Babalık hakkı

Question

İslamda Baba hakkı

Hocam bir erkek bilmeden küfre düşerse nikahı düşmüşse doğan çocuk veledi zina mı olur babaya neseben bağlanmaz mi fakat ben diyanete sordum neseben babaya aittir nesebi gayri sahih değildir dedi doğru mu ?

CEVAP:

Babalık hakkı ve nesep konusu, İslam hukukunda oldukça hassas ve derinlemesine tartışılmış bir konudur. Bu konuda sorunuza yönelik birkaç önemli noktayı açıklığa kavuşturmak gerekebilir:

1. Küfür ve Nikahın Düşmesi

Eğer bir erkek bilmeden küfre düşerse ve bu durum sonucu nikahı düşerse, bu erkek ile kadının nikahı İslam hukukuna göre geçersiz hale gelir. Ancak burada önemli olan “bilmeden” olma meselesidir. Eğer kişi küfre düşmesini fark etmeden, bir hata sonucu, yani gönülsüz olarak böyle bir duruma düşerse, genellikle kendisine dini bir tövbe ve düzeltme yolu önerilir.

Ancak, bu durumun doğan çocukla ilgili etkileri daha farklıdır. Eğer kadın ile erkeğin nikahı geçerli değilse, aralarındaki ilişki zina olarak kabul edilebilir ve bu durumda doğan çocuk, nesebinin babaya bağlanması açısından bazı problemler yaşanabilir. İslam’da zina yoluyla doğan çocukların babaya nesep açısından bağlanması mümkün değildir.

2. Nesep ve Zina

Diyanet’in ifadesine göre, “nesebi gayri sahih” (geçerli olmayan) çocuklar, zina yoluyla dünyaya gelmişse, hukuki olarak babaya nesep açısından bağlanmazlar. Bu, şer’i hukukta, çocuğun babaya ait olma hakkının yalnızca geçerli nikah içindeki ilişki ile sağlanabileceği anlamına gelir.

Ancak burada önemli olan nokta, diyanetin bu açıklamasının çocuğun nesebinin gayri sahih olduğu anlamına gelmesi fakat bu çocuğun “veled-i zina” olarak damgalanmasıyla ilgili çok dikkatli olunması gerektiğidir. Çünkü modern toplumda, bu tür bir dil kullanmak hem toplumsal hem de dini açıdan oldukça hassas bir konudur.

Ayrıca, İslam hukukunda bazı durumlar çocuğun babaya nesep açısından bağlanmasını zorlaştırsa da, babayı tanıyan bir mahkeme kararı ve dini liderlerin verdiği fetvalar çocuğun babaya nesebinin bağlanması için bir yol açabilir.

3. Çocuğun Durumu

Eğer çocuk, zina sonucu doğmuşsa, yine de çocuğun insanlık onuru ve hakları korunur. İslam’da çocuğa karşı nazik ve adil bir yaklaşım benimsenir. Çocuk, suçlu değildir ve onun hakları korunur. Bu nedenle çocuğa “veled-i zina” gibi bir sıfatla yaklaşmak, onun kişilik haklarına zarar vermek anlamına gelir.

4. Sonuç

  • Eğer nikah düşerse, yani nikah akdi geçersiz olursa, bu durumda çocuk babaya nesep açısından bağlanmaz.
  • Ancak, Diyanet’in açıklaması doğrultusunda nesep gayri sahih olduğu ifade edilse de, çocuğun sosyal ve dini hakları korunur.
  • Bu durumda, İslam hukukuna göre çocuğun babasına nesep açısından bağlanması, hukuki ve dini süreçlere bağlıdır.

Son olarak, bu tür bir durumla karşılaşan kişilerin, daha ayrıntılı ve kesin bir dini görüş almak için yerel bir İslam alimi veya din adamı ile görüşmeleri, özel durumu değerlendirerek en doğru yönlendirmeyi alabilmeleri adına faydalı olacaktır.

Dini Sitelerimiz

BENZER KONULAR:

Answers ( 5 )

    0
    2021-02-20T12:23:44+03:00

    Öncelikle bilmeden küfre düşme tabirini anlamadım. Kişi bilmeden küfre düşmez. Bilerek ve kasten söylenen sözlerden dolayı kişi küfre düşmektedir. Bu konuyu vesvese haline getirmemeniz gerekmektedir. Sorunuza gelecek olur isek neseb olarak yani soy olarak çocuk babaya ait olur.

