Paylaş
Cin çarpması tedavisi
Question
Cin çarpması nasıl kurtulunur, tedavi yöntemleri nelerdir?
1. Cinler, Tedavide Meşru Yol İzleyenlere Zarar Veremezler
Bazı hallerde cin ve şeytanların çarptığı kimseleri Kitab ve Sünnete uygun olarak tedavi eden kimselere, cinlerin şerri yüzünde bu yoldan ayrılmaları, bir daha yapmamaları öğütlenir.
İmam İbn Teymiye’nin bu düşünceyi reddederek şöyle demiştir: “Şifa ayetlerini okuyarak ve dualar ederek tedavide bulunan kimse cinlerle uğraşırken sınırları aşmazsa, yani bazılarının yaptıkları gibi öldürülmesi gerekmeyenlerin öldürülmesini emreder, hapsedilmesi gerekmeyeni hapsederse hiçbir şey olmaz. Ama cinler bu tür davrananlara karşı amansız bir savaş başlatabilir. Cinlerle uğraşanlar arasında bazıları onları öldürmeye veya hasta etmeye çalışırlar. Bunu, o cinlerin eşlerine, çocuklarına veya bineklerine yapanlar da bulunmaktadır. Bunların durumu tehlikelidir.
Bunun ötesinde cinlerin saldırılarını püskürtmede adaletli bir yol tutan, Allah ve Resulü’nün emrettiği şekil de hareket ederek onlara zulmetmeyen, bilakis zulme uğramış yahut imdat dileyen birine yardım ederken Allah ve Resulü’ne itaat eden, darda kalana meşru yollarla el uzatan kimse için Yaratıcı’ya ortak koşma veya yaratılmışa zulmetme gibi bir töhmette bulunulamaz. Böyle birine cinler de ya adaletli olduğunu bildikleri, ya da ellerinden bir şey gelmediği için eziyet etmeyeceklerdir.
Eğer mücadele edilen cin ifritlerden, yani cinlerin en güçlü zümresinden, tedaviyi üstlenen kimse ise zayıf birisi ise cin o kişiye zarar verebilir. Böyle birinin Ayetel Kürsî, Felak, Nâs sûreleri ve bazı dualarla kendini sakınması gerekir. Çünkü bu gibi tedbirler imanı takviye eder.
Tedaviyi üstlenen şahıs cinlerin kendisine musallat olmalarına yol açabilecek günahlardan da sakınmalıdır. Çünkü o, Allah yolunda cihad eden bir mücahittir. Yaptığı iş, cihadın en büyüğüdür. Günahları sebebiyle düşmana mağlup olmaktan sakınmalıdır. Eğer iş, onun gücünü aşan bir boyutta ise geri çekilmelidir. Çünkü Allah her nefsi ancak gücünün yettiğiyle mükellef kılar.”
2. Cin Çarpmış Saralının Dövülmesinin Cevazı ve Cinin Uzaklaştırılması:
İmam İbn Teymiye bu konuda şöyle demiştir: “Sara hastasının iyileştirilmesi ve cinin ondan uzaklaştırılması için dayak yolunu kullanmak da gerekebilir. Bazı vakalar da ağır dayağa bile başvurulabilir. Atılan dayak cinnîye yönelik olup hasta bunu kesinlikle hissetmez. Nitekim ayıldığı zaman, dayak nâmına hiçbir şeyi hissetmediğini söyler. Çünkü o esnada atılacak dayak ona tesir etmez. Saralı hastanın ayaklarına güçlü bir sopayla üç yüz, dört yüz, daha az veya çok kez vurulur. Bu kadar darbe, nor mal bir insanı öldürmeye yeter. Halbuki böyle bir dayağın ardından bile hasta hiçbir şey hissetmediğini söyler. Çün kü dayağın hedefi bedendeki cinnîdir. Cinnî sürekli haykırıp acıyla çığlık atar. Orada bulunanlara bir çok konuda bir şeyler söyler. Biz bunu defalarca sınamış ve gözlerimizle görmüşüzdür. Burada anlatırsak söz uzayıp gider.”
