Paylaş
Cinsel İktidarsızlığı Olanın (İnniyn’in) Süresi
Question
Cinsel İktidarsızlığı Olanın (İnniyn’in) Süresi
a. İnninyn’in tarifi:
Fıkıh âlimlerinin bildirdiğine göre inniyn, erkeklik organı olduğu halde kadınla cinsel ilişkiye gücü yetmeyen kimsedir. Sözlülükte deve
ağılında hapsolunan kimseye unne denir.
Tehzib’ul-Esmâ isimli eserde şöyle denmektedir: “Kocanın kusurlarından birisi unnedir, derler. Bu kusura sahip olana “İnniyn adam” denir. Ezheri diyor ki: Ebu’1-Hâşim’in söylediğine göre İnniyn’e böyle denmesinin sebebi şudur: kendisinde bu kusur bulunan kişinin penisi kadının kadınlık organının sağma soluna sapar, organın içine giremez. Kadında buna benzeyen bir kusur olursa o kadına İnniyne denir. Anlamı erkek arzu etmeyen kadın, demektir. İnniyn erkek, kadınla cinsel ilişkide bulunamayan erkek demektir. [383]
b. Hanefî Mezhebi:
Koca iktidarsız ise hakim meselenin dava olarak görülmeye başlamasından itibaren erkeğe bir yıl süre verir. Bu sürede adam eşi ile ilişki kurmuş ise ne a’lâ, aksi halde kadının istemesi halinde hakim ayrılmalarına karar verir. Çünkü Hz. Ömer (kadısı) Şureyh’e iktidarsız erkeğe dava gününden itibaren bir yıl süre vermesini yazılı emir olarak bildirmiştir.
Nitekim bir kadın Hz. Ömer’e gelerek kocasının kendisi ile cinsel ilişkide bulunamadığını bildirmiş. Hz. Ömer, bu kadının kocasına bir yıl süre tanımış, sürenin bitmesine rağmen adamın cinsel ilişkide bu*lunmaması üzerine Hz. Ömer kadını adamla birlikte kalmak ile ayrıl*mak arasında serbest bırakmış, kadın aynlmayı tercih etmiştir. Bunun, üzerine Hz. Ömer karı kocayı birbirinden ayırmış, kadını bâin talâkla boşanmış saymıştır.
Bunun sebebi şudur: Cinsel ilişkide bulunmak kadının sabit bir hakkıdır. Erkeğin ilişkiden kaçınmasının, geçici bir hastalık veya doğuştan gelen bir rahatsızlık sebebiyle olması mümkün. Cinsel ilişki ku-ramamasının sebebini mutlaka bilme gereği vardır. Bir yılda dört mevsim bulunduğu için bu durumun bilinmesi maksadı ile bu süreyi bir yıl olarak takdir etmiş bulunuyoruz.
Belirlenen bir yıllık süre geçtiği halde koca karısı ile cinsel ilişkiyi gerçekleştirememiş ise iktidarsızlığın bünyeden geldiği ortaya çıkmış olur. Artık (Bakara, 229. ayetinde bildirilen) eşi iyilikle tutmak imkânı yok olmuştur. Geriye güzellikle salıvermek kalıyor. Koca (cinsel ilişkiye güç yetirememesine rağmen) eşini boşamamakta direnirse hâkim ona vekâleten eşlerin ayrılmasına karar verir.
Deniliyor ki: Kocaya tanınacak süreyi, güneş sistemine göre hesaplamak ihtiyatlı davranmak için gereklidir. Çünkü belki ay sistemine göre (kameri) sene ile güneş sistemine göre (milâdi) senenin arasındaki fark sırasında -(ki milâdi sene, kameri seneden 10 gün fazladır)-iktidarsızlık yok olacak ve ilişki mümkün olabilecektir. [384]
Olgun yaşta bir kadın ufak yaştaki kocasının iktidarsız olduğunu tesbit etse, küçük yaştaki kocanın ergenlik yaşına gelmesi beklenir. Çünkü çocukluk döneminin cinsel isteksizlikte etkisi vardır.
Eğer kadın delirmiş kocasını cinsel yönden iktidarsız bulursa, kocasının velisi ile konuyu mahkemeleşirler ve deli olan kocaya bir yıl süre verilir. Çünkü delilik cinsel arzuyu yok etmez.
Çift cinsiyetli bir kimse idrarını erkeklik organından yapıyorsa bir kadınla evlenmesi caizdir. Böyle bir kimse, karısı ile cinsel birleşmede bulunursa ne a’lâ. Aksi halde iktidarsız kinişe gibi kendisine bir yıl süre tanınır.[385]
c. Şafiî Mezhebi:
İmam Şafiî’nin El-Ümm kitabında şöyle denmektedir: “Bir adam karısı ile cinsel birleşmede bulunamadığı halde başkasıyla bulunabilin yorsa kendisine bir yıl süre verilir. Daha sonra karısı dilerse ayrılmala*rına karar verilir[386]
İmam Şafiî diyor ki: “Hiç bir kimseden “iktidarsız kimseye bir yıl süre verilmesi” hususundaki fetvaya muhalefet olduğunu görmedim. Bu kişi karısı ile cinsel birleştirmeyi gerçekleştirirse ne a’lâ. Aksi halde kadın ayrılmakla bu kişi ile birlikte olmaya devam etmek arasında bir tercih yapmak üzere serbest bırakılır.”
