Paylaş
Anne Ve Baba Haklarının Önemi
Question
Ana Baba Hakkı
Yüce Dinimiz İslam’ın hedefi, insanları hem dünyada hem de ahirette mutlu etmektir. Allah-u Tealâ Kur’an-ı Kerimde, Dünya ve ahiret mutluluğu için birçok kurallar koymuş, bu kurallara uyulduğu takdirde sevinçli ve kazançlı çıkacağımızı bizlere müjdelemiştir. Allah, insanlara akıl ve sorumluluk vermiştir. Bu sorumluluğun doğal sonucu olarak da insana bazı görevler düşmektedir. İşte bu görevlerin başında Allah’a ve ana-babaya itaat etmek gelmektedir. Çünkü ana-babaya itaat onların bizim üzerimizdeki haklarındandır.
Bizi yoktan var eden yaşatan ve üstün yeteneklerle donatan , sayamayacağımız kadar bize nimetler veren Rabbimize ibadet nasıl bir görevimiz ise bizim dünyaya gelişimizin sebebi olan ana ve babamıza hürmet saygı ve iyilikte bulunmak, Allah’ın üzerimize yüklediği en önemli görevlerden biridir. Çünkü onlar, çocukları için bütün zorluklara göğüs gererek durmadan çalışan, soğuk sıcak demeden alın teri döken, gece uykularından vazgeçen, icabında yeme içmeyi terk eden, yavrusuna bir sineğin, bir tozun konmasına dahi razı olmayan değerli istisna varlıklarımızdır.
Bunun içindir ki Yüce Rabbimiz Kur’an-ı Kerimde onlara nasıl davranmamız gerektiği hususunda şöyle buyurmaktadır.” Rabbin, kendisinden başkasına asla ibadet etmemenizi, anaya-babaya iyi davranmanızı kesin olarak emretti. Eğer onlardan biri, ya da her ikisi senin yanında ihtiyarlık çağına ulaşırsa, sakın onlara “öf!” bile deme; onları azarlama; onlara tatlı ve güzel söz söyle. Onlara merhamet ederek tevazu kanadını indir ve de ki: “Rabbim!, Tıpkı beni küçükken koruyup yetiştirdikleri gibi sen de onlara acı.” (1) Görüldüğü üzere dinimiz, Anne-babamızı üzmek şöyle dursun onlara karşı kelimelerin en hafifi olan “öf” demeyi bile yasaklamıştır.
Yetim olarak ana-baba özlemiyle büyümüş olan peygamberimiz (s.a.v) bir hadis-i şeriflerinde , “Allah’ın en çok sevdiği amelin, vaktinde kılınan namazdan sonra, Ana-babaya iyilik etmek” (2) olduğunu söylemiş ve bir çok hadis-i şeriflerinde ana-babaya hürmet edilmesi gerektiğini, onlara isyanın büyük günah olduğunu, Allah’ın rızasının ana-babanın rızasında bulunduğunu açıkça beyan etmiştir. Bir gün Peygamberimiz (s.a.v) “Burnu yerde sürünsün, burnu yerde sürünsün, burnu yerde sürünsün, buyurdular. Sahabe kimin Ya Rasülullah! dediler. Peygamberimiz “Ana babasından birinin veya her ikisinin ihtiyarlık halini idrak eder de, onlara iyi muamele etmeyip, bu yüzden cennete giremeyen kimsenin” (3) buyurdular. Yine bir gün anasını sırtına alarak Kabe’yi tavaf ettiren bir adam: “Ya Rasullüllah! Nasıl anamın hakkını ödeyebildim mi? Diye sordu, Peygamberimiz (s.a.v) “Hayır o seni karnında taşırken bir nefes alma anındaki çektiği zahmetin hakkını ödeyemezsin” (4) buyurdular.
