Paylaş
Arkadaşlık, Dostluk ve Kardeşlik ile ilgili güzel sözler
Question
Arkadaşlık, Dostluk ve Kardeşlik ile ilgili Sahabelerin ve Alimlerin güzel sözleri
Arkadaşlık, Dostluk ve Kardeşlik ile ilgili güzel sözler
İYİ KİMSELERLE BERABER OLMA VE KÖTÜ KİMSELERDEN SAKINMAYA TEŞVİK
2801. Ebu Bekir bin Ayyâş (rh.) şöyle demiştir: “Hikmet sahibi bir adam, bir arkadaşına şöyle nasihat etti: “Kardeşim, değerli kardeşim! Kardeşin en mükemmeli sen yokken seni savunan, yanında iken sana yardım eden, bir dostla karşılaştığında sayını arttıran, düşmanla karşılaştığında sana hakaret edilmesine karşı çıkan, gördüğünde sevindiğin, sana uyum sağladığında rahatlık hissettiğin kimsedir.” (İbn Ebi’d-Dünya, el-İhvân, 110]
2802. Ebu Amr el-Avfi (rh.) şöyle demiştir: “Şöyle denirdi: Yanında olduğunda seni güzelleştirecek, hizmet ettiğinde seni koruyacak, başına bir musibet geldiğinde teselli edecek, sende bir iyilik gördüğünde onu iyilik kabul edecek, sende bir kusur gördüğünde onu örtecek, konuştuğunda seni tasdik edecek, zorbalık yaptığında seni engelleyecek, kendisinden dolayı başına musibet gelmeyecek, yolda senden ayrılmayacak, istediğinde sana verecek, sustuğunda konuşmanı isteyecek ve çekiştiğinde sana ihsanda bulunacak kimse ile arkadaş ol!” (İbn Ebi’d-Dünya, el-İhvân, 96]
2803. Adamın biri, Davud et-Tâî’ye (rh.), “Bana nasihat et” deyince, Davud şöyle dedi: “Takva sahiplerini arkadaş edin. Zira insanlar içinde sana en az yük, en fazla yardımcı olacaklar onlardır.” (İbn Ebi’d-Dünya, el-lhvân, 95)
2804. Me’mûn (rh.) şöyle demiştir: “Dostlar üç sınıftır: Bazıları gıda gibidir, onlarsız olmaz. Bazıları ilaç gibidir; onlara bazen ihtiyaç duyulur. Bazıları da hastalık gibidir, onlara hiç ihtiyaç duyulmaz.” [Uyûnu’l-Ahbâr, 1/280]
2805. Hasan-ı Basri (rh.) şöyle demiştir: “Şüphesiz mü’min, mü’minin bir parçasıdır, ihtiyacı da onadır, sıkıntısı da onadır. Onun sevinciyle sevinir, üzüntüsüyle üzülür. O, kardeşinin aynasıdır. Eğer onda hoşuna gitmeyen bir şey görürse, onu doğrultur, düzeltir ve doğruya yöneltir. Gizlide ve açıkta onu korur. Şüphesiz sana dostundan dolayı bir nasip vardır. Sevdiğin kişiyi hatırlamandan dolayı da senin için bir nasip vardır. O halde kardeşlerini, arkadaşlarını ve oturacağın yerleri (iyi) seç!” (İbnü’l-Mübarek, ez-Zühd, 232)
2806. Hasan-ı Basri (rh.) şöyle demiştir: “Dost, yanında ruhunun ferahladığı ve kalbinin huzur bulduğu kişidir.” (el-Müstetraf, 398]
2807. Muhammed bin Vâsi’ (rh.) şöyle demiştir: “Dünyada yalnız üç şeye heves ettim: Sapıtmaya doğru eğrildiğim vakit beni doğrultacak, ikaz edip yola getirecek bir arkadaşa, helâl nafakaya ve huzûr içinde cemaat ile namaz kılmaya.”
2808. Süfyan-ı Sevrî (rh.) şöyle demiştir: “Kişinin hem dini, hem de dünyası için kendisiyle anlaşabileceği bir kardeşten daha faydalı bir şey göremedik.” [Hilyetu’l-Evliya, 7/56]
2809. Muhammed bin Vâsi’ye (rh.): “Dünyada hangi amel daha faziletidir?” diye sorulunca şöyle dedi: “İyilik ve takva üzere eşlik ettiklerinde arkadaşlarla sohbet edip onlarla konuşmaktır.” [İbn Ebi’d-Dünya, el-İhvân, 100)
2810. Fudayl bin İyaz (rh.) şöyle demiştir: “Biriyle birlikte olacaksan güzel ahlâklı biriyle ol. Zira böylesi bir kişi, sadece hayırlı olan şeylere davet eder ve dostu ondan yana hep rahattır. Kötü ahlâklı biriyle de birlikte olma!
