Paylaş
Amel defterinin akıbeti
Question
Amel defteri hangi durumlarda silinir?
Hanefi mezhebinde küfre düşersen bütün amellerin silinir. Şafii mezhebi kalır diyor.
Hanefi’de küfre düşüp Şafii ye gecenin amel defterinin durumu nedir?
Mürted ile ilgili hükümlerin Hanefi ve Şafii mezhebine göre değiştiği nerede yazıyor?
CEVAP:
Ehli sünnet inancına göre dinden çıkan birisi yeniden iman ettiği zaman amelleri silinmez küfür üzerine ölürse o zaman geçmişte işlediği bütün iyi amelleri silinir inancımız budur bu şekildedir çok az bir alim kesimine göre bilerek isteyerek küfre giren kişinin sevapları silinir.
SORU
Yani gorusler farkli.
Yani İmam Ebu Hanife’ye gore silinir.İmam Şafiî’ye gore Silinmez.
Bu gorusler mezhebe yansımaz mi?
CEVAP:
İki mezhebe göre silinmez sen yanlış anlamışsın.
Amel defterinin silinmesi meselesi, İslam hukukunda (fıkıh) ve itikadi mezhepler arasında detaylı bir konudur ve farklı mezheplerdeki yaklaşımlar, özellikle dinden çıkma (irtidad) durumunda, çeşitli şekillerde ele alınır.
Hanefi ve Şafii mezheplerindeki görüşler:
Hanefi Mezhebi’nde: Hanefi alimlerine göre bir kişi irtidat ederse (dinden çıkarsa), yani küfre düşerse, imanını kaybederse, geçmişteki amelleri silinir. Ancak kişi tekrar tövbe edip İslam’a dönerse, imanını geri kazanır. Hanefi mezhebine göre, irtidattan sonra yapılan tövbe kişiyi affettirir, ancak daha önce işlediği sevaplar silinmiş kabul edilir. Bu görüş, özellikle bilerek ve isteyerek küfre giren kişiler için geçerlidir.
Şafii Mezhebi’nde: Şafii mezhebi ise biraz farklı bir yaklaşım sergiler. Şafii alimleri, irtidat eden bir kişinin tekrar imanına dönmesi durumunda, geçmişteki amellerinin silinmeyeceğini söylerler. Kişi yeniden iman ettiğinde önceki sevapları geçerliliğini korur ve amel defteri silinmez.
Bu görüşler mezheplerin genel hükümlerine nasıl yansır?
İki mezhepte de, bir kişinin imanını kaybetmesi, şüphesiz ağır bir durumdur, ancak irtidat sonrası tekrar İslam’a dönüş halinde Hanefi mezhebi, geçmiş amellerin silindiği kanaatindedir; buna karşılık Şafii mezhebi, amellerin korunacağını savunur. Her iki mezhep de Ehli Sünnet inancı çerçevesinde hareket eder, ancak bu meselede farklı ictihatlar ortaya çıkmıştır.
Mürted ile ilgili hükümlerin farkları:
Hanefi ve Şafii mezhepleri arasındaki mürted ile ilgili hükümlerle alakalı farklılıklar genellikle klasik fıkıh kitaplarında detaylandırılmıştır. Bu konuda başvurabileceğin bazı kaynaklar şunlardır:
“Hidaye” (Hanefi fıkhının klasik bir eseri)
“el-Umm” (İmam Şafii’nin görüşlerini içeren eser)
“Fetava Hindiyye” (Hanefi mezhebinin bir diğer önemli fıkıh kaynağı)
Bu eserler mürtedlikle ilgili hükümleri ve amellerin durumunu detaylı bir şekilde inceler.
Sonuç olarak:
Eğer bir kişi Hanefi mezhebinden Şafii mezhebine geçerse ve bu kişi önceden küfre düşmüşse, Hanefi mezhebine göre sevaplar silinmiş kabul edilir; ancak kişi Şafii mezhebine geçtiğinde, bu mezhebin görüşüne göre amel defterinin silinmeyeceği kabul edilir. Bu durum mezhep içtihadının bir farklılığı olarak değerlendirilir. Ancak Ehli Sünnet inancına göre önemli olan, kişinin yeniden iman etmesi ve Allah’a samimi bir şekilde tövbe etmesidir.
Sorularında belirttiğin gibi, bazı görüş ayrılıkları bulunmaktadır, ancak bu farklılıklar mezheplerin genel kaidelerine yansımış olarak kabul edilir.
BENZER KONULAR:
Answer ( 1 )
Hanefi mezhebine göre: İrtidat eden bir kişi tövbe edip İslam’a dönse bile, önceki amelleri silinir.
Şafii mezhebine göre: İrtidat eden kişi tövbe edip İslam’a dönerse, önceki amelleri silinmez.
Bu farklılıklar, mezheplerin genel hükümlerine yansımış ve klasik fıkıh kitaplarında detaylı bir şekilde ele alınmıştır.
Bir kişinin Hanefi’den Şafii’ye geçmesi durumunda:
Eğer bir kişi Hanefi mezhebinden Şafii mezhebine geçerse ve daha önce irtidat etmişse, Hanefi mezhebine göre amelleri silinmiş kabul edilirken, Şafii mezhebine göre amelleri silinmez. Bu durum, mezhep içtihadının bir sonucu olarak değerlendirilir.
Önemli olan:
Her iki mezhepte de önemli olan, kişinin samimi bir şekilde tövbe etmesi ve Allah’a yönelmesidir. Mezhep farklılıkları olsa da, Ehli Sünnet inancına göre samimi tövbe, Allah’ın affına vesile olabilir.