Allah’ın Eli Ve Yüzü

Question

SORU: Şu ayetlerin kasdı nedir?

Allah’ın eli onların ellerinin üzerindedir’ ve ‘O’nun yüzünden başka her şey yok olacaktır.

CEVAP: Allah Teâlâ Fetih sûresi 10. âyetinde Hz. Peygamber’e (s.a) hitaben şöyle buyuruyor:

Muhakkak ki sana biat edenler ancak Allah’a biat etmektedirler. Allah’ın eli onların ellerinin üzerindedir. Kim verdiği bu sözden dönerse, ancak kendi aleyhine dönmüş olur. Allah’a verdiği sözü yerine getirene, Allah büyük ecir verecektir. (Fetih/10)

Ayette geçen yed kelimesinin sözlükteki asıl anlamı insanın eşyayı tutuğu organ demektir. Nimet ve iyilik anlamına da gelir. “Filanın benim üzerimde iyiliği vardır” anlamında “Fulanun Iehü alyye yedun” denilir. Sahip olmak, mâlik olmak anlamında da kullanılır. “Şu gayr-i menkul filanın mülkiyetindedir” anlamında “Hâze’l-akâru fi yedi fulanun” denilir. Yed (el) kelimesi kuvvet ve kudret anlamında da kullanılır. Yukardaki âyette de bu anlama gelir. Çünkü Allah Te-âlâ yaratıklarına benzemekten münezzehtir. Bu sebeble Kur’an-ı Kerim şöyle buyuruyor:

O’nun benzeri hiç bir şey yoktur. O işitendir, görendir. (Şûra/11)

O halde Allah Teâlâ’nın bizim gibi elleri, bizim gibi organları yoktur. El ile burada kastedilen, Allah’ın kudreti, kuvveti ve egemenliğidir. Nitekim yüce Allah Yasin sûresinin son âyetinde şöyle buyurmaktadır:

Her şeyin hükümranlığı elinde olan Allah’ın şanı ne kadar yücedir! Siz de O’na döneceksiniz. (Yâsin/83)

Her türlü iyilik senin elindedir. Gerçekten senin her şeye gücü yeter. (Âl-i İmran/26)

De ki: “Lütuf ve ihsan Allah’ın elindedir. Onu dilediğine verir. Allah’ın rahmeti geniştir ve O her şeyi hakkıyle bilir.” (Âl-i İm-ran/73)

Yüz anlamına gelen vech kelimesinin Allah’a nisbeti Kasas sûresinin son âyetinde geçmektedir:

Allah ile birlikte başka bir tanrı yapıp yalvarma! O’ndan başka tanrı yoktur. O’nun zâtından (vechinden) başka her şey yok olacaktır. Hüküm O’nundur ve siz ancak O’na döndürüleceksiniz. (Kasas/88)

Bu âyette geçen vech kelimesiyle Allah’ın zâtı kastedilmiştir.

Yeryüzünde bulunan her canlı yok olacak. Ancak azamet ve ikram sahibi rabbinin zâtı baki kalacak. (Rahman/26-27)

Bu sebeble Râgıb el-İsfehâni Müfredat’ül-Kuf an isimli eserinde şöyle demektedir:

Yüz, senin ilk karşına çıkan ve bedenin dış kısmındaki fazla kısım olduğu için, her şeyin önü, başlangıcı ve en fazla göze çarpan kısmı için yüz tabiri kullanılmıştır. Mesela falan şeyin yüzü denilir. Bazen de yüz ile zât ifade edilir. Nitekim “Ancak azamet ve ikram sahibi rabbinin vechi baki kalacak” âyetinde vech kelimesiyle Rab Teâlâ’nın zâtı kastedilmiştir.

Bir görüşe göre de burada kastedilen “sâlih amellerle Allah’a yöneliştir.” Yani bu tür sâlih amellerin baki kalacağı söylenmek istenmiştir.

Allah Teâlâ Bakara sûresinde şöyle buyurmaktadır.

Doğu da Allah’ındır, batı da. Nereye dönerseniz Allah’ın yüzü oradadır. Şüphesiz Allah’ın rahmeti ve nimeti geniştir, O her şeyi bilendir. (Bakara/115)

Müfessirler bu ve benzeri âyetlerdeki vech (yüz) kelimesiyle Allah’ın zâtının kastedildiğini söylemişlerdir. Yani nereye dönerseniz dönün Allah’ın zâtı oradadır, demektir. Çünkü O, her ne kadar bir mekanla sınırlandırılmasa da, her mekanda mevcuttur. Ancak vech (yüz) burada mecaz olarak kullanılmış olup onunla Allah’ın zâtı kastedilmiştir. Çünkü yüz, görünen organların en belirgin olanıdır ve en değerli olanıdır. Bu sebeble buradaki vech’in Allah’ın zâtı olduğu söylenmiştir. Bir görüşe göre de vech ile kastedilen, Allah’ın namazda iken yönelmemizi istediği yöndür, ki o da kıbledir.

