Paylaş
Allah’ın isimlerinden es Samed ne demek
BildirQuestion
Please briefly explain why you feel this question should be reported.
Esmaül Hüsna Es-SAMED
Samed isminin arapça yazılışı: الصمد
Es-Samed, Allah’ın isimlerinden (esma-yi hüsna) biridir.
“Samed” ismi “kimseye muhtaç olmayan ancak herkesin ihtiyacını karşılayan” anlamına gelir. Kur’ân-ı Kerim’de sadece bir yerde, Allah’ın birliği (tevhit) ilkesinin anlatıldığı İhlâs sûresinde Allah’ın yaratılmışlık özelliği taşımayıp herkesin sığınacağı yegâne varlık olduğu anlatılırken geçmektedir (el-İhlâs 112/2). “Samed” ismi Hz. Peygamber tarafından da Allah’ın isimleri arasında sayılmış (Tirmizî, “Daavât”, 82; İbn Mâce, “Duâ”, 10), ayrıca çeşitli hadislerde Allah’a izafe edilmiştir. Nitekim Hz. Peygamber bir kutsi hadiste (Hz. Peygamber’in Allah’a atfederek, O’nun sözü olarak ifade ettiği hadis) Allah Teâlâ’nın, insanoğlunun âhireti inkâr etmek suretiyle kendi zatını yalanladığını, çocuk sahibi olduğunu söyleyerek de kendisine dil uzattığını ifade ettikten sonra şöyle buyurduğunu bildirir: “Halbuki ben bir ve tekim, samedim, ne evlat sahibiyim ne de herhangi bir ebeveynden doğdum, kimse benim dengim ve benzerim değildir” (Buhâri, “Tefsirü’l-Kur’ân”, 112/1-2).
“Samed” isminin iki temel anlamı vardır. Bunlardan biri, “Allah’ın hiçbir şeye ihtiyaç duymaması”dır. Allah, diğer varlıklardan farklı olarak, var olmak ve varlığını devam ettirmek için hiçbir şeye ihtiyaç duymaz. Zira Allah’ın varlığının bir başlangıcı olmayıp, O yaratılmamıştır. Var olmak için herhangi bir şeye ihtiyaç duymayan Allah’ın, doğal olarak varlığını devam ettirmek için de bir şeye ihtiyaç duyması söz konusu değildir. O, her açıdan kendi kendine yetendir.
“Samed” isminin diğer anlamı ise “Allah’ın diğer bütün varlıkların ihtiyacını karşılaması”dır. Nitekim diğer varlıklar daha en başında, var olmak için bile kendilerini yaratan bir yaratıcıya ihtiyaç duyarlar. Var oluşları başkasına bağlı olan varlıkların, mevcudiyetlerini sürdürmek için yine bu yaratıaya, yani Allah’a ihtiyaç duymaları gayet doğaldır. Zira yaşantılarını devam ettirebilmek için birtakım şeylere ihtiyaç duyan, başta insan olmak üzere diğer bütün varlıklar, özleri itibariyle sınırlı varlıklar olup, bu ihtiyaçlarını kendi başlarına karşılamaktan âcizdirler. İşte samed olan Allah, ihtiyaç duydukları kaynakları yaratarak onların istifadesine sunmak suretiyle, yarattığı varlıkların bu ihtiyaçlarına cevap verir. Kur’ân-1 Kerim’de, “Ey insanlar! Hepiniz gerçekten Allah’a muhtaçsınız. Hiçbir şeye ihtiyacı olmayan ve her türlü övgüye layık olan biri varsa, o da Allah’tır” (Fâtır 35/15) buyurularak “samed” isminin ifade ettiği “Allah’ın hiçbir şeye muhtaç olmayıp, her şeyin Allah’a muhtaç olduğu” hususu, net bir şekilde ifade edilmiştir.