Zira hem kötü şeylere davet eder, hem de dostu ondan yana hep bir sıkıntı içinde kalır.” (Hilyetu’l-Evliya, 8/96]
2811. Abdulvahid bin Zeyd (rh.) şöyle demiştir: “Dindar insanlarla sohbet ediniz. Onları bulamazsanız kişilik sahibi olanlarla oturunuz. Çünkü onlar meclislerinde boş ve çirkin laf etmezler.” [Hilyetu’l-Evliya, 6/160]
2812. Meymûn bin Mihran’a (rh.), “Filan kişi senin ziyaretine çok az geliyor!” denildiğinde; “Aramızdaki sevgi sağlam olduktan sonra az görüşmemizin bir sakıncası olmayacaktır” dedi. [Hilyetu’l-Evliya, 4/91]
2813. Yusuf bin el-Huseyn (rh.) şöyle demiştir: “Zünnûn’a (rh.): “Kimle dost olayım?” diye sordum, şöyle dedi: “İnsanlar içinden, heybetinden titrediğin, gizli ve açık görüntüsünden korktuğun, seni senden daha iyi bilerek kusurlarını söyleyen kimseleri bul, onlarla dost ol.” Buna benzer şeyler söyledi. Ama beni en fazla etkileyen, heybetinden çekindiğim kişilerle dost olma fikriydi.” (Hilyetu’l-Evliya, 13/248)
2814. Vehb bin Münebbih (rh.) şöyle demiştir: “Şu üç şey dünyanın rahatlığındandır: Arkadaş ve kardeşlerle buluşmak, oruçlunun orucunu açması ve gecenin sonunda kılınan teheccüd namazı.” [İbn Ebi’d-Dünya, es-Samt, 93)
2815. Safvan bin Avâne (rh.) şöyle demiştir: “Birini seven, ancak onun haklarına riayet etmeyen kişi bu sevgisinde yalancıdır. Allah bir gence hayırlar dilediği zaman ona salih birini dost kılar.” [Hilyetu’l-Evliya, 9/324]
2816. Zünnûn el-Mısrî (rh.) şöyle demiştir: “Akılla kalplerin meyveleri toplanır. Güzel bir sesle bakışlar celbedilir. Allah’ın tevfiki ile yol alınır. Salih kişileri dost edinmekle hayat güzelleşir. Salih bir dostla da hayırlar elde edilir. Zira Allah’ı unuttuğun zaman bu dostun sana hatırlatır, zikrettiğin zaman da bunda sana yardımcı olur.” [Hilyetu’l-Evliya, 9/359]
2817. İmam Şafiî (rh.) şöyle demiştir: “Kardeşlerinle takvaları nisbetinde yakın ol. Seni dinlemeyen kişiye boşuna dil dökme. Dirilere gıpta etme. Esas gıpta edilecek olanlar ölülerdir.” [Hilyetu’l-Evliya, 9/121]
2818. Abdullah bin Ebî Zekeriya (rh.) şöyle demiştir: “Vallahi! İyilerle beraber olabilmek için kıldan dokunmuş kaba giysi giymek, kül yemek ve mezbelelerde köpeklerle beraber yatmak basit kalır.” [Hilyetu’l-Evliya, 5/149]
2819. Hasan-ı Basrî (rh.) şöyle demiştir: “Vallahi öyle topluluklara ulaştım ki içlerinden biri, ailesini müslüman kardeşine emanet ederek kırk yıl boyunca gurbette kalır, kardeşi de bu süre zarfında onların geçimini karşılardı.” [Hilyetu’l-Evliya, 6/270]
2820. Süfyan bin Uyeyne (rh.) şöyle demiştir: “Şöyle denirdi: “Hikmet sahipleriyle beraber ol. Onlarla beraber olmak ganimet, sohbetleri kurtuluş vesilesi ve onlarla kardeşlik kurmak ise şereftir.” [Hilyetu’l-Evliya, 7/284]
2821. Yahya (rh.) şöyle demiştir: “Dostların en hayırlısı, arkadaşına “Gel ölmeden oruç tutalım” diyendir. Arkadaşların en kötüsü de, arkadaşına “Gel ölmeden yiyelim içelim” diyen kişidir.” [Hilyetu’l-Evliya, 3/71]
2822. Bilal bin Sa’d (rh.) şöyle demiştir: “Her karşılaştığın zaman Allah’tan nasibini sana hatırlatan bir kardeş, her karşılaştığında avucuna bir dinar bırakan kardeşten daha hayırlıdır.” [Hilyetu’l-Evliya, 5/225]
