Altın ve Gümüş kaplardan yemek yenip su içilir mi?

Bildir
Question

Please briefly explain why you feel this question should be reported.

Bildir
İptal

Altın ve gümüş kaplardan yemek içmek câiz midir?

Altin ve Gumus kaplardan yemek yenip su icilir mi

ALTIN VE GÜMÜŞ KAPLARDAN YEMEK VE İÇMEK

وعن حذيفة رضي الله عنه قال: انهانا النبي صلى الله عليه وسلم أن تشرب في آنية الذهب والفضة، وأن تأكل فيها، وعن لبس الحرير والديباج، وأن تجلس عليه.» رواه البخاري.

Huzeyfe radıyallahu anh şöyle anlatıyor: “Hz. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem bize altın ve gümüş kaplardan bir şey yiyip içmeyi, ipek elbise ve dibâc giymeyi ve bunların üstünde oturmayı yasakladı.”

Hadisten Çıkarılan Hükümler:

1- Altın ve gümüş kapların yeme, içme için ve başka şekillerde kullanılması haramdır. “Hz. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem bize … yasakladı.” ifadesinden dolayı hadisin bu hususa delaleti gayet açık tır. Ayrıca Hz. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellemin şu hadisi de bu hükmü teyit etmektedir: “Altın ve gümüş kaplardan içmeyin, altın ve gümüş tabaklardan yemek yemeyin.” Bir başka rivayette ise Hz. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur: “… Çünkü bunlar dünyada onlara, âhirette size aittir.”

2- Hadiste geçen “ipek elbise ve dibác giymeyi” ifadesi ve diğer riva yetlerde zikredilen “İpek elbise ve dibâc giymeyin.” şeklindeki emir cumlesi ipek ve dibâc elbise giymenin haram olduğunu göstermektedir. Burada sözü edilen dibâc; saf ipekten dokunmuş kalın giysi demektir. Kendine özgü bir adı olduğu için burada hâsın âma atfi kabilinden fiile atfedilmiştir. İpekten dokunan istebrak (ipekli brokar) da bu hükme tâbidir.

Özellikle erkekler hakkında bu sayılan giysileri giymenin haram oluşu fakihler arasında icma ile kabul edilmiş bir hükümdür. Kadınların bu giy sileri giymelerinin mübah olduğuna dair delil ileride gelecektir. Hadis, bu yasaklamanın illetini şöyle ifade etmektedir: “… Çünkü bunlar dünyada onlara, âhirette size aittir.” Buradan anlaşıldığına göre illet kâfirlere ben zemektir. Bundan başka bir illetin olduğunu söyleyenler de vardır.

3- Hadisteki ibarelerin zahirine göre, haram hükmü büyükleri olduğu ka dar küçükleri de kapsamaktadır. Hanefiler, Mâlikiler ve Hanbeliler bu görüşü kabul etmişlerdir. Ancak bilindiği üzere şeriatin emir ve yasaklanı ergen olan lardan başkasına yönelik değildir. Bu istidlâlin sebebi, çocukların alışmaları ve aşinalık kazanmaları için onlara şeriatın yolunu öğretmektir. Küçük yaşta çocuklara namaz kılmayı emretmek de bu bâptandır. İşte bu yüzden Şafiîler sahih olan görüşlerinde küçük yaştaki çocukların bunları giymelerinin mü bah olduğunu söylemişlerdir. Fakat namaz kılmalarını emretmekte olduğu gibi, mümeyyiz olan çocuklar hakkında en kuvvetli olan görüş birincisidir.?
4- Buhari’nin rivayetinde geçen “bunların üstünde oturmayı” ifadesi, saf ipekten yapılmış döşekler üzerinde oturmanın veya onları yastık ve örtü olarak kullanmanın da haram olduğunu göstermektedir. Aralarında Ebu Hanife hazretlerinin iki öğrencisinin de bulunduğu cumhur, erkeklerin bu hükme tâbi olduğu konusunda ittifak etmiştir.

Kadınlara gelince, Şafiîler hadisin zahirine bakarak bütün bu kullanım şekillerinin kadınlara da haram olduğunu söylemişlerdir. Onların bu husus taki delilleri hadisin zahiri ve giyinmenin aksine, bu türden kullanımların böbürlenme ve kibir görüntüsü vermesidir. Çünkü giyinmek kadının, erke ğin gözündeki süsüdür ve bu yüzden altın gibi onun bir ihtiyacıdır. Mâlikiler ve Hanbeliler ise kadınların giyinmek dışında da ipek kullanmalarını mübah saymışlardır. Onların bu husustaki delilleri, ileride gelecek olan ve ipeğin her çeşit kullanımını kadınlar için mübah sayan şu hadistir: “Altın ve ipek ümmetimin kadınları için helâl kılındı.”

İmam-ı A’zam Ebu Hanife hazretleri ise giyinmek dışında ipek kullanı mini erkekler için mübah saymış ve bu konuda sahabenin ipekten yapılmış kumaşlar üzerinde oturduklarına dair nakledilen eserleri delil göstermiştir. Bâbımızın hadisinin delil olarak kullanılmasına verilen cevapta “bunların üstünde oturmayı” ifadesini içeren rivayetin, râvisi olan Cerir b. Hâzim’in tek kalması sebebiyle sahih olmadığı söylenmiştir. Cerir, sika olmakla birlikte ezberinden hadis naklettiği zaman hata yapan biridir. Belki de bu ziyade onun bir hatasıdır.

Bu cevaba verilen reddiyede denilmiştir ki, sikanın yapmış olduğu zi yade makbuldür. Ayrıca bu ziyade hadise aykırı değildir. Buhari hazretleri bu ziyadeye itimat ederek hakkında başlık açmıştır. Yine, “Altın ve ipek ümmetimin kadınları için helâl, erkekleri için haram kılındı.” hadisi de söz konusu ziyadeyi teyit etmektedir. İşte bu yüzden Hanefiler bu meselede Imam Ebu Yusuf ve Imam Muhammed’in görüşlerini doğru saymışlardır.”
5- Hadiste geçen “bunların üstünde oturmayı” ifadesi, erkeğin ipek yatağında kanısıyla birlikte yatamayacağı hakkında delil gösterilmiştir. Çünkü bu ifade mutlak olup bu durumu da kapsar. İşte bu yüzden Mâlikîler’den buna cevaz verenler, kadının erkeğin döşeği olduğunu ve nasıl ki kadının üzerinde altından ve ipekten takılar ve elbiseler varken erkeğin onun üzeri ne yatması caizse karısıyla birlikte kendisine mübah olan yatakta oturması ve uyuması caizdir.

BENZER KONULAR:

Cevapla