Allah’ın isimlerinden el Hakem ne demek

Bildir
Question

Please briefly explain why you feel this question should be reported.

Bildir
İptal

HAKEM

Allahin isimlerinden el Hakem ne demek

الحكم

 

Allah’ın isimlerinden (esma-yi hüsna) biri.

 

“Hakem”, “bilgisi ve adaleti ile en doğru kararı veren, hükmeden ve yöneten” anlamına gelir. “Hakem” ismi, insanlar arasındaki anlaşmazlıkları en doğru biçimde sonuca bağlayanın, haklı ile haksızı belirleyenin ve adaletle hükmedenin Allah Tealâ olduğunu ifade eder. Birçok âyette Allah’ın adaletli kararlar veren, yanılmaz bir hakem olduğu vurgulanmış, anlaşmazlığa düşülen konularda O’na başvurulması istenmiştir: “De ki: Ey gökleri ve yeri yaratan, görünür görünmez her şeyi bilen Allahım! Anlaşmazlığa düştükleri şeyler hakkında, kulların arasında hükmü sen verirsin” (ez-Zümer 39/46). Allah Teâlâ’nın insanlara bildirdiği esasları ve kuralları bir kenara bırakarak, düzeni ve adaleti sağlayacak başka şeyler aramaya kalkmak, Allah Teâlâ’dan başka hakem aramak anlamına gelir: “Yoksa onlar Câhiliye devrinin hükmünü mü arıyorlar? Kesin bir bilgiyle iman edenler için, Allah’tan daha güzel hüküm veren kim olabilir!” (el-Mâide 5/50).

 

Allah Teâlâ, dünya hayatında ortaya çıkan problemleri çözebilmek için insanlara da belirli sınırlar içinde hükmetme, hakem olma ve doğru karar verme imkân ve yetkisi tanımıştır. Kendisine hüküm verme yetkisi tanınan insanların, bu sorumluluğu yerine getirirken, Allah’ın bildirdiği kuralları adaletle uygulaması gerekmektedir (bk. el-Mâide 5/42). Ancak insanların hakemliği yanlışlıktan ve eksiklikten uzak değildir; çünkü gerçek adaleti yalnız Allah Teâlâ gerçekleştirebilir. Hz. Peygamber de, “Hakem sadece Allah’tır, her türlü hüküm O’na aittir” diyerek bu gerçeği belirtmiştir (Ebû Dâvůd, “Edeb”, 62).

 

İnsanlar arasındaki anlaşmazlıklara son vererek dünyada adaletin gerçekleşmesini sağlayacak temel ilkeleri koymak Allah’ın hakem olmasının bir gereğidir. Ancak gerçek adaletin var olacağı yer, insanların inanç ve davranışları ile imtihan edildikleri

bu dünya hayatı değil, her türlü fiilin karşılığını bulacağı âhiret hayatıdır. Hakem olan Allah, dünyada insanlar arasında meydana gelen anlaşmazlıklar hakkındaki nihaî kararı âhirette verecektir (el-Bakara 2/113; en-Nahl 16/124; el-Enbiyâ 21/47).

 

“Hakem” ismiyle, “mutlak adalet sahibi” anlamındaki “adl” ve “adaletle hükmeden” mânasındaki “muksit” isimleri arasında anlam yakınlığı bulunmaktadır. Allah’ın insanlara peygamberleri aracılığıyla bildirdiği hükümler yeryüzünde adaleti sağlayarak insanlar arasında meydana gelebilecek zulüm, bozgunculuk ve kötülük gibi olumsuzluklara engel olur. Bu sebeple hakemin Allah’ın “kötü şeylere engel olan” mânasına gelen mâni’, “bütün emirleri ve işleri yerli yerinde, adalete uygun olan” mânasındaki “hakîm” (SJ) isimleriyle de anlam yakınlığı bulunmaktadır. “Hakem” ile aynı kökten gelen bir diğer isim olan “hâkim” (pbl) arasındaki başlıca fark ise, “hakem” isminin hem kanun koyma hem de bu kanuna göre hükmetme anlamını taşırken, “hâkim” isminin sadece konulmuş esaslara göre hükmetmeyi ifade etmesidir (bk. ADL; HAKÎM; MÂNİ”; MUKSIT).

 

Allah’ın “hakem” isminin bilincinde olan bir mümin, sorunlarının çözümünde O’nun kutsal kitapları ve peygamberleri aracılığı ile ilettiği hükümlerine başvurur ve insanlar arasındaki anlaşmazlıkları çözerken adaletli davranmaya çalışır. Allah’ın hakem olduğunu bilen bir mümin kendi aleyhine bile olsa O’nun bildirdiği esaslara ve kurallara razı olur. Gerçek mutluluğa ulaşmanın O’nun hükümlerine teslim olmaktan geçtiğini bilir. Bu mümine yakışan tavrı Hz. Peygamber şu sözleriyle özetlemektedir: “Allahım! Ben senin aciz bir kulunum ve senin kulun olan bir baba ile bir annenin evladıyım. Bütün varlığım senin elindedir. Benim için verdiğin hüküm daima geçerli, hakkımdaki kararın ise daima adaletlidir” (Ahmed b. Hanbel, el-Müsned, I, 391, 452)

Kaynak: İslam ansiklopedisi Diyanet

Cevapla