Cenaze Namazının kılınışı

Bildir
Question

Please briefly explain why you feel this question should be reported.

Bildir
İptal

Cenaze Namazı

Cenaze namazi kilinisi

Cenaze namazı, esasen ölünün bağışlanmasına yönelik dua mahiyetinde, rükûsu ve secdesi olmayan, tek rekât olarak ayakta kılınan bir namazdır. Cenaze namazının hükümleri ve kılınışı şöyledir:

1. Cenaze Namazının Hükmü

Cenaze namazı Allah’a ibadet, ölüye de dua niyetiyle kılınması farz-ı kifâye olan bir namazdır. Hanefiler’e göre erkek veya kadın müslümanlardan birinin veya bir kısmının bu vecibeyi yerine getirmesiyle diğerlerinin sorumluluğu düşer. Şâfiî mezhebinde tercih edilen görüşe göre erkekler varken sadece kadınların kılmasıyla söz konusu sorumluluk düşmez. Hiç kimse bu görevi yerine getirmezse temyiz gücüne sahip, ergenlik çağına gelmiş ve cenaze namazı kılınması gereken bir ölünün bulunduğundan haberdar olan her müslüman sorumlu (günahkâr) olur. Namazı kılınmadan defnedilen bir cenazenin üzerinden fazla bir süre geçmemişse ve henüz dağılmamış olduğu muhtemelse kabri yanında cenaze namazı kılınabilir. Cenaze namazı kılındıktan sonra ikinci defa namaz kılınamaz; sadece ölenin yakınlarından cenazeye
yetişemeyenler cenaze namazını tekrar kılabilirler; Şâfiîler’e göre ise ölünün akrabası olmasalar bile daha önce kılamayanların bu namazı tekrar kılması câizdir. Bir yerde birden fazla cenaze varsa hepsi için tek namaz kılınabilir; her bir cenaze için ayrı ayrı namaz kılmak daha iyidir.

2. Namazı kılınacak cenazede Aranan Şartlar

a. Müslüman olmak. Müslüman olmayan veya Müslümanlık’tan çıkmış (irtidat etmiş) olan kimselerin cenaze namazı kılınmaz. Allah Teâlâ, “Onlardan hiçbirinin cenaze namazını kılma! Kabirlerine de uğrama! Çünkü onlar Allah’ı ve resulünü inkâr etmişler ve fâsık olarak ölmüşlerdir” buyurmuştur (et-Tevbe 9/84). İslam âlimleri bu konuda görüş birliği etmişlerdir. Kâfir veya münafık olduğuna dair açık bir delil bulunmayan ve ister büyük günah işleyenlerden (fâsık) olsun
ister Ehl-i sünnet inançlarına aykırı görüşler ileri süren kimselerden olsun kelime-i şehadet getiren herkesin cenaze namazının kılınması gerektiği hususunda da İslam âlimleri fikir birliği içindedir. Müslüman ve gayrimüslim ölüler ayırt edilemeyecek şekilde karışmışsa hepsi yıkanır ve müslümanlara niyet edilerek hepsine tek bir cenaze namazı kılınır. Henüz ergenlik çağına gelmeden ölen ve ana babasından biri müslüman diğeri gayrimüslim olan küçükler ana babadan birine bağlı olarak müslüman sayıldıklarından namazlarının kılınması gerekir.

b. Canlı doğmuş olmak. Doğum anında ağlamak ve hareket etmek gibi hayat belirtisi gösterdikten sonra ölen bebeklerin cenaze namazının kılınması gerekir.

c. Vücudunun tamamı veya başı ile birlikte çoğu mevcut olmak. Şâfiiler’e göre el, ayak ve baş gibi tek bir organı mevcut olsa dahi cenaze namazının kılınması gerekir.

d. Hanefiler’e göre şehitlerin de cenaze namazının kılınması vâciptir. Diğer mezheplere göre şehitler için cenaze namazı kılınmaz.

e. Gaip olmamak. Hanefiler’e göre namazı kılacakların önünde hazır bulunmayan (gaip) cenazenin ve bu durumdaki şehitlerin cenaze namazı kılınmaz. Şâfiîler’e ve diğer mezheplere göre ise kılınır.

f. Cenaze namazı kılınmayacak kimselerden olmamak. Hanefi mezhebine göre meşru İslam devletine karşı haksız olarak isyan edip savaş açanların (bâğiler), gerek şehir içinde gerekse şehir dışında eşkıyalık, terör, gasp ve soygun gibi fiilleri işlerken öldürülenlerin cenaze namazı kılınmaz. Fakat yıkanıp kefenlenerek defnedilebilir. Bunlardan eylem sırasında değil de kendiliğinden veya cezalandırma neticesinde ölenler ise yıkanır, kefenlenir ve cenaze namazları kılınır. Anasını veya babasını kasten ve haksız yere öldürenlerin de cenaze namazı kılınmaz.

