Paylaş
Allah’ın isimlerinden el Cami ne demek
BildirQuestion
Please briefly explain why you feel this question should be reported.
CÂMI
الجامع
Allah’ın isimlerinden (esmâ-yi hüsna) biri.
“Câmi'” ismi “âhirette bütün varlıkları hesaba çekmek için huzurunda toplayan” anlamına gelir. Kur’ân-1 Kerim’de iki âyette Allah’ın ismi olarak zikredilir. “Rabbimiz! Şüphesiz sen, hakkında şüphe olmayan bir günde bütün insanları toplayacaksın (câmi’). Allah, verdiği sözden kesinlikle caymaz” (Âl-i İmrân 3/9) âyetinde Allah’ın kıyamet gününde bütün insanları hesaba çekmek için toplayacağını ifade eden “câmi” ismi, bir diğer âyette ise Allah’ın münafıkları ve kâfirleri cezalandırmak için cehennemde toplayacağını ifade eder (bk. en-Nisa 4/140). “Cami” ismi Hz. Peygamber tarafından da Allah’ın isimleri (esma-yi hüsnâ) arasında sayılmıştır (bk. Tirmizi, “Daavat”, 82; İbn Mâce, “Duâ”, 10).
İnsanın ölümden sonraki hayatı olan âhiret hayati kıyametin kopmasıyla başlayacaktır. Kıyamet koptuktan sonra Allah ölüp giden, yok olan insanların bedenlerinin temel unsurlarını, bütün cüzlerini bir araya getirerek onları diriltecek (ba’s), peşi sıra hesaba çekmek ve aralarında hükmetmek için mahşer meydanında toplayacaktır (haşir). Allah’ın kıyamet günü insanları bir araya toplaması Kur’ân-1 Kerim’de pek çok âyette “câmi” ismiyle aynı kökten kelimeler kullanılarak ifade edilmiştir: “De ki: Sizi Allah yaşatır, sonra öldürür, sonra da geleceğinde şüphe olmayan kıyamet gününde toplar. Lakin insanların çoğu bunu bilmezler” (el-Câsiye 45/26; ayrıca bk. Al-i İmrân 3/25; en-Nisa 4/87; el-En’âm 6/12; el-Kehf 18/99). Şüphesiz Allah insanlar hesaba çekmek için bir araya getirmeye kadirdir (bk. eş-Şûră 42/29). O, kıyamet günü haklı ile haksızı, aralarında ayırım yapıp hüküm vermek için bir araya getirecek (bk. el-Mürselât 77/38; ayrıca bk. Sebe’ 34/26), nihayetinde iman edenleri cennette, kâfirleri ise cehennemde toplayacaktır (bk. et-Tegåbün 64/9 10). Allah’ın insanları hesaba çekmek için bir araya toplaması âhiret hayatının temel aşamalarından biri
olduğu için Kur’an-ı Kerim’de bu güne “toplanma günü” de (yevmu’l-cem’) denilmiştir (bk. eş-Şûrâ 42/7, et-Tegåbün 64/9). “Cami” isminin âhiret alemine yansıyan bu boyutu Kur’ân-ı Kerim’de yine “toplamak” anlamına gelen “haşr” kelimesiyle de ifade edilmiştir (ayrıca bk. BA’S ve HAŞİR).
“Cami’ isminin ahiret alemiyle alakalı bu anlamının yanında dünya hayatıyla da alakalı yönleri bulunmaktadır. Her şeyden önce “cami” ismi kainatın yaratılışındaki eşsizliği de ifade eden bir isimdir. Zira kainat birbirine benzeyen ve benzemeyen, hatta birbirine zıt birçok unsurdan ve bu unsurların oluşturduğu nesnelerden meydana gelmiştir. Allah Teâlâ birbirine benzeyen ve benzemeyen unsurları âhenk içinde bir araya getirerek kâinatı yaratmış, bu farklı unsurların bir düzen ve denge içerisinde hep birlikte varlığını devam ettirmesini sağlamıştır. Diğer taraftan farklı karakterlerdeki insanların gönüllerini birleştirerek birlikte yaşamalarını sağlaması da câmi’ olan Allah’ın lütfudur. Allah “câmi” ismiyle eşler, ebeveynler ile evlatlar, kardeşler, meslektaşlar, arkadaşlar, hatta insan olmanın ötesinde ortak noktası bulunmayan fertler arasına kalbi bağlılık (ülfet) yaratarak bir arada yaşamalarını temin eder.
Türevleriyle birlikte Kur’ân-ı Kerim’de çoğunlukla Allah’ın insanları âhirette bir araya toplamasını ifade etmek için kullanılan “cami” ismi taşıdığı bu anlamıyla Allah’ın diğer bazı isimleriyle anlam yakınlığı taşır. Bunların başında da Allah’ın insanlara peygamber göndermesinin yanında, insanları öldükten sonra diriltmesini ifade eden “bâis” ve insanları öldükten sonra yeniden yaratmasını ifade eden “muid” isimleri gelir (bk. BÂÎS; MÜBDİ’).
Allah’ın bütün insanları hesaba çekmek için huzurunda toplayacağını bilen bir mümin, kendisinin de nihayetinde Allah’ın huzuruna çıkacağını hatırlar. Bu da mümine o güne hazırlanması gerektiği bilincini verir. Bu yönüyle “câmi” ismi mümine öncelikle sorumlu bir kul olması gerektiğini hatırlatan bir isimdir. Kulun sorumluluğunun bilincine varıp o güne hazırlanması ise doğru inanca ve güzel davranışlara sahip olmasıyla mümkündür. Diğer bir deyişle mümin öncelikle kalbine bâtıni erdemleri (inanç, ahlaki faziletler vb.) yerleştirir, akabinde bu bâtini erdemlerin sonucu olan zahiri güzellikleri (salih
ameller) davranışlarına yansıtır. Böylelikle tıpkı Allah’ın farklı unsurları âhenkli bir biçimde bir araya getirmesi gibi, kendisi de hem bâtınî güzellikleri hem de zâhirî güzellikleri kendisinde bir araya getirerek “câmi” isminin anlamına uygun bir kul olur.
Ayrıca bk. ALLAH; ESMA-yi HÜSNA.
Kaynak: İslam ansiklopedisi Diyanet
Cevapla