3. Cin ve Şeytanların Çarptıkları Mazluma Yardım Etme ve Tedavinin Meşruluğu; Cinlerden bir Grubun Ölümü Pahasına Bunun Olabilmesi:
İmam İbn Teymiye bu mealde bir soruya şöyle ce vap vermiştir: Caiz, hatta müstehaptır. Hatta bazı haller de mazlumu savunmak ve ona yardım etmek farz bile olabilir. Ama bu yardımın Allah ve Resulü’nün (sav) emrettikleri biçimde adaletle yapılması gerekir. Bu amaçla gerekli dinî dua ve zikirlere başvurmalıdır. Bu meyanda cinnîye iyiliği emredip kötülükten sakındırmalıdır. Bu konuda insanlara caiz olan şeyler, cinnîye de caiz olur. Örneğin cinnîyi aşağılayıp tehdit edebilir, onu lanetleyip ağır sözler söyleyebilir. Hasta, dua ve zikirle iyileştikten sonra azarlama, sövme, lanetleme türünden söylenmiş kötü sözlerin tamamı bu maksadın hâsıl olması için mazûr görülür.
Tedavi, bazı hallerde cinlerden bir topluluğun hastalanmasına hatta ölümlerine neden olabilir. Onlar, kendilerine zulmedenlerdir. Bazı muskacıların yaptıklarının ak sine dini usullere uygun tedavide bulunan kimse cinler hakkında sınırları aşmamaya gayret gösterir. Oysa bazı cinci ve muskacılar, ölmeleri gerekmeyen cinlerin ölümünü emredebilir. Hapsedilmesi gerekmeyen cinnîleri hap sedebilirler.
İster Müslüman, ister gayri Müslim olsun, cinler hakkında aşırıya kaçan kimselerin bundan men edilmeleri gerekir. Allah Resulü (sav) buyurdu ki: ‘Malını savunurken ölen şehittir. Canının savunurken ölen şehittir. Dinini savunurken ölen şehittir.’ Zulme uğrayan kimse malını savunurken saldırganı öldürme hakkına sahip olurken aklı, bedeni, izzet ve şerefi müdafaa etmemek nasıl düşüne bilir? İnsanın bedenine giren şeytan, onun aklını ifsat edecek, bedenine işkence edecek ve onunla türlü çirkin fiillerde bulunacaktır. Böyle bir şey, insan tarafından başka bir insana yapılsa ve öldürmekten başka korunma yolu bulunmasa, dinimize göre o insanı öldürmek caizdir.
4. Saralı ve Çarpılmış Kimseyi Tedavi Etmek Gücü Olanlar için Farz-ı Kifâyedir:
İmam İbn Teymiye şöyle der: Böyle durumda birini terk etmek, onun gibi zulüm ve haksızlığa uğramış başka insanları terk etmek gibidir. Halbuki bu durumdaki birine yardımcı olmak gücü yetenler üzerine farz-ı kifâyedir. Sahih hadis kitaplarında Allah Resulü’nün (sav) şöyle buyurduğu rivayet edilmektedir: “Müslüman, Müslümanın kar deşidir. Onu terk etmez, ona zulmetmez.”
Eğer yardım edebilecek durumda değilse veya çok daha gerekli bir fariza ile meşgulse, ya da başka biri onun yerine bu görevi üstlenmişse o zaman farz düşer. Müslüman kardeşine yardım etme gücüne sahip ve daha önemli bir görevle meşgul değilse yardım etmesi onun üzerine farz olur.
Peki bu, yani cin çarpmış veya saralı birini tedavi etmek meşrû mudur? Bizce bu, yapılabilecek işlerin en faziletlisidir. Çünkü bunu bütün peygamberler ve Salih zatlar yapmışlardır.
Peygamber ve sâlihler Adem oğlunu şeytanların tasallutundan kurtarmak için ellerinden geleni her zaman yapmışlardır. Mesih İsa b. Meryem (as) gibi Allah Resulü (sav) de bunu yapmıştır.
BENZER KONULAR:
Cevapla