Talak çeşitleri nelerdir? Talak hakkında bilgi verir misiniz
Kadına bir talak verildiğinde ikinci talak için aradan ne kadar bir süre gecer
Boşanmanın Çeşitleri:
Ric-i talak
Erkeğin sırf evlenme arzusuyla yeni akd ve yeni mihir vermeden ve id-det bitmeden önce ailesini geri döndürmesi. Allahu Teala şöyle buyuruyor:
“Boşanmış kadınlar, üç kur (üç adet veya üç temizlik süresi bekleyip) kendilerini gözetlerler (hamile olup olmadıklarına bakarlar.) Eğer Allah’a ve ahiret gününe inanıyorlarsa, Allah’ın kendi rahimlerinde yarattığını gizlemeleri kendilerine helal olmaz. Kocaları da bu arada barışmak isterlerse, onları geri almaya daha çok sahipdirler.” (Bakara, 228).
Bain talak:
Koca, hanımına dönmeksizin iddetin bitmesi. Bu tür talak, bazen bey-nunetü’s-suğra diye de isimlendirilir. Eşler bundan sonra Önceki hayatlarına dönmek isterlerse, yeni bir akd ve yeni bir mihir gerekir.
Bat talakı:
Bu, mücerred üç talakın olmasıyla vukubulur. Bu tür talak, bazen bey-nunetü’l-kübra diye de isimlendirilir. Boşanan kadın başka bir erkekle evle-ninceye kadar, erkeğin bu durumda ona dönmesi helal olmaz. Allahu Teala şöyle buyuruyor:
“Boşanma iki defadır. [622](Bundan sonra kadını) ya iyilikle tutmak, ya da güzelce salıvermek (lazım)dır. Onlara verdiklerinizden bir şey geri almanız, size helal değildir. Şayet erkek ve kadın, Allah’ın sınırlarında duramayacaklarından korkarlarsa başka. İşte bunlar Allah’ın sınırlardır. (Allah) bunları, bilen bir toplum için açıklamaktadır.” (Bakara, 229-230).
Boşanmanın Sıhhatinin Şartları:
Birinci şart:
Hayız müddeti içerisinde ve temizken dokunduğu zamanda olmamalı.
Allahu Teala şöyle buyuruyor:
“Ey Peygamber, kadınları boşamak istediğiniz zaman onları iddetleri içinde (adetten temiz oldukları sırada) boşaym ve iddeti sayın, (üç defa adet görüp temizlenmelerini hesabedin).” (Talak, 1).
Buhari bu âyeti naklettikten sonra şöyle diyor: “Sünnet olan talak temizken cima etmeden iki şahidin huzurunda yapılandır.[624]
Abdullah b. Ömer, Rasullullah döneminde hanımı hayızlı iken boşadı. Ömer b. Hattab bunu Rasulullah’a sordu. Rasulullah “ona uğra kadınını geri döndürsün. Sonra temizleninceye kadar tutsun. Sonra hayız olsun. Sonra temizlensin. Bundan sonra da ister tutsun isterse dokunmadan boşasin”, buyurdu.
İkinci şart:
Üç talak bir arada olmamalı.
Allahu Teala şöyle buyuruyor:
“Boşanmış kadınlar üç, kur kendilerini gözetirler. Eğer Allah’a ve ahiret gününe inanıyorlarsa, Allah’ın kendi rahimlerinde yarattığını gizlemeleri kendilerine helal olmaz. Kocaları da bu arada barışmak isterlerse, onlar geri almağa daha çok hak sahibidirler. Erkeklerin kadınlar üzerinde buİunan haklan gibi kadınların da erkekler üzerinde haklan vardır. Erkeklerin kadınlar üzerindeki hakları bir derece fazladır. Allah azizdir, hakimdir. Boşama iki defadır. Ya iyilikle tutmak ya da güzelce salıvermektir” (Bakara, 228-229).
İbn Abbas’tan: “Rasulullah (s.a.v.), Ebu Bekir ve Ömer’in iki senelik hilafeti döneminde üç talak bir talaktı.”
Üçüncü şart:
Açık bir niyetle olmalı.
Ömer b. Hattab’dan: “Rasulullah (s.a.v.) şöyle buyurmuşlardır: Ameller niyete göredir. Kişiye niyet ettiği vardır.”
