Büyüden nasıl korunulur?

Bildir
Question

Please briefly explain why you feel this question should be reported.

Bildir
İptal

Büyüden korunmak için ne yapmalı?

Buyuden nasil korunulur

BÜYÜDEN NASIL KORUNURSUN?

Doktorlar: “Korunmak, tedavi olmaktan daha iyidir” derler. Biz de diyoruz ki: Büyünün en iyi tedavisi, olmadan önce, ondan korunmaktır. Kendini şeytana satan pis büyücü, pis amaçlarını gerçekleştirmek için şeytandan yardım istediğine göre, dinimiz bize, Müslümanın kendini ve ailesini şeytandan nasıl koruyacağını açıklamıştır. Müslümanın, büyünün ve büyücülerin şerrinden korunması için aşağıdaki usullere uyması gerekir.

1- NEFSİ, İMANLA GÜÇLENDİRMEK:

Müslümanın nefsini güçlendirmesi ve yalnız Allah’tan yardım istemesi gerekir. Böylece onun îmani güçlenir. Kalbinden, Allah’tan başkasının korkusu çıkar; zarar ve faydanın, sadece Allah’ın elinde olduğu inancı yerleşir. Müslüman, bu hareketlerin Rüzgârların hareketine benzediğini bilmelidir. Bunlar, hareket ettirenin ve yaratanın eliyle olmaktadır. Ancak Allah’ın izniyle zarar ve fayda verebilirler. Yüce Allah, büyü hakkında şöyle buyurmuştur: “Büyücüler, Allah’ın izni olmadan hiç kimseye zarar veremezler.
Yine yüce Allah şöyle buyurmaktadır: “Eğer Allah sana bir zarar dokundurursa, onu yine ondan başka giderecek yoktur. Eğer sana bir hayır dilerse, onun yoktur.” keremini geri çevirecek de…

Kim, hoşlanılmayan ve sevilende, Allah’ın hakkını yerine getiren ve tamamen Allah’tan korkan bir kul olursa, ona, yüce Allah’ın şu sözü uygundur: “Allah kuluna kâfî değil midir?”

Tam bir kulluğun yanında, tam bir yeterlik vardır. Şeytanın bunlara gücü yetmez. Nitekim yüce Allah şöyle buyurmuştur: “Kullarım üzerinde senin bir hakimiyetin yoktur.”

Bu kulun imanı güçlüdür, Allah’ın koruması ve gözetimi altındadır. Büyü ona, pek az tesir eder. Büyücülerin büyüsü ancak, zayıf karakterli kimselere tesir eder.

2- SABAH AKŞAM YAPILAN DUA VE ZİKİRLERE DEVAM ETMEK

Büyüden korunma yollarının en önemlilerinden birisi de, sabah akşam yapılan dua ve zikirlere devam edilmesidir. Çünkü bunlar, olmadan önce, büyüyü önlerler, ondan korurlar ve onun kötülüğünü defederler. Olduğu zaman büyüy çare bulurlar. İbnu’l Kayyim şöyle der: Büyünün en etkili tedavî metodlarından birisi, ilâhî ilaçlardır. Hatta bizzat yararlı ilaçları bunlardır. Çünkü büyü, pis ve süflî ruhların etkilerindendir. Etkisinin defedilmesi, kendisine zıt ve aykırı zikir, âyet, fiil ve etkisini iptal eden dualarla olur, çok güçlü ve şiddetli olursa, etkili bir okuma (nüşre) olur. Bu, malzemesi ve silahı bulunan iki or dunun karşılaşması gibidir. Galip gelen, ötekini yener ve hâkimiyeti ele geçirir. Kalp, Allah’ın zikriyle doluy sa, yakarma, dua ve zikirleri çok yapıyorsa, özü sözüne uygunsa, bu, büyünün etkisini engelleyen en önemli sebeplerden ve başa geldikten sonra da en iyi tedavi yollarındandır. Büyücülere göre, büyülerinin etkisi, ancak zayıf tepkili kalplerde ve süfliyata bağlı şehvanî nefislerde tam olur. Bu yüzden çoğunlukla kadınlarda, çocuklarda, cahillerde, göçebelerde ve dinden, tevekkülden, tevhitten nasibi zayıf olanlarla ilâhî virdler, dualar ve nebevi sığınmalardan nasibi ol mayanlarda etkisini gösterir. Kısacası büyünün etkisi, süfliyata eğilimi olan zayıf tepkili kalplerde daha fazladır.

Ahmed b. Hanbel’le Tirmizî’nin kitaplarında, el Hâris el-Eş’ari tarafından rivayet edilen uzun bir hadis vardır. Bu hadiste Hz. Peygamber’in şu sözleri de geçmektedir: “…Sizin yapacağınız şey, Allah’ı zik retmektir. Böyle bir kimse, düşmanın hızla takip ettiği, sonunda onun muhkem bir kaleye rastlayıp kendini onlardan koruduğu kimse gibidir. Kendini, şeytandan, ancak Allah’ı zikretmekle koruyan kul da böyledir.

3- SABAHLEYİN AÇ KARNINA ACVE (KALİTELİ MEDÎNE) HURMASI YEMEK

Buhari’nin, Sahih’inde, Sa’d b. Ebi Vakkas’ın ri vayet ettiği şöyle bir hadis vardır: Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “Her gün sabahleyin birkaç acve hurması yiyen kimseye, o gün geceye kadar zehir de, büyü de zarar vermez.”

Bir başka rivayette de şöyledir: “Sabahleyin yedi tane acve hurması yiyen kimseye, o gün boyunca, zehir de, büyü de zarar vermez.” Kim. Allah’a ve Rasulü’nün sözüne güvenerek, aç karnına, birkaç acve hurması yemeye devam ederse, bu, büyüye karşı bir şey yiyerek tedbir alma gibi olur. Artık ona ne büyü ne de zehir zarar verir. Bazı âlimler, hurmanın özelliklerinden birisinin de hararet verme ve onun hastalığa karşı koymada yeterli olduğu yorumunu yapmışlardır. Ancak Hz. Peygamber, onun, özellikle büyüden koruma özelliğine sahip olduğunu bildirmiştir. Allahu a’lem, görülüyor ki, onun, zehirden ve büyüden koruyan, bizim bilmediğimiz bir özelliği vardır.

Biz, Rasulullah’ın (s.a.v.) sözüne inanıyoruz. Biz bu özelliği bilmesek de, âlimler, Medine hurmasının özelliğinden bahsetmişlerdir. Medine hurmasının kalitesinde şüphe yoktur. Medine hurması mümkün olmazsa, inşaallah, diğer hurmalar da yeterlidir.

4- BÜYÜCÜLERE GİTMEMEK, BÜYÜNÜN KÖTÜLÜĞÜNDEN KORUNMA YOLLARININ EN ÖNEMLİLERİNDENDİR

Zararlı kimseler oldukları için, onlardan hiçbir fayda gelmez, hiçbir şeyi olmayanlar, onların kötülüklerinden kurtulamazlar. Nitekim büyücüyle birlikte çalışan şeytanlar iyi bilirler ki, büyüye başvuran müslümanlar, imanı ve Allah’a tevekkülü zayıf olan kimselerdir. Böylece şeytanların onlara zarar vermeleri kolaylaşır.

BENZER KONULAR:

Cevapla