Paylaş
Allah’ın isimlerinden el Vekil ne demek
BildirQuestion
Please briefly explain why you feel this question should be reported.
VEKÎL
El- Vekil arapça yazılışı: الوكيل
el Vekil, Allah’ın isimlerinden (esmå-yi hüsna) biridir.
“Vekil” ismi “bütün yaratılmışların işlerinin görülmesinde kendisine güvenilip dayanılan, bu konuda tam yeterli olan” anlamına gelir. Kur’an-1 Kerim’de on dört âyette Allah Teâlâ’nın ismi olarak zikredilir. Bu âyetlerde Allah’ın her şeye vekil olduğu (el-En’âm 6/102; Hud 11/12; ez-Zümer 39/62), kendisine güvenip tevekkül eden kuluna vekil olarak Allah’ın yeteceği (en-Nisa 4/81) ve insanların O’ndan başkasını vekil edinmemeleri gerektiği (el-İsrâ 17/2) bildirilir. Kainatta insanın gerçek anlamda güvenip dayanabileceği yegane varlığın Allah olduğunu ifade eden “vekil” ismini Hz. Peygamber Allah’ın isimleri arasında saymış (Tirmizi, “Daavât”, 82; İbn Mâce, “Duâ”, 10), ayrıca dualarında zikretmiştir. Nitekim Allah resulü bazı dualarında Allah Teâlâ’ya, Kur’an-ı Kerim’de de geçen (bk. Âl-i İmrân 3/173) “Hasbunallähu ve ni’me’l-vekil” (Allah bize yeter, O ne güzel vekildir) ifadesiyle dua ederdi (Tirmizi, “Sıfatü’l- kıyâme”, 8; Ahmed b. Hanbel, el-Müsned, I, 326; III, 7).
İnsanoğlu özü itibariyle áciz ve muhtaç bir varlıktır. Onun sınırlı kudreti ve bilgisiyle ihtiyaç duyduğu şeyleri tek başına temin edemediği, hatta varlığını bile devam ettirmekten âciz olduğu bir gerçektir. Bütün bu âcizliği içerisinde insanın güvenip dayanabileceği, sığınacağı tek varlık Allah Teâlâ’dır. Zira her şeyi yaratan, rızıklandıran, idare eden, gözeten, koruyan, kısacası varlığını devam ettiren sadece O’dur. Kâinattaki hiçbir şey O’na dayanmadan var olamaz. Hiç şüphesiz Allah’ın bütün kulların vekili olması O’nun kudret, ilim ve rahmetinin sonsuzluğunun bir neticesidir. Allah’ın kulun vekili olması, insanların birbirlerine vekil olması gibi değildir. Zira yaratılmışlardan birini vekil tayin eden kimseden bu vekil ücret isteyebilir ya da üstlendiği vekâlet görevini kendisinden beklendiği şekilde hakkıyla yerine getiremeyebilir. Oysa Allah Teâlâ kulunun işlerini bir karşılık gözeterek değil, rahmetinin ve cömertliğinin gereği olarak yapar. Allah vekil olarak kendisine havale edilen her şeyi mükemmel bir şekilde yapar, fakat bununla birlikte hiçbir mecburiyet ve yükümlülük altında değildir. Hiçbir şey O’nun iradesine etkide bulunamaz, hiçbir kuvvet O’nu herhangi bir şey yapmaya zorlayamaz. O daima kulun hayrına olanı yapar.