Dördüncü şart:
Talak yapılması ya da terkedilmesi istenilen bir meseleye bağlı olmamalı.
Boşanmayla İlgili Edeb
Birinci olarak: Güzelce salıvermek Allahu Teala şöyle buyuruyor:
“Boşanma iki defadır. Ya iyilikle tutmak, ya da güzelce salıvermektir” (Bakara, 229).
“Kadınlan boşadığınız zaman, bekleme sürelerini bitirdiler mi, ya onları iyilikle tutun, ya da İyilikle bırakın.” (Bakara, 231).
“Ey Peygamber, eşlerine söyle: ‘Eğer siz, dünya hayatını ve onun süsünü istiyorsanız, gelin size mut’a (boşanma bedeli) vereyim ve sizi güzellikle salayım” (Ahzab, 28).
ikinci olarak: Talaka ve döndürmeye şahit tutma Allahu Teala şöyle buyuruyor:
“Sürelerinin sonuna vardıklarında ya onları güzelce tutun; yahut, güzellikle onlardan ayrılın. İçinizden adaletli iki kişiyi de şahit tutun. Şahitliği Allah için yapın. İşte içinizden Allah’a ve ahiret gününe inanan kimseye öğütlenen budur. Kim Allah’tan sakınırsa (Allah) ona, işinde bir kolaylık yaratır.” (Talak, 2).
Ümran b. Hasyn’dan: “Karısını boşayan sonra onunla birleşen, talakına ve döndürmesine şahit tutmayan bir adam hakkında soruldu. Rasulullah (s.a.v.): Sünnet,dışı boşanma yaptı ve sünnet dışı döndürsün. Boşanmasına ve döndürülmesine şahit tut ve iddet bekleme, buyurdu.”[629]
Üçüncü olarak: Mut’a (faydalandırma)nın gerekliliği Allahu Teala şöyle buyuruyor:
“Henüz dokunmadan ya da mehir kesmeden kadmian boşarsanız size bir günah yoktur. Ancak onları faydalandırın. Eli geniş olan, kendi gücü nis-betinde, eli dar olan da kendi kaderince güzel bir şekilde faydalandırmalıdır. Bu, iyilik edenlerin üzerine bir borçtur.” (Bakara, 236).
“Boşanmış kadınların uygun olan geçimlerini sağlamak, korunanlar üzerine bir borçtur.” (Bakara, 241).
“Ey Peygamber, eşlerine söyle: ‘Eğer siz dünya hayatını ve onun süsünü istiyorsanız, gelin size mut’a vereyim ve sizi güzellikle salayım.” (Ahzab, 28).
Cabir (r.a.)’dan: “Rasulullah (s.a.v.), kadınını boşayan bir adama şöyle dedi: ‘Onu faydalandır. Şüphesiz ki meta gereklidir. (Başka bir rivayette12: ‘Bir sap ile de olsa onu metalandır.”
Dördüncü olarak: Zifafa girmeden önce talak olursa tarafların bağışı tercih etmelerinin güzelliği
Allahu Teala şöyle buyuruyor:
“Eğer mihir kestiğiniz takdirde, henüz dokunmadan onlan boşamış-sanız, kestiğinizin yansını (verin). Ancak kadınlar vazgeçer yahut nikâh bağı elinde bulunan (erkek) vazgeçerse başka. (Erkekler) sizin affetmeniz takvaya daha yakındır. Aranızda birbirinize iyilik etmeyi unutmayın. Şüphesiz Allah, yaptıklarınızı görür.” (Bakara, 237).
Beşinci olarak: Emzirme ve koruma hususundaki boşanmış kadının hakkını gözetme Allahu Teala şöyle buyuruyor:
“Anneler, çocuklarını -emzirmeyi tamamlamak isteyen kimse için-tam iki yıl emzirirler. Onların uygun biçimde yiyeceğini sağlamak, çocuğun babasına aittir. Herkes ancak gücü ölçüsünde bir şeyle yükümlü tutulur. Ne anne çocuğu yüzünden, ne de çocuğun ait olduğu baba, çocuğu yüzünden zarara sokulmasın. Mirasçının da aynı şeyi yapması gerekir. Eğer (anne-ba-ba), anlaşıp danışarak sütten kesmek islerlerse, kendilerine günah yoktur. Çocuklarınızı (süt annesi tutup) emzirtmek isterseniz, verdiğiniz (ücret)i güzelce verdikten sonra yine üzerinize bir günah yoktur. Allah’tan korkun ve bilin ki, Allah yaptığınız herşeyi görmektedir.” (Bakara, 233).
