Çevreye Karşı Duyarlı Olmak

Question

Çevreye Karşı Bilinçli Olmak

Cevreye Karsi Bilincli Olmak

Bizleri kâinatın en değerli varlığı olarak yaratan Yüce Rabbimiz, kâinatı bir düzen içinde yaratmış ve hizmetimize sunmuştur.

İnsanın da içinde bulunduğu, canlı cansız varlıklarıyla birlikte muhteşem bir düzen ve denge içinde yaratılan kâinatta var olan bu düzen ve dengeye “Ekolojik Denge” diyoruz. Rabbimiz bu gerçeği Rahman Suresinde şöyle ifade ediyor: “Güneş ve Ay bir hesaba göre (hareket etmekte) dir. Bitkiler ve ağaçlar secde ederler.O (Allah) göğü yükseltti ve dengeyi koydu, sakın dengeyi bozmayın”[i]

Çağımızın en önemli problemlerinden birisi de ekolojik dengenin bozulması ve bununla bağlantılı olarak hava, su ve denizlerin kirlenmesi, erozyon, küresel ısınma ve iklim değişiklikleri, kısaca çevre kirliliği sorunudur.

Kitabımız Kur’an-ı Kerim, yüzyıllar öncesinden çağımızda yaşadığımız çevre problemleri ve sonuçlarına dikkat çekiyor ve bizleri şöyle uyarıyor “İnsanların kendi işledikleri kötülükler sebebiyle karada ve denizde bozulma ortaya çıkmıştır. Yanlıştan dönmeleri için Allah yaptıklarının bazı kötü sonuçlarını (dünyada) onlara tattıracaktır.”[ii]

Çevre duyarlılığı konusunda da en güzel örneğimiz olan Peygamber Efendimiz (S.A.V.)

çevre temizliği ile ilgili en küçük ayrıntının bile iyilik ya da kötülük olarak hesap gününde karşımıza çıkacağına vurgu yapmaktadır.[iii]

Kuşların korunmasına yönelik kuş evleri, hastane ve vakıflar kuran kahraman ecdadımız, bizlere cennet gibi bir vatan emanet etmiştir. Bu bağlamda, Kanuni Sultan Süleyman ile Şeyhülislam Ebu Suud Efendi arasında cereyan eden şu hadiseyi sizinle paylaşmak istiyorum.

Kanuni Sultan Süleyman, Şeyhülislam Ebu Suud Efendi’den Topkapı Sarayı’nın bahçesindeki meyve ağaçlarına zarar veren karıncaların yok edilmesinin caiz olup olmadığını sorar: “Dergâhta ger ziyan etse karınca,

Günah var mıdır anı kırınca?”

Şeyhülislam Ebu Suud Efendi iki mısralık bir cevap verir:

“Yarın Hakkın divanına varınca

Süleyman’dan hakkın alır karınca”

Öyleyse bizler de bir ağacı keserek kıyamına, gereksiz yere bir hayvanı öldürerek tesbihine, suyu israf ederek secdesine engel olmayalım. Çevremizdeki canlı cansız bütün varlıklarla aynı dine mensup olduğumuzu, onların bizlere Allah’ın emaneti olduğunu unutmayalım. Çevremize karşı duyarlı olalım.

[i] Rahman, 6-7

[ii] Rum , 41

[iii] Müslim, Mesacid 57,1

Benzer Konular:

Answer ( 1 )

    0
    2023-05-23T17:43:33+03:00

    İslam, çevre yönetiminin önemine ve çevreye duyarlı olmaya büyük önem vermektedir. Müslümanlar, doğal dünyaya karşı sorumlu ve özenli bir tutum benimsemeye, bunun Allah’ın bir yaratması olduğunu ve saygı ve korumayla ele alınması gerektiğini kabul etmeye teşvik edilir. İşte İslam’ın çevre duyarlılığına bakış açısını vurgulayan bazı önemli noktalar:

    1. Yeryüzünün İdaresi: İslam, insanların Dünya’nın vekilharçları (halifeleri) olarak atandığını öğretir. Bu yönetim, çevreyi gözetme ve koruma, sürdürülebilirliğini sağlama ve gelecek nesiller için kaynaklarını koruma sorumluluğunu gerektirir.
    2. Denge ve Uyum: İslam, çevre dahil hayatın her alanında denge (mizan) ve uyum kavramını vurgular. Müslümanlar, aşırı sömürüden kaçınarak ve sürdürülebilir uygulamaları benimseyerek doğa ile dengeli bir ilişki sürdürmeye teşvik edilir.
    3. İsrafın Yasaklanması: İslam israfın her türlüsünü yasaklar. Müslümanlar kaynakları akıllıca kullanmaya, savurganlıktan kaçınmaya ve israfı en aza indirmeye teşvik edilir. Bu, suyun korunmasını, enerji tüketiminin azaltılmasını ve çevreye zarar veren aşırı tüketim kalıplarından kaçınılmasını içerir.
    4. Doğal Kaynakların Korunması: İslam, su, ormanlar ve vahşi yaşam gibi doğal kaynakların korunmasını vurgular. Müslümanlar, kirliliğe, ormansızlaşmaya veya türlerin yok olmasına neden olan eylemlerden kaçınarak bu kaynakları muhafaza etmeye ve korumaya teşvik edilir.
    5. Yaratılışa Saygı: İslam, bitkiler, hayvanlar ve ekosistemler de dahil olmak üzere Allah’ın tüm yarattıklarına saygı gösterilmesi ve özenle davranılması gerektiğini öğretir. Müslümanlar, canlılara zarar vermekten kaçınmaya, hayvanlara ve bitkilere şefkat göstermeye teşvik edilir.
    6. Kirliliğin Yasaklanması: İslam, çevreyi kirleten ve çevreye zarar veren eylemleri yasaklar. Müslümanlar hava, su veya toprak kirliliğine yol açan uygulamalardan kaçınmaya teşvik edilir. Buna sorumlu atık yönetimi, zararlı maddelerin uygun şekilde bertaraf edilmesi ve çevre dostu uygulamaların kullanılması dahildir.
    7. Çevresel Adalet: İslam, çevresel kaynakların adil dağılımını ve marjinal topluluklara çevresel zarardan kaçınılmasını vurgulayan çevresel adalet kavramını teşvik eder. Müslümanlar çevresel sorunları ele almaya, sürdürülebilirliği savunmaya ve herkes için çevresel adalet için çalışmaya teşvik edilir.

    İslam, çevresel duyarlılığı ve yönetimi teşvik ederek, Müslümanları çevre üzerindeki etkilerinin farkında olmaya ve onu korumak ve muhafaza etmek için proaktif önlemler almaya teşvik eder. Müslümanlar, tüm canlı varlıkların birbirine bağlı olduğunu ve gelecek nesillere sürdürülebilir ve sağlıklı bir çevre bırakmanın önemini kabul ederek, Dünya’nın sorumlu koruyucuları olmaya çağrılıyor.

    En iyi cevap

Cevapla