Müminin Allah’ı vekil kabul etmesine “tevekkül” denilir. Tevekkül mümin kişinin yapacağı işlerde, olayların meydana gelmesi için gereken sebepleri gözeterek kendi üzerine düşeni yapması ve gerekli tedbirleri alması, kendisini aşan noktaları ise Allah’a havale etmesidir. Kişi üzerine düşeni yaptıktan sonra gerçek fâilin Allah olduğu bilinciyle O’na dayanmalıdır (bk. TEVEKKÜL). “Vekil” ismi güvenilip dayanılacak yani tevekkül edilecek tek kaynağın Allah olduğunu gösterir. Bu sebeple Kur’ân-ı Kerim’de müminlerin sadece Allah’a tevekkül etmeleri emredilmekte (en-Nisa 4/81; el-Ahzâb 33/3), Allah’a tevekkül eden kişiye Allah’ın yeteceği (et-Talâk 65/3) bildirilmektedir. “Sen o ölümsüz hayat sahibi olan Allah’a tevekkül et!” (el-Furkān 25/58) âyetinde de görüldüğü üzere, kişinin dayanağı gelip geçici olan, kendine bile yetemeyen, muhtaç ve âciz varlıklar değil; her zaman var olan, var olmak için hiçbir şeye ihtiyaç duymayan Allah Teâlâ olmalıdır. “O, doğunun da, batının da rabbidir. O’ndan başka ilah yoktur. Sen de kendine O’nu vekil edin” (el-Müzzemmil 73/9) âyeti de bu gerçeği ortaya koymaktadır.
“Vekil” isminin Allah’ın diğer bazı isimleriyle anlam yakınlığı bulunmaktadır. Bunların başında, Allah’ın müminin dostu ve yardımcısı olduğunu ifade eden “veli” ismi gelir. Nitekim Allah’ın kulun vekili olması, aynı zamanda kulun dostu ve yardımcısı olduğu anlamına da gelir. Çünkü güven ilişkisi ancak dostlar arasında olur; kişi ancak dost bildiği kimseye güvenip dayanır. Dost olmayan biri kendisine güvenen kişiye her an ihanet edebilir, güvenini sarsabilir. Oysa Allah O’na güvenen kuluna asla ihanet etmez, onu terketmez ve daima onun menfaatini gözetir. “Allah müminlerin dostu ve yardımcısıdır” âyeti (Âl-i İmrân 3/68; ayrıca bk. el-Bakara 2/257) bu gerçeği açıkça dile getirmektedir (ayrıca bk. VELI). Bunun yanında Allah’ın kullarının ihtiyaçlarını karşılayıp onlara yettiğini ifade eden “hasîb”, Allah’ın kullarını daima koruyup gözettiğini ifade eden hafiz, kullarına rızık verip onların hayatını devam ettirdiğini ifade eden “rezzâk” isimleri de “vekil” ismiyle yakından alakalı isimlerdendir (bk. HAFÎZ; HASÎB; REZZÂK).
“Vekil” ismi mümine gerçek anlamda sadece Allah’a güvenmesi gerektiğini hatırlatır. Mümin bütün işlerinde, kendi üzerine düşeni yaptıktan ve gerekli çabayı gösterdikten sonra bütünüyle Allah’a yönelip O’na tevekkül etmelidir. Arzu ettiği sonucu elde etmek için acele etmemeli ve gerçekleşen sonuca rıza göstermeli, bunun kendisi için daha iyi olacağını düşünmelidir. Bütün işlerinde Allah’ı vekil edinen kişi, sürekli kendisini koruyan, daima kendisi için iyi olanı yapan bir yaratıcının var olduğunun bilinciyle manevi bir rahatlığa kavuşur. Doğru bildiği yolda cesaretle ve kararlı bir biçimde yürümeye devam eder. Zorluklar karşısında yılgınlık göstermez, sabırla bu zorlukları aşmaya çabalar. Müminler her türlü işlerinde kendi üzerlerine düşeni yaptıktan sonra vekil kabul ettikleri Allah’ın kendileri için en iyi ve en hayırlı olanı yaratacağını bilirler ve Hz. Peygamber’in yaptığı gibi dualarında daima şu cümleyi tekrar ederler: “Hasbünellahü ve ni’me’l-vekil, ni’me’l-mevlâ ve ni’me’n-nasîr” (Allah bize yeter; O, ne güzel vekil, ne güzel dost ve ne güzel yardımcıdır).” Kaynak: İslam ansiklopedisi Diyanet
BENZER KONULAR:
- Allah’ın isimlerinden el Evvel ne demek
- Allah’ın isimlerinden el Mecid ne demek
- Allah’ın isimlerinden el Fettah ne demek
- Allah’ın isimlerinden el Azim ne demek
- Allah’ın isimlerinden el Gaffur el Gaffar ne demek
- Tümünü görüntüle.
Cevapla