Altıncı olarak: Iddetin gerekliliği ve adabı
a) İddetin süresi Hayızh kadının iddeti: Allahu Teala şöyle buyuruyor:
“Boşanmış kadınlar, üç kur (üç adet veya üç temizlik süresi bekleyip) kendilerini gözetlerler (hamile olup olmadıklarına bakarlar).” (Bakara, 228).
Hayızdan kesilen ya da henüz olmayan kadının iddeti: Allahu Teala şöyle buyuruyor:
“(Yaşlılıktan ötürü) adetten kesilen kadınlarınızın (bekleme süresinden) şüphe ederseniz, (bilin ki) onları bekleme süresi üç aydır. Henüz adet görmeyenlerde böyledir.” (Talak, 4).
Hamile olan kadının iddeti: Allahu Teala şöyle buyuruyor:
“Hamib oladan itekleme üresi,yüklerinbırakmalairakadırdr.”(Talak,4)
b) Zifafa girmeden önce boşanan kadınların iddet beklemekten istisna olmaları:
Allahu Teala şöyle buyuruyor:
“Ey inanlar, inanan kadınları nikahlayıp da henüz onlara dokunmadan boşarsanız, onları üzerinde sayacağınız bir iddet hakkınız yoktur. Hemen mut’alannı verin ve onları güzellikle serbest bırakm.” (Ahzab, 49).
c) İddetin başlangıcını korumanın gerekliliği: Allahu Teala şöyle buyuruyor:
“Ey Peygamber, kadınları boşamak istediğiniz zaman onları iddetferi içinde (adette temiz oldukları sırada) boşayın ve iddeti sayın.” (Talak, 1).
Hafız İbn Hacer diyor ki: “İddeti sayın”; yani iddetin başlangıç tarihini koruyun. İddet süresini uzatarak kadına böylece eziyet vermeyin.
d) Boşanan kadının -iddet günlerinde- evinden çıkartılmamasi: Allahu Teala şöyle buyuruyor:
“Ey Peygamber, kadınları boşamak istediğiniz zaman onları iddetleri içinde boşayın ve iddeti sayın. Rabbinİz Allah’tan korkun, onlan evlerinden çıkarmayın. Kendileri de çıkmasınlar. Ancak apaçık edepsizlik yapmaları, bu hükmün dışındadır. Bunlar Allah’ın sınırlandır. Kim Allah’ın sınırlandır. Kim Allah’ın sınırlarını geçerse, kendine yazık etmiş olur. Bilmezsin belki Allah, bundan sonra yeni bir iş çıkarır. (Gönülleri uzlaştınp birleşme ortamı yaratır). (Talak, 1).
e) İddet bekleyen kadının evde durması ve ihtiyaç durumu hariç dışarı çıkmaması:
Allahu Teala şöyle buyuruyor: “Onları çıkarmayın.”
f) Kocanın iddet nafakasına bağlı kalması:
Allahu Teala’nın emrettiği gibi güzel davranma, kadının talaktan Önceki nafaka miktarın korumayı gerektiriyor. Tabii bu erkeğin mali gücü ölçüsünde devam ettiği sürece.
g) Kadının rahminde olanı doğrulaması:
Allahu Teala şöyle buyuruyor:
“Boşanmış kadınlar, üç kur kendilerini gözetlerler. (Hamile olup olmadıklarına bakarlar). Eğer Allah’a ve ahiret gününe inanıyorlarsa, Allah’ın kendi rahimlerinde yarattığını gizlemeleri kendilerine helal olmaz.” (Bakara, 228).
h) İddet bekleyen bir kadına açık bir şekilde evlenme teklifinden kaçınma:
Allahu Teala şöyle buyuruyor: “Böyle (iddetini bekleyen) kadınlara evlenme İsteğinizi üstü kapalı biçimde bildirmenizden, yahut içinizde tutmanızdan dolayı size bir günah yoktur. Allah, sizin onlan anacağınızı bilmektedir. Sakın (kapalı evlenme teklifi sırasında), iyi söz söylemeniz dışında, onlarla bir gizli (buluşma)ya sözleşmeyin ve farz olan bekleme süresi dolmadan nikâh bağını bağlamağa kalkmayın ve bilin ki, Allah içinizden geçeni bilir. O’ndan sakının ve yine bilin ki, Allah bağışlayandır, halimdir.” (Bakara, 235).
