Paylaş
Aşure nedir ? Dinimizde aşurenin yeri
Question
Aşure ne demektir islam’da aşure kavramı
Muharrem ayının onuncu günü gelince çevremizde çeşitli bakliyatlardan yiyecek yapılıp dağıtılıyor
bunun dinimizde yeri varmıdır ?
CEVAP:
Aşure muharrem ayının 10. Gününe denir.
Ramazan Ramazan ayı orucu farz kılınmadan önce aşure günü oruç tutmak Müslümanlara farzdı.
Peygamberimiz (sav) mekke’den Medine’ye göç İnce Yahudilerin aşure günü oruç tuttuğunu gördü nedenini sordu Hz Musa’nın firavun zulmünden kurtulduğu gündür onun için oruç tutarız dediler bunun üzerine Peygamberimiz biz Musa peygambere daha yakınız hoş tutmak bizde daha layıktır dedi oruç tuttu de Müslümanlara oruç tutmayı emretti
12 yıl sonra Ramazan ayı orucu farz kılındığında Muharrem ayı orucu olan aşure orucu serbest bırakıldı dilek’in tuttu dileyen tutmadı
Aşure günü ile ilgili dinimizin tek bir tavsiyesi var o da oruç tutmaktır onun dışında aşure tatlısı yapmak ve benzeri uygulamalar dinde yoktur bunlar Yahudi geleneğidir
Answers ( 2 )
Aşure; özel anlamı ile Muharrem ayının onuncu günü geldiği zaman bu güne verilen isimdir.
Kaynaklardan öğrendiğimiz kadarı ile Ramazan ayı orucu farz kılınmayan önce Muharrem ayının onuncu günü olan aşure günü oruç tutmanın farz olduğunu öğrenmekteyiz.
Neredeyse Muharrem ayı ile özdeşleşen aşure tatlısı yapmak gibi bir adet İslam’da yoktur. Bugüne ait sadece oruç tutmanın tavsiye edildiği bilinmelidir.
AŞURE NE DEMEKTİR?
‘’Aşure kelimesi Arapça kaynaklarda tam olarak Âşûrâ şeklinde geçmektedir. Bu kelimenin on sayısı ile ilgili olan “aşr” ve “âşir” veya develerin güdülmesiyle ilgili “ışr” kökünden türemiş Arapça bir kelime olduğunu kabul edenler olduğu gibi bu dilde “faula” vezninin bulunmadığını ileri sürerek, kelimenin İbranice’den geldiğini söyleyenler de vardır. Ancak yaygın olan görüş kelimenin Arapça asıllı olduğudur.’’ Kelime, Türkçe’mizde ise “aşure” olarak ifade edilmektedir. Aşure gününde pek çok tarihsel olay gerçekleşmiş ve bundan dolayı farklı din ve mezheplerin önem verdiği muharremin onuncu gününe verilen bu ismin,
İslam’dan önceki dönemlerde bu adla kullanılıp kullanılmadığı konusunda bir fikir birliğine varılamadığı görülmektedir.
‘’Muharrem ayı her ne kadar oruç olarak algılansa da on ikinci günden sonra yapılan Aşure ile hem orucu hem de aşureyi birlikte anımsatır. Aşure günü Hz. Musa ve İsrailoğulları’nın Firavun’un işkencesinden kurtulduğu, Hz. Adem’in tövbesinin kabul edildiği, Nuh (as)’un gemisinin Cudi Dağı tepesine oturduğu ve inananların kurtulduğu, bu sebeple şükür orucunun tutulduğu bilinmektedir. Bunlardan başka Hz. Yunus’un balığın karnından kurtulduğu gün, Hz. Musa ve Hz. İsa’nın doğdukları gün, Hz. Süleyman’a mülkün
verildiği gün, Arapların atası Hz. İbrahim’in doğduğu gün gibi yakıştırmalar da bulunmaktadır.’’
Yine bazı yazılı kaynaklara göre Hicretin 61. yılında 10 Muharrem günü, Hz. Muhammed’in torunu Hz. Hüseyin, Muaviye’nin oğlu Yezid’in emriyle Kerbelâ’da, Kûfe ve Şam ehlinin oluşturduğu büyük bir ordu tarafından yanındakilerle beraber şehit edilmiştir. Bu yaşanan olayı unutmayan ve her yıl bu yası tazeleyerek çekilen acıları hissetmeye çalışarak Ehl-i Beyt taraftarları o günü bir yas ve matem günü olarak anmaktadırlar