Kuran’da çelişki olabileceği gibi bir kuşku aklıma düştü LÜTFEN YARDIMCI OLUN
Bakara Suresinin 8. Ayetinde: İnsanlardan bazıları da vardır ki inanmadıkları halde “Allah’a ve âhiret gününe inandık” derler. Diyor.
Bakara Suresinin 9. Ayetinde: Akıllarınca Allah’ı ve iman edenleri aldatmaya kalkışıyorlar; halbuki onlar farkında olmadan yalnızca kendilerini aldatmış oluyorlar. Diyor.
8. Ayette bazılarının Allah’a inanmayıp inanıyoruz demelerinden bahsedilmiş. Ama 9.ayette bu insanların akıllarınca Allah’ı aldattıklarından bahsetmiş. Birisi Allah’a inanmıyorsa nasıl onu aldatma gibi bir fikri düşünebilir?
İnşallah anlatabilmişimdir. Lütfen yardımcı olun bu durum benim namazımı, imanımı büyük ölçüde etkileyebilir.
(8) İnsanlar içinden bir kısmı inanmadıkları halde “Allaha ve ahiret gününe iman ettik” derler.
Allah (c.c.) geçen ilk beş âyette muttaki insanların özelliklerini, iki âyette kâfirleri bu âyetten itibaren onüç âyettede münafıkları bize tanıtıyor ve içlerinin filmini sunuyor.
Müslümanlar için en tehlikelisi bu münafıklardır. Çünkü bizim gibi giyinir, bizim gibi görünür. Kur’an’ı okumaz ama bizden fazla öper. Bizim toplantılarımıza katılır. Fikir beyan eder. Hacca gider. Cübbe giyer ama bizim gibi iman etmez. O kendi çıkarlarını ve kafir yandaşlarının çıkarlarını gözetir.
Durupdururken hiç gereği yokken Allah rasûlünün huzurunda şeha-det kelimesini s öyleyi verirler. Allah (c.c.) da onların yalancı olduğunu Rasûlüne bildirir.[63]
Onları tanımak için konuşma üsluplarına dinlerken yüz hatlarına da dikkat edildiği takdirde Allah dileyince anlaşılabilir.[64]
Münafıklar, müslümanlara zarar vermek, ayrılık tohumları ekmek, Allah ve Rasûlüne harp açanlara yardım etmek için müslümanların arasında kalırlar. Tanınmamak için de şehadet kelimesi getirirler.[65]
Müslümanların yanında olmak onlara fayda veriyorsa onlara uyarlar.[66]
Sanki Allah (c.c.) günümüz münafıklarını bize tanıtıyor. “Sankisi” fazladan. Allah her çağın münafıklarının ortak taraflarım açıklıyor.[67]
(9) Allahı ve iman edenleri aldatmaya çalışırlar. Halbuki yalnız kendilerini aldatırlarda farkında olmazlar.
Münafık iki tarafada yaranamaz. Sonunda zararı kendisi görür. Allaha hile yapmaya kalkarlar.
Hud’a: Görüldüğünün zıddı hareketle karşı tarafa zarar verme planıdır. Hud’a: gizlenmedir.
Allah insanların gizlediklerini de açıkladıklarını da bildiği için[68] Allaha hile yapmalarından kanıd, Rasûlüne yapılan hiledir. Rasûlüne Öylesine önem veriyor ki ona yapılan kötülüğü kendine yapılmış kabul ediyor. Ona yapılan biati, bağlılığıda yine kendine yapılmış kabul ediyor.[69]
Müminleri aldatmaya çalışanlar da geçici bir zaman için bundan çıkar sağlayabilirler. Müminleri ihbar ederek belirli makam ve mevkiler elde edebilirler ama bu çıkarları karanlık gecedeki yıldırım ışığından faydalanmak kadar ani ve geçici olur.
Tarih boyunca bu iki tarafada yaranamayan münafıkların boynu giyotine, idam sehpasına, takılıp kalmıştır.
Rabbimiz onları şöyle tarif eder: “Bunların arasında çalkalanıp dururlar. Ne onlar taraf nidadırlar, ne bunlar tarafındadırlar.” (Nisa 143) Yani cami ile kilise arasında kalmış insanlar.
Üstü açık kilisedeki heykelin üstüne bir kuş hergün pislermiş. Papaz bundan rahatsız olmuş. Birgün heykelin yanma şarap koymuş. Kuş gelmiş heykele pislemiş, şarapdan içmiş ve sarhoş olmuş, sızmış. Papaz kuşu eline almış ve şöyle söylemiş: “Madem müslümandın niçin şarap içtin. Madem Hıristiyan’dın niçin heykele pisledin. Senin hakkın ölüm” deyip başını koparıvermiş.
Allah rasûlü kendi devletindeki münafıkları öldürmemiş. Bildiğini onlara bildirmemiş. Yeminlerine ve şehadet kelimelerine inanır görünmüş ama onlara karşı dikkatli olmuş.
Kendisi vefat ederken münafıkların isimlerini Huzeyfe (r.a.)’ye bildirmiş. Böylece devletin bunlardan zarar görmesi önlenmiş.
Günümüzde kafirlerin localarında viski, votka içen cuma veya bayramlarda bizimle görünen çıkarcılar bilsinler ki, iki tarafda da bir köpek kadar değerleri yoktur
Answer ( 1 )
“Bakara Suresi”, Kuran’ın ikinci surelerinden biridir ve içerisinde münafıkların bazı özellikleri de anlatılmaktadır. İslam’a göre münafıklar, dışarıdan İslam’ı kabul etmiş gibi görünse de içten içe İslam’a karşı ikiyüzlü davranan ve gerçek inançları olmayan kişilerdir. İşte münafıkların bazı özellikleri:
İkiyüzlülük: Münafıklar, insanlara İslam’ı benimsemiş gibi görünürken, kalplerinde gerçek bir inanç olmadığından dolayı ikiyüzlü davranırlar. İslam’ı sadece dışarıdan taklit ederler ve samimi bir inançları yoktur.
İnançsızlık: Münafıklar, İslam’ın temel prensiplerini içtenlikle kabul etmezler. Allah’ın birliğine, peygamberlere, ahirete ve diğer inanç esaslarına gerçek bir imanları yoktur. Sadece toplum içinde görünmek için İslam’ı taklit ederler.
İftira ve Yalan: Münafıklar, insanları iftira etmek ve yalan söylemek konusunda yeteneklidirler. İslam’ın ahlaki değerlerini göz ardı ederek, insanları karalamak veya yanlış bilgiler yaymak gibi kötü davranışlarda bulunabilirler.
İtaatsizlik: Münafıklar, Allah’ın emirlerine ve İslam’ın öğretilerine karşı itaatsizlik gösterirler. İslam’ın ahlaki ve etik prensiplerine uymak yerine kendi çıkarlarına göre davranırlar.
İslam’ı Zayıflatma Çabası: Münafıklar, İslam’ın yayılmasını engellemek veya zayıflatmak için çaba sarf edebilirler. İslam toplumunun birlik ve beraberliğini bozarak İslam’ın hedeflerine ulaşmasını engellemeye çalışırlar.
Bu özellikler, İslam’ın münafıklık kavramıyla ilgili temel özellikleri temsil etmektedir. Ancak, herhangi bir kişinin münafık olduğunu kesin bir şekilde tespit etmek insanların değil, sadece Allah’ın bileceği bir konudur. İnsanlar, sadece belirli davranışları veya tutumları temel alarak bir kişiyi münafık olarak nitelendiremezler.