Cinlerin varlığının delilleri

Bildir
Question

Please briefly explain why you feel this question should be reported.

Bildir
İptal

Cinler vardır, inkarı küfürdür

Cinlerin varlığı hak olup, hakkında ayetler ve hadisler çokçadır. Bilhassa hakkında sure adı bile vardır. (Cin Suresi).
Asırlardır cinlerin ne gibi şekillere girebildikleri hakkında yazılmış ve konuşulmuştur.
Yüce Allah (c.c.) insanları topraktan, melekleri nurdan ve cinleri de Rahman Suresi 15. Ayetinde geçtiği üzere,
“Cinleri öz ateşten yarattı.”
Cinler hakkında hadislere geçecek olursak, bunlar çokçadır. Bunlardan birkaç tanesini ele alalım :
1-) Ebu Hüreyre (r.a.) den, Rasulullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
“Cinlerden bir ifrit (Habis), dün akşam namazımı bozdurmak için, üzerime atıldı. Allah (c.c.) bana, ona galebe çalmak için imkan verdi. Ben de onu boğazından yakaladım. Hatta onu mescidin direklerinden birine bağlamayı arzu ettim, ta ki sabah olunca hepiniz onu görürsünüz. Ancak kardeşim Süleyman (a.s.)’ın şu sözü aklıma geldi; “…ve benden sonra kimseye nasib olmayacak bir mülkü bana ihsan et.” (Sad: 38/35)
Allah (c.c.) da onu hor ve hakir olarak geri çevirdi.”17
(17) Buhari Salat babı 75; Müslim Mesacid babı 39.
2-) Ebu Derda (r.a.) anlatıyor:
“Bir gün Rasulullah (s.a.v.) namaza kalktı. fiunu okuduğunu işittik:
“Senden Allah’a sığınırım.” Sonra üç kere:
“Seni Allah’ın lanetiyle lanetliyorum.” dedi. Ve sanki bir şey yakalıyormuşçasına elini uzattı. Namazı bitince,
“Ey Allah’ın Rasulu! dedik; senden bugün, daha önce hiç söylemediğin bir şey işittik. Ayrıca ellerini de açtığını gördük.” fiu cevabı verdi:
“Allah (c.c.)’ın düşmanı olan iblis, yüzüme koymak için ateşten bir alev getirdi.” Bende ona üç kere; “Euzubillahi” dedim. Sonra da “Seni Allah’ın eksiksiz lanetiyle lanetliyorum.” dedim. Geri çekilmedi. Üç kere tekrarladım, sonunda onu yakalamak istedim. Vallahi kardeşim Süleyman (a.s.)’ın duası olmasaydı, bağlı olarak sabaha erecek ve Medine’nin çocukları onunla oynayacaklardı.”18
(18) Müslim Mesacid: 40, Nesei Sehv: 19.
Hadislerin Açıklamaları :
Hadisler arasını bulacak olursak, Rasulullah (s.a.v.)’a musallat olan o ifrit, bir rivayette cin, bir rivayette iblis idi. Her iki hadis de, Rasulullah (s.a.v.)’a musallat olan, cinler idiler. Çünkü alimler, iblisin kafir olanına şeytan, kafir olmayanına ise cin demişlerdir.
Başka rivayetlerde Rasulullah (s.a.v.)’ a kedi suretinde geldiği rivayeti vardır ki, bu rivayetle cinin kedinin içine girdiği anlaşılır (Allah-u Alem).
Müslim hadis kitabının rivayetinde ise: “Yüzüme koymak için ateşten bir şihab ile geldi.” denilir. Nesai’nin rivayetinde:
“Ben onu yakalayıp yere yıktım ve boğdum. Öyle ki elimin üstünde dilinin serinliğini hissettim.” buyurulmuştur.


hocam kolay gelsın cınlerın varlıgı bahsettınız gıbı vardır kuranı kerımde ayaetıde vardır ama benım bılgım kadarıyla ayırlıyolar kafır olanıda var ınsanlara yaklasıp yardım edenlerıde her evın ıcın bınlerce cın oldugunu duymustum ınsanlarla ıc ıce yasayıp asık olduklarını bunlar gercek ten dogrumudur sızce
Benzeri konular:

Answer ( 1 )

  1. Please briefly explain why you feel this answer should be reported.

    Bildir
    İptal

    CİNLERİN VARLIĞI VE MÂHİYETİ

    Sözlükte cin kelimesi “örtmek, gizlemek” anlamına gelen “cenn” kökünden türetilmiş bir isimdir. Cin denilen varlıklar insanlara görünmedikleri, duyularla algılanamadıkları için bu kelime ile anılmışlardır. Cin kelimesinin melekleri de kapsayacak şekilde insan türünün karşıtı olan görünmez varlıklar için kullanılan genel bir anlamı da vardır. Cin kavramını meleklere iman başlığında ele almamız da bundan dolayıdır. Cinlerin tekil varlığına işaret etmek üzere “cinnî” kelimesi kullanılır. “Cânn” da cinne benzer anlamdadır. Rahmân sûresi 15. âyetinde “cânn” kelimesinin “cinlerin atası” anlamına geldiği belirtilmiştir.

    Cinlere “cin” denilmesi, görülmemelerinden ve durumlarının biz insan lara kapalı olmasındandır. İnsanın vücudundaki kalp ve ruh görülmediklerinden bunlara “cinân” denilmiştir. Annenin karnındaki bebek ve kabre koyulan ölü, bize kapalı olduklarından onlara “cenîn” denilmiştir. Deliye “mecnun”, deliliğe “cinnet” denilmesi aklının perdeli olmasındandır.

    Istilâhen ise cin, akıl sahibi, insanların mükellef oldukları konularda mükellef, irade sahibi ancak beşerî maddeden mücerret, duyulardan gizli, tabiî halleriyle ve hakikî suretleriyle görünemeyen farklı şekillere girmeye kudret sahibi olan varlıklar demektir. (79)

    İslâm inancının temel esaslarından biri de Kur’ân’ın yahut sahih hadislerin ya da mütevâtir haberlerin var olduklarını bildirdikleri, gözümüzün görmediği gaybî varlıklara iman etmektir. Gözümüzle göremediğimiz varlıklardan biri de cinlerdir. Cinlerin varlığı, Kur’ân, sünnet ve icmâ ile sabittir. Bu nedenle ümmet onların hak oldukları hususunda ittifak etmiştir.

    En iyi cevap

Cevapla