Paylaş
Aşr-ı Şerif Nedir Ne Zaman Okunur?
Question
Aşr-ı şerif ne demektir? Kısaca Bilgi
Kur’ân-ı Kerîm’in, âyetler arasında konu bütünlüğü gözetilerek belirlenen ve orta uzunlukta on kadar âyetten oluşan bölümü “Aşr-ı şerif”, değerli on (âyet) anlamına gelir ve bununla, bir cemaat (topluluk) huzurunda bir kişi tarafından sesli olarak okunan Kur’ân’dan bir bölüm kastedilir.
Okunan kısmın “on” âyet olması şart değildir, daha fazla veya az olabilir. Ancak, okunacak âyetlerin konu bütünlüğünün korunmasına dikkat edilir. Başka bir ifadeyle, okunacak aşr-ı şerife, bir konuyu veya olayı (kıssayı) anlatan âyetlerin başından başlanır ve konunun veya kıssanın sonuna kadar devam edilir. Bu hususta okuyucuya kolaylık olması için, konu veya olay başlarına işaret olmak üzere durak İşaretlerinin (güllerinin) üzerine “ayn” (^) harfi konulmuştur. İlgili eserlerde bunun, rükû kelimesine işaret olduğu, böylece hatimle namaz kılanların veya namazda kıraati uzun tutanların -konunun bütünlüğü açısından- bu işaretin olduğu yerde rükûya varmalarının uygun olduğunun hatırlatıldığı belirtilir.
Mushaflardakİ bu işaretlerin arası bir buçuk sayfayı geçmez; bu bakımdan her iki sayfadan birinde bu işareti görmek mümkündür. Öte yandan bazı Mushaflarda bu “ayn” konulmamış, onun yerine durak sonundaki gül, diğerlerinden farklı yapılarak, yahut daha değişik şekiller konularak konu başlarına işaret edilmiştir. Aşr-ı şerifte göz önüne alınması gereken hususlardan birisi de, okunacak bölümün, mana ve uzunluk bakımından cemaatin durumuna göre (zaman ve zemine uygun olarak) seçilmesidir. “Aşr” dan başka, bir de “on’lama” anlamına gelen “ta’şîr” vardır ki, bu, konu bütünlüğüne bakılmaksızın, sûrelerin onar âyet onar âyet ayrılması demektir. Bunun kaynağını Hz. Peygamber’e ve sahabeye dayandırmak mümkündür. Çünkü Peygamberimizin, Kur’ân’dan on âyet okunmasının veya ezberlenmesinin faziletine dair hadisleri vardır.
Kaynaklarda ifade edildiğine göre sahabe ve tabiîler de-kesin kural olmamakla birlikte— Kur’ân’ı onar âyet onar âyet ele alırlar, âyetlerin okunuşunu, manasını ve hükümlerini öğrendikten ve gereklerini yerine getirdikten sonra, diğer bir on âyete geçerlerdi. İşte bu hadis ve uygulamalara dayanılarak ve öğretimde kolaylık sağlamak maksadıyla Peygamber ve sahabe devrinde tatbik edilen bu bölümleme tabiîn devrinde “ayn” veya ayn başlığı (,) şeklinde Mushaflarda işaretlenmiştir. Ancak, bu uygulamanın bütün Mushaflarda yaygınlaşma şansı olmamıştır. Türkiye’de basılan Mushaflarda, sûreleri onar âyet onar âyet ayıran böyle bir işaretleme yoktur.
Aşr-ı şerif geleneğinin, bahsedilen hadis ve uygulamalardan kaynaklandığını söylemek mümkündür. Ayrıca böyle bir bölümlemenin, tilâvetin, ne hiçbir şey anlaşılmayacak kadar az, ne de dinleyenleri yoracak kadar çok olmasını önlemesi bakımından, insan tabiatına uygun bir yaklaşımı yansıttığını söylemek mümkündür.
BENZER KONULAR:
Answer ( 1 )
Kur’an-ı Kerim’deki anlam bütünlüğü bozulmayacak şekilde Kur’an-ı Kerim’i usulüne göre, tecvit kurallarını tam uygulayarak ağır okuyuş demektir. Okunan ayetlerin 10 ayetle sınırlandırılması veya 10 ayet uzunluğunda olması gerekmemektedir. Uzun veya kısa okunur. Okunan ayetlerin anlam bütünlüğü içerisinde olması güzeldir.