Paylaş
Cennet ve kadın
BildirQuestion
Please briefly explain why you feel this question should be reported.
Cennette Kadınların Durumu
HURİLER KİM
Bir insanın en çok merak edeceği şey bence cennettir.
Bu gün bilgi edinmek için birkaç youtube videosu izledim nereye bakarsam bakayım hep aynı kelimeyi duydum.cennet ve huriler..ayetlerde ve hadislerde geçiyor.ben islamı ve kuranı mantık üstü muhteşem bir çizgide olduğunu düşünürüm. ve çoğu bilinenlerinde yanlış bilindiğinide düşünüyorum.en büyüğü de bu .kadın ..herkes şu kelimeden ne anlam çıkarır cennet annelerin ayakları altındadır.burda kadınların ne kadar değerli olduğunu ve kıymet bilmemiz gerektiğini bilinir..bence burda başka şey anlatılıyor..cennet ne kadar büyük ve cennetin üstünde olan ayettede geçen yerden bahsediliyor..allaha yakın bir yer onu görüp izleyeceğin bir yer..bu kadınlara bahşediliyor ve bu bütün annelere bağşediliyor..nedenmi.insanlığa bahşedilen en büyük ve yüce şey kadınlara bağşedilmiştir.annelik kelimesinden anlaşıldığı gibi doğurmak.insan üstü birseydir..bir görev ve yaşam kaynağıdır.ben burdan şunu çıkartıyorum doğum kutsal bir şeydir..tabi yapanda kutsal oluyorki bu kutsal görevden dolayıda rabbim onları yakınında tutacaktır..şimdi esas mevzu şu zina yani cinsel ilişki..doğum kutsal olduğuna göre cinsel ilişkide kutsaldır ama amacı gereği.Bu konuda hala neden görüş tartışma hiç yapılmamış.ve sorgulanmamış.kısa bilgilerle hep geçiştirilmiş..islam alimlerin ilk konuşup bu konuyu dünyaya yayması gerekir..cinsel ilişki doğurganlık için bahşedilmiştir.bunun dışında yapılan her ilişki doğru değil ve günah olmalıdır.bunun nedenin ne olduğunu keyf için değil bunun ne kadar bir kutsal olay olduğu herkeze anlatılmalıdır.zina bana göre çok büyük günahtır bu günah tamamen basitleştirilmiştir.konu şu bana göre cinsellik doğurmak ve çoğalmak için olduğu için cennette olması mümkün değildir.yani cennette hurilerden bahsediliyor ama ilişkiden bahsedilmiyor bahsedilemezde mantık gereği.bunu insanlara sanki cennette hurilerle alem yapılacak dünyada yapma cennette istediğin kadar yap diyerek bi nevi insanları günah işlemesini engellemek ve cenneti genelev gibi göstermek islama ne lkadar zarar verdiğini görmelerini istiyorum bu benim düşüncem.cenneti huriler için değil kutsal görevi olan kadınların olacağı yere allahın yakınında olan eşlerininiz yanına gitmek varken hiçbir erkeğin anlatılan hurilerin yanına gideceği kesinlikle düşünmüyorum.Düşüncem bu teşekkürler..
Cevap:
İslam dini bana göre sana göre dini değildir. Her Müslüman İslamın koymuş olduğu kurallar çerçevesinde hareket etmelidir. İslam cinsel hayatımızla ilgili emirleri ve yasaklarını bizlere öğretir. Bizlerde bu emir ve yasaklara göre hareket ederiz. Zina siz göre değil, dinimiz İslamın saydığı büyük günahlardandır. Zina Zina etmek, bir kadınla nikahsız veya haksız olarak cinsel temasta bulunmak. Arapça “zenâ” fiilinden mastar. Zinanın sözlük ve terim anlamı birdir. Bu da; bir erkeğin kadınla bir akde veya haklı bir sebebe dayanmaksızın önden cinsel temasta bulunmasıdır. Zina eden erkeğe “zanî” kadına ise “zaniye” denir. Huri huriler Gözleri iri ve siyahı çok siyah, beyaz kısmı da çok beyaz kızlar. Arapça’da “hûr” kelimesi “havrâ”nın çoğulu. Türkçe’de teklik gibi ve çok kere bu ifadeyi taşıyan nisbet “î” si ile “hûrî” şeklinde kullanılır.
“Hûrileri” ifade edene Kur’ân âyetlerinde geçen “îyn”, “ayn” (göz) dan türemiş bir kelime olup iri gözlü kadınlara atfen kullanılır.
Istılah olarak “hûrî”, Cenâb-ı Allah’ın, cennetliklere vadetmiş olduğu güzel kızlardan her biridir.
“Hûrîler”in yaratılışları, vücut yapıları ve güzellikleriyle ahlâkî yapıları hakkındaki bilgileri, Kur’ân âyetleriyle hadislerden öğrenmekteyiz.