Had veya kısas (bk. CEZA) cezasının uygulanması sonucu ölenlerin cenaze namazı kılınır. Kişinin canına kıymasının çok büyük günah olduğu bütün âlimlerce vurgulanmakla beraber fakihlerin çoğunluğuna göre intihar edenin de cenaze namazı kılınır.
Müslüman olup olmadığı bilinmeyen kimse müslüman bir ülkede ölmüş veya öldürülmüş olarak bulunursa bakılır: Müslüman olduğunu gösteren bir işaret varsa namazı kılınır; müslüman olmadığını gösteren (boynunda haç bulunması gibi) bir işaret varsa kılınmaz. Böyle bir işaret yoksa Hanefi mezhebinde tercih edilen (sahih) görüşe göre, bu kimseye bulunduğu ülkeye bağlı olarak müslüman muamelesi yapılır ve yıkanıp namazı kılınır. Müslüman ülkesi olmayan bir yerde bulunan ölünün müslüman olduğuna dair bir işaret yoksa ona da bulunduğu ülkeye bağlı olarak gayrimüslim muamelesi yapılır.

3. Cenaze Namazının Geçerlilik (Sıhhat) Şartları

a. Namaz kılanlarla ilgili şartlar. Diğer namazlarda aranan abdest, elbisenin ve namaz kılınacak yerin temizliği, niyet, setr-i avret (vücudun örtülü olması), kıbleye dönmek gibi şartlar burada da aranır. Ancak vakit şartı yoktur; cenaze namazı belirli bir vaktin girmesine bağlı olmadığından, günün herhangi bir vaktinde kılınabilir. Fakat diğer namazlarda olduğu gibi üç mekruh vakitte (güneşin doğması, batması veya tam tepede olması) cenaze namazı kılmak da mekruhtur; bununla birlikte hatayla bu vakitlerden birinde kılınmış ise iade edilmesi gerekmez. Yine diğer namazlarda olduğu üzere, üzerinde dinen pis sayılan bir şey yoksa ayakkabı ile kılınabilir. Beş vakit namazın aksine cenaze namazında eğer namaza yetişilemeyeceğinden endişe edilirse abdest almak için su mevcut olsa dahi teyemmüm yaparak namaz kılınabilir. Cenaze namazı cemaatle kılınacaksa ayrıca
imamın akıl ve bâliğ olması da şarttır. İmamlıkta öncelik hakkı, Hanefiler’e göre diğer namazlarda olduğu üzere yöneticilere, onların yokluğunda ölünün yakınlarına aittir; Şâfiîler’e göre ise doğrudan ölünün yakınlarına aittir.

b. Cenazeyle ilgili şartlar. Cenazesi kılınabilecek olan kişiyle ilgili hususlar yukarıda geçmişti; namaz esnasında cenazede şu şartların bulunması gerekir: değilse teyemmüm ettirilmiş olması gerekir.

i. Tahâret. Cenazenin yıkanmış veya bu mümkün

ii. Cenazenin kefenlenmiş olması. Eğer herhangi bir sebeple kefenlenememiş ise en azından avret yerlerinin örtülmüş olması gerekir. iii. Cenazenin cenaze namazını kılan cemaatin önüne konulmuş olması. Hanefiler’e göre cenaze yere veya binek üzerine konularak; elde veya omuzda tutularak namazı kılınmaz. Şâfiiler’e göre ise cenaze yere konularak kılınabilir.

4. Cenaze Namazının Rükünleri

Cenaze namazını meydana getiren unsurlar Hanefiler’e göre ikidir:

a. Dört tekbir. İslam âlimlerinin büyük çoğunluğuna göre cenaze namazı kılınırken alınacak tekbir sayısı (başlangıç tekbiri dahil) dörttür.

b. Kıyam. Geçerli bir mazeret olmadıkça cenaze namazını oturarak veya binek üzerinde kılmak caiz değildir, ayakta kılınması gerekir. Şâfiiler’e göre namazda Fâtiha ve Resûlullah’a salat okumak, ölü için dua okumak ve namazın bitiminde selam vermek de (ilk selam) cenaze namazının rükünlerinden sayılır. Cenaze namazında rükû, secde ve teşehhüt yoktur. Kıraat yani Kur’ân-ı Kerim’den bir âyet veya süre okumak da Hanefiler’e göre rükün değildir.

5. Cenaze Namazının Vâcipleri

Namazın sonunda sağa ve sola selam vermek Hanefiler’e göre vâciptir.

