Paylaş
Cihad, dinde zorluk yok
Question
Merhaba. “Dinde zorlama yoktur” “cihad” konularına baktım. Bunlardan anladığım; hiçkimse birine müslüman olmak için zorlayamaz.
Sormak istediğim tek şey;
Cihad konusuna bakınca : İslam alimlerine göre, İslam’da cihad emri, insanların küfrüne/inkarına karşı değil, İslam’a ve Müslümanlara karşı gösterdikleri düşmanca tavırlarından sezilen, anlaşılan potansiyel veya fiili “saldırgan” tutum ve davranışlarına karşıdır.
Ozaman burdaki; birinci değilde ikinci neden var ya (müslümanlara karşı gösterdikleri düşmanca davranıştan dolayı nedeni..) bunamı zorluk vardır cihad ile.. burda zorluk varmı onu öğrenmek istiyorum. (İman etmek için değil onu sormuyorum)
Zorluk yok desem cihadı inkar etmiş gibi bi his var içimde. Sen cihadımı inkar ediyorsun diye.
Diğer taraftan, ayetimi inkar ediyorsun gibi şey geliyor.
Kısacası o kötü şeye cihad var, ve bu cihad zorlukmu oluyoruz
Answers ( 2 )
Dinde zorlama yoktur. Kimse başka birisini zorla Müslüman olacaksın diye zorlayamaz. Bu kesin bir kuraldır.
İkinci konuya gelelim;
Savaşı başlatan Müslüman değildir. Savaşı isteyen de onlar değildir. Ama Müslüman’ın haysiyetine, şerefine leke sürülecek olaylar gerçekleştiği zaman da; adeta susup sineye çekmek olmaz. Neye, nasıl tavır aldığımız önemlidir.
CİHAD NEDİR?
Cihadın terim anlamının ele alındığı Hudud ve Istılah eserlerinde cihadın tanımı şu şekillerde geçmektedir: Allah’ın düşmanlarıyla savaşmada zorluklara tahammül etmek, yani savaşta zorluklara karşı sabır göstermektir. Düşmanla karşılaşmadaki zorluktur. Hak dine çağırmak, hak dine davet etmektir. Allah Resûlü’nden geldiği üzere, savaşta Allah’ın düşmanlarıyla savaşmak, onlarla mücadele etmektir. Hak dine davet etmek ve kabul etmeyenlere karşı savaşmaktır. Düşmanla karşılaşmada zorluğa katlanma pahasına düşmana karşı mücadele etmek veya onu defetmede bütün gücü harcamak anlamında olup daha sonra İslam’da kâfirlere karşı savaşmak şeklinde kullanılır olmuştur. Düşmanı karşılamada gücü, kuvveti harcamak olan cihad, açık düşman, şeytan ve nefis olmak üzere bunlara karşı cihad etmek şeklindedir. Daha sonra ise şeriattaki kullanımı (terim anlamı) hak dine çağırmak, davet etmek şeklinde olmuştur.
Cihadın bir diğer terim anlamı kâfirlere karşı savaşmak ve bunun benzeri onların boyunlarını vurmak, mallarını gasbetmek, mabetlerini yıkmak, putlarını kırmak tarzında olan şeylerdir.Cihad ile harb’i (savaş) ayıran Ömer Nasuhi Bilmen ise harbi “düşman ile savaşmak” diye tarif ederken; cihadı “Allah’ın dini yolunda vuku bulacak savaşlarda gerek nefis, gerek mal, gerek lisan ve diğer vasıtalar ile çalışarak elden gelen gayreti sarf etmektir” şeklinde tarif etmektedir. O sadece bilfiîl savaşa katılmayı değil aynı zamanda gazilere yardım etmeyi, onların yiyeceğini, içeceğini hazırlamayı, yaralılarını tedavi etmeyi de cihad olarak tarif etmektedir. Hak ve hakikati hâkim kılmak için gösterilen her türlü çaba da cihattır.
Râgıb el-İsfehâni ve Semin el-Halebî’ye göre ise cihad düşmana karşı koymada, onu defetmede bütün gücü harcamaktır ve üç düşmana karşı yapılır. Bildiğimiz görünen dış düşman, şeytan ve nefistir. Halebî’ye göre ise görünen düşmanla cihad “i’lâ-yi kelimetullah”için kâfirlere karşı savaşmak için yapılan gazve ve mülhitlere karşı (Allah’ın varlığını inkâr edenler, ateistler, dehrîler) açık delillerle cihad etmektir. Gizli/görünmeyen düşmana karşı cihad ise nefse ve şeytana karşı cihad etmektir ki bu ise cihadın en zor olanıdır.
Modern sözlüklerden er-Râid ise cihadın terim anlamını Müslümanların düşmanlarına karşı dinlerini savunmak için savaşmaları, Mucemü’l-Vasît ise kâfirlerden zimmî olmayanlara karşı savaşmak şeklinde tanımlamaktadır.
Bütün bu tanımlardan yola çıkarak “cihad”a verilen terim anlamları şu şekilde özetlenebilir:
Bütün bu tanımlardan çıkan sonuca göre “cihad”ın terim anlamının İslam devleti ve toplumundaki karşılığı kıtalle yani savaşla ve özellikle de kâfirlerle savaşla özdeştir. Bu bakımdan “cihad”ı en genel anlamda “Müslümanların gayrimüslim olan düşmalarıyla savaşmalarıdır” şeklinde tanımlamak mümkündür