablerine bakarlar.”
Yani, mertebelerine göre Rablerine bakarlar. Kimileri her gün sabah ve akşam görür. Kimileri her cuma bir defa görür. Benzeri olmayan güzelliği ve değerli yüzüne bakıp faydalanırlar.
O’nu gördükleri zaman, içinde bulunmuş oldukları nimetleri unuturlar, tabir edilemeyecek kadar sevinç ve mutluluk içinde olurlar, yüzleri parlar ve onların güzellikleri artar. Yüce olan Allah’tan bizi onlardan kılmasını istiyoruz.
O Büyük Sahneyi Düşün ve Hayal Et!
Düşün ki, cennet ehli kendi nimetleri içinde iken birden bir nur parlıyor ve kafalarını kaldırıyorlar. Rablerini üstlerinden kendilerine baktıklarını görüyorlar. Allah diyor ki: “Selam üzerinize olsun ey cennet ehli!” Bu da Allah’ın şu sözünde geçmektedir:
“Çok merhametli olan Rab’den bir söz olarak (kendilerine) ‘Selam’ (vardır).”
Size arttırmamı istediğiniz bir şey var mı? Diyorlar ki: Ey Rabbimiz! Bize vermediğin daha ne güzellik vardır ki? Sen ölüm sarhoşluğunda bize yardım etmedin mi? Kabir karan hığında bizden yalnızlığı gidermedin mi? Sura üfürüldüğü zaman bizim korkumuzu çekmedin mi? Sen bizim tökezlemelerimizi görmezden gelmedin mi? Fiillerimizden kötü olanları örtmedin mi? Cehennem üzerindeki köprüde ayaklarımızı sabit kılmadın mı? Bizi yanına yakınlaştıran sen değil misin? Güzel konuşma lezzetini bize duyuran sen değil misin? Nurun ile bize gözüken sen değil misin? Daha bizim için yapmadığın hangi güzellik vardır ki? Bizim yüzlerimizi beyazlatmadın mı? Bizi cennetine sokup ateşten kurtarmadın mı?
Allah örtüyü kaldırır. Onlara bakar ve onlar da Allah’a bakarlar. Onlara, Rablerine bakmaktan daha büyük bir şey verilmemiştir. Ona baktıkları ve O gitmediği sürece başka hiçbir nimete gözlerini çevirmezler. Onların diyarlarında nuru ve bereketi kalır. Allahu Teâlâ şöyle buyurur: “Güzel iş yapanlara (karşılık olarak) daha güzeli ve bir de fazlası vardır.”
Aşırı nimet, sevinç ve mutluluktan dolayı nitelemekten ve hayal etmekten aciz kaldığı, dünya ve ahirette kendisine eşit olacak hiçbir şeyin bulunamadığı o harika, güzel, yüce ve değerli vakitten sen mahrum olursan içine düşeceğin pişmanlık, bedbahtlık, sıkıntı, üzüntü, zorluk ve kaybı düşün!
Güç ve kuvvet yalnızca Allah’a aittir. Allah yardımcımızdır. Dayanağımız da O’nadır.
Allah’ım! Biz hiçbir zarar ve saptırıcı fitne olmaksızın senin güzel yüzüne bakmayı ve senin ile karşılaşma özlemini senden istiyoruz.
Nebevi Hadislerden Terbiye dersleri
BENZER KONULAR:
Answer ( 1 )
Please briefly explain why you feel this answer should be reported.
Allah’ı özlemek ve sevmek ile ilgili alimlerin sözleri
Allah’ı seven, O’na âşık olan ve O’na kavuşma iştiyakı duyan kişinin semâından da söz etmekte ve bu semâın kişinin şevk, aşk ve sevgisini coşturacağını belirtmektedir.
Sevmek bu kadar güzelse, kim bilir sevmeyi yaratan ne kadar güzeldir. Şems-i Tebrizi