    1
    2021-04-13T17:17:59+03:00

    Babalık Hakkı

    Selamun aleyküm öncelikle olay 2006 yıllarda yasandi annem ve babam ayrı ben annemin yanında kalirken ablam babamin yanında kalıyordu babam ablama küçük yaşlarda zorla tecavüzde bulunmuş haftalarca babam annemden beni alınca yaşım küçüktü o zamanlar ablam bu olayı anlatınca kaçtık oradan kendisi çok tehtid edip döverdi bizi şimdi sorum şu biz o kişi elden ayaktan düşerse bakmakla yükümlümuyuz ki ismini duyunca midemiz kalkior üstümüzde babalık hakkı die birşeyi varmı bu adamın tövbe etmez af dilemez Allah kitap söven biri

      0
      2024-12-22T18:35:33+03:00

      Öncelikle yaşadığınız durumu ve hissettiklerinizi anlayışla karşılıyorum; yaşadığınız travmatik olaylar son derece ağır ve zorlayıcı. Öncelikle şunu belirteyim: Bu gibi olaylar, çok ciddi psikolojik ve duygusal etkiler yaratabilir, bu yüzden herhangi bir şekilde yalnız hissettiğinizde destek almanız çok önemli.

      Sorunuza gelince, hukuki ve dini açıdan durumu değerlendirmek gerekir.

      Hukuki Bakımdan

      Türk Medeni Kanunu’na göre, bir kişinin babası veya annesiyle olan ilişkisi, özellikle şiddet veya cinsel saldırı gibi ağır durumlarla zedelenmişse, o kişinin hem hukuki hem de psikolojik olarak kendi haklarını koruma hakkı vardır.

      1. Babalık Hakkı ve Bakım Yükümlülüğü: Türk Medeni Kanunu’na göre, çocuğun biyolojik babası (ki sizde bahsettiğiniz kişi babanız) bakım ve eğitiminden sorumlu olabilir. Ancak, çocuğa şiddet uygulamış, cinsel saldırıda bulunmuş, ya da sürekli tehditte bulunmuş bir babanın, çocuğun bakımına yönelik herhangi bir hukuki hakkı ya da sorumluluğu bulunmaz.

        Ayrıca, Türk Ceza Kanunu’na göre, tecavüz ve cinsel saldırı suçları çok ağır suçlar olup, bu tür suçları işleyen bir kişi, cezai yaptırım altına alınır. Bu tür bir kişi, ne kadar biyolojik baba olsa da, bir çocuğun bakım ve eğitimine ilişkin haklarını kaybeder.

        Yani, eğer babanız sizi tehdit etmiş, fiziksel ya da cinsel şiddet uygulamışsa, o kişinin size karşı bir “bakım yükümlülüğü” olduğunu savunmak hukuki anlamda doğru olmaz.

      2. Bakım Yükümlülüğü: Bir kişinin bakım ve desteğini sağlamak, ancak belli bir şart altında zorunludur. Yasal olarak, eğer babanız ağır şekilde hasta ve bakıma muhtaç duruma gelirse ve bunun için sizden yardım beklenirse, bunun için bir “yükümlülük” anlamına gelmez. Ancak, ailesel dayanışma ve insani bir açıdan, eğer isterseniz bu konuda yardımcı olabilirsiniz. Fakat, size zarar vermiş veya yaşamınıza kastetmiş bir kişiye karşı bu tür bir sorumluluğunuz olamaz.

      Dini Bakımdan

      İslam dini, babalık hakkını belirlerken kişinin davranışlarını göz önünde bulundurur. Bir insanın başka bir insana kötülük yapması, ona zarar vermesi, cinsel şiddet uygulaması, İslam’ın kabul edebileceği bir davranış değildir.

