Başkalarıyla alay etmenin, kaş göz işareti yapmanın dinimizdeki yeri nedir

Bildir
Question

Please briefly explain why you feel this question should be reported.

Bildir
İptal

Biri hakkında kaş göz hareketi yapmak günah mıdır?

Birinin hakkında kaş göz hareketi yapmak çok büyük günah diye okudum. Şöyle bi olayda günahmıdır? X kişisi, arkadaşıma bakıp duruyosa, bende arkadaşıma kaş göz hareketi ile, o sana bakıyor desem, bu günahmı oluyo? Yoksa sadece dalga geçmekmi günah?


Kaş göz işareti yapıp alay etmek büyük günahlardandır
Humeze suresine bakabilirsinizHümeze-Lümeze ne demek

Bu iki sıfat üzerinde farklı manâ ve yorumlarda bulunulmuştur:
a) İbn Abbas’a (R.A.) göre : Söz götürüp getirenler ve dostlar arasım açıp bozanlar; aynı zamanda suç ve günahtan beri kişilere iftira ile te­cavüzde bulunanlar hakkında kullanılan iki sıfattır.
Bu yorumun şu hadîsten mülhem olduğunu söyleyebiliriz: «Şanı yüce Allah’ın şerir kulları, söz götürüp getirenler, dostlar arasında bozguncu­luk yapanlar ve beri, suçsuz kişilere kusur ve suç bulup tecavüzde bulu­nanlardır.»
Ayrıca İbn Abbas (R.A.) birinci yorumuna yakın anlamda «hümeze»yi «kattat» ve «lümezesyi «ayyab» ile tefsîr etmiştir ki, birincisi, söz götü­rüp getiren yalancı; ikincisi ise, durmadan kusur arayıp suçlamada bu­lunan iftiracı demektir.
b) Ebû Âliye, el-Hasan, Atâ’ ve Ebû Rebbah’a göre: Hümeze, gıybet edip adamı yüzüne karşı yererek hakaret edendir. Lümeze ise, kişiyi ar­kasından çekiştirip dedikodu yapandır.
c) Mukatil’e göre: Hümeze, kişinin gıyabında konuşandır. Lümeze ise, kişiye yüzüne karşı hakaret edip suçlamada bulunandır.
d) Katade’ye ve Mücahid’e göre: Hümeze, insanlara hakaret mak­sadıyla dil uzatan kimsedir. Lümeze, insanların soy-sopuna dil uzatıp haka­ret edendir.
e) İbn Zeyd’e göre: Hümeze, insanlara eliyle dokunup hakaret eden ve onları davranışlarıyla incitendir. Lümeze, insanlara sözlü hakaret edip onları haksız yere ayıplayan ve kusur yakıştırandır.
f) Süfyan es-Sevrî’ye göre : Hümeze, diliyle; lümeze göz ve kaşıyla taşlamada bulunandır.
Şüphesiz bu yorumların hepsi şu noktada birleşmektedir: Toplumu eliyle, diliyle, göz ve kaş işaretiyle, mal ve servetiyle rahatsız edip fitne ve fesat çıkaran herkes hümeze ve lümeze’nin kapsamına girer.
Gerçek şu ki, insan, bu gibi aile ve toplumu rahatsız edici, birlik ve dirliği bozucu fitneden ve fesattan yana yaratılmamıştır. Bu gibi basit ve küçültücü söz ve davranışların insanın yüceliğiyle, azizliğiyle bağdaşması mümkün değildir. Zira insan çok yüce hikmet ve amaçlar için yaratılmıştır; Allah katında çok değerli ve azizdir. O bakımdan Cenâb-ı Hak, kul­larının toplumu rahatsız ve tedirgin eden bir düzeyde bulunmasını asla arzu etmemekte ve onun hilkat mayasındaki yüceliğine eşdeğerde ona bir hayat statüsü hazırlayarak daha huzurlu ve kalıcı bir hayata onu çağır­maktadır.
Nitekim Tın Sûresi’nde insanın «ahsen-i takvîm» üzere yaratıldığı ko­nu edilirken bu hususlara işaret edilmiş ve gereken temel bilgi verilmiştir.
O halde insanla kötülükler arasında engel anlamda bir sed oluştur­mak için mutlak surette imân ve sâlih amele ihtiyaç vardır. Zira hakikî imân bütün fazîletlerin ve iyiliklerin kaynağı; insan-ı kâmil olmanın maya ve cevheridir. Sâlih amel ise, böyle bir imânın süsü ve solmayan rengidir

 

Cevapla