Paylaş
Cenazenin Defnedilmesi, Kur’an ve Telkin Okunması
BildirQuestion
Please briefly explain why you feel this question should be reported.
Cenazenin Gömülmesi
Cenazeyi bekletmeden defnetmek müstehaptır. Cenaze kıble tarafından kabre indirilir. Cenazeyi kabre koyacak kişilerin sayısı ihtiyaca göre değişir. Kabre indiren kişiler بسم الله وعلى ملة رسول الله (Bismillâhi ve alâ milleti Resûlillâh / Allah’ın adıyla ve Resûlullah’ın dini üzere defnediyoruz) derler. Kadın cenazeyi, mahremi olan akrabalarının kabre koyması daha uygundur. Ölen kişi hayattayken bir kişi beli ölünce kendisini onun defnetmesini vasiyet etmişse bu vasiyetin yerine getirilmesi zorunlu değildir; fakat ölünün yakınları dilerse bu vasiyeti yerine getirebilirler. Kabir kıble duvarı tarafında ölünün sığacağı kadar bir girinti (lahit) yapılarak kazılacağından cenaze kabrin bu kısmına sağ yanı üzerine yatırılmış olarak ve yüzü kıbleye dönük bir şekilde konur (ayrıca bk. KABİR). Cenazenin yüzünün kıbleye gelecek şekilde konması Hanefiler’e göre mendup, Şâfiiler’e göre ise farzdır. Cenaze kabre konulduktan sonra kefenin bağları çözülür.
Cenazenin arkası taş veya toprak gibi şeylerle desteklener konulduğu şekilde kalması ve toprağın sıkıştırmasından korunması sağlanır. Lahitin ön kenarına da tahta konularak veya üstü beton vb. kapakla örtülerek atılacak toprağın doğrudan cenazenin üzerine gelmesi önlenir. Sonra kürek ve benzeri araçlarla kabre toprak doldurulur. Şâfiî mezhebine göre bu esnada definde bulunan kişilerin kabir üzerine üç avuç toprak serpmeleri; bir âyette geçtiği üzere (Tâhâ 20/55) birinci (minhâ halaknâküm / Sizi bundan -topraktan yarattık), ikincisinde (ve fihâ nuidüküm / Sizi tekrar toprağa iade edeceğiz), üçüncüsünde de ve minha nuhricikim taraten ) ومنها تخرجكم تارة أخرى uhrâ / Sizi bir defa daha topraktan çıkaracağız) demeleri müstehap kabul edilmiştir.
Cenazeyi ölümün meydana geldiği yerdeki mezarlıklardan birine defnetmek menduptur. Bununla birlikte kişinin öldüğü yerden kendi memleketine veya bir başka yere nakledilmesi câizdir ve bu sebeple defin geciktirilebilir. Definden sonra nakil ise gaspedilmiş bir yere defnedilmiş olması veya tabii âfetler gibi zorunlu haller dışında haramdır. Benzer şekilde üzeri toprakla örtülmüş bir cenazenin yıkanmadan yahut eksik yıkanarak kefenlendiği yahut cenaze namazının kılınmadığı veya kabirde yanlış yöne doğru yerleştirildiği anlaşılsa bile bir daha kabirden çıkarılmaz.
Bir deniz taşıtında ölen müslüman yıkanır, kefenlenir ve üzerine namazı kılınır. Bozulmadan karaya ulaşılması mümkün ise karaya götürülerek defnedilir. Aksi halde sanki kabre koyar gibi sağ tarafı üzerine ve yüzü kıbleye gelecek şekilde denize bırakılır.
Cenazenin defni için belirli bir vakit yoktur; ancak gündüz defnedilmesi müstehaptır. Namaz kılmanın mekruh olduğu vakitlerde de defin yapılabilir. Karanlığın yol açacağı sıkıntıları göz önünde bulunduran bazı âlimler cenazenin gece defnedilmesini mekruh görmüşlerse de bu tür sakıncalar olmadığında gece de defin yapılabilir. Nitekim Hz. Osman, Hz. Fâtima ve Hz. Âişe geceleyin defnedilmişlerdir.
Defin Sonrası Dua ve Telkin
1. Mezarlıkta Kur’ân-ı Kerim okuma ve dua etme.
Cenaze defnedildikten sonra cemaatin mezarlıktan hemen ayrılmayıp kabrin başında Kur’an okuyup dua etmeleri müstehap kabul edilmiştir. Hz. Peygamber’in de bir cenazenin defin işlemi bittikten sonra hemen dönmeyip bir müddet kabrin başında beklediği ve cemaate dönerek, “Kardeşiniz için Allah Teâlâ’dan mağfiret isteyiniz ve kendisine sükûnet vermesini dileyiniz. O şimdi sorguya çekilmektedir” buyurduğu rivayet edilir (Ebû Dâvûd, “Cenâiz”, 69). Kabrin başında önce Yasin, Mülk, Vâkıa, İhlas (11 kere), Felak ve Nâs sûreleri, sonunda
da Fâtiha ile Bakara sûresinin ilk beş âyetinin okunması tavsiye edilmiştir. Bu süreler okunduktan sonra sevabı cenazenin ve diğer müminlerin ruhlarına hediye edilir; ölünün bağışlanması için Allah’a dua edilir.