2823. Ebu Abdurrahman es-Sülemî (rh.) şöyle demiştir: “Kardeşine söylemiş olduğun hikmetli bir sözden daha üstün bir hediye yoktur.” [Sünen-i Dârimî, no. 293]
2824. Mücahid (rh.) şöyle demiştir: “Adamın biri, Abdullah bin Abbas’ın (ra) yanına geldi ve: “Şuradaki adam beni seviyor” dedi. İbn Abbas: “Bunu nerden biliyorsun?” diye sorunca, adam: “Çünkü ben de onu seviyorum” dedi. [İbn Ebi’d-Dünya, el-İhvân, 127]
2825. Şube (rh.) şöyle demiştir: “Abdullah bin Mes’ûd (r.a), arkadaşlarının yanına geldi ve: “Siz, hüznümü gideren kimselersiniz” dedi. [Ravzatu’lUkala, 92]
2826. Lokman (a.s), oğluna şöyle demiştir: “Evladım! Allah’tan korkup sakındıktan sonra kendin için salih birini dost edin.” [İbn Ebi’d-Dünya, el-İhvân, 73]
2827. Ali bin Ebi Talib (ra) şöyle demiştir: “Sana karşı yaptığı iyiliği unutan ve kendine karşı haklarını sana hatırlatan kimse ile arkadaş ol!” [elAdabu’ş-Şer’iyye, 3/565)
2828. Hikmet sahibi birine, “Hangi hazine daha iyidir?” diye sorulunca: “Allah’tan korkup sakınmaktan sonra salih bir arkadaş edinmek” karşılığını verdi. [İbn Ebi’d-Dünya, el-İhvân, 112]
2829. Kasım bin Muhammed (rh.) şöyle demiştir: “Allah, asi ve ilişkisini kesen akrabanın yerine, sana yönelen iyi bir dost vermiştir.” [Zehebî, es-Siyer, 5/58]
2830. Abdullah bin el-Hasen (rh.) şöyle demiştir: “Dört şey, kişinin mutluluğundandır: Saliha bir hanımının olması, iyi ve itaatkâr evlatlarının olması, geçimini memleketinde karşılıyor olması ve salih kardeşlerinin, arkadaşlarının bulunması.” [İbn Ebi’d-Dünya, el-İhvân, 105]
2831. Ebu Hamza eş-Şeybanî’ye (rh.), Allah için sevilmesi gereken arkadaşların kim olduğu sorulduğunda şöyle dedi: “Onlar, memleketleri ve bedenleri ayrı olsa da aziz ve yüce olan Allah’a itaat ve ibadet eden, Allah’ın emrini yerine getirmekte birbirleriyle yardımlaşanlardır.” Bunu Ebu Süleyman’a anlattığımda şöyle dedi: “Onlar, aziz ve yüce olan Allah’a itaat ve ibadet edebilir, Allah’ın emrini yerine getirmek için birbirleriyle yardımlaşabilirler. Ancak birbirlerini ziyaret etmedikçe ve birbirlerine ihsanda bulunmadıkça arkadaş olamazlar.” [İbn Ebi’d-Dünya, el-İhvân, 991
2832. Osman bin Hakîm el-Evdî (rh.) şöyle demiştir: “Din konusunda senden üstün, dünyalık konusunda senden aşağı olan ile arkadaşlık et!” [İbn Ebi’d-Dünya, el-İhvân, 96]
2833. Ömer bin Hattab (r.a) şöyle demiştir: “Samimi arkadaşlar bul ve onların arasında yaşa. Çünkü onlar bollukta süs, musibette ise destektirler.” [İbn Ebi’d-Dünya, el-İhvân, 84]
2834. Ubeydullah bin el-Hasen (rh.), adamın birine şöyle demiştir: “Ey falan! Dostlarını çoğalt! Çünkü elde edeceğin en basit şey, ölümünün onlara ulaştığında senin için dua etmeleridir.” [İbn Ebi’d-Dünya, el-İhvân, 78]
2835. Vehb bin Münebbih (rh.) şöyle demiştir: “Mümkün olduğunca arkadaşlarını çoğalt. Eğer onlara ihtiyaç duymazsan, sana zarar vermezler. Onlara ihtiyaç duyduğunda ise sana fayda sağlarlar.” [Zehebî, es-Siyer, 8/118]
2836. Ebu Hâtim (rh.) şöyle demiştir: “Akıllı bir kimsenin, arkadaşlarıyla dostluk kurması, onları felaketlere ve yeni gelişecek olaylara hazırlaması gerekir. Çünkü teselli anında kim teselli edecek? Hikmet sahiplerinden biri şöyle demiştir: Yükü hafifleyenin sevgisi devam eder.” [Ravzatu’l-Ukalá, 85]