      1. Babalık ve Haklar: İslam’a göre, bir babanın çocuklarına karşı olan hakları, ona karşı gösterilen saygı ve sevgiyi gerektirir. Eğer bir baba, çocuğuna zarar verir, onun onurunu zedeler, şiddet uygularsa, o baba kendini o haktan mahrum bırakmış olur. Çocuğun, bu tür bir babaya karşı zorunlu bir “bakım yükümlülüğü” bulunmaz. İslam, insanlara zulmetmeyi yasaklar ve zulümde bulunan bir kişi, Allah’ın merhametinden ve affından uzak olabilir.
      2. Affetme ve Bağışlama: İslam, insanların birbirlerine karşı affedici olmalarını, kin tutmamalarını öğütler. Ancak bu, kişinin yaptığı kötülüklerin üstünün örtülmesi anlamına gelmez. Zarar gören kişi, mağduriyeti ve travmaları için hesap sormaktan, adaletin sağlanmasından hakkını alabilir. Şayet babanızın yaptıkları affedilemeyecek derecede ağır bir zulümse, onu affetme sorumluluğunuz yoktur. Ayrıca, adaletin sağlanması için hukuki yollara başvurmanızda da bir sakınca yoktur.

      Sonuç

      • Hukuki açıdan, babanızın size karşı bir bakım yükümlülüğü yoktur, çünkü o kişinin size zarar vermiş olması durumunda bu hak ortadan kalkar.
      • Dini açıdan, bir kişinin zulmetmesi durumunda, o kişiye karşı herhangi bir bakım yükümlülüğünüz bulunmaz. Hakkınızda yapılan bu tür kötü davranışları, hukuki olarak takip etmek ve gerekli adımları atmak hakkınızdır.
      • Ayrıca, bir insanın yaşadığı travmayı en iyi şekilde anlamak ve onunla başa çıkmak için profesyonel bir destek almanız, ruhsal sağlığınız açısından önemlidir.

      Sizin gibi zor bir durumu yaşayan birinin, dışarıdan biri olarak, daha fazla zorlanmamanız adına hukuki ve psikolojik desteğe başvurmanız faydalı olacaktır.

    1
    2021-09-10T19:24:37+03:00

    Hocam babam alkol içiyor küfür ediyor ona kızdığım zaman içme dediğim zaman sen kimsin deyip babalık hakkımı helal etmiyorum diyor ne yapmalıyım

    0
    2024-12-22T18:34:47+03:00

    Bu tür bir durum çok zorlayıcı ve duygusal açıdan çok ağır olabilir. Ailenin içindeki dinamikler, özellikle alkol ve şiddet gibi olgular söz konusu olduğunda oldukça karmaşık hale gelebilir. Baba ile böyle bir ilişki kurmak, hem duygusal hem de psikolojik olarak zorlayıcıdır. Ancak, bu tür bir durumla başa çıkmak için bazı önerilerde bulunabilirim:

    1. Duygusal Tepkilerinizi Anlayın

    İlk olarak, yaşadığınız duygusal yükün farkında olmanız önemlidir. Babalar bazen otoriter bir tutum sergileyebilir, ancak bu sizin hislerinizi küçümsemek anlamına gelmez. Alkol kullanımı ve küfürlü dil gibi tavırlar sizi üzüyor ve incitiyor. Bu durumun sizi nasıl hissettirdiğini anlamak, duygusal dengeyi sağlamak için ilk adımdır.

    2. Sakinleşmeye Çalışın

    Öfkenin ve kızgınlığın kontrolsüz bir şekilde ortaya çıkması, durumu daha da karmaşık hale getirebilir. Babaya yaklaşmadan önce, kendinizi sakinleştirmeye çalışın. Derin nefes almak veya kendinize kısa bir ara vermek, daha sağlıklı bir iletişim kurabilmek için faydalı olabilir.

    3. Açık ve Saygılı Bir Konuşma Yapın

    Baba ile doğrudan konuşmayı tercih ediyorsanız, duygularınızı açık bir şekilde ama saygılı bir dille ifade edin. Örneğin:

    • “Baba, alkol içtiğinde ve küfür ettiğinde kendimi kötü hissediyorum. Seni seviyorum, ama bu davranışları görmek beni üzüyor. Lütfen daha dikkatli ol.” Bu tarz bir dil, suçlayıcı olmaktan çok, hislerinizi ifade etmeye yönelik olur ve daha sağlıklı bir tartışma ortamı yaratabilir.

    4. Sınırlar Koyun

    Eğer babanızın davranışları sizi çok etkiliyorsa, bazı sınırlar koymak önemli olabilir. Örneğin, alkol içtiğinde onunla birlikte vakit geçirmemek, küfürlü konuşmaları duymazdan gelmek gibi sınırlar belirlemek, kendinizi koruma amacı güder.

