Çevrenin Korunması

Bildir
Question

Please briefly explain why you feel this question should be reported.

Bildir
İptal

Çevre Ve Ormanın Korunması

Cevre Ve Ormanin Korunmasi

(Orman yangınlarına karşı dikkatli olunması)

Yüce Rabbimizin bize ihsan ettiği sayısız nimetten biride dünyamızı adeta cennet gibi süsleyen yeşil alanlar, ağaçlar ve ormanlardır. Havaya, suya ve gıdaya ihtiyacımız olduğu gibi ağaçlara ormanlara ve yeşil alanlara da ihtiyacımız vardır.

Yüce Allah, okuduğumuz ayeti kerimede O, göklerden sizin için su indirendir. İçilecek su ondandır. Hayvanlarınızı otlattığınız bitkiler de onunla meydana gelir. Allah o su ile size; ekin, zeytin, hurma ağaçları, üzümler ve her türlü meyvelerden bitirir. Elbette bunda düşünen bir kavim için bir ibret vardır.” (1) buyurarak, dikkatimizi suya, meyvelere, bitkilere, ağaçlara ve ormanlara çekmekte, bu nimetler üzerinde düşünmemizi istemektedir.

Ağaçlar ve ormanlar bir ülkenin zenginlik kaynağıdır. Teneffüs ettiğimiz havadan, içtiğimiz suya, okuduğumuz kitaptan, yazdığımız kaleme kadar bir çok alanda ağacın varlığını görüyoruz. Toprağın erozyon yoluyla denizlere sürüklenmesini ormanlar önler. Ormansız ve ağaçsız yerlerde şiddetli yağmur sebebiyle mal ve can kayıpları olur.

Ormanlar ilahi kudretin her an dile geldiği yerlerdir. İlkbahar, yeniden dirilişi ve yepyeni bir hayatın başlangıcını dile getirmektedir. Rengarenk çiçekleri, yeşillikleri, tertemiz havası, suyu ve cıvıl cıvıl öten kuşlarıyla tabiat ruhumuzu dinlendirmektedir. Kuruyan otları, sararan ve dökülen yapraklarıyla sonbahar da adeta bize ölümü hatırlatmaktadır.

Dinimiz İslâm, bizden yeryüzünün imarını dolayısıyla tabiatın korunmasını istemiş, ağaç dikmeyi ve ekin ekmeyi sadaka-i cariye olarak kabul etmiştir. Peygamberimiz (a.s.), “Müslüman bir ağaç diker, o ağaçtan insan, hayvan veya kuş istifade ederse bu, kıyamet gününe kadar o kimse için sadaka olur.” (2) buyurarak konunun önemine dikkat çekmiştir.

Küreselleşen dünyada etkileri ve sonuçları itibariyle bütün ülkeleri ilgilendiren doğal afetlerin başında orman yangınları gelmektedir. Yangınlar, dünya çapında her yıl milyonlarca hektar orman alanlarının yanmasına, katrilyonlarla ifade edilen yangınla mücadele masrafına, reaksiyonel değer ve hatta mal ve can kayıplarına neden olabilen önemli bir tehdittir.

Artan nüfus ve aşırı tüketim, doğal kaynakların özellikle ormanların hızla yok olmasına neden olmaktadır. Yangınlar sonucu oluşan bu kayıp, erozyon, kütle kaybı, su kaynaklarının bozulması, hava kirliliği, çölleşme, sel, heyelan, çığ gibi felaketleri de beraberinde getirmektedir. Ülkemiz ormanlarının büyük bir bölümü üzerinde bulunduğu coğrafya ve sahip olduğu iklim özellikleri sebebi ile yoğun bir yangın tehdidi altında bulunmaktadır. Bu münasebetle orman yangınlarına karşı dikkatli olalım. Ormanlarımızın korunması için gereken tedbirleri alalım. Bu konuda hepimize görev düştüğünü hatırımızdan çıkarmayalım.

