Dinimizde emr-i bi’l ma‘rûf ve nehy-i ani’l-münker (iyiliği emretmek ve kötülükten sakındırmak) temel bir prensiptir. Bu durum Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyrulmuştur:
“Sizden hayra çağıran, iyiliği emreden ve kötülükten men eden bir topluluk bulunsun. İşte onlar kurtuluşa erenlerdir.”
(Âl-i İmrân, 3/104)
Bu bağlamda, çevremizde yanlış veya dine uygun olmayan ifadeler kullanıldığında nasıl bir tavır sergilememiz gerektiği konusunu şu şekilde açıklayabiliriz:
1. Gücümüz Yettiği Ölçüde Müdahale Etmek
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
“Sizden kim bir kötülük görürse, onu eliyle düzeltsin; buna gücü yetmezse diliyle; buna da gücü yetmezse kalbiyle buğzetsin. İşte bu, imanın en zayıf derecesidir.”
(Müslim, İman, 78)
Bu hadise göre:
Eliyle düzeltmek: Fiilî bir gücünüz veya otoriteniz varsa, uygun bir şekilde müdahale edin.
Diliyle uyarmak: Konuya uygun bir üslup ve nezaketle, karşınızdaki kişinin hatalı konuştuğunu dile getirin.
Kalben buğzetmek: Eğer müdahale edemeyecek durumda iseniz, kalbinizde bu davranışı tasvip etmeyerek uzak durun.
2. Uyarı Yaparken Üslubun Önemi
Nazik ve yapıcı bir dil kullanın: “Yanlış yapıyorsunuz” demek yerine, “Bu tür ifadeler doğru anlaşılmayabilir, yanlış sonuçlara sebep olabilir” gibi bir üslupla yaklaşın.
Tartışmaya girmeyin: Uyarınız yapıcı olmazsa ve karşı taraf tepki gösterirse, meseleyi daha fazla büyütmeden oradan uzaklaşın.
İnsanların niyetini sorgulamayın: Özellikle şaka veya gaflet anında söylenen sözlerde niyetlerini eleştirmek yerine, sadece sözlerin yanlışlığını hatırlatmak yeterlidir.
3. Küfre Düşme Endişesi
Tepkisiz kalmak küfür değildir: Eğer gücünüz yetmediği veya uygun bir ortam olmadığı için müdahale edemiyorsanız, bu durumda küfre düşmezsiniz. Ancak, bu yanlış davranışı onaylamamak ve kalben rahatsızlık duymak gereklidir.
Onaylamak tehlikelidir: Şaka bile olsa, yanlış bir konuşmayı hoş görmek ya da desteklemek doğru değildir.
Örnek Durumlar
“Falanca karısına tapıyor” gibi ifadeler:
Bu tür ifadeler, tevhide aykırı bir anlam taşır ve yanlış algılara yol açabilir. Uyarı yaparken, böyle ifadelerin İslamî açıdan tehlikeli olduğunu nazik bir dille anlatabilirsiniz.
İntihar hakkında şaka yapmak:
İntihar gibi ciddi bir konunun şaka malzemesi yapılması uygun değildir. İnsanlara bu sözlerin ciddiyetini ve İslam’daki hükmünü hatırlatabilirsiniz.
Sonuç ve Tavsiye
Çevredeki yanlış konuşmalara gücünüz nispetinde müdahale edin. Bu müdahale nazik, hikmetli ve yapıcı bir dille olmalıdır.
Eğer müdahale etme imkânınız yoksa, kalben rahatsızlık duyarak bu davranıştan uzaklaşabilirsiniz. Bu, imanın zayıf bir tezahürü olsa da küfre girmez.
Uyarılarınız, insanları kazanmayı ve bilgilendirmeyi amaçlamalıdır, kınamayı veya küçük düşürmeyi değil.
Bu davranışınız, hem emr-i bi’l ma‘rûf ve nehy-i ani’l-münker ilkesini yerine getirmek hem de çevrenizde olumlu bir etki oluşturmak adına değerlidir.
–
Answer ( 1 )
Çevredeki insanların konuştuklarına tepkimiz, hem sosyal ilişkilerimizi sağlıklı tutmak hem de kendimizi doğru bir şekilde ifade edebilmek için dikkatli bir şekilde verilmelidir. Tepkilerimiz, empati, saygı, anlayış ve açık iletişim temelinde şekillenmelidir. İşte çevredeki insanların konuştuklarına karşı tepkimizi belirlerken göz önünde bulundurmamız gereken bazı noktalar:
Empati Kurun: Başkalarının duygu ve düşüncelerini anlamaya çalışın. Karşınızdaki kişi, farklı bir bakış açısına sahip olabilir, bu yüzden ne söylediklerini anlamak için onları dikkatle dinleyin.
Saygılı Olun: İnsanların söyledikleri her ne olursa olsun, onları küçümsemeden ya da yargılamadan cevap vermek önemlidir. Farklı görüşler olabilir, bu normaldir. Saygılı bir şekilde fikirlerinizi ifade edin.
Açık Fikirli Olun: İnsanlar farklı arka planlara ve deneyimlere sahip olabilirler. Onların söylediklerine karşı kapalı bir tutum sergilemek yerine, fikirlerini anlamaya çalışın ve kendi bakış açınızı da paylaşın.
Pozitif Geri Bildirim: Eğer bir kişi olumlu bir şey söylediyse, bunu takdir edin. Olumlu bir tepki vermek, ilişkileri güçlendirebilir.
Sabırlı Olun: Özellikle anlaşmazlıklar ya da duygusal konularda konuşuluyorsa, sabırlı olmak ve karşınızdaki kişiye sözünü bitirme fırsatı tanımak önemlidir. Aceleyle yorum yapmaktan kaçının.
Duygusal Tepkilerden Kaçının: Zorlayıcı bir konuda, duygusal tepkiler vermek yerine, sakin kalarak yapıcı bir şekilde iletişim kurmak daha sağlıklı olacaktır. Eğer bir şey sizi rahatsız ettiyse, bunu olumsuz bir şekilde ifade etmek yerine, nazikçe belirtin.
Kendinizi İfade Edin: Tepkilerinizin, düşüncelerinizi ve duygularınızı açıkça ve net bir şekilde ifade etmenizi sağlayacak şekilde olmasına özen gösterin. Bu, karşınızdaki kişinin de sizi anlamasına yardımcı olur.
Zamanlama ve Kontekst: Çevredeki kişilerin söylediklerinin anlamı, zaman ve yer bağlamında değişebilir. Bu yüzden konuşmaların yapıldığı ortamı göz önünde bulundurarak tepki vermek önemlidir.
Sonuç olarak, çevredeki insanların konuştuklarına tepkimiz, duyarlı, açık fikirli ve saygılı bir şekilde olmalıdır. Böylece daha sağlıklı ve anlamlı iletişim kurabiliriz.