    5. Destek Alın

    Bu tür durumlarda yalnız olmak oldukça zor olabilir. Güvendiğiniz bir aile üyesi, arkadaş veya bir terapist ile konuşmak, duygusal destek almak önemli bir adım olabilir. Bir uzmandan yardım almak, çözüm yolları ve stratejiler geliştirmek açısından faydalı olabilir.

    6. Babaya Yardım Teklifi

    Eğer alkol kullanımı ve küfürlü davranışlar bir bağımlılıktan veya psikolojik bir sorundan kaynaklanıyorsa, babanıza yardım teklif edebilirsiniz. Ancak, alkol bağımlılığı gibi durumlar çok karmaşık olduğundan, bu konuda profesyonel bir desteğe ihtiyacı olabilir. Ona yardım etmeyi önermenin bir yolu, “Sana yardımcı olabilecek bir destek grubu veya terapist var. İstersen birlikte araştırabiliriz.” gibi bir yaklaşım olabilir.

    7. Babalık Rolü ve Saygı

    Baba, bazen “babalık hakkı” gibi ifadelerle otoritesini savunmaya çalışabilir. Ancak, sağlıklı bir ailede hem saygı hem de karşılıklı anlayış ön planda olmalıdır. Babanızın size karşı takındığı bu tavır, onun kendini savunma şekli olabilir, ancak siz de saygı görmeyi hak ediyorsunuz. Kendi sınırlarınızı ve ihtiyaçlarınızı ifade etmek bu anlamda çok önemlidir.

    8. Güvenliğinizi Ön Planda Tutun

    Eğer babanızın davranışları fiziksel şiddete dönüşüyorsa veya sizin güvenliğinizi tehdit ediyorsa, en önemli şey kendinizi korumaktır. Bu durumda, bir aile büyüğünden veya bir uzmandan yardım almak gerekebilir. Güvenliğinizi sağlamak her şeyden önce gelir.

    9. Sabırlı Olun

    Bazen insanlar alkol veya kötü alışkanlıkları bırakmada zorluk yaşayabilirler. Bu süreçte sabırlı olmak ve desteğinizi sunmak önemli olsa da, kendi sınırlarınızı aşmamak gerekir. Değişim zaman alabilir ve her zaman kontrol edilemez.

    Unutmayın ki, ailenizle olan ilişkilerde hem kendinizi hem de başkalarını korumak önemlidir. Kendinize zarar vermemek adına sınır koymak ve profesyonel destek almak, en sağlıklı yaklaşım olabilir.

    1
    2024-12-22T18:40:38+03:00

    Babalık hakkı

    Hocam benim babam anneme namus konusunda çok iftira atıyor. Yıllardır hep anneme iftira atıyor ağza alınmayacak şeyler söylüyor. Yaklaşık 30dk önce babam anneme dedi ki sen kızının yanında erkeklerle konuşuyorsun oysaki annemin öyle bir şey yaptığı yok. Annem beni çağırdı babamın yanına babamın dediğinin gerçek olup olmadığını babamın yanında bana sordu. Bende çok sinirlendim babama çok bağırdım niye iftira atıyorsun kadına, benim annem erkeklerle konuşmaz ne işi var erkeklerle dedim Allah belanı versin geber dedim. Hocam ama çok çok sinirlendim babam sürekli anneme iftira atıyo kendimi tutamadım. Babalık hakkı diye bir şey var öbür dünyada bundan sorguya çekilmekten çok korkuyorum. Ama dediğim gibi aşırı sinirlendim yoksa yapmazdım böyle bir şey. Şimdi ben günaha girdim mi hocam benim bundan sonra ne yapmam gerek.

    0
    2024-12-22T18:42:52+03:00

    Öncelikle, duygusal olarak çok zor bir durumdasınız ve kendinizi güçlü bir şekilde ifade etmeye çalışıyorsunuz. Ailenizle ilgili yaşadığınız bu tür zorluklar ve gerilimler, insanı gerçekten çok yıpratabilir. Böyle bir durumda tepkilerinizi, özellikle sinirle verdiğiniz tepkilerinizi, anlayışla ve sabırla değerlendirmek çok önemlidir. Ancak, bunların aynı zamanda sizin içsel huzurunuzu etkileyebileceğini unutmamalıyız.

