Paylaş
Beddua almanın etkisi ve zararları
Question
Beddua
Hocam ben 31 yasinda kadinim rabbime şükürler olsun icki iciyordum haram isliyordum fakat herseye tövbe edip namazima basladim rabbim affetsin benim kiz arkadasimda tövbe etti fakat yakanini yakaladim ickili yerlere gidiyor benden sakliyormus duyunca kizdim yapma yanlis yol dedim bana hakkini helal etmeyip beddua etti onun yanlisini dedigim icin napmaliyim hocam bana diyor gunahi benim sanami zararim diyor
Hocam benim bir kiz arkadasim var biz onunla cok haramlar isledik tövbe ettik rabbim affetsin namazima basladim elimden geldiginde ibadetimle ilgileniyorum fakat bu arkadasim da bana icmiyorim barlara gitmiyorum diyordu yalanini yakaladim kizdim bana kizdi günah benim sanami zararim diye ve bana ona dogru yolu soyledigim icin hakkini helal etmedigini dedi beddua etti ben napmaliyim hocam
Cevap:
Öncelikle sizler, böyle bir hatadan Allah’a dönüp tövbe ettiğiniz için çok sevindik. Arkadaşınızın durumuna gelince, Bizler Müslümanlar olarak din kardeşimize İyiliği emredip, kötülükten alıkoymakla mükellefiz. Bu mükellefiyete İslam dininde emri bil maruf nehyi anil münker denilmektedir. Maruf, şeriatın emrettiği; münker, şeriatın yasakladığı şey demektir. Başka bir deyimle Kur’an ve sünnete uygun düşen şeye maruf; Allah’ın razı olmadığı, inkar edilmiş, haram ve günah olan şeye de münker denilir. Yani marufu emretmek iman ve itaata çağırmak; münkerden nehyetmek de küfür ve Allah’a başkaldırmaya karşı durmaktır.
Kur’an-ı Kerîm’de Yüce Rabbimiz ”Sizden hayra çağıran, marufu emreden, münkerden vazgeçirmeye çalışan bir ümmet bulunsun. İşte onlar kurtuluşa erenlerdir” (Alu İmrân, 3/104) buyurulmaktadır. Bu ayetle marufun emredilmesi ve münkerden menedilmesi işi bütün İslam ümmetine farz kılınmıştır. İslam uleması bu görevi ümmet içinden bir grubun yapmasıyla diğerlerinden sorumluluğun kalkacağını, ancak hiç kimsenin yapmaması halinde bütün müslümanların sorumlu ve günahkar olacağını söylemiştir. Başka bir ayet-i kerimede yüce Allah Söyle buyurmaktadır: “Siz insanlar için çıkarılmış en hayırlı bir ümmetsiniz. Marufu emreder, kötülükten vazgeçirmeye çalışırsınız; çünkü Allah’a inanıyorsunuz…” (Alu İmrân, 3/110).
Müminler, dünyadaki en hayırlı toplumdur ve iyiliği emreden, kötülükten alıkoyan en güzel ahlakla yetişmiş bir toplumdur. Bu toplumun korunması için bu ayetlerle dinin en önemli ilkeleri olan iyiliğe, doğruluğa, güzelliğe, çağırmak emredilmiştir. Hz. Peygamber (s.a.s.) şöyle buyurmuştur: “Sizden kim bir kötülük görürse onu eliyle değiştirsin; buna gücü yetmezse diliyle onun kötülüğünü söylesin; buna da gücü yetmezse kalbiyle ona buğzetsin. Bu ise imanın en zayıf derecesidir” (Müslim, İman, 78; Tirmizî Fiten. 1I- Nesaî iman 17 İbn Mâce, Fiten, 20) Bu durumda Arkadaşınızın sizlere yapmış olduğu beddua geçersiz sayılır. arkadaşınızı hayra çağırma konusunda onun sizler üzerinde hakkını haram etmesi geçersizdir. Değerli kardeşimiz, hatalarınızdan dolayı tövbe edip hak yola girmenizden dolayı sizleri tebrik eder, sizi Allah’a emanet ederiz.
Benzer Konular:
Cevapla