Paylaş
Cinlere peygamber gönderilmiş midir?
BildirQuestion
Please briefly explain why you feel this question should be reported.
Cinlerden de peygamber gelmiş midir?
Cinlere peygamber gönderilmiş midir? Gönderilmişse bunlar cinlerin kendi içlerinden mi? Yoksa insanlar arasından mı seçilmiştir?
Öncelikle ifade edelim ki, “(Allah hesap günü) ‘Ey cin ve insan topluluğu! İçinizden size âyetlerimi tebliğ eden ve bugünle karşılaşa cağınıza dair sizi uyaran peygamberler gelmedi mi!‘ diye soracak; onlar da: ‘Evet biz kendi aleyhimize şahitlik ederiz (ki peygamberler geldiler ve bize bütün bu gerçekleri anlattılar’ diye cevap verecekler dir). (Böylece anlaşılmıştır ki) Dünya hayatı onları fena aldatmış ve kâfir olduklarına dair kendi aleyhlerine böyle şahitlik etmişlerdir” (En’âm 6/130) âyeti bir taraftan insanlara olduğu gibi cinlere de peygamber gönderildiğinden bahsetmekte, diğer taraftan da söz konusu peygamberlerin kendi içlerinden seçilip görevlendirildiğinden söz etmektedir. Ancak sözü edilen âyette cinlere gönderilen peygamberlerin hangi varlık türünden olduğu açıkça ifade edilmiş değildir. O yüz den konuyla ilgili üç farklı görüş ortaya atılmıştır. Bunlardan birine göre Yüce Allah insanlara kendi içlerinden peygamberler gönderdiği gibi, cinlere de aynı şekilde kendi içlerinden peygamberler göndermiştir. Diğerine göre bütün peygamberler yalnızca insanlara gönderilmiş; ancak onların içinden sadece Hz. Muhammed hem insanlar hem de cinler için peygamber olarak görevlendirilmiştir. Konuyla ilgili öne sürülen üçüncü bir görüşe göre de Allah tarafından görevlen dirilen peygamberlerin hepsi insanlar arasından seçilip gönderilmiştir.
Dolayısıyla cinlere de iman etmeleri için bu peygamberler tebliğde bulunmuşlardır. O halde beşer için Allah’ın göndermiş olduğu peygamberler hem insanların hem de cinlerin peygamberleridir.
Bilindiği gibi cinler gayb âlemine ait varlıklardır. Bu yüzden onlarla ilgili bilgilerimiz âyet ve hadislerde bildirilenler kadardır. O halde gayb hakkında konuşmak için mutlaka bir Kur’ân veya sün net nassına dayanmak gerekmektedir. Aksi halde yapılan yorumlar gaybı taşlamaktan öteye geçemezler. Bu noktadan hareketle diyebiliriz ki, yukarıda sıraladığımız üç görüşten âyetin ruhuna en uygun olanı, insanlara gönderilen peygamberlerin aynı zamanda cinler için de peygamber olarak görevlendirildiğini ileri sürenlerin görüşüdür. Zira Yüce Allah Ahkâf sûresinde şöyle buyurmaktadır: “Hani cinlerden bir grubu, Kur’an’ı dinlemeleri için sana yöneltmiştik. Kur’an’ı din lemeye hazır olunca (birbirlerine) ‘susun’ demişler, Kur’an’ın okunması bitince uyarıcılar olarak kavimlerine dönmüşlerdi. (Onlara dönünce de) şöyle dediler: ‘Ey kavmimiz! Doğrusu biz Musa’dan sonra indirilen, kendinden öncekini doğrulayan, hakka ve doğru yola ile ten bir kitap dinledik. Ey kavmimiz! Allah’ın davetçisine uyun. Ona iman edin ki Allah da sizin günahlarınızı kısmen bağışlasın ve sizi acı bir azaptan korusun. (Şunu da bilin ki) Allah’ın dâvetçisine uymayan kimse yeryüzünde Allah’ı âciz bırakacak değildir. Kendisi için Allah’tan başka dostlar da bulunmaz. İşte onlar, apaçık bir sapıklık içindedirler” (Ahkâf 46/29-32). Görüldüğü gibi bu âyetler cinlerden bir grubun Hz. Peygamber’i Kur’ân okurken dinlediğini, sonra da diğer cinlerin yanına giderek Hz. Musâ’dan sonra kendisine indiri len Yüce bir kitabın âyetlerini Hz. Peygamber’den dinlediklerini, en önemlisi de söz konusu grubun diğer gruba azaptan korunmaları için bu kitaba inanmalarını tavsiye ettiklerini bize haber vermektedir.
Aynı şekilde benzer bir hususun da yine Cin sûresinde anlatıldığına şahit olmaktayız. Nitekim söz konusu âyetlerde şöyle denilmek tedir: “(Resûlüm!) De ki: ‘Cinlerden bir topluluğun (benim okuduğum Kur’an’ı) dinleyip de şöyle söyledikleri bana vahyolunmuştur:
‘Gerçekten biz, hârikulâde güzel bir Kur’an dinledik. O, doğru yola iletiyor, ona iman ettik. (Artık) kimseyi Rabbimize asla ortak koşma yacağız”. (Cinn 72/12).
Bütün bunlar bize gösteriyor ki, cinler hem Hz. Peygamber’in hem de ondan önce Hz. Musa’nın tebliğine muhatap olmuşlar ve muh temelen ona gelen vahye de inanmışlardı. O halde insanlara gönderi len peygamberler aynı zamanda cinlerin de peygamberleridir. Bu yüz den olmalı ki, İslâm âlimleri Hz. Peygamber’e “Resûlü’s-sekaleyn” yani cinlerin ve insanların peygamberi ünvanını vermişlerdir. Aynı şekilde Ebu’s-Suûd Efendi gibi bazı İslâm bilginleri için de “Müfti ‘s sekaleyn” tâbirini kullanmışlardır. Çünkü söz konusu anlayışa göre onlar da hem insanlara hem de cinlere fetva veriyorlardı. Kaynak: 88 soru cevap kitapları
BENZER KONULAR:
Cevapla