Cenazeye Karşı Görevlerimiz Ayet ve Hadislerle

Bildir
Question

Please briefly explain why you feel this question should be reported.

Bildir
İptal

CENAZEYE KARŞI GÖREVLERİMİZ NELERDİR

CENAZEYE KARŞI GÖREVLERİMİZ NELERDİR

Vefat eden din kardeşimize karşı görevlerimiz

Allah-u Teala yarattığı her canlı için belli bir yaşam süresi koymuştur. Bu sürenin sonuna ecel denir. Her ne suretle olursa olsun, ecel denilen vakit gelince, ölüm olayı meydana gelir. Bir dakika bile sonraya geciktirilmez. Her canlı için ölüm bir gün er geç gelecektir. Yaratan ve yaşatan Allah olduğu gibi öldürende yani ölümü yaratan da odur. Ondan başka bir yaratıcı ve öldürücü yoktur. Ölüm Allah’ın emridir, hüküm onundur. “Biz Allah’ın kullarıyız ve ona döneceğiz”(1) Ancak hiç kimse nerede ve ne zaman öleceğini bilemez. Yaşlandıktan sonra ölüm gelebileceği gibi, çok erken yaşlarda da gelmesi mümkündür.

Ölüm olayı, ruhun bedeni terk etmesi ve insanın bu dünyadan ahirete göç etmesi demektir. Diğer bir ifadeyle insanın dünyasını değiştirmesidir. Ölen bedendir. Ruh ölümsüzdür. Ölüm ve cenaze ile ilgili dini merasimlere bilgisizlik ve eski kültürlerin etkisi sebebiyle bazı bidat ve hurafelerin karıştığı görülmektedir. Cenazenin arkasından alkış tutulması, şarkı ve türkü söylenmesi, tabutun ve kabrin başında çalgı çalınması, cenazeyi taşırken yüksek sesle zikir yapılması, mezarda para dağıtılması ve para toplanması, mezarlara bez bağlanması, mum yakılması gibi İslam ruhuna uygun olmayan davranışlar İslam Dinine sokulmuş bidatlardır. Bunların ölüye hiçbir faydası yoktur. Peygamberimiz, şöyle buyuruyor “Ölüyü üç şey takip eder, ailesi, malı ve ameli. Bunlardan ikisi geri döner, biri ölüyle kalır. Dönenler ailesi ve malı, kalan ise amelidir.”(2)

Bu dünyada insan, mü’min olarak yaşayıp mü’min olarak ölmek için gayret etmelidir. Dünyada faydalı bir eser bırakarak ölebilirsek ne mutlu bizlere. Geride kalanlara düşen görev; ölenin ailesine mümkünse üç gün içerisinde taziyede bulunmak, onlara yemek ikram etmek, ölenin borcunun ödenmesine yardımcı olmak, imkan dâhilinde vasiyetini yerine getirmek, ölü için dua etmek, hayır hasenatta bulunmak, geride bıraktıkları dost ve arkadaşlarını gözetmek, kabirleri ziyaret etmek suretiyle ibret almaktır. Zira musalladaki her cenaze, ziyaret edilen her kabir, en etkili hatipten daha tesirlidir.

Ali İmran suresinin 185. Ayetinin mealiyle son veriyorum. “Her canlı ölümü tadacaktır. Ve ancak kıyamet günü yaptıklarınızın karşılığı size tastamam verilecektir. Kim cehennemden uzaklaştırılıp cennete konursa o, gerçekten kurutuluşa ermiştir.” (3)


Benzeri konular:

Answer ( 1 )

  1. Please briefly explain why you feel this answer should be reported.

    Bildir
    İptal

    İslam’da ölülere ve onların cenazelerine karşı Müslümanların uymaları gereken birçok görev ve görgü kuralları vardır. Bu görevler, İslami öğretilere, Kuran ayetlerine ve Hz. Muhammed’in (sav) geleneklerine dayanmaktadır. İşte İslam’da cenaze ile ilgili bazı önemli görev ve uygulamalar, ilgili Kuran ayetleri ve hadislerle birlikte:

    Merhumun Yıkanması ve Kefenlenmesi: Cenazenin İslami usullere göre yıkanması ve kefenlenmesi Müslüman toplumun sorumluluğundadır. Bu işlem gusül ve kefen olarak bilinir. Kuran’da müminlere ölüye saygı ve özenle davranmaları emredilmektedir: “Andolsun ki biz insanı balçıktan yarattık. Sonra onu sağlam bir kapta bir damla sıvı kıldık. Alakayı bir parça [et] olarak yarattık ve o yumrudan kemikleri yarattık ve kemikleri etle kapladık sonra onu başka bir yaratılışta geliştirdik.Yaratıcıların en güzeli olan Allah ne yücedir. ” (Kuran 23:12-14).

    Cenaze Namazı (Cenaze Namazı): Cenaze namazı, merhum için mağfiret, rahmet ve bereket dilemek için kılınır. Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “Kim cenaze namazını kılıncaya kadar orada bulunursa ona bir kırat, cenazeye kadar cenazeye eşlik edene iki kırat sevap vardır. Ey Resul, denildi. Allah aşkına, iki kırat nedir?’ “İki büyük dağ gibi” dedi.” (Sahih Buhari). Müslümanlar, mümkün oldukça cenaze namazına katılmaya ve katılmaya gayret etmelidir.

    Müslüman Mezarlığına Defin: Ölen kişinin Müslüman mezarlığına defnedilmesi müstehabdır. Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “Ölülerinizi en yakın kabristana defnediniz.” (Sahih Müslim). Bu uygulama, yas tutan aileler için birlik ve topluluk desteğini teşvik eder.

    Ölen Kişinin Taziye ve Teselli Edilmesi: Ölen kişinin ailesine ve yakınlarına taziye ve destek olmak önemlidir. Hz.Muhammed (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “Yaslı birini teselli eden, onunkine benzer bir ecir alır” (Sünen Ebu Davud). Teselli etmek, güzel sözler söylemek ve yaslıya yardım etmek nezaket ve merhamet eylemleridir.

    İnsanlara Ölüm ve Ahiret Gerçeğinin Hatırlatılması: Cenazeler, hayatın geçiciliğini ve ahirete hazırlanmanın önemini hatırlatır. Allah Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyurmaktadır: “Her nefis ölümü tadacaktır ve size ancak Kıyamet Günü [tam] mükafat verilecektir” (Kuran 3:185).

    Merhum için Dua: Müslümanlar, merhum için dua etmeye (dua etmeye), Allah’tan bağışlanma, merhamet ve cennette bir yer dilemeye teşvik edilir. Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “Kişi öldüğünde üç şey dışında amelleri kesilir: Devam eden sadaka, faydalı ilim veya kendisine dua eden salih evlat” (Sahih Müslim).

    Bu görev ve uygulamalar, ölene saygılı davranmanın, geride kalanları desteklemenin ve hayatın geçici doğası üzerine düşünmenin önemini vurgulamaktadır. Allah’a nihai dönüşümüzün ve ahirete hazırlanmanın öneminin bir hatırlatıcısı olarak hizmet ederler.

    En iyi cevap

Cevapla