Paylaş
Allah’ın isimlerinden el Hay ne demek
Question
ESMAÜL HÜSNA El – HAY
HAY isminin arapça yazılışı: الحي
El-Hay, Allah’ın isimlerinden (esma-yi hüsná) biridir.
“Hay” ismi, “ezeli ve ebedi hayata sahip, ölümsüz olan, diri” anlamına gelir. Kur’an-ı Kerim’de beş ayette Allah’ın ismi olarak zikredilen “hay” ismi, bunların üçünde Allah’ın sıfatı olarak zikredilirken (el-Bakara 2/255; Al-i İmrân 3/2; el-Mü’min 40/65), diğer ikisinde doğrudan “lafza-i celâl” (Allah lafzı) yerine kullanılmıştır (Tâhâ 20/111; el-Furkan 25/58). Hz. Peygamber tarafından da Allah’ın isimleri arasında sayılan “hay” ismi (Tirmizi, “Daavat”, 82; İbn Mâce, “Duâ”, 10), başka hadislerde de geçmiştir. Nitekim Hz. Peygamber bir duasında Allah’a “hay” ismiyle niyaz etmiştir: “Allahım! Beni hak yoldan saptırmandan senin izzet ve yüceliğine sığınırım. Senden başka ilah yoktur. Sadece sen ölmeyecek olan dirisin. Cinler ve insanlar ise ölümlüdür” (Müslim, “Zikir”, 67).
Şüphesiz mahlukatın yaratıcısı olan Allah her türlü kusur ve eksiklikten uzak, her yönüyle mükemmel bir varlıktır. Dolayısıyla herhangi bir varlıkta görülen ve o varlık için yetkinlik ifade eden bir özelliğin, esasen onları yaratan Allah’tan geldiğinin görülmesi ve bilinmesi gerekir. Canlılık da bazı varlıklarda bulunan ve onları diğer varlıklardan üstün kılan bir özelliktir. Nitekim Kur’an-ı Kerim’de de, “Dirilerle ölüler bir değildir” (Fâtır 35/22) buyurularak buna işaret edilmiştir. Bu canlı varlıkların her biri hayat sahibi olmakla birlikte hepsinin hayatı bir noktada sona ermektedir. Bu ise, onlardaki bu hayatın onların zati bir özelliği olmadığını, bilakis onları yaratan Allah tarafından kendilerine hayat verildiğini, zati ve mutlak anlamda hayat sıfatına ise ancak O’nun sahip olduğunu göstermektedir. Allah Teâlâ’nın hayat sıfatı, Allah’ın başlangıcı ve sonu olmayan bir hayata sahip olduğunu, yani O’nun bir yaratıcısı olmaksızın bizzat var olduğunu ve ölümsüz olduğunu, ölmesinin ve yokluğa karışmasının imkansız olduğunu, daima diri olduğunu ifade eder. Hayat sıfatı Allah’ın ezeli bir sıfatı olup, Allah’ın bu sıfattan yoksun olduğu tek bir an bile yoktur.
Allah’ın hayat sıfatına işaret eden “hay” ismi, O’nun ilahlığının (uluhiyet) önemli unsurlarından biridir. Zira canlı olmayan bir varlık, özü itibariyle eksik olacağından ilah olamaz. İlah olan bir varlık mutlaka hayat sahibi olmalıdır. Nitekim Allah putperestleri eleştirirken, “Onların Allah’tan başka yalvardıkları ise hiçbir şey yaratamazlar. Kaldı ki onların kendileri yaratılmıştır. Onların taptıkları diri değil ölüdürler; kendilerine tapanların ne zaman diriltileceklerini de bilmezler” (en-Nahl 16/20-21) buyurarak, cansız varlıkların ilah olamayacağını, dolayısıyla ilah olan varlığın mutlaka hayat sahibi ve diri olması gerektiğini vurgular. Zaten kâinattaki her şey Allah’ın hayat sahibi olduğunun bir kanıtıdır. Zira kâinatta görülen eşsiz güzellikler, ancak eşi benzeri olmayan bir kudretin, ilmin ve hikmetin eseri olabilir. Bizzat kudret, ilim ve hikmet sahibi bir varlığın ise hayattan yoksun olması asla düşünülemez.