2837. Muhammed bin el-Vâsi’ (rh.) şöyle demiştir: “Dünya hayatından geriye üç şey kaldı: Yanılmaların bağışlandığı, faziletini elde ettiğin cemaatle kılınan namaz; insanlardan hiçbirine minnet etmeden ve yorulmadan gelen yeterli miktarda rızık; kavmin yoldan çıktığında seni düzelten arkadaş.” [Ravzatu’l-Ukala, 86]
2838. İbnu’l-Mukaffa (rh.) şöyle demiştir: “Üç şey, dünya zevklerindendir: Arkadaşlarla sohbet, kebap yemek ve uyuzu kaşımak.” (Ravzatu’l-Ukala, 86]
2839. Ebu Hatim (rh.) şöyle demiştir: “Akıllı insandan beklenen, sıkıntı çekmemiş, refaha ortak olmamış birinin kardeşliğini derman saymamaktır. Nice arkadaş vardır ki, doğuştan kardeşten daha hayırlıdır.” [Ravzatu’l-Ukala, 86]
2840. Eyyüb es-Sahtiyânî (rh.) şöyle demiştir: “Kardeşlerimle buluşma arzusu beni hac yapma konusunda daha da teşvik eder.” [Ravzatu’l-Ukala, 88]
2841. Ebu Hatim (rh.) şöyle demiştir: “Akıllı insan, düşüncesi, dini, ilmi ve salihlerle birlikte büyümüş, ahlâkı güzel olandan başkasıyla arkadaşlık etmez. Çünkü akıllıların yanında büyüyen aptal bir insanın arkadaşlığı, cahillerin yanında büyüyen akıllı bir insanın arkadaşlığından daha iyidir.” (Ravzatu’lUkala, 90)
2842. Musa bin Ukbe (rh.) şöyle demiştir: “Arkadaşlarımdan biriyle buluştuğumda, o günleri akıllıca geçiririm.” [Ravzatu’l-Ukalá, 92)
2843. Ebu Hâtim (rh.) şöyle demiştir: “Akıllı kimsenin şunu bilmesi gerekir ki, arkadaşların sohbetinin verdiği huzur, dostların ayrılığının sebep olduğu üzüntü gibisi yoktur.” [Ravzatu’l-Ukala, 92]
2844. Süfyan-ı Sevrî’ye (rh.), “Hayat nedir?” diye sorulunca, “Dostlarla buluşmaktır” dedi. [Ravzatu’l-Ukala, 93]
2845. Süfyan-ı Sevrî (rh.) şöyle demiştir: “Belki arkadaşlarımdan biriyle karşılaşırım da, tam bir ayı onunla akıllıca geçiririm.” [Ravzatu’l-Ukala, 93]
2846. Ömer bin Hattab (r.a) şöyle demiştir: “Kardeşlerinle takvaları nisbetinde yakın ol. Seni dinlemeyen kişiye boşuna dil dökme. Dirilere gıpta etme. Esas gipta edilecek olanlar ölülerdir. İşin konusunda da aziz ve yüce olan Allah’tan korkanlarla istişarede bulun.” [İbn Ebi’d-Dünya, el-İhvân, 126]
2847. Ömer bin Hattab (r.a) şöyle demiştir: “Allah sana, müslüman bir kimsenin sevgisini bağışladığında ona sımsıkı sarıl.” [Haraiti, Mekârimu’l-Ahlâk, 126]
2848. Evzâî (rh.) şöyle demiştir: “Arkadaş için arkadaş, elbisedeki yama gibidir. Eğer yamanın kumaşı, elbise ile uyuşmuyorsa yama, elbisenin görünümünü daha da kötüleştirir.” [Beyhakî, eş-Şuabu’l-İman, 12/52]
2849. Abdullah bin Tahir (rh.) şöyle demiştir: “Mal terk eder. Sultan yok olacak bir gölgedir, dostlar bereketli birer hazinedirler.” [el-Mustatraf, 130]
2850. Yunus bin Ubeyd (rh.) şöyle demiştir: “Yeryüzünde zamanla azalan şu iki şeyden daha değerli bir şey yoktur: Allah için kendisine sığınılıp ünsiyet kurulacak bir arkadaş ve hakkı olan yerde infak edilen helâl bir dirhem.” (Hattabi, el-Uzlet, 62]
2851. Abdulaziz bin el-Hattab (rh.) şöyle demiştir: “Malik bin Dinar’ın yanında çömelmiş büyük bir köpek görülünce, ona: “Ey Ebu Yahya! Yanındaki bu büyük köpeği görmüyor musun?” diye soruldu. Mâlik, “Bu, kötü bir arkadaştan daha hayırlıdır” dedi. [Ravzatu’l-Ukalá, 821
2852. Esmaî (rh.) şöyle demiştir: “Bedevinin biri şöyle dedi: “Hilm sahibi kimsenin düşmanlığı, sana cahil kimsenin sevgisinden daha az zarar verir.” [Hattabi, el-Uzlet, 49]
