Paylaş
Cin ve Şeytan ile ilgili hadisler arapça türkçe
Question
Cinler hakkında hadisler
Arapça ve Türkçe anlamları
1- Enes b. Malik (r.a.) der ki: Hz. Peygamber ile Mekke dağlarına çıkmıştım, asasına dayanarak bir ihtiyar geldi. Efendimiz (s.a.v.) “sen cinlerin yürüyüşü ile yürüdün, sesin de keza öyle” buyurunca, ihtiyar evet dedi. Efendimiz (s.a.v.) ona “hangi cindensin?” diye sordu. “Ben Hametübnilhiyem’im” diye cevap verdi. Efendimiz {s.a.v) “Üzerinden ne kadar zaman geçti?” diye sordu. “Kabil Habil’i öldürdüğünde bir kaç yaşında oğlan çocuğu idik. Küçük tepeler üzerinde hayvanları öldürürdüm, insanların arasını açardım.”
diye cevap verdi. Efendimiz “Ne fena işle meşgul oluyormuşsun” diye buyurunca cin: “Ya Rasulallah! Bana sitem etme, zira ben Hz. Nuh (A.S.)’a iman edenlerdenim ve onun huzurunda tevbe ettim. Islama davet ettiği zaman ben Hz.Nuh’a isyan etmiştim. Nuh ağlayıp beni de ağlattı. Allah hakkı için o zamandan beri isyanıma nadimim. Hz. Hûd’a, Hz. ibrahim’e kavuşarak onlara da iman ettim. Nemrud Hz. ibrahim’i ateşe atarken onunla beraberdim. Hz. Yusuf kuyuya bırakıldığı zaman ben onunla beraberdim, kuyunun aşağısına ondan evvel indim. Hz. Şuayb ve Musa ile beraber oldum. Hz. isa’ya mülaki oldum. Bana buyurdu ki “Eğer Hz. Muhammed’e (s.a.v.) mülaki olursan benden ona selâm söyle. Ben onun selâmını tebliğ ediyorum. “Efendimiz (A.S.) selâmını alıp “Ya Hâme muradın nedir?” dedi. Cin dedi ki: “Hz. Musa bana Tevrat’ı talim etti. Hz. Isa incil’i öğretti. Sen de Kur’an-ı öğret” diye niyazda bulundu. Bir rivayette Efendimiz (s.a.v) ona on sûre öğretti. Efendimiz (s.a.v.)’in vefatından sonra mezkur cin bir daha gelmedi.(Hayat-ül Hayvan)
2- Enes (r.a.) rivayet ediyor! Peygamber (s.a.v.) helaya girdiği vakit
الأذْكَارُ النَّوَويَّة للإِمام النَّوَوي
1/54 ثبت في الصحيحين عن أنس رضي اللّه عنه:
أن رسول اللّه صلى اللّه عليه وسلم كان يقول عند دخول الخلاء:
“اللَّهُمَّ إني أعُوذُ بِكَ مِنَ الخُبْثِ وَالخَبَائث” يقال: الخبث بضم الباء وبسكونها، ولا يصحّ قول من أنكر الإِسكان.
“Ya Rabbi dişi ve erkek cinlerin şerrinden sana sığınırım.” derdi.Buhari, Müslim, Ebu Davud, Tirmizi, Nesei.
3- Selman-el Farisi anlatıyor; “Peygamberimiz (s.a.v) bizi kıbleye karşı küçük ve büyük abdest bozmaktan, sağ el ile taharet almaktan, taşlar ile taharet alırken taşların üçten aşağı olmasından ve bir de tezek ve kemik ile taharet almaktan nehy etti.” Müslim, Ebu Davud.
Ve yine “tezek ve kemik ile taharet almayınız, çünkü onlar cin kardeşlerinizin azığıdır.” buyurmuştur.Tirmizi.
4- Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyuruyor; “Şeytan, Adem oğlunun (insanın) kan damarlarında dolaşır.Buhari.
5- Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyuruyor; “Sizden biriniz yiyip içtiği zaman sağ eliyle yesin ve içsin zira şeytan sol eli ile yer ve içer.”Müslim.