Bu itibarla yeşil alanların çoğaltılmasına, ağaç ve ormanların korunmasına özen gösterelim. Cennet vatanımızın çölleşmesine seyirci kalmayalım. Sahip olduğumuz maddi ve manevi bütün değerlerin, Rabbimiz tarafından bize emanet olarak verildiğini ve bütün nimetlerden hesaba çekileceğimizi unutmayalım.

Benzer Konular:

Answer ( 1 )

  1. Please briefly explain why you feel this answer should be reported.

    Bildir
    İptal

    İslam, dünyayı Allah’ın (Tanrı) insanlığa bir emaneti olarak kabul ederek, çevrenin korunmasına ve yönetimine büyük önem vermektedir. İşte İslam’da çevre korumaya ilişkin bazı temel ilke ve öğretiler:

    1. Vekilharçlık (Halife): Müslümanlar, Dünya’nın bakım ve korunmasından sorumlu olan vekilharçları (halife) olarak kabul edilirler. Bu, doğal kaynakları sorumlu bir şekilde kullanmayı, israftan kaçınmayı ve sürdürülebilir uygulamalar için çabalamayı gerektirir.
    2. Denge ve Uyum: İslam, çevre dahil hayatın her alanında denge (mizan) ve uyum kavramını vurgular. Müslümanlar, eylemlerinin ekolojik dengeyi bozmamasını sağlayarak kaynak kullanımına dengeli bir yaklaşım sürdürmeye teşvik edilir.
    3. İsrafın Yasaklanması: İslam israfı ve savurganlığı yasaklar. Müslümanlar kaynakları ölçülü tüketmeye ve kullanmaya ve gereksiz israftan kaçınmaya teşvik edilir. Bu, suyu korumaya, gıda israfını azaltmaya ve çevreye zarar veren tüketim kalıplarını en aza indirmeye kadar uzanır.
    4. Koruma ve Koruma: İslami öğretiler, doğal kaynakların korunmasını ve korunmasını teşvik eder. Müslümanlar ormanları korumaya, biyolojik çeşitliliği korumaya ve su kütlelerinin, toprağın ve havanın temizliğini ve saflığını korumaya teşvik edilir.
    5. Hayvan Refahı: İslam, hayvanlar için şefkat ve bakımı teşvik eder. Müslümanlara hayvanlara iyi davranmaları, sağlıklarını korumaları ve gereksiz zarar ve zulümden kaçınmaları emredilmiştir.
    6. Kirliliğin Yasaklanması: İslam, kirliliğe neden olan ve çevreye zarar veren eylemleri yasaklar. Müslümanlar hava, su veya toprak kirliliğine yol açan faaliyetlerden kaçınmaya ve aktif olarak kirliliği ve çevresel bozulmayı azaltmanın yollarını aramaya teşvik edilir.
    7. Sürdürülebilir Kalkınma: İslam, gelecek nesillerin kendi ihtiyaçlarını karşılama yeteneğinden ödün vermeden şimdiki neslin ihtiyaçlarını karşılayan sürdürülebilir kalkınma uygulamalarını teşvik eder. Buna sorumlu kaynak yönetimi, uzun vadeli çevresel etkilerin dikkate alınması ve çevre dostu teknolojilerin benimsenmesi dahildir.

    Müslümanlara, çevresel sorumluluklarının farkında olmaları ve Dünya’yı korumak ve korumak için aktif olarak çaba göstermeleri tavsiye edilmektedir. Bu, kişisel eylemler, topluluk girişimleri, çevresel adalet için savunuculuk ve sürdürülebilir kalkınma projelerini destekleme yoluyla kendini gösterebilir. Birçok Müslüman kuruluş ve bilim adamı, İslami ilkelere dayalı olarak çevre bilincini ve sürdürülebilirliği teşvik etmede aktif olarak yer almaktadır.

    En iyi cevap

Cevapla