2853. Ebu Hatim (rh.) şöyle demiştir: “Akıllı kişi, iyi insanların dostluğuna bağlanır ve kötü insanların arkadaşlığından kaçınır. Çünkü iyi insanların sevgisi çabuk ulaşır ve kopması yavaştır. Kötülerin sevgisi ise çabuk kopar ve yavaş ulaşır. Kötü kimselerle arkadaşlık, iyi kimseler hakkında su-i zanna neden olur. Kötü kimselerle arkadaşlık eden, onların topluluğuna girmekten kurtulamaz. Akıllı kimseye düşen, şüpheye düşmemek için şüphe sahibi kimselerden uzak durmaktır. Nasıl ki iyilerin topluluğu iyiliğe neden olursa, kötülerin topluluğu da kötülüğe neden olur.” (Ravzatu’l-Ukala, 100]
2854. Süfyan bin Uyeyne (rh.) şöyle demiştir: “Kim salih bir kimseyi severse, kuşkusuz Allah Teâlâ’yı da sevmiş olur.” [Ravzatu’l-Ukala, 100]
2855. Mâlik bin Dinar (rh.) şöyle demiştir: “İyi kimselerle birlikte taş taşıman, günahkâr kimselerle birlikte helva yemenden daha iyidir.” [Ravzatu’lUkala, 100)
2856. Ebu Hâtim (rh.) şöyle demiştir: “Aklı başında olan kişi, onurunu kirletmez, kötü insanlarla bir arada bulunarak kötülük sebeplerine kendini alıştırmaz. Kötülerle arkadaşlık etmek yerine, onurunu korur ve iyilerle bir araya gelir. Çünkü insanlar, başlarına bir şey geldiğinde göründüklerinin aksi bir şekilde ortaya çıkabilirler.” [Ravzatu’l-Ukala, 100]
2857. Mücahid (rh.) şöyle demiştir: “Müslüman bir kimse, bir kardeşinden sadece kendisini günahlardan alıkoyacak bir utanma duygusu edinebilse bile, bu onun için yeterli olur.” [Hilyetu’l-Evliya, 3/280]
2858. Ebu’d-Derda (r.a) şöyle demiştir: “İyi arkadaş yalnızlıktan, yalnızlık kötü arkadaştan, iyiliği emreden susandan, susan da kötülüğü emredenden daha iyidir.” [Ravzatu’l-Ukala, 101]
2859. Şebîb bin Şeybe (rh.) şöyle demiştir: “Saf ve temiz arkadaşlar, dünya kazançlarının en hayırlısıdır. Onlar, bollukta süs, musibette destek ve düşmanlara karşı yardımdır.” (el-İkdu’l-Ferid, 4/211]
2860. İbn Aişe, babasının (rh.) şöyle dediğini rivayet etmiştir: “Din ehli ile oturmak, kalpteki günahların pasını söker, mürüvvet ehli ile oturmak, güzel ahlâka işaret eder ve âlimlerle oturmak ise kalpleri tezkiye eder.” (Ravzatu’lUkalá, 234]
2861. Süfyan bin Uyeyne (rh.) şöyle demiştir: “Denilirdi ki: “Salih bir düşmanının olması, fasık bir dostunun olmasından daha hayırlıdır. Çünkü salih olan düşmanın imanı, kendisini sana kötülük etmekten veya hoşlanmayacağın bir şekilde sana dil uzatmaktan alıkoyar. Fasık dost ise sana karşı yaptıklarını umursamaz.” [Hilyetu’l-Evliyâ, 7/281]
2862. Muâviye bin Kurre (rh.), bazı hikmet sahipleri hakkında şöyle demiştir: “Hilminle sefihlerin (beyinsizlerin, ahmakların) yanına oturma! Ahmaklığınla, hilm sahiplerinin yanında da oturma!” [İbn Ebi’d-Dünya, el-Hilm, s. 51]
2863. Süfyan (rh.) şöyle demiştir: “Üzerindeki ihsanını/minnetini sayan biriyle arkadaşlık etme!” [Beyhaki, Şuabu’l-İman, 12/71]
2864. Ebu Süleyman (rh.) şöyle demiştir: “Cinlerden olan şeytan, benim için insanlardan olan şeytandan daha önemsizdir. Zira insanlardan olan şeytan bana yapışıp günaha girmeme sebep olur. Cinlerden olan şeytana gelince ise ondan Allah’a sığınmam halinde benden uzaklaşır.” [Hilyetu’l-Evliyâ, 9/276]