6- Efendimiz (s.a.v.)’in yanında sabaha kadar uyuyan bir adamdan bahsedildi. Efendimiz (s.a.v.) “Şeytan bu adamın kulağına işedi” buyurdu. Buhari
7- Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyurdu; “iyi rüya Allah’tandır. Kötü rüya şeytandandır. Sizden biriniz kötü rüya gördüğü zaman sol tarafına üç defa tükürsün ve şeytanın şerrinden Allah’a sığınsın. O zaman zararı dokunmaz.” Buhari.
İmam Ahmed, Ebu Ya’lâ ve İmam-ı Malik Hüneys Temimi oğlu Abdurrahman’dan naklen şöyle anlatırlar: “Temimi oğluna sorulur: “Sallallahu aleyhi ve sellem Efendimizin zamanında bulundunuz mu?”. “Evet, onun zamanını idrak ettim” der ve yine ona “peki, öyle ise Rasulullah efendimizi cinler sarıp nisbet yaptıklarında Efendimiz (s.a.v.)’e nasıl davranmışlardır?” diye sorulur. Cevab: “Evet Efendimizi (s.a.v.) dağlardan ve vadilerden su gibi akıp gelen şeytanlar sarmışlardı. Bunlardan birinin elinde ateşten bir meşale vardı. Bununla Efendimiz (s.a.v.)’in yüzünü yakmak ve dağlamak istiyorlardı. O sırada Cebrail (A.S.) görünerek “Ey Muhammed benim söylediklerimi söyle” diye şu duayı talim buyurdu:
مسند الإمام أحمد للإمام أحمد ابن حنبل
14913 حَدَّثَنَا أَبُو التَّيَّاحِ قَالَ قُلْتُ لِعَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ خَنْبَشٍ التَّمِيمِيِّ وَكَانَ كَبِيرًا أَدْرَكْتَ رَسُولَ اللَّهِ صَلَّى اللَّهم عَلَيْهِ وَسَلَّمَ قَالَ نَعَمْ قَالَ قُلْتُ كَيْفَ صَنَعَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهم عَلَيْهِ وَسَلَّمَ لَيْلَةَ كَادَتْهُ الشَّيَاطِينُ فَقَالَ إِنَّ الشَّيَاطِينَ تَحَدَّرَتْ تِلْكَ اللَّيْلَةَ عَلَى رَسُولِ اللَّهِ صَلَّى اللَّهم عَلَيْهِ وَسَلَّمَ مِنَ الْأَوْدِيَةِ وَالشِّعَابِ وَفِيهِمْ شَيْطَانٌ بِيَدِهِ شُعْلَةُ نَارٍ يُرِيدُ أَنْ يُحْرِقَ بِهَا وَجْهَ رَسُولِ اللَّهِ صَلَّى اللَّهم عَلَيْهِ وَسَلَّمَ فَهَبَطَ إِلَيْهِ جِبْرِيلُ عَلَيْهِ السَّلَام فَقَالَ يَا مُحَمَّدُ قُلْ قَالَ مَا أَقُولُ قَالَ “قُلْ أَعُوذُ بِكَلِمَاتِ اللَّهِ التَّامَّةِ مِنْ شَرِّ مَا خَلَقَ وَذَرَأَ وَبَرَأَ وَمِنْ شَرِّ مَا يَنْزِلُ مِنَ السَّمَاءِ وَمِنْ شَرِّ مَا يَعْرُجُ فِيهَا وَمِنْ شَرِّ فِتَنِ اللَّيْلِ وَالنَّهَارِ وَمِنْ شَرِّ كُلِّ طَارِقٍ إِلَّا طَارِقًا يَطْرُقُ بِخَيْرٍ يَا رَحْمَنُ” قَالَ فَطَفِئَتْ نَارُهُمْ وَهَزَمَهُمُ اللَّهُ تَبَارَكَ وَتَعَالَى
BENZER KONULAR:
Answer ( 1 )
Cin ve şeytanla ilgili bazı hadisler, İslam’da bu varlıkların insanlara nasıl etki edebileceğini ve nasıl korunulması gerektiğini açıklamaktadır. İşte bazı örnekler:
1. Cinlerin İnsana Etkisi Hakkında Hadis
Arapça: عَنْ عَبْدِ اللّهِ بْنِ مَسْعُودٍ رَضِيَ اللّهُ عَنْهُ قَالَ: “إِنَّ الشَّيْطَانَ يَجْرِي فِي الإِنسَانِ مَجْرَى الدَّمِ”
رواه البخاري ومسلم
Türkçe: Abdullah bin Mes’ud (r.a.) şöyle demiştir: “Şeytan, insanda kanın aktığı yerden akar.”
