Çevre Bilinci

Yüce Rabbimizin bizlere ihsan ettiği en güzel nimetlerden bir tanesi de hayatımızı adeta bir cennet haline getiren doğal çevredir.

İnsanlığın güzel ve rahat bir hayat yaşayabilmesi için uygun bir çevreye ihtiyacı vardır. Yüce Rabbimiz bu ihtiyacımıza uygun olarak içinde yaşadığımız doğal çevreyi yaratmış ve hizmetimize sunmuştur. Nitekim yüce Rabbimiz Kur’an-ı Kerim’de  “O gökten sizin için su indirendir. İçindeki su ondandır. Hayvanlarınızı otlattığınız bitkilerde onunla meydana gelir, Allah, o su ile size; ekin, zeytin, hurma ağaçları, üzümler ve her türlü meyvelerden bitirir. Elbette düşünen bir kavim için ibret vardır.’’(1) Buyurarak çevre bilincine dikkatimizi çekmekte ve bu nimetler üzerinde düşünmeye davet etmektedir.

İçinde yaşadığımız çevre, hayatımızın bir parçasıdır. Doğal çevresi olmayan insanlar hayatına devam edemez. Çünkü kitap, defter,  bebeğimizi uyuttuğumuz beşik, içtiğimiz, hayvanlarımızı ve tarlalarımızı suladığımız suyu ve daha nice nimetleri doğal çevreden almaktayız. Yine çevremizdeki yeşillikler, parklar, denizler, yollar ve daha nice nimetler hayatımıza renk katan güzelliklerdir. O halde bizler sahip olduğumuz doğal çevremize sahip çıkmak, doğayı korumak ve güzelleştirmekle mükellefiz.

Dinimiz İslama göre, insanın yararına sunulan her şey, Allahın bize bir nimet ve emanetidir. Onları verenin isteği doğrultusunda kullanmamız ve korumamız gerekmektedir. Dinimiz bizden yeryüzünün imarını, dolayısıyla tabiatın korunmasını istemiş, ağaç dikmeyi ve doğayı temiz tutmayı sadaka olarak kabul etmiştir. Nitekim Sevgili Peygamberimiz: (s.a.v.)  “Müslüman bir ağaç diker, o ağaçtan insan, hayvan ve kuş istifade ederse bu kıyamet gününde o kimse için sadaka olur.”(2) Bir başka hadis-i şeriflerinde ise: İnsanlara eziyet verici bir şeyi yolda kaldırman bir sadakadır.”(3) Buyurarak çevre bilincine dikkat çekmiştir.

Yaşadığımız çevreyi korumak ve güzelleştirmek yaşamımızı daha da güzelleştirecektir. Tam aksine çevreyi kirletmek, doğayı tahrip etmek ve doğal çevremize sahip çıkmamak birçok tehlikeyi de beraberinde getirecektir. Yüce Rabbimiz: “İnsanların kendi işledikleri kötülükler sebebiyle karada ve denizde bozulma ortaya çıkmıştır. Yanlıştan dönmeleri için Allah yaptıklarının bazı kötü sonuçlarını (dünyada) onlara tattıracaktır’’. (4)  Buyurarak dünyada meydana gelen erozyon, hava ve deniz kirliliği, asit yağmurlarının yağması, iklim değişikliği gibi tehlikelere işaret etmiştir.

Çevreyi korumayı ve daha da güzelleştirmeyi bir ibadet olarak kabul etmeliyiz. Özellikle çevre kirliliğinin ve bu kirliliğin getirmiş olduğu hastalıkların sıkça tartışıldığı bu zamanda çevre bilincine karşı daha duyarlı olalım. Peygamber Efendimizin (s.a.v.): “Temizlik imanın yarısıdır.”(5)  hadisini çevreyi ve doğayı koruma konusunda hayatımızın prensibi haline getirelim.

(1) Nahl 10-11

(2)Müslim musakat-10

(3)Buhari, Cihad, 72

(4)Rum 41

(5)Müslim taharet-1

BENZER KONULAR:

• Anız yakma ve çevre bilinci
• Temzlik Bilinci Çevre
• İslam’da Çevre Temizliğinin Önemi
• İslamın doğaya ve çevreye verdiği önem
• Çevrenin Korunması
• Tümünü görüntüle.