2865. Muhammed bin Ka’b el-Kurazí (rh.) şöyle demiştir: “Ömer bin Hattab (r.a) bana şöyle dedi: “Yanındaki değerin ihtiyacı kadar olan ve ihtiyacını gördükten sonra seni sevmesine sebep kalmayan kişileri dost edinme! Bunlar yerine hayır sahibi olan ve hak yoldan şaşmayan kişileri dost edin. Hem nefsine karşı sana yardımcı olur, hem de sana yük olmaz.” [Hilyetu’l-Evliyâ, 5/342]
2866. Süfyan-ı Sevrî (rh.), Ali bin Hasan el-Süleymî’ye şöyle demiştir: “Amelini ve kalbini bozacak şeylerden sakın. Dünyaya düşkün olanlarla, hırs sahibi kişilerle ve mallarını Allah’ın razı olmayacağı yerlerde harcayan Şeytanın kardeşleriyle oturman kalbini bozar. Dinini bozacak şeylerden de sakın. Çok konuşan geveze kişilerle oturmak dinini bozar. Hayatını bozacak olan şeylerden de sakın. Hırslı olanlar ve şehvetlerine düşkün olanlar hayatını karartır. Vefasız kişilerle beraber olmaktan sakın.” [Hilyetu’l-Evliya]
2867. Mücahid (rh.) şöyle demiştir: “Senin onda gördüğün gibi onun da senin üzerinde hakkı olduğunu görmeyen kimse ile dost olma!” (Zikr-u Ahbar-i İsbehan, 1/257]
2868. Vehb bin Münebbih (rh.) şöyle demiştir: “Benden şu üç şeyi iyi belleyiniz: Arzularınıza uymaktan, kötü arkadaştan ve kendinizi beğenmekten sakının.” (Hilyetu’l-Evliya, 4/58]
2869. Esmaî (rh.) şöyle demiştir: “Bir bedevînin şöyle dediğini işittim: “Kötü ve alçak insanlarla arkadaşlık etmek, heybeti ve konumu düşürür, dili köreltir ve insanı alçaltır.” [Hattabî, el-Uzlet, 49]
2870. Şerîk bin Abdillah (rh.) şöyle demiştir: “Şöyle denirdi: Bir korkakla yolculuk etme, çünkü o, babasından ve annesinden kaçar. Bir aptalla yolculuk etme, çünkü o, kendisine en çok ihtiyacın olduğu anda seni hayal kırıklığına uğratır. Günahkâr biriyle yolculuk etme, çünkü o seni yiyecek ve içecek karşılığında satar.” [Hattabî, el-Uzlet, 51]
2871. Ebu Hatim (rh.) şöyle demiştir: “Akıllı insan, kötülerle arkadaşlık etmez. Çünkü kötü kimsenin arkadaşlığı, ateşten bir parçadır. Nefret ve kin onu takip eder. Onun sevgisi doğru olmadığı gibi verdiği sözü de yerine getirmez. Şu dört şey, kişinin mutluluğundandır: Hanımının kendisiyle uyumlu olması, çocuklarının iyi olması, arkadaşlarının salih olması ve rızkının elinde olması. Kişinin bir köpekle arkadaşlık etmesi, kendisinden istifade etmediği kimse ile arkadaşlık etmesinden daha hayırlıdır. Kim kötü bir kimse ile arkadaşlık yaparsa, bir kimsenin kötü bir yere girdiğinde itham edildiği gibi güvende olmaz.” [Ravzatu’l-Ukala, 101]
2872. Süfyan-ı Sevrî (rh.) şöyle demiştir: “Kişinin bozulması ve düzelmesinde arkadaştan daha etkilisi yoktur.” (el-İbâne, 2/478)
2873. Avn (rh.) şöyle demiştir: “Zenginlerle dost oldum da benden daha fazla üzüntülü olanını görmedim. Zira benden daha güzel giysiler giyinen, benden daha güzel kokular süren birini gördüğüm zaman üzülüyordum. Ancak fakirlerle dost olunca rahatladım.” (Hilyetu’l-Evliyâ, 4/242)
Kaynak: Hayata Dair Nasihatler
Dini Sitelerimiz:
BENZER KONULAR:
- Günah ile ilgili söylenmiş güzel sözler
- Vaazlar, Nasihatler, güzel sözler ve Öğütler
- Arapça Türkçe güzel sözler
- İmam Süfyân-ı Sevri Hazretlerinden güzel sözler Düşündürücü Öğütler
- Ömer bin Abdulaziz Hazretlerinden güzel sözler Düşündürücü Öğütler
- Tümünü görüntüle.