(Buhârî ve Müslim)
2. Şeytanın Sabah ve Akşam Tespihleriyle İlgili Hadis
Arapça: عَنْ أَبِي هُرَيْرَةَ رَضِيَ اللّهُ عَنْهُ قَالَ: “مَنْ قَالَ حِينَ يُصْبِحُ وَحِينَ يُمْسِي: ‘بِسْمِ اللّهِ الَّذِي لَا يَضُرُّ مَعَ اسْمِهِ شَيْءٌ فِي الْأَرْضِ وَلَا فِي السَّمَاءِ وَهُوَ السَّمِيعُ الْعَلِيمُ’ لَمْ يَصِبْهُ فَجْأَةُ سُوءٍ حَتَّى يُمْسِيَ”
رواه الترمذي
Türkçe: Abu Hureyre (r.a.) şöyle demiştir: “Kim sabah ve akşam, ‘Bismillahillezi la yadurru ma’a ismihi şey’un fi’l-arzi ve la fi’s-sema’i ve huve’s-Semi’ul-Alim’ derse, o kişi akşama kadar hiçbir kötülükle karşılaşmaz.”
(Tirmizî)
3. Cinlerin İnsanları Kandırması Hakkında Hadis
Arapça: عَنْ عَائِشَةَ رَضِيَ اللّهُ عَنْهَا قَالَتْ: “لَمَّا نَزَلَتْ آيَةُ: ‘وَمَا يَعْلَمُونَ’ فَسَأَلَتْ عَائِشَةُ رَسُولَ اللّهِ صلى الله عليه وسلم: فَذَكَرَ الشَّيْطَانَ وَأَنَّهُ يَسْتَمِعُ”
رواه مسلم
Türkçe: Aişe (r.anha) şöyle demiştir: “Bir gün Rasulullah (s.a.v.)’e, ‘Onlar bilmezler’ ayeti indirildiğinde, Aişe Peygamberimize şeytanların insanların işlerini nasıl karıştırdığını sormuştu. Peygamberimiz de şeytanların insanları kandırdığını açıklamıştır.”
(Müslim)
4. Şeytanın İnsanların Kalplerine Vesvese Vermesi Hakkında Hadis
Arapça: عَنْ جَابِرٍ رَضِيَ اللّهُ عَنْهُ قَالَ: “إِنَّ الشَّيْطَانَ يَأْتِي إِلَى أَحَدِكُمْ فَيَقُولُ: مَن خَلَقَكَ؟ فَيَقُولُ: اللّهُ، فَيَقُولُ: مَن خَلَقَ اللّهَ؟ فَإِذَا بَلَغَ فِيهِ فَلْيَسْتَعِذْ بِاللّهِ وَلْيَنْتَهِ”
رواه مسلم
Türkçe: Câbir (r.a.) şöyle demiştir: “Şeytan, birinizin yanına gelip, ‘Seni kim yarattı?’ diye sorar. O da, ‘Allah yarattı’ der. Şeytan yine, ‘O zaman Allah’ı kim yarattı?’ der. Eğer kişi bu noktaya gelirse, Allah’a sığınmalı ve susmalıdır.”
(Müslim)
Bu hadisler, şeytanların ve cinlerin insanlara etki edebileceğini, onları yanıltmaya çalışabileceğini ve bunlardan korunmak için Allah’a sığınmanın önemini vurgulamaktadır.