    1. Babalık Hakkı ve Öfke:
    İslam’da, ebeveynler özellikle de babaya saygı çok büyük bir önem taşır. Ancak, bu saygıyı gösterirken, bir insanın başka birine iftira atması veya haksızlık yapması kabul edilemez. Yani, babanızın annene iftira atması gerçekten çok yanlış ve bunun karşısında bir insanın öfkelenmesi de doğal olabilir. Fakat öfkeyle yapılan bir tepki, bir başka yanlış yaratabilir. İslam’da öfkeyle yapılan davranışların sorgulanması gerektiği belirtilmiştir. Öfkenizi kontrol etmek çok önemli, çünkü öfke insanı yanlışa yönlendirebilir.

    2. Sinirle Söylenen Sözler:
    Görünüşe göre, öfkenizle babanıza çok sert ve ağır sözler söylemişsiniz. Ancak İslam’a göre, başkalarına beddua etmek ya da onlara kötü dileklerde bulunmak da doğru değildir. Özellikle “Allah belanı versin” gibi beddualar, hem duygusal hem de manevi açıdan zararlıdır. Bu tür söylemler kişinin ruhsal sağlığına da olumsuz etkilerde bulunabilir. İslam’da öfkenin ve sert sözlerin kötülüğü açıkça vurgulanır. Bu nedenle, içinden gelerek böyle bir şey söyledikten sonra, samimi bir şekilde Allah’tan af dilemek en doğru adımdır.

    3. Günaha Girip Girmediğiniz:
    Evet, o anki öfkenizle büyük bir yanlış yaptığınızı düşünüyor olabilirsiniz. Ancak, en önemlisi pişmanlık duymanızdır. Çünkü İslam, samimi bir tövbe ile kişinin günahlarının affedilebileceğini belirtir. Burada önemli olan, içtenlikle pişmanlık duyup, kendinizi kontrol etmeyi öğrenmektir. Allah’a yönelip, samimiyetle tövbe etmek, “Allah’ım, ben hatalıydım, beni affet” demek ve bu tür davranışlardan kaçınmaya çalışmak sizi rahatlatacaktır.

    4. Ne Yapmalısınız?
    İlk olarak babanızla sakin bir şekilde konuşmaya çalışın. Babanızın yanlış bir şey söylediğini düşünüyorsunuz, ancak ona bu durumu düzgün bir şekilde anlatmak, aranızdaki ilişkinin sağlıklı bir şekilde ilerlemesine yardımcı olabilir. Öfkeyle değil, saygıyla, doğruyu anlatmaya çalışın.

    Tövbe edin. Yani, beddua etmek, öfkeyle söz söylemek gibi şeylerin yanlış olduğunu kabul edin ve Allah’tan af dileyin. Kendinizi affetmeniz de çok önemli. Çünkü içsel huzur ve vicdan rahatlığı, pişmanlıkla gelir.

    Annene destek olun. Babanın annene iftira atması ciddi bir durum ve annenin yanında durmanız çok önemli. Bu, annenin de moral bulmasına ve size güvenmesine yardımcı olur.

    Öfke Kontrolü. Gelecekte benzer durumlarla karşılaştığınızda öfkenizi kontrol etmeyi öğrenmeniz gerekebilir. Öfke, doğru bir şekilde yönetildiğinde insanı daha güçlü yapar, ancak kontrolsüz bir öfke insanı yanlış yönlendirebilir.

    5. Babalık Hakkı ve Cezalar:
    Babalık hakkı elbette büyük bir sorumluluk taşır, fakat bir kişi haksızlık yapıyorsa, o durumda sabır ve haklı tepkilerin düzgün şekilde verilmesi gerekir. Babaya saygı, ona hakkını vermek anlamına gelir, ancak babanın haksız bir şekilde iftira atması, annene veya sana zarar vermesi durumunda, senin de kendini savunman doğaldır. Yani burada, durumun yanlış olduğunu ve haksızlık yapıldığını anlaman ve bunu dile getirmen de önemli. Ancak öfkeyle yapılan yanlış bir davranıştan ötürü tövbe etmen gerekebilir.

    Sonuç olarak, öfkeni kontrol altına alarak doğru davranışlar sergilemek en güzel yol olacaktır. Tövbe etmek, kendini affetmek ve düzgün bir iletişim kurmak hem senin için hem de ailen için daha sağlıklı olacaktır.

    Allah, her zaman pişman olanları affeder.

Cevapla