2. Cenazeye defin sonrası iman esaslarını hatırlatma (telkin). Kabrin toprakla doldurulmasından, Kur’ân-ı Kerim okunup dua edilmesinden ve cemaatin mezarlıktan gitmesinden sonra bir kişi kabrin başında kalıp ölüye iman esaslarını yüksek sesle söyleyerek hatırlatır. Buna “telkin” denir. Telkinin yapılması câizdir; Şafiiler ise telkini müstehap görürler. Cemaat dağıldıktan sonra imam veya bir başkası kabrin başında ve ölünün yüzüne karşı durur. Ona adıyla hitap ederek, “Ey falan!” diye üç defa seslenir ve sonra şöyle der:
“Ey falan! Hayatta iken benimsediğin şu hususları hatırla: Allah’tan başka ilah yoktur ve Muhammed O’nun elçisidir. Cennet ve cehennem gerçektir. Ölümden sonra diriliş gerçektir. Kıyamet günü şüphesiz gelecektir. Allah kabirde yatanları yeniden diriltecektir. Şüphesiz sen rab olarak Allah’ı, din olarak İslam’ı, peygamber olarak Muhammed’i, rehber olarak Kur’ân-ı Kerim’i, kıble olarak Kâbe’yi ve kardeş olarak müminleri seçmiş ve bununla mutlu olmuştun. Rabbim Allah’tır, ondan başka ilah yoktur, ben O’na dayandım. Büyük arşın rabbi de odur.” Bunları söyledikten sonra üç kere, “Ey Allah’ın kulu! ‘Allah’tan başka ilah yoktur’ de!” diye söyler. Sonra da yine üç kere, “Rabbim Allah, dinim İslam, peygamberim Muhammed’dir. Ey rabbim! Sen onu tek başına bırakma, herkes göçüp gittikten sonra kalıcı olan biricik varlık sensin!” denilir.
Kaynak: Temel islam ansiklopedisi diyanet
BENZER KONULAR:
- telkin nedir, nasıl yapılır? telkin duası
- Cenazenin Defnedilmesi, Kur’an ve telkin Okunması
- telkin Nedir? Kısaca
- telkin duası ve delili nedir
- Ölüye telkin okumanın dindeki yeri nedir?
- Tümünü görüntüle.
Answers ( 2 )
Please briefly explain why you feel this answer should be reported.
Cenaze defnedikten sonra Kur’an-ı Kerim okunması meselesini şöyle açıklayabiliriz; Cenaze defnedildikten sonra cemaatin mezarlıktan hemen ayrılmayıp kabrin başında Kur’an okuyup dua etmeleri müstehap kabul edilmiştir.
Rasulullah (sav) şöyle buyuruyor;
“Kardeşiniz için Allah Teâlâ’dan mağfiret isteyiniz ve kendisine sükûnet vermesini dileyiniz. O şimdi sorguya çekilmektedir”
Telkin meselesini şöyle açıklarız; Telkinin yapılması câizdir; Şafiiler ise telkini müstehap görürler.
Please briefly explain why you feel this answer should be reported.
Cenazenin Defnedilmesi
Cenaze, yıkandıktan, kefenlendikten ve cenaze namazı kılındıktan sonra defnedilir. Defin işlemi, cenazenin önceden hazırlanmış bir mezara gömülmesiyle yapılır.
Cenaze, genel olarak iki şekilde defnedilir:
Cenaze, defnedilirken, mezardaki ölüye saygı gösterilmesi için şu hususlara dikkat edilmelidir:
Kur’an ve Telkin Okunması
Cenaze namazı kılındıktan sonra, cenazenin baş ucunda, ölen kişiye telkin verilir. Telkin, ölen kişiye Allah’ın birliği ve peygamberliği gibi iman esaslarını hatırlatmaktır.
Telkin, genellikle şu şekilde verilir:
Cenaze namazı kılındıktan sonra, cenazenin yanında Kur’an-ı Kerim okunması da sünnettir. Kur’an-ı Kerim, ölen kişinin ruhuna rahmet ve mağfiret getireceğine inanılır.
Cenaze namazı kılındıktan sonra, cenazenin yanında şu sureler okunabilir:
Cenaze namazı kılındıktan sonra, cenazenin yanında dua edilmesi de sünnettir. Dua, ölen kişinin ruhuna rahmet ve mağfiret dilemektir.
Cenaze namazı kılındıktan sonra, cenazenin yanında şu dua okunabilir:
Cenaze namazı kılındıktan sonra, cenazenin yanında Kur’an-ı Kerim okunması ve dua edilmesi, ölen kişiye ve geride kalanlara faydalı olan bir davranıştır.