“Samed” ismi Allah Teâlâ’nın her yönden bir ve tek oluşunu ifade eden tevhit ilkesini vurgulayan önemli isimlerden biridir. Tevhidin önemli bir unsuru, Allah’ın tek ilah olduğunu, ondan başka ilah olmadığını ortaya koyan “uluhiyette tevhit” iken; bir diğer unsuru ise Allah’ın mahlukatı yaratan, onları çekip çeviren, ihtiyaçlarını karşılayıp terbiye eden tek varlık olduğunu ifade eden “rubûbiyette tevhit”dir. Dolayısıyla tevhit, Allah’ın ulubiyette ve rubûbiyette
tek olduğunu bilmek ve buna iman etmektir. İşte “samed” ismi Allah’ın rubûbiyette tek olduğunun ifadesidir. Allah’ın uluhiyette tek olduğunu ifade eden isimlerinin başında ise “ahad” gelir. Bu yönüyle iki isim arasında kuvvetli bir bağ bulunmaktadır. Nitekim “samed” ismi Kur’an-ı Kerim’de geçtiği tek yerde de “ahad” ismiyle birlikte zikredilir: “De ki: O Allah birdir (ahad). Her şey her halinde o Allah’a muhtaçtır; O hiçbir şeye muhtaç değildir (samed)” (el-ihlas 112/1-2).
Böylelikle Kur’an-ı Kerim iki isim arasında bağ kurarak, gerçek tevhidin “ahad” ve “samed” isimlerinin ifade ettikleri hususları benimsemekle yani Allah’ın bir ve tek olduğuna inanmak ve sadece O’ndan yardım istemekle gerçekleşeceğini vurgulamıştır. Zaten Hz. Peygamber de, “ahad” ve “samed” isimlerini birlikte zikrederek, bunlarla yapılan duaların mutlaka kabul edileceğini belirtmiş (Ebù Dâvůd, “Vitir”, 23; İbn Mâce “Dua’, 9) ve iki isim arasındaki bağlantıya dikkat çekmiştir (bk. AHAD). Şüphesiz Allah’ın bir ve tek oluşu, O’nun yaratılmış varlıklara hiçbir şekilde benzemediği, yaratılmış varlıkların sahip olduğu kusur ve noksanlıklardan mutlak uzak olduğu anlamına da gelir. Bu yönüyle “samed” ismi Allah’ın yaratılmışlık özelliklerinden uzak olduğunu ifade eden ve tevhidin özünü oluşturan “tenzih” anlayışının da bir ifadesidir (ayrıca bk. TENZİH).
“Samed” ismi taşıdığı anlamlar itibariyle Allah Teala’nın diğer pek çok sıfat ve ismiyle anlam yakınlığı içerisindedir. Bunların başında Allah’ın hiçbir şeye muhtaç olmadığını, kendi başına var olduğunu ifade eden kıyâm bi-nefsihi sıfatı ile, Allah’ın yaratılmış varlıklara benzemediğini ve onların taşıdığı kusur ve noksanlıklardan uzak olduğunu bildiren muhâlefetün li’l-havâdis sıfatı gelir (bk. KIYÂM bi-NEFSİHI; MUHÅLEFETÜN H’I- HAVĀDİS). Ayrıca Allah’ın ezeli olarak (başlangıcı olmaksızın) daima var olduğunu ifade eden “kadim” (ladem sıfatı) ile ebedi olarak (sonu olmaksızın) daima var olacağını ifade eden “bâki” (beka sıfatı); yine aynı anlamları ifade eden “evvel” ve “âhir”; Allah’ın her türlü eksiklikten uzak mutlak yüce bir varlık olduğunu ifade eden “ali”, “kuddus” ve “müteali”; Allah’ın her türlü ihtiyaçtan uzak olacak derecede zengin olduğunu bildiren “gani” ve Allah’ın kullarının ihtiyaçlarını karşılayacak derecede zengin olup onlara zenginlik verdiğini ifade eden “muğnî” isimleri de “samed” isminin anlamını pekiştiren isimlerdir (bk. ALÎ; BÂKÎ; EVVEL; GANÎ; KIDEM; KUDDÛS; MUĞNİ; MÜTEÂLÎ).
“Samed” ismi bir mümine ihtiyaçtan uzak tek varlığın Allah olduğunu, başta kendisi olmak üzere diğer bütün varlıkların da Allah’a muhtaç olduğunu, dolayısıyla isteklerini yöneltebileceği yegâne varlığın Allah olduğunu hatırlatır. “Samed” isminin anlamını kavrayan bir mümin, mahlukatın ihtiyacını karşılayan tek varlığın gerçekte Allah olduğunu, bunun dışındakilerin ise sadece Allah’ın vesile kıldığı şeyler olduğunu bilir ve doğrudan Allah’a yönelir. Bu yönüyle Allah’ın “samed” ismi mümine Allah’a ortak koşmaktan (şirk) sakınarak, tevhit üzere kalması gerektiğini hatırlatan bir işarettir.
Kaynak: İslam ansiklopedisi Diyanet
Cevapla