Allah’ın yarattığı canlılar da hayat sıfatına sahip olsalar da, Allah’ın hayat sahibi olması, canlıların taşıdığı hayattan mahiyet itibariyle farklıdır. Çünkü Allah bizzat hayat sahibidir, diğer canlılara ise
Allah tarafından hayat verilmiştir. Dolayısıyla diğer canlılar için hayatlarının bir başlangicı ve bir de sonu olmasına karşılık, Allah’ın hayat sıfatının başlangicı ve sonu yoktur. Diğer canlıların hayatı belli bir süre sonunda biterken, Allah sonsuza kadar hayat sahibi ve diridir. Dolayısıyla diğer canlıların hayatı ölümle son bulurken, Allah için hayat sahibi olmak aynı zamanda “ölümsüzlük” anlamını da içerir. Kısaca Allah zati, sonsuz ve mutlak hayat sahibi iken, diğer canlılar verilmiş, geçici ve sınırlı bir hayata sahiptir. Ayrıca diğer canlılar ancak bir beden ve bedenin dengesiyle canlılık kazanabilir. Dolayısıyla beden yahut bedeni oluşturan unsurlar arasındaki dengeler kaybolduğunda canlılıklarını yitirirler. Oysa Allah’ın hay olması, herhangi bir bedene ve bu bedene canlılık katan ruha ihtiyaç duymaksızın gerçekleşir.
“Hay” ismi Allah’ın diğer bazı isimleriyle anlam açısından irtibatlıdır. Allah’ın varlığının başlangia olmadığını ifade eden “evvel”, varlığının sonu olmadığını ifade eden “âhir”, “bâki” ve “vâris” ile Allah’ın bizzat var olup, varlığının ve ilahlığının gerçek olduğunu ifade eden “Hak” isimleri bunların başında gelir. Ancak “hay” ismi, bütün bu isimlerin ifade ettiği anlamları içermesi açısından diğerlerinden daha kapsamlıdır (bk. BAKI; EVVEL; HAK; VÂRİS). Allah’ın “hay” ismiyle alakalı bir diğer isim ise, her şeyin varlığının Allah’a bağlı olduğunu ve kâinatı idare edenin Allah olduğunu ifade eden “kayyüm” ismidir. Nitekim Kur’an-ı Kerim’de üç âyette “hay” ve “kayyûm” isimleri birlikte zikredilmiştir (el-Bakara 2/255; Al-i İmrân 3/2; Tâhâ 20/111). Bu da kıyâm (varlığı kendinden olup varlığını devam ettirmek için hiçbir yönden başkasına muhtaç olmama) sıfatıyla hayat sıfatı arasındaki ilişkiye işaret ettiği gibi, “kayyüm” ismiyle “hay” isminin kâinata yansımasını da ifade eder. Bu iki isim bir arada zikredilerek, bir anlamda Allah’ın sadece hayat sahibi mutlak varlık olarak, onlara hayat vererek canlılığı diğer varlıklara da yaydığı dile getirilmekte ve böylelikle kâinattaki canlılığın kaynağının da O olduğuna dikkat çekilmektedir. Zaten kâinatı idare eden ve yaratılmışların ihtiyaçlarını karşılayan varlığın da hay olması zorunludur. Bu yönüyle Allah’ın “varlıklara hayat ve canlılık veren, yaşatan, dirilten” anlamındaki “muhyi” ismi de “hay” isminin bir yansımasıdır (bk. KAYYUM; MUHYÎ).
Allah’ın “hay” ismi bir mümine kalıcı olan tek varlığın her türlü eksiklikten uzak Allah Teâlâ olduğunu, O’nun dışındaki her şeyin ise geçici olduğunu öğretir. Allah’ın dışındaki her şeyin yok olup gideceğinin farkında olan bir mümin ise dayanılacak yegâne varlığın Allah olduğunu bilir. Nitekim Kur’ân-1 Kerim’de, “Sen O ölümsüz hayat sahibi olan Allah’a tevekkül et!” (el-Furkân 25/58) buyurularak, güvenilecek tek kaynağın hiç ölmeyen Allah olduğu ve bir müminin de sadece O’na güvenip dayanması gerektiği vurgulanmıştır. Zira Allah dışında güvenilip dayanılan varlıkların hepsi geçici olup, kendi kendilerine yetemeyen ve kendi hayatlarını devam ettiremeyen varlıkların başkalarının isteklerine cevap verip yerine getirmesi gerçek anlamda mümkün değildir. Dolayısıyla “hay” ismi bir mümine dualarının ve isteklerinin yöneleceği tek makamı gösterir.
Kaynak: İslam ansiklopedisi Diyanet
Cevapla