6. Cenaze Namazının Sünnetleri

Hanefiler’e göre cenaze namazının sünnetleri şunlardır:

a. Cenazenin, musallâ taşına baş tarafı imamın sağına gelecek şekilde konulması. Ters konulmuşsa namaz câiz olmakla birlikte sünnete aykırı davranılmış olur.

b. İmamın cenazenin göğsü hizasında durması. Şâfiîler’e göre imamın, cenazenin erkekse baş, kadınsa bel hizasında durması.
c. Birinci tekbirden sonra Allah’a hamdüsenâ edilmesi (“Sübhâneke” duasının okunması).

d. İkinci tekbirden sonra Resûlullah’a salat ve selam getirilmesi (“Allahümme salli ve Allahümme bârik” dualarının okunması).

e. Üçüncü tekbirden sonra hem ölüye hem de diğer müslümanlara dua edilmesi.

7. Cenaze Namazının Mekruhları

a. Diğer namazlarda olduğu gibi güneşin doğması, batması veya zeval vakitlerinde kılınması mekruhtur. Sözü edilen vakitlerde cenazenin defnedilmesi ise mekruh değildir.

b. Hanefiler’e göre cenaze ister caminin içinde ister dışında olsun, cenaze namazının caminin içinde kılınması tenzihen mekruhtur. Fakat yağmur ve benzeri durumlar sebebiyle cenaze namazı içeride kılınabilir. Ayrıca cenaze caminin dışında ön tarafa konulup, imam ile cemaatin bir kısmı dışarıda, bir kısmı da içeride bulunarak cenaze namazının kılınması mekruh değildir. Cenaze namazının Mescid-i Haram’da kılınması da mekruh değildir. Şâfiiler’e göre cenaze namazının caminin içinde kılınması mekruh değildir, hatta caminin kirletilmesi gibi bir sakınca söz konusu değilse menduptur.

c. Cenaze namazının vacip ve sünnetlerini terk etmek mekruhtur.

8. Cenaze Namazını Bozan Haller

Diğer namazları bozan haller cenaze namazını da bozar.

 Cenaze Namazının Kılınışı

Cenaze Namazinin Kilinisi

CENAZE NAMAZININ KILINIŞI

Cenaze kıble tarafına, cemaatin önüne, başı imamın sağ tarafına gelecek şekilde konulur.

İmam cenazenin göğsünün hizasına durur.

Cenazenin kadın, erkek, kız ya da erkek çocuğu olduğu belirtilerek niyet edilir.

Eller kulak hizasına kadar kaldırılarak ilk tekbir olan başlama tekbiri imam tarafından sesli, cemaat tarafında sessiz bir şekilde alınır.

Sessizce, “ve celle senâük” ifadesi ile beraber “Sübhâneke” duası okunur (Şâfiîler’e göre Fâtiha okunur).

Eller kaldırılmadan ikinci tekbir alınır.

Sessizce “Allahümme salli” ve “Allahümme bârik” duaları okunur.

Eller kaldırılmadan üçüncü tekbir alınır.

Cenaze duası okunur; bilmeyenler Fâtiha’yı veya “Rabbenâ âtinâ” ve “Rabbenağfirli” dualarını okuyabilir.

Eller kaldırılmadan dördüncü tekbir alınır.

Önce sağa, sonra sola selam verilir.

Namazı kılacak kişiler kıbleye doğru döner ve saf tutar. İmamın önüne cenaze konur ve imam cenazenin göğüs hizasına durur. Kadınlar da namaza katılıyorsa erkeklerin arkasında saf bağlarlar. Erkeklerin hizasında veya önünde saf tutacak olurlarsa mekruh olmakla birlikte namazları geçerli olur. Cenaze namazında niyet ederken ölünün kadın veya erkek, kız çocuğu veya erkek çocuğu olduğu belirtilir. Bu sebeple namazı kıldıracak kişi namaza başlamadan önce cenazenin cinsiyetini ve çocuk olup olmadığını duyurur. “Niyet ettim Allah rızası için şu (erkek veya kadın yahut erkek çocuğu veya kız çocuğu) cenazenin namazını kılmaya ve ona dua etmeye, uydum imama” diye kalben veya dil ile söyleyerek niyet edilir. Namaz sırasında cenazenin erkek mi kadın mı olduğunun cemaate bildirilmesi, Arapça’da kelimeler eril veya dişil olduğundan, dua sırasında buna göre kelime ve fiil kalıbı seçilmesi içindir. Cenazenin cinsiyetini bilmeyen kişi, “İmamın namaz kılacağı cenaze için” diye de niyet edebilir. İmamın diğer namazlardaki gibi hanımlara imamlık için niyet etmesi şart değildir.