“Müttakiler güvenli bir yerde; bahçelerde ve pınar başlarındadırlar. İnce ipekten ve parlak atlastan giyinerek karşılıklı otururlar. Böylece biz onları, siyah iri gözlü hûrîlerle evlendirmişizdir” (ed-Duhan, 44/54).
“Müttakilere kurtuluş, başarıya ulaşma, bahçeler, bağlar, göğüsleri tomurcuklanmış yaşıt (kız)lar ve dolu dolu kadehler vardır” (en-Nebe’, 78/31-34)
“Onlar koltuklara yaslanıp kurularak, birçok meyveler ve içecekler isterler. Ve yanlarında da bakışlarını yalnızca eşlerine çevirmiş (utangaç bakışlı) yaşıt dilberler vardır” (es-Sâd, 38/51, 52).
“Biz ceylan gözlüleri defterleri sağdan verilenler için inşa etmişiz (yeniden yaratmışız)dır. Onları bâkire, eşlerine düşkün ve hepsini bir yaşta kılmışızdır” (el- Vâkıa, 56/35-38).
Yukarıdaki âyetlerde geçen “yaşıt”lardan maksat, hepsinin aynı yaşta olması ya da eşlerine yaşıt olmaları şeklinde her iki anlama da gelebilir.
İşte dünyada iken hayatını Allah’ın emir ve yasaklarına uygun olarak düzenlemiş, O’nun rızasını kazanmak için her türlü sıkıntı, eza ve cefaya katlanarak dininden asla taviz vermemiş, müstekbirlere boyun eğmemiş, her zaman zulme ve zalimlere kar~ı baş kaldırmış salih ve mutlu kullara Allah’ın ikramı…
“Orada huyları güzel, yüzleri güzel kadınlar vardır” (er-Rahmân, 55/70).
“Orada utangaç bakışlı öyle kadınlar vardır ki, bundan önce kendilerine ne bir insan ne de bir cin dokunmamıştır” (er-Rahmân, 55/56).
“Ve sedeflerinde saklı inciler gibi iri siyah gözlü esler” (el-Vâkıa, 65/22, 23).
Kadının en önemli özelliği onun hayası ve iffetidir. Bu yüzden Allahu Teâlâ cennet nimetlerini açıklarken kadının güzelliğinden önce hayasını ve iffetini zikretmiştir.
Yukarıdaki ikinci âyetten, Cennette cinlerden salih erkeklerle salih kadınları da olacağı anlaşılıyor. Bu kadınlar, tıpkı insanlardan saliha kadınlar gibi, cinlerden erkeklere eş olacaklardır. Nitekim onlara daha önceden hiçbir erkek dokunmamış olacağı gibi, insanlardan salih kadınlara da hiçbir erkek dokunmamış olacaktır.
Peygamber (s.a.s) de Cennet ehlini şu şekilde tasvîr etmektedir.
“Cennet ehlinden her birinin iki kadını vardır ki, vücutlarının şeffaflığından baldır kemiklerinin ilikleri etinin üstünden görünür. Ehl-i Cennet arasında ne ihtilaf vardır ne de düşmanlık; gönüller sanki bir gönül, sabah akşam Allah’ı tesbih ederler” (Buhârî, Bed’ül-Halk, 59, Sıfâtü’l-Cenne).
Şu kadar var ki, dünyada iken iman etmiş ve salih kullar sınıfına girmiş kadınlar “hûrîler”den de üstündürler. Çünkü onlar bir taraftan şeytanlarıyla, diğer taraftan nefisleriyle mücadele etmek zorundadırlar. Onlar, bu mücadelede galip gelerek, Hakk’ın rızasını kazanmış ve Cennete girmeyi hakketmişlerdir. Hûrîler ise kendi amelleri dolayısıyla cennete girmiş değiller. Allah onları, diğer nimetler gibi Cennet ehli için yaratmıştır. Peygamber (s.a.s)’in aşağıdaki hadisi bunu teyid etmektedir.
Ümmü Seleme, Peygamber (s.a.s)’e bir gün “Ya Rasûlüllah! dünyada ki kadınları mı, yoksa Cennetteki hûrîler mi daha iyidir?” diye sorar. Rasûlüllah (s.a.s); “Dünyadaki kadınların üstünlüğü, yüzün astara üstünlüğü gibidir” diye cevap verir. Ümmü Seleme; “Niçin” deyince O, şöyle cevap verir; “Dünyadaki kadınlar namaz kıldıkları, oruç tuttukları ve birçok ibadetlerde bulundukları için” (Tabarânî’den naklen; Mevdûdî, Tefhîmü’l-Kur’ân Terc., VI. 81).
Benzer Konular:
Cevapla