Allah’a kulluk görevini yerine getiren iyi bir Müslüman olmak istiyorsak Allahın emirlerini yerine getirelim. Sevgili Peygamberimize tam manada ümmet olmak istiyorsak sünnetine uyalım ve varlık sebebimiz olan ana-babalarımıza karşı her zaman sevgi ve hürmet göstererek onlarım haklarını ödemeyi asla ihmal etmeyelim. Kendimizin de bir gün ihtiyarlayacağını düşünerek ihtiyarlığa erdiğimizde çocuklarımızdan nasıl ilgi ve alaka görmek istersek biz de ana-babalarımıza karşı saygı ve hürmette kusur etmeyelim. Çocuklarımızı İslam’ın ışığında terbiye edelim.
1-İsra Suresi:23-24
2-Buhari edep :1
3-Müslim ,Tirmizi Tac Cilt 5 s.4
4-Fi’zilalal-i Kur’an cilt 9 s.307
5- İbrahim 14/41
Benzer Konular:
Answers ( 2 )
Çocukların ana baba üzerindeki hakkı
Eşimin babası 10 yıl çalıştığı tüm birikinini almış,yatırımlar yapmış. Nişanlıyken artık düğün için biriktirdiğimiz paramızı borç diye aldı,bugün yarın vereceğim derken sonra ben para almadım diyerek yalancı durumuna düşürdü. Asla büyük kavgalara girilmedi ama babası parayı vermemek için herşeyi yaptı. Biz artık parayı çok seviyor yapacak birşey yok diye sustuk ki para az değildi. Sonraları Para vermeyi bırakınca sürekli istemeye laf sokmaya başladı. Aradan bir süre geçti bizden sürekli para koparmaya çalışan babası küçük oğluna lisede arsa, memur olur olmaz sıfır araba ve şimdi de ev aldı. 4 kız 2 erkek kardeşler ve kızlara açıkça söylüyor siz evlendiniz gittiniz size bir şey vermem diyor. Bizede siz çift maaşsınız? biz sadece kendi paramızı istemiştik yalancı olduk başka hiçbirşey istemedikte küsmedikte. Ama artık ya vlat ayrımı cok zoruna gidiyor, ben yemedim onlara yolladım, o malda çok emeğim varken beni yok sayıyor diye eşim özellikle babasını görmek istemiyor. Kız kardeşleride babalarına çok kırgın. Erkek kardeşine de babam haksızlık yapıyor ama sen yapma demesine ragmen gizli gizli malları almış, ortaya çıkınca da aldım ne var diye ileri geri konuştu. Eşim çok iyi insandır, etrafında çok sevilir ama böyle anne baba ve erkek kardesi ile bağını koparmak isteyince acaba çok mu günah işler, onlarla da olmuyor etrafımız bile çok şime ona baba denmez diyor. Ne yapmalı eşim?
Mal ve para yüzünden kişinin anne baba ve kardeşlerinden küs kalması ne kadar üzücü bir olay. Bizler bu dünyadan giderken hiçbir şeyimiz olmadan gideceğiz. Ortada bir haksızlık var ise sizlere tavsiyem bu sebepten dolayı babanıza küsmeyin. Ben hakkınızı savunmayın demiyorum. Ama mal yüzünden kişinin en yakınlarına dargın olması iyi birşey değildir.
Burası dünya. Bugün var, yarın yokuz.
Allah’a kulluk görevini yerine getiren iyi bir Müslüman olmak istiyorsak Allahın emirlerini yerine getirmek zorundayız. Allah’ın emirlerinden birisi de anne ve babaya iyi davranmaktır. Anne ve baba Allah’a isyana götürmediği müddetçe her dediklerini yapalım.
Anne baba haklarının önemi konusunda Rabbimiz (cc) şöyle buyuruyor;
Rabbin, kendisinden başkasına asla ibadet etmemenizi, anaya-babaya iyi davranmanızı kesin olarak emretti. Eğer onlardan biri, ya da her ikisi senin yanında ihtiyarlık çağına ulaşırsa, sakın onlara “öf!” bile deme; onları azarlama; onlara tatlı ve güzel söz söyle. Onlara merhamet ederek tevazu kanadını indir ve de ki: “Rabbim!, Tıpkı beni küçükken koruyup yetiştirdikleri gibi sen de onlara acı. (İsra Suresi/23-24)