Niyetten sonra “Allahu Ekber” denilerek başlama (iftitah) tekbiri alınır. Tekbirleri imam yüksek sesle, cemaat sessiz söyler. Duaları ise hem imam hem cemaat sessizce okur. Başlama (iftitah) tekbirinde diğer namazlarda olduğu gibi eller kulakların hizasına kaldırılır, sonra göbeğin altına bağlanır. İlk tekbirden sonra hem imam hem cemaat “ve celle senâük” cümlesini de ekleyerek Sübhaneke duasını okur. Ardından eller kaldırılmadan ikinci tekbir alınır. Herkes sessizce “Allahümme salli” ve “Allahümme bârik” diye başlayan duaları okur. Sonra eller kaldırılmadan üçüncü tekbir alınır. Herkes yine sessiz olarak ölüye ve diğer müslümanlara dua eder. Namazın bu bölümünde okunacak dua halk arasında “cenaze duası” olarak bilinir (aş.bk.). Cenaze duasını okuduktan sonra eller yine kaldırılmadan dördüncü tekbir alınır. Tekbirin hemen ardından önce sağa sonra sola “السلام عليكم ورحمة الله / es-Selâmü aleyküm ve rahmetullah” denilerek selam verilir. Hanefiler’e göre bu selamın hem sağa hem de sola verilmesi vâcip olduğu için, ellerin sola da selam verildikten sonra salınması uygun olur. Selam verilirken ölüye, cemaate ve imama selam vermeye niyet edilir. Böylece cenaze namazı tamamlanmış olur. Cenaze namazına sonradan yetişen kimse tekbirlerden bir veya birkaçını kaçırmışsa eksik kalan tekbirleri imam selam verdikten sonra tamamlar.

Şafiiler’e göre cenaze namazının kılınışındaki başlıca farklılıklar şunlardır: İmam, cenaze erkekse baş, kadınsa bel hizasında durur. Her tekbir alınırken eller omuzlara kadar kaldırılır. İlk tekbirden sonra Fatiha süresi okunur. Namazın bitiminde sadece sag tarafa selam vermek yeterlidir.

Cenaze Duası

Cenaze duasını bilmeyenler “dua niyetiyle” Fâtiha’yı veya kolaylarına gelen başka uygun duaları
okuyabilirler. Mesela diğer namazlarda okunan “Rabbenâ âtinâ” ve “Rabbenağfirli” dualarını okumak uygundur.

Cenaze Duasi rotated

Kaynak: Temel islam ansiklopedisi diyanet

BENZER KONULAR:

Cenaze ile ilgili bilgiler

Şafi mezhebinde cenaze namazı

Şafi mezhebine göre cenaze ile ilgili hükümler

Cenaze namazı abdestsiz kılınır mı?

Answers ( 3 )

  1. ... avatarı
    2
    2021-01-31T22:58:15+03:00

    Please briefly explain why you feel this answer should be reported.

    Bildir
    İptal

    Selamun aleykum, hanefi mezhebine göre; Cenaze namazı niyetinde “ Allah için namaza, meyyit için duaya, er kişi niyetine uydum imama” deriz cemaat olarak. Peki eğer cenaze kadınsa niyetteki “meyyit” kısmını “meyyite” diye mi okumamız lazım? Ayrıca böyle uzun bir niyet yerine “Niyet ettim Allah rızası için cenaze namazını kılmaya uydum imama” diyebilir miyiz?

    1
    2021-10-09T12:54:18+03:00

    Please briefly explain why you feel this answer should be reported.

    Bildir
    İptal

    Cenaze namazını kılmak farzı kifayedir. Yani o toplumda bir kaç kişinin yerine getirmesi ile diğerlerinin üzerinden kalkan bir sorumluluktur cenaze namazı kılmak. Hanefi mezhebine göre cenaze namazının rükünleri; dört tekbir ve kıyamdır. Cenaze namazının kılınışı şu şekildedir; niyet olarak cenazenin kadın, erkek ve çocuk olduğunu belli etmek gerekir. İlk tekbirde subhaneke duasını ve Celle senauke ile birlikte okuruz. İkinci tekbirde Allahumme Salli ve Allahumme Barik dualarını okuruz. Üçüncü tekbirde cenaze duası okunur. Bilmeyenler Fatiha Suresini dua maksadı ile okurlar. Veya Rabbena Atina dualarını okurlar. Dördüncü tekbirden sonra selam verilip cenaze namazından çıkılmış olur.

    En iyi cevap
    0
    2022-12-30T17:18:30+03:00

    Please briefly explain why you feel this answer should be reported.

    Bildir
    İptal

    Cenaze erkek ise meyyit; kadın ise meyyite diye niyet edilir. Bütün ibadetlerin tamamında niyetin yeri kalptir. Dil ile bu niyeti ifade etmek güzel bir davranıştır. Diyebilirsiniz dediğiniz şekilde. Ama cenazenin erkek mi?, kadın mı?, çocuk mu? olduğunu bilmeniz gerekmektedir.

Cevapla