Yedinci olarak: Boşanan kadınlara hüsnü zanla evlenme teklifinde bulunmak:
Allahu Teala şöyle buyuruyor:
“Zeyd, o kadından ilişiğini kesince biz onu sana nikahladık ki (bundan böyle) evlatlıları, kadınlarıyla ilişkilerini kestikleri zaman o kadınlarla evlenmek hususunda müminlere bir güçlük olmasın. Allah’ın buyruğu yerine getirilmiştir.” (Ahzab, 37).
Enes b. Malik’ten: “Zeyneb’in iddeti bitince, Rasulullah (s.a.v.) Zeyd’e: ‘Onu bana iste’, dedi. Zeyd gitti. Zeyneb’e vardığında onu hamurunu mayalarken buldu. Zeyd diyor ki: ‘onu görünce kalbim büyüdü. Hatta Rasulullah kendisini istedi diye yüzüne bile bakamadım da ona sırtımı döndüm. ‘Ya Zeyneb! (Beni) Rasulullah seni istemeye gönderdi’, dedim. Zeyneb: ‘Rab-bimden emir almadıkça ben bir şey yapamam1 diyerek kalkıp namazgahına gitti. Bunun üzerine âyet indi: ‘Zeyd, o kadından ilişiğini kesince biz onu sana nikahladık’ Rasuluîlah gelerek Zeyneb’e yanına izinsiz girdi.”
Fatıma binti Kays’tan: “Kocamdan boş kalınca Abdurrahman b. Avf, Rasulullah’in bir grup ashabıyla bana dünürcü geldi. (Başka bir rivayette:[634]Ona Muaviye ve Ebu Cehm dünürcü geldi). Beni Rasulullah, kölesi Üsame b. Zeyd’e istedi.”
Sekizinci olarak: Talaktan sonra anlaşmalarını velilerin hoş karşılamasının gerekliliği:
Allahu Teala şöyle buyuruyor:
“Kadınları boşadığınız zaman bekleme sürelerini bitirdiler mi, kendi aralarında güzelce anlaştıkları takdirde, (eski) kocalarıyla evlenmelerine engel olmayın. Bu, içinizden Allah’a ve ahiret gününe inanan kimseye verilen öğüttür. Bu, sizin için daha iyi ve daha temizdir. Allah bilir, siz bilmezsiniz. (Bakara, 232).
Hasan’dan: “Ma’kıl b. Yesar’dan şöyle rivayet olunmuştur: ‘Onlara engel olmayın1 âyeti şu hususta nazil oldu. Kızkardeşimi bir adama vermiştim. Bu adam onu boşadı. İddeti tamam olunca da gelip yine istedi. Ben de dedim ki: Seni onunla evlendirmiş ve ikramda bulunmuştum. Fakat sen bunlara karşı kardeşimi boşadın. Sonra da gelip onu istiyorsun. Hayır, kardeşim sana dönüp varmaz. Fakat bu adam iyi bir kişi idi. Kardeşim de kocasına varmak istiyordu. Bunun üzerine ‘onlara engel olmayın’ âyeti nazil oldu. Ra-sulullah’a ‘ben şimdi ne yapayım?’ dedim. Rasulullah: ‘Kardeşini eski kocasıyla evlendir1, buyurudu.”
Answers ( 2 )
Please briefly explain why you feel this answer should be reported.
İki talak arasındaki sünnete uygun olan süre bir hayız muddetidir
Boşanan kadın adet olup temizlendikten sonra 2. Talak verilir
Please briefly explain why you feel this answer should be reported.
Bidi talak geçerli mi
Bir Ümran b. Hasyn’dan: “Karısını boşayan sonra onunla birleşen, talakına ve döndürmesine şahit tutmayan bir adam hakkında soruldu. Rasulullah (s.a.v.): Sünnet,dışı boşanma yaptı ve sünnet dışı döndürsün. Boşanmasına ve döndürülmesine şahit tut ve iddet bekleme, buyurdu.”[629]
Bu hadis güvenilebilirmi