Ayrıca vech kelimesi -Allah’a nisbet edildiği zaman- O’nun kabulü ve rızası anlamına da gelir. Bu anlamı, aşağıdaki âyet-i kerimelerde gayet açık bir şekilde görmekteyiz:

Biz sizi Allah rızası için doyuruyoruz; sizden ne karşılık, ne de teşekkür bekliyoruz. (İnsan/9)

Hayır olarak harcadıklarınız kendi iyiliğiniz içindir. Yapacağınız hayırları ancak Allah’ın rızasını kazanmak için yapmalısınız. Hayır olarak verdiğiniz ne varsa, karşılığı size tam olarak verilir ve asla haksızlığa uğratılmazsınız. (Bakara/272)

O halde sen, akrabaya, yoksula, yolda kalmışa hakkını ver. Allah’ın rızasını isteyenler için bu, en iyisidir. İşte onlar kurtuluşa erenlerdir. İnsanların mallarında artış olsun diye verdiğiniz herhangi bir faiz Allah katında artmaz. Allah’ın rızasını gözeterek verdiğiniz zekâta gelince, işte o kimseler, evet onlar (sevaplarını ve mallarını) kat kat artıranlardır. (Rûm/38-39)

(Bütün bu âyetlerde vechullah lafzının geçtiğini görmekteyiz). Başka bir âyette vechullah ile Allah rızasının kastedildiğine açıkça işaret edilmiştir ki o da şu âyettir:

Allah’ın rızasını kazanmak ve içlerindeki cömertlik duygularını kuvvtlendirmek için mallarım sarfedenlerin durumu, bir tepede kurulmuş güzel bir bahçeye benzer ki, üzerine bol yağmur yağmış da iki kat ürün vermiştir. Bol yağmur yağmasa bile bir çisinti düşer (de yine ürün verir). Allah yaptıklarınızı görmektedir. (Bakara/265)

Hz. Peygamber’in (s.a) şu sözünde de vechullah bu manaya delalet etmektedir:

Kim Allah rızasını gözeterek bir mescit bina ederse, Allah da cennette onun için bir benzerini bina eder.

Şu hadis-i şerifte de vechullah kelimesi “Allah’ın rızası” anlamındadır:

Kıyamet gününde mühürlenmiş bir takım sahifeler getirilir. Bunlar Allah’ın huzurunda sıralanırlar. Melekler bunları Allah’a arze-derken Allah Teâlâ onlara şöyle buyurur: “Onu bırakın Şuna bakın!” Melekler şöyle derler: “Şerefin hakkı için ey rabbimiz, bu sahifede biz hayır ve iyilikten başka bir şey görmedik!” Halbuki Allah işin iç yüzünü bilmektedir ve şöyle buyurur: “Bunlar benim rızam için yapılan şeyler değildir. Ben, benim rızama uygun olmayan hiç bir ameli kabul etmem.”

 

Dini Soru Cevap

Her soru cevap verilmeye değerdir, yeter ki aynı konu bize sorulmuş olmasın ve kurallara uygun sorulsun. Lütfen soru yollamadan önce aynı konu var mı diye \\\\"ARAMA\" yapınız. Konu altına yazılan sorulara öncelik tanıyoruz.. Bilginize

Takip Et

Answer ( 1 )

  1. “Allah’ın Eli” ve “Allah’ın Yüzü” gibi kavramlar, İslam teolojisinde sembolik anlamlar taşıyan ifadelerdir. Bu ifadeler, doğrudan Allah’a atfedilen somut özellikler değil, O’nun kudretini, büyüklüğünü ve tasarruf gücünü anlatmak için kullanılan metaforlardır.

    Allah’ın Eli: İslam’da Allah’ın “Eli”, Allah’ın kudretinin ve gücünün simgesi olarak kabul edilir. Allah’ın kudretine ve yaratıcılığına işaret eder. Kur’an-ı Kerim’de, Allah’ın “eli” farklı şekillerde mecaz anlamda kullanılmıştır. Bu el, Allah’ın dünya işlerinde aktif olarak müdahil olduğunu ve her şeyin O’nun kontrolünde olduğunu ifade eder.

    Allah’ın Yüzü: Allah’ın “Yüzü” ifadesi de yine semboliktir. Bu kavram, Allah’ın mutlak varlığını ve benzersizliğini anlatan bir ifadedir. Allah’ın yüzü, O’nun varlığının ve tüm kudretinin bir yansıması olarak kabul edilir. Ayrıca, Allah’a en yakın olma anlamına gelen, O’na yaklaşma çabası da bu kavramla ilişkilendirilebilir. Kur’an’da “Allah’ın Yüzü” ifadesi, Allah’ın rahmeti, lütfu ve hoşnutluğuna ulaşma dileğini de simgeler.

    İslam’da Allah’a ait fiziksel bir şekil veya form düşünülmez; bu tür tasvirler, Allah’ın mutlak sıfatlarına uygun düşmez. Bu ifadeler, Allah’ın yüceliğini, sonsuzluğunu ve kudretini anlamaya yönelik simgesel anlatımlardır.

Cevapla