- İslam Nezaketli davranışlara nasıl vesile olmaktadır?
- İslam nedir, İslam’ın Şartları Nelerdir?
- İslam ne demektir sözlük ve terim anlamı
- İslam nedir ?
- İslam neden Müslümanlardan kurban kesmelerini ister?
- Tümünü görüntüle.
Answers ( 3 )
Arkadaşlık, Dostluk ve Kardeşlik üzerine bazı güzel sözler:
1. “Arkadaş, mutluluğu paylaştığında çoğaltan, üzüntüyü paylaştığında azaltan kişidir.”
2. “Dostluk, iki ruhun tek bir yürek haline gelmesidir.”
3. “Gerçek dost; senin ağladığını gören, yüreğinde hissettiğin acıyı paylaşandır.”
4. “Kardeşlik, kan bağı ile değil, gönül bağı ile kurulur.”
5. “Dost, mesafeler uzak olsa da kalben yakın olandır.”
6. “Arkadaş; zenginlikte herkesin olduğu, sıkıntıda ise kalanın adıdır.”
7. “Dost, yağmurda seninle birlikte ıslanan kişidir; yalnız bırakıp kaçan değil.”
8. “Kardeş dediğin, yanında değilken bile varlığını hissettiğin kişidir.”
9. “Dostluk, güneş gibidir. Bulutların ardında bile hep oradadır.”
10. “Kardeşlik, kan bağı değil, gönül bağından doğan en güçlü bağdır.”
Dostluk, arkadaşlık ve kardeşlik insanın yaşamını güzelleştiren çok değerli bağlardır. Bu sözler de bu özel bağların anlamını ifade eder.
Bu sözler, İslam tarihinde önemli yer edinmiş sahabelerin ve alimlerin dostluk, arkadaşlık ve kardeşlik üzerine söyledikleri hikmetli nasihatlerden oluşmaktadır. Her biri, iyi kimselerle beraber olmanın önemini ve kötü kimselerden uzak durmanın gerekliliğini vurgulamaktadır.
Ebu Bekir bin Ayyâş’ın sözünde, gerçek bir dostun, kişinin yanında olmadığı zaman bile onun çıkarlarını savunan, destek veren, düşmanlara karşı koruyan birisi olduğu ifade edilmiştir. Ebu Amr el-Avfi’nin sözü ise bir arkadaşın zorluk anında yardım eden, hataları örten ve kişinin doğru yolda kalmasına yardımcı olan biri olması gerektiğini belirtir.
Bu nasihatlerden öne çıkan birkaç önemli noktayı şu şekilde özetleyebiliriz:
İyi ve Dindar İnsanlarla Arkadaşlık Etmek: Sahabeler ve alimler, insanın kendisi gibi dindar ve iyilik sever insanlarla arkadaşlık etmesinin gerekliliğini sıklıkla dile getirmişlerdir. Bu, hem kişinin imanını güçlendirir hem de dünya ve ahiret hayatında ona yardımcı olur.
Dost Seçiminin Önemi: Seçilen dostun iyi ahlâklı, dürüst ve güvenilir olması gerektiği vurgulanmıştır. Hasan-ı Basri ve Süfyan-ı Sevrî’nin sözleri, kötü ahlâklı bir insanla arkadaşlık yapmanın insanı sıkıntıya sokacağını ifade eder.
Karşılıklı Yardımlaşma ve Destek: Gerçek dost, kişinin zorluklarında yanında olur, onu düzeltir ve doğruya yönlendirir. Bu nedenle, dostlar arasında karşılıklı destek ve yardımlaşma önemlidir. Bu tür dostlukların, kişinin dünya ve ahiret saadetini artıracağı belirtilmiştir.
