Paylaş
Cenaze neden kıbleye doğru olur?
Question
Ölenin (Cenaze) Kıble Tarafına Çevrilmesi
Ölünün neresi kıbleye bakar?
Bu da ölü hakkında yapılması müstehab olan işlerdendir. Eğer imkan varsa sağ yanına yatırılarak kıble tarafına yönlendirilir. Bu konuda İmam Beyhaki Sunenu’l-Kubra’sında şu hadisi zikretmektedir:
“…Yahya bin Abdullah bin Ebi Katede, babasından; Rasulullah (s.a.s) Medine ye geldiği zaman Bera İbn Marur’dan sordu. dediler ki:
“Öldü ve (malının) üçte birini sana vasiyet etti ve (birde) öldüğünde kıbleye doğru döndürülmeyi vasiyet etti. (Bunun üzerine) Rasulullah (s.a.s) dedi ki:
Fitrata isabet etmiş, dedi ve (vasiyet ettiği) üçte biri çocuklarına geri gönderdi. Sonra gitti (onun) üzerine namaz kıldı ve dedi ki:
“Allah’ım onu affet ve rahmet et ve onu cennetine girdir ve sen yapan#105 sın.”
Bu konu ile ilgili olarak Vehbe Zuhayli kitabında şunları kaydetmiştir.
“Bunu yapmak sünnettir. Çünkü Hz. Peygamber (s.a.s) Beytullah için ölü ve dirilerinizin kıblesidir, buyurmuştur. Huzeyfe: “Beni kıbleye döndürün” Hz. Fatımatu’z-Zehra da, Ümmü Rafia’ya “Beni Kıbleye çevir” demişlerdir.
Eğer yer darlığı ve benzeri sebeplerle bu kişiyi kıbleye döndürmek mümkün değilse, sırt üstü yatırılır ve yüzü ile ayakları kıbleye doğru çevrilir. Çünkü bu şekil ruhunun daha kolay çıkmasına sebeptir. Eğer bunları da yapmak zor olursa, o takdirde olduğu halde bırakılır. Ölüm anındaki kişinin ağzına bir kaşık yahut parmakla soğuk su vermek sünnettir. ”
Bera Bin Mamur (r.a)’dan bahsetmek gerekirse öncelikle Allah ondan razı olsun deriz. Anladığımız kadarıyla son derece güzel bir anlayışa sahip ve Kabe’nin bir aşığı, yukarıdaki hadisten de anlaşıldığı gibi kendisini kıbleye doğru çevrilmesini istemiştir. Yalnız burada zikredilen kıble yönü Mescid-i Aksa’dır. Çünkü kendisi Rasulullah (s.a.s) Medine’ye hicretinden önce vefat etmiştir. Medine döneminde Hicri ikinci yılda kıblenin yönü değiştirilmiştir. Mescidi Aksa’dan, Mescidi Haram’a çevrilmiştir. Ama bu hadisten hareketle yine ölmek üzere olan kişilerin kıbleye doğru döndürülmelerinin müstehab olduğu anlaşılır. Çünkü bu hareketi Rasulullah “Fitrata isabet ettiniz” sözleriyle onaylamıştır. Bera bin Marur (r.a)’un Kabe’yi çok sevdiğini söylemiştik bu konuda şu hadisi aktaralım:
“…Kab bin Malik (r.a)’in ensarın Akabe beyatı için: Medine’den Mekke’ye doğru yolculuk etmeleri olayı ile ilgili rivayetlerini vermiştir. Bu rivayette bildirildiğine göre Bera bin Marur Rasulullah’a şöyle söyledi:
“Ben şu yolculuğuma çıktım. Yüce Allah da beni İslam’a hidayet eyledi. Şu binayı (Kabe’yi) arkama almamak istedim. Bu konuda arkadaşlarım bana muhalefet ettiler. Bu yüzden içime bir tereddüt düştü. Senin bu konudaki görüşün nedir? (Rasulullah (a.s) şöyle buyurdu:
“Eğer ona (yani Mescid-i Aksa tarafında yönelmeye) sabretseydin kıble üzere olurdun.” Ravi dedi ki:
“Bunun üzerine Bera, Rasulullah (a.s)’ın kıblesine yöneldi ve bizimle birlikte Şam (Filistin) tarafına doğru namaz kılmaya başladı.”