Bu görüşte olan kimse(ler) şunu söylemektedir: Karısı ile cinsel birleşmeyi gerçekleştiremiyor, fakat başkası ile bunu gerçekleştirebili-yorsa ve olay bir yetkiliye (meselâ hâkime) iletilmemiş ise evlilikleri devam ediyor demektir. Kadın meseleyi bir yetkiliye iletmiş ve ayrılmak istemiş ise hakim dava gününden itibaren kocaya bir yıl süre verir. Bu süre içinde koca bir kere cinsel ilişkide bulunmuş ise o kadın karışıdır. Aksi halde, hakim kadını serbest bırakır; kadın ayrılmak isterse nikahını fesheder. Kocası ile birlikte olmayı seçerse onunla birlikte olur. [387]
d. Hanbelî Mezhebi:
Muğni’de şöyle denmektedir: “İnniyn, iktidarsız kimse demektir. Bu, bir erkek için kusurdur. Kendisine denenecek ve durumu bilinecek kadar bir süre verildikten sonra bu kusur sebebiyle nikahı geçersiz sayılmaya müstehak olur. Hz. Ömer’den böyle bir kimseye bir yıl süre verildiği rivayet edilmiştir.
“Bir kadın kocasının iktidarsız olup, kendisi ile cinsel birleşmede bulunamadığını iddia ederse dava gününden başlayarak, kendisine bir yıl süre verilir. Eğer bu süre içerisinde cinsel birleşmede bulunamaz ise kadın onunla birlikte olmak ile ayrılmaktan birini seçmekte serbest bırakılır.[388]
Bir kimsenin küçüklük veya hastalık gibi geçici olması ümid edilen bir sebeple iktidarsız olduğu bilinirse o kişiye süre vermeye gerek yoktur. Zira bu geçicidir, (zamanla) yok olabilir. Doğuştan olan iktidar-lık ise yok olmaz. Yaşlılık veya iyileşmesi ümid edilmeyen bir hastalıktan dolayı iktidarsızlık söz konusu ise bu kişiye süre verilir. Zira bu kişi yaratılıştan böyle olan kimse gibidir.
Eğer iktidarsızlık organ kesikliği veya felç gibi bir sebepten dolayı ise kadının derhal muhayyer olma hakkı vardır. Çünkü böyle bir kimsenin iyileşme ümidi yoktur, beklemenin de bir manası olmaz. Şayet organ kesikliği durumunda penisten cinsel ilişkide bulunacak bir parça kalmış ise bu kimseye süre verilmesi en uygun olanıdır. Çünkü kişi doğuştan iktidarsız gibi değildir. [389]
e. Zahirî Mezhebi:
El-Muallâ’da şöyle denmektedir: “Bir kadınla evlenip onunla cinsel birleşmede bulunmaya gücü yetmeyen kimseyi, hakimin veya bir başkasının ayırması, ona süre tanıması caiz değildir. Adamın eşi ile bir defa veya bir kaç kere ilişkide bulunmuş olması veya hiç ilişkide bulunmamış olması durumu değiştirmez. O kadın, onun eşidir; dilerse boşar, dilerse onunla birlikte olur. Bu konuda eskiden beri ihtilaf vardır. [390]
İbn Hazm’ın naklettiğine göre iktidarsız kimseye on ay süre verilir. Bir rivayete göre bir yıl süre verilir. Bu süre içinde ilişkide bulunursa ne a’lâ, aksi halde ayrılmalarına karar verilir.
Gene İbn Hazm bir kadınla evlenip sonra başına iktidarsızlık rahatsızlığı gelen kişi hakkında şöyle demiştir: “O kadın o adamın kansidir. Aralarında ayrılma karan verilemez. Hakem b. Utbe’den rivayet edildiğine göre kadına da erkeğe de süre verilmediği gibi aralarında ayrılma karan da verilemez. Ebû Süleyman ve mezhebimiz âlimleri bu görüştedir.[391]
f. Imamıyye Mezhebi:
Fakîhu Men La Yahduruhû’l-Fakih isimli eserde şöyle denmektedir: “Bazı haberlerde ifade edildiğine göre kadın kocasının iktidarsız olduğunu iddia ederse, adama üç gün taze balık yedirilir. Daha sonra kendisine bir kül birikintisine idrar yapması söylenir. Şayet idrarı külü delerse o kişi iktidarsız değildir. İdrarı kül’ü delmezse iktidarsızdır.
“Safvan b. Yahya Ebân b. Gıyas yoluyla Ebû Abdullah’dan (a.s) iktidarsız kimse hakkında şu rivayette bulunmuştur: “Bir kimsenin iktidarsız olduğu bilinince eşi ile ayrılmasına karar verilir. Eğer iktidarsız kimse bir defa da olsa eşi ile cinsel birleşmede bulunmuş ise eşi ile araları ayrılmaz. Erkek iktidarsızlık gerekçesi ile red edilmez. [392]
g. İbâdiyye Mezhebi:
Şerh’un-Neyl isimli eserde şöyle denmektedir: “İktidarsız erkeğe bir yıl süre verilir. On ay veya altı ay süre verileceği de söylenmiştir. Bir başka kavle göre yeni evli ise bir yıl, eski ise iki veya beş ay süre verilir. Tüm bu rivayetlerdeki süreler karar verme tarihinden itibaren geçerlidir. [393],
Cevapla