Arkadaşlığın Manevi Faydaları: Hasan-ı Basri, dostların bir araya gelmesinin manevi huzur sağladığını, kalpleri birleştirdiğini ve imanlarını güçlendirdiğini ifade etmiştir. Aynı şekilde Fudayl bin İyaz, güzel ahlaklı biriyle arkadaşlık yapmanın, kişiye sadece hayır getireceğini belirtir.
Dostların Önemi ve Değerleri: İmam Şafiî, takva sahibi kimselerle yakın olmanın önemine değinmiş ve gerçek gıpta edilecek şeyin ahiret olduğunu söylemiştir. Dostlukların hem dünya hem de ahiret için önemli olduğuna vurgu yapılmıştır.
Bu sözlerden çıkarılacak en önemli ders, insanın hayatında iyi dostların ve arkadaşların olması gerektiğidir. Bu dostlar, kişinin imanını koruyup artırmasına, dünyada daha huzurlu bir hayat sürmesine ve ahiret saadetini kazanmasına yardımcı olur. Aynı zamanda kötü arkadaşlardan uzak durmak ve kendisini olumsuz etkileyecek ilişkilerden sakınmak, kişinin maneviyatını koruması açısından büyük önem taşır.
Bu hikmetli sözleri hayatımıza nasıl uygulayabileceğimizi düşünmek, arkadaşlık ilişkilerimizi gözden geçirmek ve daha kaliteli dostluklar kurmak için adımlar atmak faydalı olabilir.
Bu metin, arkadaşlık, dostluk ve kardeşlik hakkında İslam alimlerinin ve sahabelerin sözlerini içeriyor. Metnin ana teması, iyi insanlarla arkadaşlık etmenin önemi ve kötü arkadaşlardan sakınmanın gerekliliği.
Metinde geçen sözler, iyi bir arkadaşın özelliklerini, nasıl arkadaş seçilmesi gerektiğini, arkadaşlığın faydalarını ve kötü arkadaşlığın zararlarını çeşitli yönleriyle ele alıyor.
İşte metinde öne çıkan bazı noktalar:
İyi bir arkadaşın özellikleri:
Seni yokken savunan, yanında iken yardım eden, dostlarla karşılaştığında sayını artıran, düşmanlarla karşılaştığında seni koruyan kişidir.
Yanında olduğunda seni güzelleştiren, hizmet ettiğinde seni koruyan, başına bir musibet geldiğinde teselli eden, sende bir iyilik gördüğünde onu iyilik kabul eden, sende bir kusur gördüğünde onu örten kişidir.
Takva sahibi, güzel ahlaklı, dindar, kişilik sahibi, seni Allah’ı zikretmeye teşvik eden kişidir.
Din konusunda senden üstün, dünyalık konusunda senden aşağı olan kişidir.
Arkadaş seçimi:
Arkadaşlarını ve oturacağın yerleri iyi seçmelisin.
Akıllı, dini bütün, ilmi olan ve salihlerle birlikte büyümüş, ahlakı güzel olan kişilerle arkadaşlık etmelisin.
Heybetinden titrediğin, seni senden daha iyi bilerek kusurlarını söyleyen kişilerle dost olmalısın.
Zenginlerle değil, fakirlerle dost olmalısın.
Arkadaşlığın faydaları:
İyi bir dost, bin akrabaya bedeldir.
Dostlar, bollukta süs, musibette ise destektirler.
Salih bir dostla hayırlar elde edilir.
Arkadaşlarla sohbet etmek, kalpteki günahların pasını siler.
Hayatın en büyük zevklerinden biri, arkadaşlarla buluşmaktır.
Kötü arkadaşlığın zararları:
Kötü arkadaş, hem kötü şeylere davet eder, hem de dostu ondan yana hep bir sıkıntı içinde kalır.
Kötü arkadaşlık, insanı alçaltır ve kötülüğe sürükler.
Kötü kimselerle arkadaşlık etmektense yalnız olmak daha iyidir.
Kişinin bozulması ve düzelmesinde arkadaştan daha etkilisi yoktur.
Bu metin, bize arkadaşlık, dostluk ve kardeşlik konusunda önemli öğütler veriyor. Hayatımızda iyi insanlarla beraber olmanın ve kötü arkadaşlardan sakınmanın önemini vurguluyor. Kendimize arkadaş seçerken bu öğütleri dikkate almalı ve gerçek dostluklar kurmaya çalışmalıyız.