Hadis’te Rasulullah (s.a.s)’ın Medine’ye gelince Bera (r.a)’yı sormasının nedení onun ikinci Akabe beyatına katılması ve Rasulullah (s.a.s)’ın seçtiği 12 naib’ten birisi olmasıdır. Ve kendisi Hazrec kabilesinden bir zattır. Yukarıda kıblenin Mescid-i Aksa olduğunu söylemiştik. Ama şu ihtimalde vardır ki Bera (r.a) ölürken kıbleye çevirin diye vasiyet ederken bu yönün Mescidi Haram olması ihtimali de vardır. Bunu böyle yorumlamaya bizi iten sebep şu eserdir.
“…Zühri, Abdurrahman bin Abdullah bin Ka’b bin Malik’ten bu (yani yukarıdaki hadisi) kıssayı anlattı ve dedi:
“Bera bin Marur yaşayanların ve ölenlerin kıblesine ilk önce yönelendir.”
Kabe’ye yönelmekle ilgili olarak Üstad Ebul Hasan en-Nedvi (rh.a) şusözlerini kaydedelim: “Müslüman Araplar, Kabe sevgisi üzerine büyümüştür. Bu sevgi onların iliklerine kadar işlemiştir. Kabe’yi salt bir ev olarak, ya da Hz. İbrahim (a.s)’in veya Hz. İsmail (a.s)’ın yaptığı bir ev olarak düşünmüyorlardı. Kabe’ye yönelmek onların en büyük arzusu idi….” Yine İmam Beyhaki Kitabında Şunu da zikretmektedir: “Hasan’dan zikrediliyor dedi ki: “Ömer Kabe’yi anarak dedi ki: Vallahi Allah o dikilen taşları dirilerimizin ve ölülerimizin yöneldiği bir kıbleden başka bir şey yapmadı. ”
İbrahim en-Nehai (rh.a)de ölülerin yanında hazır bulunanların onları Kıble tarafına çevirmelerinin müstehab olduğunu söylemiştir. Beyhaki (5/234). Sunenu’l Kübrasında geçmektedir.
Süleyman Toprak “Ölümden Sonraki Hayat” adlı eserinde konu ile ilgili olarak şunları kaydetmiştir:
“Durumu ağırlaşan ve Ahiret seferine yönelmiş olan hastayı, hastaya zahmet ve eziyet etmemek şartıyla yüzü kıbleye gelecek şekilde sağ tarafı üzerine yatırmak müstehaptır. Peygamberimiz (s.a.s)’in kızı Hz. Fatıma (v. 11/632) vefatında bu şekilde yatırılmıştır. Bu şekil, aynı zamanda Rasulullah (s.a.s)’ın uyuyana uykuda yatmasını emrettiği şekildir. Ve yine insanın kabirde yatacağı şekilde böyledir.
Eğer bu şekilde sağ yanı üzerine yatırmak mümkün olmazsa, ayakları kıbleye gelecek şekilde sırt üstü yatırılıp başının altına bir yastık konarak yüzü kıbleye çevrilir. İmam Şafii (v. 204/819) bu ikinci şekli seçmiştir. Ama cumhuru ulemanın görüşü olan birinci şekilde yatırmak daha evladır. Eğer bu şekilde yatırmak da mümkün olmazsa nasıl kolay olursa öyle yatırılır. İlla şöyle yatıracağız diye hastaya zahmet verilmez.”
Kaynak: Cenaze Ahkamı
BENZER KONULAR:
- Cenazem Var, Ne Yapmalıyım?
- Ölüm ve Sonrası: İslam’da Cenaze İşlemleri
- Kıble Yönünü Bilmeyen Kimse, Namazını Nasıl Kılmalıdır?
- Cenaze Yıkanırken Nelere Dikkat Edilmelidir?
- Şafi mezhebine göre cenaze namazı, kefenleme ve defin
- Tümünü görüntüle.
- Dini soru sor cevap al
- Dini soru sor cevap al Sitesi Hakkında Bilgi
- Dini soru sor cevap al “Site Kuralları”
- Dini sorulara hocalar neden farklı cevap veriyorlar
- Dini Soru Sor Hocalar Cevaplıyor
- Tümünü görüntüle.
Cevapla