Paylaş
Allah’ın isimlerinden Adl ne demek
Question
Esma-i Hüsna Allah’ın isimleri “ADL”
esmaül hüsna el Adl Arapça yazılışı: العدل
El-Adl, Allah’ın isimlerinden (esma-yi hüsnâ) biridir.
Adl “çok adaletli olan, asla zulmetmeyen ve hakkı gözeterek hükmeden” anlamlarına gelir. Adaletin zıddı olan zulüm, Allah Teâlâ hakkında asla düşünülemeyecek bir kavramdır: “Şüphe yok ki Allah zerre kadar zulmetmez. Ama zerre kadar bir iyilik yapılsa onun sevabını kat kat arttırır ve ayrıca kendi yüce katından büyük bir mükâfat verir” (en-Nisâ 4/40).
Adl olan Allah, peygamberleri ve gönderdiği ilahî kitaplar aracılığı ile insanlar arasında adaleti hâkim kılmak için gerekli ilkeleri bildirmiştir. Adalet ve doğruluk ilkelerinin en eksiksiz biçimde belirlendiğini bize haber veren ve bunların hiç tâviz verilmeden uygulanmasını emreden Kur’ân-1 Kerim (bk. en-Nisa 4/58; el-Mâide 5/8; el-En’âm 6/115, 152; en-Nahl 16/90), toplumdaki bütün adaletsizliklerin insanlardan kaynaklandığını bildirmektedir: “Allah insanlara asla zulmetmez. Fakat insanlar kendilerine zulmederler” (Yûnus 10/44).
Allah Teâlâ’nın “adl” ismi, etkisini sadece insanlar arasındaki ilişkilerde değil bütün kainatta hissettirir. Allah, adl olduğu için nimetlerini bütün canlılara âdil biçimde ve ihtiyaçları doğrultusunda dağıtır. Evrendeki her canlının belirli bir düzen içinde hayatını sürdürmesi de Allah’ın işlerinde adaleti gözetmesinin ve her varlığa hakkını vermesinin bir sonucudur.
İnsanlar her zaman kendi menfaatlerine öncelik vermeye eğilimli oldukları için dünya hayatında adaleti tam ve mükemmel olarak hâkim kılmaları mümkün değildir. Tam ve mükemmel adalet ahiret hayatında gerçekleşecektir. Orada dünyadaki bütün anlaşmazlıklar karara bağlanacak ve hiç kimse haksızlığa uğramaksızın herkes yaptıklarının karşılığını görecektir: “Kıyamet gününde adalet terazilerini kuracağız. Hiç kimseye en küçük bir haksızlık yapılmayacak. Yapılmış olan iş (amel) hardal tanesi kadar küçük de olsa, onu getirip ortaya koyacağız. Hesap görücü olarak biz yeteriz” (el-Enbiya 21/47).
Allah Teâlâ’nın “adl” ismi ile “adaleti ve bilgisi ile işleri en doğru biçimde karara bağlayan” anlamındaki “hakem” ismi arasında anlam yakınlığı bulunmaktadır (bk. HAKEM). Allah Teâlâ’nın “adl” ismi O’nun asla kimseye zulmetmediğini ve herkese hakkını verdiğini ifade ederken, “hakem” ismi tam ve gerçek adaleti sağlamak için en doğru karar ver hükmü verenin Allah olduğunu bildirmektedir: “O (Allah), hüküm verenlerin en hayırlısıdır” (el-A’râf 7/ 87; Yünus 10/109; ayrıca bk. et-Tin 95/8).
Allah’ın “adl” isminin bilincinde olan bir mümin, O’nun bütün işlerinde, emirlerinde ve yasaklarında adil olduğunu bilir. Eksiksiz ve yanılmaz hükümler koyan tek adil varlığın Allah olduğunu kavrar. O’nun adaletine güvenen bir mümin, kendi istekleri ve arzuları ile bağdaşmadığında bile Allah’ın hükümlerine razı olur. Öte yandan, başta ailesine karşı olmak üzere, bütün işlerinde adaleti gözetmeye, diğer insanlara karşı sorumluluklarını yerine getirmeye, onlara haksızlık yapmamaya çalışır. Allah’ın “adl” isminin anlamını özümsemiş bir müminin, din, irk, bölge ayırımı yapmadan yeryüzündeki bütün zulüm ve haksızlıklara karşı çıkması, bunları önlemek için elinden gelen gayreti göstermesi beklenir. Çünkü “adl” ismiyle Allah Teâlâ’nın adaleti sadece belirli bir insan grubuna, bir bölgeye veya zamana özgü kılmadığını, hatta adaletin sadece insanlar arasında söz konusu bir şey olmadığını anlamış olması gerekir. Dolayısıyla mümin, adl olan Allah’ın yeryüzünde adaleti hâkim kılmak için Kur’ân-ı Kerim’de bildirdiği ilkeleri, bütün insanları, hatta hayvanları ve bitkileri kapsayacak şekilde yaymaya çalışmalıdır. Kaynak: İslam ansiklopedisi Diyanet
Cevapla