Paylaş
Bid’at Kavramı
Question
Bid’at Terimi
Arapça’da “icat etmek, örneği olmaksızın yapıp ortaya koymak, inşa etmek” anlamlarına gelen “bedea” kökün den türeyen bid’at, “daha önce benzeri bulunmayıp sonra dan ortaya çıkan (muhdes) şey” anlamına gelir.
Fıkıhta bid’at; sözlü, fiilî ve takrirî olarak anlatılan sünnete, saha be fiiline ve sözüne karşıt olan anlamında kullanılır. Hadiste ise bid’at, İslâm’ın ruhuna zıt olan şeyi ve buna inat la değil de bir nevi şüphe ve te’vil ile inanmayı anlatır. Bid’at, daha çok Allah’a yaklaşmak maksadıyla ibadet için yapılan yanlış eylem ve kabullenişlerle ilgilidir.
Bid’at; “hasene (iyi)”, “seyyie (kötü)” veya vacib, mendup, mübah, mekruh ve haram gibi çeşitlere de ayrılır. Bundan maksat, sonradan ortaya çıkan her şeyin, kötü ve haram değil; güzel ve iyi şeyler de olabileceği inancıdır.
Kaynaklarda Kur’an’ı, Mushaf haline getirmek, teravih namazını cemaatle kılmak iyi bid’ate; türbe yapmak ve mum dikmek kötü bid’ate örnek olarak verilir. Bu örneklerden, bir kısım bid’atın, hurafe olduğu anlaşılıyor. Fakat Islâm’a sonradan sokulan her şeyin kötü olduğu veya mutlaka bid’at diye isimlendirilmesine de gerek olmadığı anlaşılıyor. Hurafe ile bid’at arasındaki bir fark, bid’atın İslam dini içerisinde kullanılan bir terim olduğu; hurafenin ise tüm dinlerde din adına benimsenen şey, fakat dine uyma yan kurallar, inançlar anlamında kullanılmasıdır.
Bu çalışmada, hurafe kavramı ile dine uymayan bid’atler, inanış ve kabuller anlatılmaktadır. Tüm bu kabul ve retler, Kur’an ve Sünnet ışığında ele alınmıştır.
Yaşamın her anında var olan hurafeler, peygamberler den uzaklaşıldığı anlarda din adına benimsenmiş; din adına inanılıp, yaşanmaya çalışılmıştır. Eski inançlardan arta kalan kırıntılar, gün yüzüne din, örf, âdet ve kültür olarak çıkmıştır. Her toplumda var olan hurafelerin dinle bağlantılarının olup olmadığı incelenmiş, insanların istifadesine sunulmuştur.
Answer ( 1 )
Rasûlullah (s.a.s.), şu hadislerinde bid’atin tarifini yapmışlardır: “Sonradan ortaya çıkan herşey bid’attir; her bid’at sapıklıktır ve her sapıklık insanı ateşe sürükler. “(Müslim, Cumua, 43; Ebû Davud, Sünnet 5; Nesâî, lydeyn, 22; İbn Mâce, Mukaddime, 7).
Alimlerin bid’at tarifleri ise şöyledir: Hz. Peygamber (s.a.s.)’den sonra ortaya çıkan, din ile alâkalı olup bir ilâve veya eksiltme mahiyetinde olan her şeydir.
Günümüzde pek çok bid’at, müslümanların hayatına girmiştir. Bu sebeple dininin emirlerini yerine getirmek isteyen her kişi, bu hususlara dikkat etmeli; dinde eksiltme ya da ilâve etme mahiyetinde olan söz, tavır ve davranışların yasaklanmış şeyler olduğunu bilerek bunları hayatından ayıklayıp atmalıdır. Burada müracaat edilecek yegane kaynak ise, Kur’ân ve Sünnet’tir.